Vaiz By: saniyenur Date: 14 Temmuz 2011, 15:29:08
4.CÜZ
28.VAÝZ
Bir vaiz vardý... mimbere çýktý mý yol kesenlere duaya baþlar, ellerini kaldýrýp “Yarabbi, kötülere, fesatçýlara, isyancýlara merhamet et! Hayýr sahipleriyle alay edenlerin hepsine, bütün kafir gönüllülere, kiliselerde bulunanlara merhamette bulun” derdi. Temiz kiþilere hiç dua etmez, kötülerden baþkasýna duada bulunmazdý.
Ona “Hiç böyle bir adet görmedik... sapýklara dua etmek mürüvvet deðildir” dediler. Dedi ki: “ Ben onlardan iyilik gördüm... bu yüzden onlara dua etmeyi adet edindim. O kadar kötülükte bulundular, o derece zulüm ve cevir ettiler ki nihayet beni þerden kurtardýlar, hayra ulaþtýrdýlar.
Ne vakit dünyaya yöneldimse onlardan eziyetler gördüm, meþakkatler çektim, dayaklar yedim. Bu yüzden de iyilik tarafýna kaçardým... beni o kurtlar yola getirirlerdi. Benim iyiliðime sebep oldular... ey aklý baþýnda adam, bu yüzden onlara dua etmek, boynumun borcudur benim!”
Kul dertten, elemden Tanrý’ya sýzlanýr, uðradýðý zahmetten yüzlerce þikayette bulunur. Tanrý da der ki: Gördün ya, nihayet dert ve zahmet, seni, bana yalvarýr bir hale getirdi, seni doðrulttu, Sen, seni yolundan alýkoyandan, bizim kapýmýzdan uzaklaþtýrýp kovandan þikayette bulun!
Hakikatte her düþman senin ilacýndýr... sana kimyadýr, seni faydalandýrýr, gönlünü alýr senin! Çünkü ondan kaçar, halvet bucaklarýna sýðýnýr, Tanrý lutfundan yardým dilersin. Dostlarýnsa hakikatte düþmanlarýndýr; onlar seni Tanrý tapýsýndan uzaklaþtýrýr, seni meþgul ederler!
Bir hayvan vardýr ki adýna porsuk derler... dayak yedikçe þiþmanlar, semirir, semirir. Ona sopayý vurdukça iyileþir. Sopa vuruldukça semirir, büyür... Ýþte müminin caný da hakikatten bir porsuktur, o da zahmet ve meþakkatlerle kuvvetlenir, semirir.
Bu yüzden peygamberler eziyetlere, zahmetlere uðradýlar... onlarýn çektikleri meþakkat, bütün cihan halkýnýn çektiði meþakkatten daha üstündü, daha artýktý! Çünkü canlarý da, bütün canlardan daha büyük, daha üstündü... onun için de onlarýn uðradýklarý belaya baþka bir taife uðramadý.
Deri, ilaçlarla belalara uðrar da Taif derisi güzel bir hale girer. Yoksa ona o acý ve keskin ilaçlar sürülmeseydi pis pis kokar, berbat bir hale gelirdi! Ýnsaný da tabaklanmamýþ deri say... rutubetten nem kapar, çirkin bir hale gelir, aðýr aðýr kokar!Sen, ona acý ve keskin ilaçlarý fazlaca ver de temizlensin, latif bir hale gelsin, semirsin!
Buna kudretin yoksa senin dileðin olmaksýzýn Tanrý bir zahmet verirse ona sabret, ona razý ol! Çünkü dosttan gelen bela, sizi temizler... onun bilgisi, sizin tedbirlerinizden üstündür! Bir adam, belada safa görürse bela,tatlýlaþýr... hasta iyileþtiðini görünce ilaç, kendisine hoþ gelir. Mat olduðu halde kazandýðýný görür de “ Ey sözlerine, özlerine inanýlýr kiþiler, beni öldürün!” der.
Bu kötü kiþi de baþkasýna fayda verdi ama kendi hakkýnda merdut bir adam kesildi. Ýmandan gele merhamet, ondan alýndý... Þeytan sýfatý olan kin, ona çattý, sataþtý! Hiddetin, kinin yapýlýp düzüldüðü tezgah oldu... bil ki kin, sapýklýðýn, kafirliðin temelidir!
Akýllý birisi, Ýsa’ya “Alemde her þeyden daha sarp, daha güç nedir? Diye sordu. Ýsa dedi ki: “Ey can, en sarp, en güç þey, Tanrý gazabýdýr. Çünkü o gazaptan cehennem bile su gibi titrer!” Adam “Peki, bu Tanrý gazabýndan nasýl aman bulmalý?” deyince Ýsa þöyle cevap verdi: “Kýzdýðýn zaman kýzgýnlýðýna uyamamak gerek!” Kötü kiþi bu kýzgýnlýðýn madenidir... onun çirkin kýzgýnlýðý yýrtýcý canavarlarýn kýzgýnlýðýný da geçer! O hünersiz kiþi, kýzgýnlýktan vazgeçmekten baþka Tanrý’dan ne rahmet umabilir ki?
Gerçi bunlarýn alemde bulunmamasýna imkan yok; bunlar da lazým bu dünyaya... fakat bu sözü söylemek, onlarý büsbütün sapýklýða atmaktýr! Dünyada çare yok, sidik de bulunur; bulunur ama arý duru su deðildir ya!