Osman dededen nasihatler2 By: imam hatiplim Date: 24 Haziran 2009, 18:10:00
Tertemiz Yürekli Evlatlarým!
Bundan 14 asýr önceydi. Mübarek þehir Mekke’nin semalarý kapkara bulutlarla kaplanmýþtý. Gökyüzü sanki bir avuç Müslümanýn çektiði acýlarý paylaþýyordu. Allah Rasûlü üzgündü. Yüreði yanýyordu. Ama en çok düþündüðü sahabeleri idi. Yýllardýr müþriklerin zulmü altýndaydýlar, dayanacak güçleri kalmamýþtý. Ýbadetlerini gönül huzuruyla yerine getiremiyorlardý. “Allah’a inandýk.” dediklerinde zulüm görmeyecekleri; namaz kýldýklarýnda dövülmeyecekleri, “Peygamberimi seviyorum.” dediklerine hakaret ve alay edilmeyecekleri bir vatan lâzýmdý!
Allah Rasûlü Taif’e gitmeye karar verdi. Orada akrabalarý vardý. Ona yardým edebilirlerdi. Taif halký da Ýslâm’ý kabul eder de kendisine kucak açarsa Mü’minleri buraya gönderebilirdi. Böylece Tâif Ýslâm’ýn, Mekke’den bütün dünyaya yayýldýðý bir þehir olabilirdi.
Yanýna manevî evladý Zeyd’i aldý ve birlikte yola koyuldular. Taif’e vardýklarýnda Efendimiz önce akrabalarýyla görüþtü. Onlarý Ýslâm’a davet etti. Onlara Mekke’deki durumlarýný, Mü’minlerin, onlarýn yardýmýna ne kadar muhtaç olduklarýný anlattý. Fakat akrabalarýnýn bir kýsmý ona yardým etmek þöyle dursun, onu dinlemek bile istemediler. Bir kýsmý da halkýn tepkisinden korkup yardým etmeye yanaþmadý.
Efendimiz, bu sefer Taif’in ileri gelenleriyle konuþmaya çalýþtý. Ancak onlarýn tepkisi çok daha sert oldu. Derhal orayý terk etmesini istediler. Kýsa zamanda bütün Taif halkýnýn onlarýn ziyaretinden haberi oldu. Ancak Efendimiz, ümitle ziyaretlere devam ediyor, Müslümanlara uzanacak bir yardým eli arýyordu.
Ne yazýk ki Taif halký, ayaklarýna kadar gelen bu ilâhî nimetin farkýna varamayacak kadar körleþmiþti. Allah Rasûlü’nün kendilerine getirdiði teklifin, kendi dünya ve âhiret kurtuluþlarýna vesile olacaðýný anlayan bir kiþi bile çýkmadý. Aksine kendini bilmez kimselerin kýþkýrttýðý halk galeyana geldi. Sevgili Efendimiz ve Hazreti Zeyd ile önce alay ettiler, daha sonra hakaretler etmeye ve bununla da kalmayarak onlarý taþlamaya baþladýlar.
Zeyd, neye uðradýklarýný anlayamadý. Böyle bir þeyi nasýl yapabilirlerdi? Onlara bir zarar vermemiþlerdi, onlardan dünyalýk bir þey de istememiþlerdi. Zeyd, bir taraftan atýlan taþlar Efendimiz’e deðmesin diye vücudunu siper etmeye çalýþýyor, diðer taraftan da gözü dönmüþ insanlarý uyarýyordu.
—Ey Taifliler! Siz ne yapýyorsunuz? Kimi taþladýðýnýzýn farkýnda mýsýnýz? Taþladýðýnýz kiþinin Allah’ýn bizim için gönderdiði Rahmet Peygamberi olduðunu biliyor musunuz?
Zeyd’in bu sözleri, gözü dönmüþ topluluðu daha da azdýrdý. Taþlar üzerlerine yaðmur gibi yaðmaya baþladý. Allah’ýn en sevgili kulunun, meleklerin bile kendisine hayran olduðu merhamet peygamberinin öpülesi elleri, ayaklarý kanlar içindeydi.
Kendilerini biraz ilerideki Mekkelilerden birine ait bir bahçeye, bir hurma aðacýnýn altýna güçlükle atabildiler.
Kâinatýn Efendisi’nin içine düþtüðü bu manzara karþýsýnda sanki yerler ve gökler yas tutuyordu. Manzarayý gören bütün melekler büyük hüzün içindeydi. Melekler, kendilerine gelecek bir ilâhi helâk emrini derhal yerine getirmeye hazýrdýlar.
Ýþte o anda Allah Teâla, daðlar meleðini elçisine gönderdi. Bütün kâinat sessizliðe büründü. Melek:
−Ey Muhammed! Kavminin sana ne yaptýðýný Cenâb-ý Hak gördü! Ben daðlar, meleðiyim! Ne emredersen yapmam için Allah Teâlâ, beni gönderdi. Ne yapmamý istiyorsun? Eðer dilersen þu iki daðý birbirine çarpayým ve daðlarýn arasýnda onlarý helâk edeyim, dedi.
Melek O’nun aðzýndan çýkacak sözü yerine getirmek için hazýrdý. Efendimiz’in tertemiz kalbi ise þefkat ve merhamet duygularýyla doluydu. Gözlerini semaya kaldýrdý. Gözlerinden yaþlar süzülüyordu. Duaya baþladý. Kâinatýn en merhametli kalbinden taþan ve gül dudaklardan dökülen bu sözleri Þâir Muhammed Ali Eþmeli þöyle ifade ediyor:
Ýltica etti : “Ya Rab, Habîbin Muhammed’i
Âleme rahmet diye gönderdin madem”dedi.
