Ganimetlerin taksimi By: hafiza aise Date: 13 Temmuz 2011, 16:53:40
D) GANÝMETLERÝN TAKSÝMÝ
1— Ganimetleri Taksimi:
Düþmana karþý zafer elde edince bir tellâla emreder, bütün ganimetleri bir araya toplatýrdý. Önce düþman askerlerinin üzerinde bulunan elbise ve eþyalarý hakedenlere verir; sonra kalanýn beþte birini (humus) ayýrýr, Allah'ýn uygun gördüðü yerlere sarfeder ve Ýslâm'ýn ve müslümanlann yararýna kullanýlmasýný emrederdi. Sonra geri kalanlar kadýnlar, çocuklar ve köleler gibi ganimetten nasibi olmayanlara ufak baðýþlarda bulunurdu.[279] Sonra da geri kalaný süvariye üç pay -bir pay kendisi, iki pay atý için- ve piyadeye bir pay olmak üzere askerler arasýnda eþit olarak paylaþtýnrdý[280]' Hz. Peygamber'-den (s.a.) aktarýlan sahih uygulama budur.
Uygun gördüðü fayda doðrultusunda asýl ganimetten pay ayýrýr, baðýþ yapardý. Ganimetten yapýlan bu baðýþýn beþte birlik (humus) kýsýmdan olduðu da söylenmektedir. Deniliyor ki, bu en zayýf görüþtür; ganimetten yapýlan baðýþ beþte birin beþte birlik kýsmýndendi.
Gazalardan birinde Seleme b. Ekvâ'ya hem süvari, hem piyade payýný birlikte verdi. Böylece o gazada büyük yararlýlýk gösterdiðinden ötürü ona dört pay vermiþ oldu.[281]
Ganimetten yapýlan baðýþ istisna edilirse Hz. Peygamber (s.a.) ganimeti zayýf-güçlü ayrýmý gözetmeksizin eþit olarak paylaþtýrýrdý.[282]
Düþman ülkesine ayak bastýðý vakit önden bir seriyye gönderirdi. Onlarýn aldýklarý ganimetin beþte birini ayýrýr, kalanýn dörtte birini baðýþta bulunur ve arta kalaný da o seriye ile diðer askerler arasýnda paylaþtýrýrdi. Seferden döndüðü vakit de bunu yapar ve ganimetin üçte birini baðýþ olarak verir-di.[283] Böyle olmakla birlikte ganimetten yapýlan baðýþý hoþ görmez: "Güçlü mü'minler, zayýf mü'minlere iade etsin'* buyururdu.[284]
Hz. Peygamber'in (s.a.) ganimetten bir payý vardý ki, buna "safî" denirdi. Ýster köle, ister cariye isterse bir at olsun, onu beþte birlik kýsýmdan önce seçip alýrdý[285]
Ebu Davud'un rivayetine göre Hz. Âiþe: Hz. Peygamber'in (s.a.) hanýmlarýndan olan "Safiye, safîdendir." demiþtir.[286]' Bundan dolayý Züheyr b. Ukayþoðullarýna gönderdiði mektubunda þöyle yazmýþtýr: "Þayet Allah'dan
baþka tanrý bulunmadýðýna ve Muhammed'in Allah'ýn elçisi olduðuna þeha-det eder, namazýnýzý kýlar, zekâtýnýzý verir ve ganimetten beþte birlik kýsmý, Hz. Peygamber'in (s.a.) payýný ve safî payýný öderseniz Allah ve Peygamberinin güvencesi altýnda emniyette olursunuz." [287]
Hz. Peygamber'in (s.a.) kýlýcý Zülfikâr safîden idi.[288]
Müslümanlarýn yararýna olan bir vazifeden dolayý savaþa katýlamayanlara da ganimetten pay ayýrýrdý. Nitekim Hz. Osman'a Bedir ganimetlerinden pay ayýrmýþtý. Oysa Hz. Osman Allah Rasûlü'nün (s.a.) kýzý ve kendi karýsý olan Rukiye'nin hasta bakýcýlýðým yaptýðýndan ötürü savaþa katýlmamýþtý. Bu sebepten Hz. Peygamber (s.a.): "Doðrusu Osman, Allah ve Peygamberinin iþi için gitti." buyurup savaþa katýlmýþ sevabýný aldýðýný belirtti ve ona payýný ayýrdý[289]
