Zadul Mead
Pages: 1
Ebu Eyyub el Ensari nin evinde By: hafiza aise Date: 13 Temmuz 2011, 17:57:21
3— Ebu Eyyub el-Ensarî'nin Evinde:

 

Sonra devesine bindi. Halk, devesinin yularýna yapýþtý. Sayýsýz insan ka­labalýðý, malzeme, silah ve kuvvet vardý. Hz. Peygamber (s.a.): "Devenin yo­lunu açýnýz! O emrini almýþtýr." buyurdu. Deve, onu götürmeye baþladý. Hangi Ensar evinin yanýndan geçse muhakkak Hz. Peygamberin (s.a.) kendilerine konuk olmasýný istiyorlardý. Hz. Peygamber (s.a.) ise: "Onu býrakýn! O, em­rini almýþtýr." diyordu. Deve yoluna devam etti. Nihayet bugünkü mescidin bulunduðu yere vannca oraya çöktü. Hz. Peygamber (s.a.) inmeden deve kalk­tý, biraz daha yürüdü. Sonra saða sola baktý. Geri dönüp ilk çöktüðü yere çöktü. Peygamberimiz deveden indi. Orasý Peygamberimizin dayýlarý Necca-roðullarýnýn mahallesi idi. Bu, Allah'ýn bir tevfikidir. Zira Hz. Peygamber (s.a.) kendilerine ikram olsun diye dayýlarýna misafir olmayý arzu etmiþti. Ýn­sanlar, kendilerine misafir olmasý için Allah Rasûlü (s.a.) ile konuþmaya baþ­ladýlar. Ebu Eyyub el-Ensarî, çabucak Peygamberimizin yükünü evine taþý­dý. Bunun üzerine Allah Rasûlü (s.a.): "Kiþi, yükünün yanýnda olmalý." de­meye baþladý. Es'ad b. Zürâre geldi, Hz. Peygamberdin (s.a.) devesinin yula-nna yapýþtý. Deve, onun yanýnda kaldý.[130] Týpký Ebu Kays Sýrma el-Ensarî'nin dediði gibi oldu. Ibn Abbas bu zâta gidip gelirdi; ondan þu þiiri ezberlemiþtir:

"Kureyþ içinde on küsur sene kaldý.                     

Uyuþan bir dosta kavuþsa öðüt veriyordu.             

Hac dönemlerinde gelenlere kendisini arzediyordu.

Ne barýndýracak birini buldu, ne de bir davetçi.

Bize gelip de menzil onunla istikrar bulunca,

Mesrur oldu Taybe'de, hoþnut kaldý.

Ne uzak zalimin zalimliðinden korkar oldu;

Ne azgýn insanlardan...

Malýmýzýn helâlinden ona mallar sunduk.

Savaþta ve barýþta canlarýmýzý yoluna koyduk.

Onun düþmanlarýnýn hepsine, tamamýna;

Halis dostumuz olsa da düþman oluruz.

Biliyoruz ki, Allah'tan baþka Rab yoktur;

Allah'ýn kitabý yol göstericidir."[131]

Ýbn Abbas diyor ki: Allah Rasûlü (s.a.} Mekke'de idi. Kendisine hicret etmesi emredilip þu âyet indirildi: "De ki: Rabbim! Beni doðruluk giriþiyle girdir; doðruluk çýkýþýyla çýkar. Katýndan beni destekleyecek bir güç ver."[132]

Katâde diyor ki: Allah, Hz. Peygamber'i (s.a.) Mekke'den Medine'ye doðruluk çýkýþýyla çýkardý. Allah'ýn Peygamberi bu emre, güç olmaksýzýn ta­kat getiremeyeceðini biliyordu. Bu yüzden Allah'tan destekleyici bir güç iste­di. Mekke'de iken Allah Teâlâ ona hicret edeceði yurdu gösterdi. Hz. Pey­gamber (s.a.) buyurdu ki: "Bana sizin hicret edeceðiniz yurt, iki karataþlýk tepe arasýnda hurmalýkh çorak bir yer þeklinde gösterildi. "[133]

