Yetkililerini Rabb Edinenler By: seymanur K Date: 16 Temmuz 2011, 15:13:55
Yetkililerini Rabb Edinenler
Mekke'nin fethinden ve Mekke'deki farklý topluluklara ait putlarýn tamamýnýn imha edilmesinden sonra, Resulüllah diðer bölgelerdeki putlarý da imha etmeleri için bazý Müslümanlarý görevlendirmiþ ve böylelikle Hicaz bölgesi tamamen denecek þekilde putlardan temizlenmiþti. Tayy kabilesinin putu ise en son imha edilen putlardan birisi oldu. Tayy kabilesine mensup insanlarýn bir kýsmý Ýslâm davetini kabul etmiþ olmasýna raðmen, büyük çoðunluðu þirkinde ýsrarcýydý. Bu nedenle el-Füls isimli putlarý hâlâ duruyor, ona tapmaya devam ediyorlardý. Resulüllah, Mekke'nin fethinden kýsa bir süre sonra Hz. Ali'yi 150 kiþiden oluþan birliðin komutaný tayin ederek el-Füls putunu imha etmekle görevlendirdi. Tayyhlar putlarýnýn imha edilmesini kabul edemediler. Müslümanlara direndiler. Ancak Hz..Ali komutasýndaki birlik, hem putu imha etti ve hem de çok sayýda esir alarak Medine'ye döndü.
Tayyhlardan bir kýsmý putlarýný imha etmek için gelen Müslümanlar karþýsýnda kaçmayý tercih etmiþti. Kaçanlardan birisi de Tayy'm eþrafýndan Adiyy b. Hatîm idi. Adiyy, çoktandýr Hýristiyanlýðý kabul etmiþ birisiydi. Mutaassýp bir Hýristiyan ve katý bir Ýslâm düþmanýydý. Kabilesinin putperestliðinden rahatsýz olmuyor, ancak gün geçtikçe daha da güçlenen, Arap yarýmadasýnýn büyük bir kesimine hükmeden Müslümanlardan rahatsýz oluyor, Ýslâm'a derin bir düþmanlýk hissediyordu. Adiyy, Þam'a kaçtý. Fakat kýz kardeþi Seffâne baþta olmak üzere birçok yakýný Müslümanlar tarafýndan esir alýndý. Seffâne akýllý, bilgili bir kadýndý. Medine'ye esir olarak, götürüldükten sonra Müslümanlarý izlemeye ve durumlarýný anlamaya, dinlerini öðrenmeye çalýþtý. Gördüklerinden ve iþittiklerinden etkilendi. Kýsa bir süre içinde durumunu gözden geçirip, Müslüman olmaya karar verdi. Resulüllah, Müslüman olan Seffâne'ye birçok hediyeler vererek serbest býraktý. Seffâne Müslüman olmuþ ve Müslümanlýðýnda da samimi birisi olarak Þam'da bulunan aðabeyi Adiyy'in yanma gitti. Aðabeyine Ýslâm'ý ve Müslümanlarýn her türlü övgüyü fazlasýyla hak eden özellikleri hakkýnda gördüklerini, bildiklerini anlattý. Adiyy, öncelikle kýz kardeþine karþý gösterilen iyi davranýþtan dolayý memnun oldu. Ayrýca kardeþinin islâm ve Müslümanlar hakkýnda anlattýklarýndan da etkilendi. Hem teþekkür etmek ve hem de Ýslâm'la ilgili öðrenmek istediði bazý konularý Resulüllah ile konuþmak için Medine'ye gitmeye karar verdi.