Sahabîler gaza esnasýnda O'nun yanýnda alýþ-veriþ yaparlardý. Onlarý gördüðü halde alýþ-veriþ yapmalarýný engellemezdi. Adamýn biri, benzerini hiç kimsenin elde etmediði bir kazanç elde ettiðini kendisine haber verdiðinde: "Nedir bu kazanç?" diye sordu. Adam: "Alýþ-veriþ yaptým, üç yüz ükiyye kâr saðladým." dedi. Hz. Peygamber (s.a.): "Ben sana, bir kimsenin kazandýðý en hayýrlý kazancý haber vereceðim." dedi. Adam: "Nedir o? Ey Allah'ýn Rasûlü?" diye sordu. Hz. Peygamber (s.a.): "Farz namazdan sonra kýlýnan iki rekât" cevabýný verdi.[290]
Gaza için Ücretle iþ yapanlarý iki þekilde tutuyorlardý: 1- Bir kimse bizzat gaza için yola çýkar ve yolculuk esnasýnda kendisine hizmet edecek ücretli hizmetçi tutardý. 2- Mal vererek cihada çýkacak insan tutardý. Buna "ceâil" derlerdi. Bu konuda Hz. Peygamber (s.a.) þöyle buyurmuþtur: "Gazaya çýkan, mükâfatýný elde eder. Birini ücretle harbe gönderen kimse hem bundan dolayý sevap kazanýr ve hem de gazi sevabý elde eder."[291]
Ganimet konusunda da iki türlü ortaklýk kurarlardý. 1- Ebdân þirketi.[292]
2- Bir kimse, devesini yahut atýný, üzerinde savaþmasý ve elde ettiði ganimetin yansýný kendisine vermesi þartýyla diðer bir kimseye verir; gazinin elde ettiði payý aralarýnda paylaþýrlardý. Hatta birine okun gövdesi, diðerine ise ucundaki demiri ve arkasýna takýlan yelek kýsmý düþerdi.
îbn Mes'ûd anlatýyor: Ben, Ammâr ve Sa'd, Bedir savaþýnda elde edeceðimiz ganimetler konusunda ortaklýk kurduk. Sa'd iki esir. yakalayýp getirdi, ben ve Ammâr hiçbir þey getiremedik,[293]
Hz. Peygamber (s.a.) seriyyeyi bazan süvari, bazan da piyade birliði þeklinde gönderirdi. Fetih olup bittikten sonra yardýmcý kuvvet olarak gelenlere ganimetten pay ayýrmazdý.[294]'
Hz. Peygamber (s.a.) (ganimetin kendisinin tasarruf yetkisine verilen beþte birlik kýsmýndan) akrabalarýn payýný Hâþimoðullanna ve Muttaliboðullanna verirdi; onlarýn kardeþleri olan Abdiþemsoðullan ile Nevfeloðullarýna ise pay ayýrmazdý. " M uttalib oðullarý ile Hâþimoðullan ayný soydandýr" buyurup parmaklarým birbirine kenetledi ve: "Onlar bizden ne cahiliye, ne de Ýslâm döneminde ayrýldýlar." dedi.[295]
[279] Sahih-iMüslim'de (1812) Ibn Abbas'dan rivayet edildiðine göre Allah Rasûlü (s.a.) kadýnlarý gazaya götürürdü. Kadýnlar yaralýlarý tedavi eder ve ganimetten biraz ma! alýrlardý. Allah Rasüiü (s.a.) onlara ganimetten bir pay ayýrmazdý. Yine ayný kaynakla yer alan bir hadise göre Hz. Peygamber'e (s.a.) ganimette hazýr bulunan kadýn ve köleye herhangi bir pay ayrýlýp ayrýlmayacaðý soruldu. O da, onlara bir pay ayrýlmayacaðýný, ancak biraz baðýþ yapýlacaðýný söyledi.
[280] Buharý, 56/51; Müslim, 1762.
[281] Müslim, 1807; Ebu Davud, 2752. Seleme b. Ekva' diyor ki: Allah Rasüiü biri süvari payý, diðeri piyade payý olmak üzere bana iki tür pay ayýrdý. Bunlarý benim Ýçin birleþtirdi.