“Hor hakir görülmemi, þu çaresizliðimi,
Ancak sana arzeder Âmine’nin yetimi…
Ey merhametlilerin en merhametlisi, Sen
Eðer ki bana gazap etmiþ deðilsen,
Bu çektiðim mihnete aldýrmam, þu belâya,
Kerem kýl, hidayet ver, Tâifli cühelâya
Ýltica etmek: Allah’a yalvarmak
Gazap etmek: Öfkelenmek
Cühelâ: Cahiller
Evlatlarým!
Ýþte Efendimiz, Tâif halkýnýn helâkini deðil dünya ve âhiret saadetini diliyordu. Her þeye raðmen onlarýn kurtuluþu için dua ediyordu.
Bu arada girdikleri baðýn sahipleri onun haline acýyarak, köleleri Addâs ile bir tabak üzüm gönderdiler. Addâs, salkýmý Peygamberimiz’e uzattý ve “Buyrun yiyin” dedi. Addâs misafirin yüzüne dikkatlice bakýyordu. Çok deðiþik bir insandý. Hiç bu civarýn insanýna benzemiyordu. Allah Rasûlü “Bismillah” diyerek yemeye baþladý. Bu söz de Addâs’ýn çok dikkatini çekti. Hayret ve meraký gittikçe artan Addâs:
—Bu sözü buralarda ne bilirler ne de söylerler. Siz kimsiniz, çok farklý bir insansýnýz? dedi. Efendimiz:
—Sen nerelisin, hangi dindensin? diye sordu.
— Ninovalýyým, Hýristiyaným, dedi. Efendimiz:
—Demek sen, sâlih kul Mattâ oðlu Yûnus’un memleketindensin! dedi. Addâs’ýn þaþkýnlýðý iyice artmýþtý. Bu misafir sýradan bir insan olamazdý. O’na iyice hayran kalmýþtý. Allah Rasûlü devam etti:
—Yûnus, benim kardeþimdir. O, bir peygamberdi. Ben de bir peygamberim!
Addâs o anda kalbinde, tarif edilemez bir heyecan hissetti. Adeta kalbi bir pýnar olmuþ Hazreti Peygamberin yüreðine akmýþtý. O zamana kadar hissetmediði duygular hissediyordu. Nihayet Efendimiz’in kalbinden yüzüne akseden nûru, koskoca Tâif’te yalnýz bir köle, Addâs görmüþtü. Addâs, Kelime-i Þehâdet getirirken, kalbindeki iman pýnarlarý gözyaþý olmuþ, fýþkýrýyordu. Allah Rasûlü’nün ayaklarýna kapandý, ellerini öptü öptü…
Addâs, böyle hüzünlü ve acý bir günde iman ederek Allah Rasûlü’nün gönlünü ferahlatan bir mü’min olma þerefine ermiþti. Ne büyük saadetti. Âlemlerin Efendisi ise onun Müslüman olmasýna o kadar sevinmiþti ki o an çektiði çileleri unutuvermiþti. Çünkü bir insanýn Müslüman olup da cehennem ateþinden kurtulmasý, üzerine güneþin doðup battýðý kâinattaki her þeyden daha hayýrlýdýr.
Efendimizin, kendisini taþlayarak kovan bu zalim kavme sonsuz merhametiyle yaptýðý dua kabul oldu. Bu dua hürmetine yýllar sonra Taif halký, Müslüman oldu ve kurtuluþa erdi.
Gül Yüzlü Yavrularým!
• Dedelerimizden bize miras olan vatanýmýzýn kýymetini bilelim. Ancak vatanýmýz olduðu takdirde din, namus ve bayrak gibi manevi deðerlerimizi koruyabiliriz.
• Bize iyilik yapanlar için de kötülük yapanlar için de hayýr dua edelim. Belki böylece kötülük yapanlar bizim duamýz sayesinde kötülüklerinden tamamen vazgeçerler.
• Biz, rahmet Peygamberinin ümmeti olduðumuz için Allah’ýn bütün yarattýklarýna merhamet edelim.
• Addâs’ýn yüreðinde iman meþalesini yakan söz “Bismillah” idi. Biz de bütün hayýrlý iþlerimize “Bismillah” diyerek, Allah’ýn adýyla baþlayalým. Zira “Besmele her hayrýn baþýdýr.”
• Peygamber Efendimiz’i, onun yaptýklarýný yaptýðýmýz zaman anlayabiliriz. Onu tanýyabildiðimiz kadar sevebiliriz. Sevdikçe de O’na hayran oluruz. Öyleyse davranýþlarýmýzda O’nu örnek alalým.
• Seven kiþi sevdiðiyle beraberdir. Bizim Efendimiz’e gönülden uymamýz O’nu sevmemizin bir ölçüsüdür.
Sevgili Yavrularým! Rabbimiz, kalplerimizi Efendimiz’in sevgisiyle doldursun! Bütün davranýþlarýmýzla O’nu memnun edebilmeyi nasip etsin! Âmin… Osman nuri topbaþ
Ynt: Osman dededen nasihatler2 By: ceren Date: 25 Mart 2019, 17:06:00
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri allah dostlarý olan bu alimlerin yolunda giden onlarýn nasihatlatine uyan kullardan eylesin inþallah. ..
Ynt: Osman dededen nasihatler2 By: Bilal2009 Date: 26 Mart 2019, 15:52:26
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Osman dededen nasihatler2 By: gulsahkilicaslan Date: 26 Mart 2019, 19:33:56
Allah razý olsun hocam selametle...
radyobeyan