Kapaktakiler
Pages: 1
Kalbe Can Suyu By: reyyan Date: 06 Temmuz 2011, 17:00:52
Kalbe Can Suyu

Mart 2011 - 147.sayý


Siraceddin ÖNLÜER kaleme aldý, KAPAKTAKÝLER bölümünde yayýnlandý.

Bedenin maddi ve manevi merkezi olan kalp, ayný anda iki farklý durumda bulunmaz, kiþinin yaptýklarýndan etkilenir. Buna göre güzel kulluk, iyi iþler, ibadet ve taat kalbi nurlandýrýr. Günahlar, çirkin ve fena iþler ise karartýr.

Kur’an ve Sünnet kalp için ýþýktýr. Bu ýþýðý rehber edinmiþ bir kalp ilâhi fýtrata uygun bir yol üzere olur.

Nurunu onlardan almayan bir kalp ise kararýr, ýþýksýz kalýr ve yolunu kaybeder. Her þeye perdelenmiþ gözlerle bakar, görülmesi gerekenleri göremez. Elbette gözler pek çok þeyi görür ama sanki hiç görmemiþ gibidir. Ne kainattaki büyük nizam, binbir nakýþla her dem kendini gösteren mucizevî oluþlar ne de ölüm ona bir þey söyler. Ýmandan, ibadetten zevk almaz olur. Küfrü, isyaný, fesadý güzel görmeye baþlar.

Kur’an-ý Kerim’de ve hadis-i þeriflerde noksanlýk bakýmýndan iki türlü kalpten bahsedilir. Biri mümin olmayan ve inkârcýlýk dolayýsýyla hakikate eremeyen kalp; diðeri ise iman sahibi olan fakat amelle ilgili eksikler dolayýsýyla zayýflayan kalptir.

Ýman nuruyla aydýnlanmayýnca

Allah’a bile inanmýyor olsa da bütün inkârcýlar Ýslâm’ýn muhatabýdýr. Dolayýsýyla bütün insanlýðýn kalbi bu nur ile aydýnlamaya adaydýr. Fakat pek çoðu inkârda ýsrar ederler. Allah Tealâ bu kimselerin kalplerini çeþitli vasýflarla anlatmýþtýr. Kimi yerde “katý”, kimi yerde “mühürlü”, kimi yerde de “körelmiþ” sýfatý kullanmýþtýr.

Katý kalp: Hak Tealâ Kur’an-ý Kerim’de þöyle buyurur:

“Bütün bunlardan sonra kalpleriniz yine katýlaþtý; taþ gibi, hatta ondan da katý! Çünkü taþlardan öyleleri vardýr ki onlardan ýrmaklar fýþkýrýr. Öyleleri vardýr ki, çatlar da baðrýndan su kaynar. Taþlardan bir kýsmý da Allah korkusuyla yerinden kopup aþaðý yuvarlanýr. Allah yaptýklarýnýzdan habersiz deðildir. ” (Bakara, 74)

Kalp katýlýðý, ilâhi rahmetin kesilmesiyle doðrudan ilgilidir. Hak Tealâ;

“Sözlerini bozmalarý sebebiyle onlarý lânetledik ve kalplerini kaskatý yaptýk.” (Maide, 13) buyurmaktadýr.

Ayette kalp katýlýðýnýn sebebi olarak lânetlenmenin gösterilmesi ürperticidir. Bir diðer ayette ise þöyle buyrulmaktadýr:

“Kalpleri katý olanlarýn vay haline!” (Zümer, 22)

Hz. Peygamber s.a.v. de kalbi katý kimseyi cehennemliklerden saymýþtýr:

“Cehennemlikleri size haber vereyim mi? Onlar katý yürekli, cimri ve kibirli kimselerdir.” (Müslim)

Mühürlü kalp: Kur’an-ý Kerim’de inkârcýlýkta ýsrar eden kimseler için kullanýlan bir diðer ifade de kalplerinin mühürlü olmasýdýr. Çünkü kalp ilmin zarfýdýr. Bütün inançlar kalpte saklýdýr. Kulak ve göz de birer kapý gibidir. Duyulan ve görülen her þey kulak ve göz vasýtasýyla kalbe girer.

Þu halde kalbin mühürlenmesi, zarfýn mühürlenmesine; kulak ve gözün mühürlenmesi de, kapýnýn mühürlenmesine benzer. Nitekim Cenab-ý Hak buyuruyor ki:

“Allah onlarýn kalplerini ve kulaklarýný mühürlemiþtir. Onlarýn gözlerine de (bir çeþit) perde gerilmiþtir ve onlar için büyük bir azap vardýr.” (Bakara, 7)

Aslýnda insan kalbini kendisi mühürletmektedir. Yani insan kendi sonunu kendi elleriyle hazýrlar, hakkýndaki kararý kendisi verir, kendi ipini kendisi çeker. Nitekim;

“Herkes kazandýklarýna karþý bir rehindir (iyi amel iþlerse kurtulur, deðilse helâk olur.)” (Tur, 21) ayeti bunu ifade eder.

Kalplerin mühürlenmesinin sebeplerini açýklayan birçok ayet vardýr. O ayetlerden birinde;

“Ýþte onlar hidayete karþýlýk sapýklýðý satýn almýþ kimselerdir. Bu yüzden alýþveriþleri onlara kâr getirmemiþ ve doðru yolu bulamamýþlardýr.” (Bakara, 16) buyrulmaktadýr.