[282] Ebu Davud, 2739. Râvileri sikadýr. Bu konuda Ahmed (5/323,324) Ubâde b. Sâmit'ten hadis rivayet etmiþtir. Ahmed (1/173) MekhûÝ yoluyla Sa'd b. Ebî Vakkâs'ýn þöyle dediðini rivayet eder: Hz. Peygamber'e (s.a.): "Ey Allah'ýn Rasûlü! Adam vardýr, bir topluluðun koruyucusu olur. Onun payý ile baþkasýnýn payý bir olur mu?" dedim. Buyurdu ki: "Ey Sa'd'ýn anasýnýn oðlu. Anan seni kaybetsin! Siz ancak zayýflarýnýz hürmetine nzýklandýnhr, yardým görürsünüz." Râvileri sikadýr. Ancak MekhûÝ, Sa'd'dan hadis iþit-memiþtir. Buharî'nin (56/76) Mus'ab b. Sa'd'dan rivayetine göre Sa'd (r.a.) kendisinden daha az savaþçý olanlara göre kendisinde bir üstünlük görmüþtü. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.): "Siz ancak zayýflarýnýz hürmetine yardým görür, nzýkiandýrýlýrsmýz." buyurdu. Nesâî, (6/45) bu hadisi: "Allah bu ümmete ancak zayýflan hürmetine, onlarýn dualarý, namazlarý ve ihlâslan hürmetine yardým eder." metniyle rivayet etmiþtir. Senedi sahihtir.
[283] Ebu Davud, 2750. Habîb b. Mesleme el-Fihrî: "Hz.Peygamber'le (s.a.) savaþta hazýr bulundum. Ganimetin dörtte birini baþlangýçta, üçte birini de dönüþte baðýþ olarak verdi." demektedir. Senedi sahihtir. Ýbn Hibbân (1672) hadisin sahih olduðunu söylemiþtir. Ahmed (5/319, 320), ibn Mâce (2852) ve Tirmizî (1561) Ubâde b. Sâmit'ten bir þâhid hadis rivayet etmiþlerdir.
[284] Ahmed, 5/323, 324. Senedi zayýftýr.
[285] Ebu Davud, 2991. Þa'bî'den mürsel olarak.
[286] Ebu Davud, 2994. Senedi güçlüdür. Ýbn Hibbân (2247) sahih olduðunu söylemiþtir. Ebu Davud (2995) Enes'den bir þahid hadis aktarmýþtýr, râvileri sikadýr.
[287] Ebu Davud, 2999. Râvileri sikadýr.
[288] Ahmed, 1/271; Tirmizî, 1561; Ýbn Mâce, 2808. Senedi hasendir. Zülfikâr, Âs b. Müneb-bih'in kýlýcý idi. O, Bedir savaþýnda ölünce Hz. Peygamber'e (s.a.), O'ndan da Hz. Ali'ye geçti.
[289] Ebu Davud, 2726. Râvileri sikadýr.
[290] Ebu Davud, 2785. Senedi zayýftýr.
[291] Ahmed, 2/174; Ebu Davud, 2526. Senedi sahihtir.
[292] Ebdân sirkeli: Ýki sanatkârýn, yaptýklarý iþlerde ortaklýk kurup her birinin diðerini iþ kabul etmek ve çalýþtýrýldýðý þeylerden malum Ölçüde onun adýna iþ yapmak konusunda vekil tayin etmesi ve sanatýn türünü aralarýnda belirlemeleri yoluyla kurulan þirket þekli. Ýmam Mâlik, her iki ortaðýn sanatýnýn ayný olmasý þartýyla bu þirketin sahih olacaðýný söylemiþtir. Ebu Hanife ve taraftarlarý bu þirketin sahih, Þafii ise bâtýl olduðunu savunur. Bk. Þevkânî, Neyiü'l-Evtâr, 5/299.
[293] Ebu Davud, 3388; Nesâî, 7/57; tbn Mâce, 2288. Râvileri sikadýr, ancak hadis munkati'dýr.
[294] Buharî, (64/38). Ebu Hureyre anlatýyor: Allah Rasûlü (s.a.) Ebân b. Said b. Âs'ý bir seriyenin baþýnda Medine'den Necid taraflarýna gönderdi. Ebân ve arkadaþlarý, Allah Rasûlü (s.a.) Hayber'i fethettikten sonra O'nun yanýna geldiler. Hz. Peygamber (s.a.) ganimetten onlara pay ayýrmadý.
[295] Buharî, 57/17, 64/38; Ebu Davud, 2978, 2979, 2980.
Ýbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, Ýklim Yayýnlarý: 3/135-138.
[296] Buharî, 57/20.
[297] Ebu Davud, 2701. Senedi sahihtir.