Harutla Marutun Hikayesi By: saniyenur Date: 19 Temmuz 2011, 01:42:24
HARUT'LA MARUT'UN HÝKAYESÝ
Bundan önce de bu bahse dair az bir söz söylemiþtik. Fakat zaten ne kadar söylesek ancak binde birini anlatabiliriz. Bu vakayý adamakýllý anlatmak istedim ama þimdiye kadar söz, sözü açtý, birçok sebeplerle kalýp gitti. Hele bir hamle daha edeyim de çoðundan azýný, adeta filin tek bir uzvunu söylemiþ olayým.
Ey yüzüne kul, köle olduðumuz, Harut ve Marut kýssasýný dinle! Tanrý lütfunu , padiþahýn lütuf þeklinde tecelli eden þaþýlacak kahýrlarýný seyretmekten sarhoþ olmuþlardý. Tanrýnýn kahýrlarýnda böyle sarhoþluklar varken Tanrý miracýnýn ne sarhoþluklarý var?
Tuzaðýndaki tane,insana böyle bir sarhoþluk verirse ya nimet sofrasý ne yapar ne lütufkarda bulunur? Harut da Marut da sarhoþ olmuþlar, baðlarýný çözmüþler, kayýttan kurtulmuþlar, aþýkçasýna hayhuylar ediyorlar naralar atýyorlardý. Fakat yolda öyle bir tuzak, öyle bir imtihan vardý ki kasýrgasý daðlarý bile saman çöpü gibi kapýp götürebilirdi.
Bu sýnama bunlarý altüst etmekteydi. Fakat sarhoþun bunlardan ne haberi olabilir ki? Sarhoþun önünde hendek de birdir, meydan da, ona kuyu da doðru yol kesilmiþtir, hendek de! Dað keçisi, yüce dað baþlarýnda yiyecek arar, hiçbir zarara uðramadan koþar durur.
Yiyecek bulmak, yayýlmak üzereyken ansýzýn feleðin sýnamasý gelir çatar. Öbür daða bakar, orada bir diþi dað keçisi görür. Derhal gözleri kararýr. Bu daðdan ta o daða sýçramak ister. Diþi keçinin bulunduðu dað, ona kadar yakýn görünür ki oraya sýçramak ister.
Diþi keçinin bulunduðu dað, ona o kadar yakýn görünür ki oraya sýçramak, ev kapýsýnýn etrafýnda koþup dolanmak kadar kolay gelir. Binlerce arþýn yol ona iki arþýnlýk bir mesafe görünür, o sarhoþlukla sýçramak ister. Sýçrayýnca da iki amansýz daðýn arasýnda ki çukura düþüverir. O avcýlar dan daða kaçmýþtý, kaçýp sýðýndýðý yer, kanýný döker.
Avcýlarsa o iki dað arasýndaki yarda oturmuþ, bu azametli kaza ve kaderin zuhurunu beklemekteler. Dað keçisi, ekseriyetle böyle avlanýr. Yoksa bu hayvan, pek yürük, pek çeviktir, düþmanýný sezer anlar. Rüstem’in kellesi, kulaðý yerindedir, sakallý býyýklý bir adamdýr. Ama ayaðýný tutup onu kafese sokan tuzak þehvettir.
Benim gibi þehvet sarhoþluðundan kesil, bu sarhoþluðu, devede seyret.! Sonra da bu alemdeki bu þehvet sarhoþluðu, bil ki meleklerin sarhoþluðuna karþý pek hordur, pek bayaðýdýr. O sarhoþluk, bu sarhoþluðu kýrar, mahveder. Melek, nasýl olur da þehvete iltifat eder ki? Tatlý suyu tatmadýkça acý su, insana gözünün nuru gibi hoþ gelir.
Gökyüzü þaraplarýnýn bir katrasý bile insaný þaraptan da vazgeçirir, sakilerden de. Artýk düþün sen, meleklerin ne sarhoþluklarý olur, tertemiz ruhlar, ululuktan ne mestiliklere düþer! Onlar bu þaraptan bir koku alarak gönüllerini vermiþler bu alemi þarabýn küpünü kýrmýþlardýr.
Ancak, ümitsiz ve o alemden uzak olanlar, kafirler gibi kabirlerinde gizlenmiþler, iki alemden de ümitlerini kesmiþler, hadde hesaba gelmez dikenler ekmiþlerdir. Harut la Marut,sarhoþluklarýndan “ Ah ne olurdu, bulut gibi biz de yeryüzüne rahmet yaðdýrsak, bu zulüm yurduna adalet, insaf, ibadet ve vefayý yaysaydýk” dediler.
Onlar bunu dedi ama kaza ve kader de “ durun ayaklarýnýzýn önünde gizli tuzaklar pek çok. Kendinize gelin de körcesine Kerbela’ya at sürmeyin! Çünkü o çölde helak olanlarýn kýllarýndan kemiklerinden yolcu, ayak basacak yer bulamaz. Yol, baþtan baþa kýl, kemik, sinir, doludur. Tanrýnýn kahir kýlýcý, nice varlarý yok etmiþtir. Tanrý “ Tanrýnýn inayetine eriþen kullar, yeryüzünde yavaþ ve mülayim bir surette yürürler” dedi.
Ayaðý yalýn olan dikenlikte nasýl yürür? Dura, dura. Düþüne, düþüne, ihtiyatla adým ata, ata! Diyordu. Kaza bunu söylüyordu ama onlarýn kulaklarý, coþkunluklarý yüzünden týkanmýþ, saðýr olmuþtu. Varlýklarýndan kurtulanlardan baþka herkesin gözlerini baðlamýþlar, kulaklarýný týkamýþlardýr.
Gözleri, Tanrý inayetinden baþka ne açar, kýzgýnlýðý sevgiden baþka ne yatýþtýrýr? Dilerim, Tanrý ihsaný olmayan muvaffakiyete ulaþmak için çalýþýp çabalama, dünyada kimseye mukadder olmasýn, doðruyu Tanrý daha iyi bilir
Ynt: Harutla Marutun Hikayesi By: Bilal2009 Date: 24 Aðustos 2015, 10:39:01
Esselamü aleyküm ve rahmetüllah,
5:90 - Ey iman edenler! Ýçki, kumar, dikili taþlar (putlar) ve fal oklarý þeytan iþi birer pisliktir. Bunlardan kaçýnýn ki, kurtuluþa eresiniz.
Rabbim (celle celalühü) bizleri kurtuluþa erenlerden eylesin.
Ynt: Harutla Marutun Hikayesi By: yagmur_7-c Date: 24 Aðustos 2015, 11:12:01
Ve aleykum selam;
Allah sevgisine ulaþmak çok güzel bir durum..Onun güzelliðine ulaþmak ,iyiliklerine nasip olmak çok güzel bir duygudur...Rabbim Allah sevgisine ulaþanlardan etsin inþallah..Rabbim c.c. razý olsun inþalah...