Adiyy, Medine'ye geliþ amacýnýn din deðiþtirmek olmadýðýnýn bilinmesini istiyordu. Bu nedenle dininden memnun bir Hýristiyan olduðunu göstermek için boynunda bir haçla Medine'ye girdi. Doðruca Resulüllah'ýn yanýna gitti. Hiçbir zaman alýþýldýk devlet adamlarý, krallar, emirler, valiler gibi koruma ordusu tarafýndan kuþatýlmamýþ, kendisine kolayca ulaþýlamayacak saraylarda yaþamayan; her isteyenin rahatlýkla kendisine ulaþabileceði ve görüþebileceði þekilde sýradan bir insan olarak yaþayan, her zaman tek baþýna veya bazý arkadaþlarýyla birlikte mescitte, sokakta, çarþýda bulunan Resulüllah'ý kolaylýkla buldu ve Öncelikle kardeþine yönelik iyi davranýþtan dolayý teþekkür etti. Daha sonra da Ýslâm'la ilgili merak ettiði bazý þeyleri sormaya baþladý. Adiyy her þeyi soruyor, Resulüllah cevaplýyordu. Resulüllah, Ýslâm'a ilgisinden ve samimi sorularýndan dolayý konuþma aralarýnda Adiyy'e üç defa Müslüman olmasýný teklif etti. Adiyy, Resulüllah'm isteðine her seferinde "Benim bir dinim var. Dinimden memnunum' diye cevap verdi. Adiyy'in mensup olduðu Hýristiyan mezhebinin özelliklerini iyi bilen Resulüllah, Adiyy'e inancý ile ilgili bazý bilgileri aktarýp, Adiyy'in bizzat kendisinin dininin gerekleri konusundaki yanlýþlarýna dikkat çekerek 'Senin dinini senden daha iyi bilirim' diye karþýlýk verince Adiyy þaþýrdý. Çünkü, açýklama ve eleþtirilerinden Sabi-iliðin etkilerini taþýyan bir Hýristiyan mezhebi olan Rekûsilik inancý hakkýnda Re-sulüllah'm gerçekten ayrýntýlý bilgiye sahip olduðunu anladý. O ana kadar Resulüllah ile konuþmasýnýn gündemini hep Ýslâm oluþturmuþtu. Adiyy, islâm'la ilgili kuþkularýný dile getiren sorular soruyor ve Resulüllah ise onun kuþkularýnýn yer-" siz olduðunu gösteren, açýklayan cevaplar veriyordu. Gündeme özel olarak Rekûsilik, genel olarak da Hýristiyanlýk gelince, bu sefer Resulüllah, Adiyy'in inancý, inancýndaki çeliþkiler, yanlýþlýklar üzerinde durmaya ve bu konularda açýklamalarda bulunmaya baþladý. Bir ara Kur'an'dan bir ayet okudu. Okuduðu ayette Hýristiyan ve Yahudilerin ortak bir yanlýþýndan bahsediliyor ve onlarýn Allah'a raðmen din adamlarýný kendilerine rabb edindiklerinden bahsediliyordu. Resulûllah'ýn Adiyy'e okuduðu ayet þöyledir: '(Yahudiler) Allah'ý býrakýp bilginlerini; (Hýristiyanlar) da rahiplerini ve Meryem oðlu Mesih'i (Ýsa'yý) rab edindiler. Halbuki onlara ancak tek ilâha kulluk etmeleri emrolundu. O'ndan baþka tanrý yoktur. O, bunlarýn ortak koþtuklarý þeylerden uzaktýr.[127] Adiyy, ayeti duyunca anýnda itiraz etti. Aradýðý fýrsatý bulmuþ ve islâm'ýn yanlýþýný gösterebileceði bir konuyu yakaladýðýna inanmýþtý. Hemen büyük bir keyifle söz konusu ayetin yanlýþ bilgi verdiðini, kendileri Hýristiyan kimseler olarak hiçbir zaman din adamlarýný rabb edinmediklerini, rabb olarak sadece Allah'ý kabul ettiklerini bildirdi. Resulüllah'in, Adiyy'in itirazýna cevabý itaatin olmasý ve olmamasý gereken biçimlerini açýklamak ve itaatin ne kadar önemli olduðunu ifade etmek biçiminde gerçekleþti: 'Din adamlarýnýz Allah'ýn helâl kýldýklarým haram, haram kýldýklarýný helâl kýldýklarý zaman, sizler buna itiraz ediyor musunuz? Bu konularda itirazsýz itaat etmiyor musunuz?' Adiyy 'Evet biz onlara, her ne derlerse itaat ederiz' dedi. Resulüllah 'Ýþte bu sizin din adamlarýnýzý rabb edinmenizdir [128] diyerek yanlýþlýðýn nerede olduðuna dikkat çekti. Adiyy gerçeði fark etmiþti. Bir þeyi rabb edinmenin, onu rabb ismiyle isimlendirmek olmadýðýný; esasen Allah'ýn bildirdiklerini dikkate almaksýzýn bir kiþinin, o kiþi her kim olursa olsun, her dediðini ölçü kabul etmenin o kiþi veya kiþileri rabb kabul etmek olduðunu anlamýþtý, itiraz edemedi. Kendisi de biliyordu ki söylenen doðruydu, ama o zaman kadar bu yanlýþýný fark etmemiþti. Resulûllah'ýn açýklamasý üzerine yanlýþýný fark etti ve Müslüman olmaya karar verdi. Hayatýnýn sonuna kadar da iyi bir Müslüman olarak yaþadý.
[127] Tevbe, 9:31
[128] Tirmizî, Tefsir- Tevbe 10; Fahreddin Razý, Tefsîr-i Kebîr, XI/485, 486; Es-Sabunî, Safvetü't Tefasir, 11/472, 473.