Hâkim'in, Müstedrek'inde Ali b. Ebu Tâlib'den rivayetine göre Hz. Pey­gamber (s.a.) Cebrail'e: "Benimle birlikte kim hicret edecek?" diye sordu. Cebrail: "Ebu Bekir Sýddîk." cevabým verdi.[134]

Berâ anlatýyor: Allah Rasûlü'nün (s.a.) ashabýndan bize ilk hicret eden­ler Mus'ab b. Umeyr ve Ýbn Ümmü Mektûm'dur. Ýnsanlara Kur'an okutur­lardý. Sonra Ammâr, Bilâl ve Sa'd hicret etti. Sonra Ömer Ýbnü'l-Hattâb (r.a.) yirmi süvari ile hicret etti. Sonra da Allah Rasûlü (s.a.) hicret etti. Ben insan­larýn, Hz. Peygamber'in (s.a.) geliþine sevindikleri gibi bir þeye sevindiklerini görmedim. Öyle ki, kadýnlarýn, çocuklarýn ve cariyelerin: "Ýþte Allah'ýn Ra­sûlü geliyor" diye sevindiklerini gördüm.[135]

Enes anlatýyor: Medine'ye girdiði gün Hz. Peygamber'i (s.a.) gördüm. O'nun þehrimiz Medine'ye girdiði günden daha güzel, daha parlak geçen bir gün kesinlikle hiç görmedim. Vefat ettiði gün orada bulundum. O'nun vefat ettiði günden daha kötü, daha karanlýk geçen bir gün kesinlikle hiç görme­dim.[136]

Hz. Peygamber (s.a.) odalarýný ve mescidini yapýncaya kadar Ebu Ey-yûb'un evinde kaldý. Allah Rasûlü (s.a.) Ebu Eyyûb'un evinde iken Zeyd b. Harise ile Ebu Râfi'i altlarýna iki deve, ellerine beþ yüz dirhem vererek Mek­ke'ye gönderdi. Bu iki sahabî, Hz. Peygamber'in (s.a.) kýzlarý Fâtuna ile Ümmü Gülsüm'ü, hanýmý Þevde bt. Zem'a'yý, Üsâme b. Zeyd ile anasý Ümmü Ey-men'i alýp Medine'ye getirdiler. Allah Rasûlü'nün (s.a.) kýzý Zeyneb'e kocasý Ebu'l Âs b. Rebî hicret etme müsaadesi vermedi. Hz. Ebu Bekir'in oðlu Ab­dullah onlarla birlikte, aralarýnda Hz. Âiþe'nin de bulunduðu Ebu Bekir ai­lesini yola çýkardý. Bunlar, Medine'ye gelince Harise b. Nu'man'ýn evinde ko­nuk oldular.[137]
       

[130] Bk.Sahih-i Müslim, 3/1623 (171); Buharî, 63/45; Ibn Sa'd, Tabakât, 1/237; Mecmau'z-Zevâid, 6/63; Ibn Kesîr, es-Sîre, 1/279-280; Ibn Hiþâm, Sîre, 1/495-496.

[131] Ibn Hiþâm, es-Sîre, 1/512.

[132] Ahmed ve Tirmizî (3139). Senedinde, Hafýz îbn Hacer'in Takrîb'dc gevþek ( = leyyin) olarak nitelediði Fâbûs b. Ebu Zübyân var olmasýna raðmen Tirmizî ve Hâkim {Müsted-rek, 313) hadisi sahih saymýþ ve Zehebî de ona katýlmýþtýr. Âyet: Ýsrâ, 17/80.

[133] Hâkim, Müstedrek, 3/3-4. Senedi ceyyiddir. Hâkim hadisin sahih olduðunu söylemiþ, Zehebî de ona katýlmýþtýr. Ahmed (6/198) de sahih senedle rivayet etmiþtir.

[134] Hâkim, Müstedrek'le rivayet etmiþ ve sahih olduðunu söylemiþtir. Zehebî de ona katýl­mýþtýr.

[135] Buharî, 63/46; Tayâlisî, 2/94.

[136] Ahmed, 3/122; Dârimî, 1/42. Senedi sahihtir.

[137] Ýbn Sa'd, Tabakâý, 1/237-238.

Ýbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, Ýklim Yayýnlarý: 3/90-92.


radyobeyan