Bir diðer ayette ise bu hakikat þöyle beyan edilmiþtir:

“Onlar bozulup yoldan sapýnca, Allah da kalplerini (doðru yoldan) saptýrdý.” (Saff, 5)

Körelmiþ kalp: Ýman nuru ile aydýnlanmamýþ kalpler hakkýnda kullanýlan bir diðer ifade de körlüktür. Çünkü imandan mahrum kalp manen kördür. Güneþin önüne kara bulutlar geldiðinde güneþ görülmediði gibi, kalbin önüne gelen isyan, vesvese, þüphe bulutlarý, kalbin gerçekleri görmesine engel olur. Nitekim Hak Tealâ bu gerçeði þöyle ifade etmektedir:

“(Seni yalanlayanlar) hiç yeryüzünde dolaþmadýlar mý? Zira dolaþsalardý elbette düþünecek kalpleri ve iþitecek kulaklarý olurdu. Ama gerçek þu ki gözler kör olmaz, fakat göðüsler içindeki kalpler kör olur.” (Hac, 46)

Katý, mühürlü ve körelmiþ kalp sahibi için artýk bir kurtuluþ yoktur. Sadece Allah hidayet verirse iman ile þereflenir. Yoksa onun tefekkür ve amelleri kendisini imana götürmekten uzaktýr.

Gönül pas tutarsa

Kur’an-ý Kerim’de iman sahibi kimselerin kalpleri için de farklý tabirler kullanýlmýþtýr. Bunlardan ikisi “günahla örtülme” ve “paslanma”dýr.

Günahla örtülü kalp: Meþhur sahabi Ebu Hüreyre r.a., Hz. Peygamber s.a.v.’in þöyle buyurduðunu haber verir:

“Mümin bir günah iþlediði vakit kalbinde siyah bir nokta oluþur. Eðer kendini günahtan alýkor, istiðfar ve tevbe ederse kalp parlar. Ama tevbe etmez, günaha devam ederse o siyahlýk artar ve sonunda kalbi tamamen kaplar. Ýþte bu, Allah Tealâ’nýn: ‘Hayýr, öyle deðil; onlarýn kazandýklarý kalblerini paslandýrýp köreltmiþtir.’ (Mutaffifîn, 14) ayetinde anlatýlan, kalbin paslanmasý ve günahla örtülmesidir.” (Tirmizî, Ýbn Mâce)

Paslanmýþ kalp: Kalp, ayna gibidir. Yukarýdaki ayette beyan buyurulduðu üzere gaflet, günah ve kötü ahlâk gibi þeylerle paslanýr. Onun cilasý ise iki þeyle mümkündür: Biri tevbe ve istiðfar, diðeri de zikir. Þunu unutmamak gerekir ki, zikir bir ilaçtýr. O da ehil olan bir tabipten, yani bir mürþid-i kâmilden alýnýr.

Kalp paslanýnca, paslý ayna gibi gördüðünü tam yansýtamaz. Hakký bâtýl, bâtýlý hak görebilir. Pas çoðalýnca düþünce ve anlayýþ bozulur. Hakk’ý kabul edemediði gibi, bâtýlý da inkâr edemez.

Meþhur alimlerimizden Ýmam Gazâlî rh.a. hazretleri bu hususta þöyle demiþtir:

“Kalp, parlak bir ayna gibidir. Kötü ahlâk ise aynanýn parlaklýðýný gideren leke ve is gibidir. Onu karartýr. Bu zulmet sebebiyle Allah Tealâ’nýn gösterdiði yolu göremez olur. Önüne perdeler, engeller çýkar. Güzel ahlâk ise kalbe ulaþan nur ve ýþýk gibidir. Onu günah lekelerinden ve karartýlarýndan temizler.”

Kalbin pas tutmasý bir çeþit cezadýr. Gerçeði algýlama yeteneðinin bitme noktasýna geldiðini ifade eder. Bu derece paslanan bir kalp artýk iþlevini göremez hale gelir.

Kalbin pasý, Kur’an okumak, Allah’ý zikretmek ve güzel ahlâk sahibi olmakla giderilir. Nitekim Efendimiz s.a.v. þöyle buyurur:

“– Þüphesiz kalpler de demirlerin paslandýðý gibi paslanýr.

Bunun üzerine;

– Ya Rasulallah, onun cilasý nedir, diye sorulur. Allah Rasulü s.a.v. de þöyle cevaplar:

– Kalplerin cilasý Kur’an okumak, Allah’ý çokça zikretmek ve ölümü çok hatýrlamaktýr.” (Beyhakî, Ali el-Müttakî)

Ah þu gaflet uykusu

Gaflet kalp için bir zehirdir. Helak edicidir. Kul ne kadar gaflete düþerse, o nisbette ilâhî ilim ve hikmetlerden cahil kalýr, feyz ve bereketten mahrum olur. Dünyayý sevdiði kadar gaflete düþer. Heva ve hevesine düþkün olduðu kadar da dünyayý sever. Kalpte iman ve yakîn nuru zayýfladýðý ölçüde de, nefsin kötü sýfatlarý ortaya çýkar. Bu zayýflýk kalbin Allah’tan gayri þeylerle perdelenip, kulun Rabbinden uzaklaþmasýyla meydana gelir.

    Kalp de Hastalanýr

    Kur’an-ý Kerim ve hadis-i þeriflerde belirtildiði üzere, kalp de hastalanabilir. Bu hususta Hak Tealâ þöyle buyurmaktadýr:

    “Onlarýn kalplerinde bir hastalýk vardýr. Allah da onlarýn hastalýðýný çoðaltmýþtýr.” (Bakara, 10)

    Kalp hasta olur; inkârýn, isyanýn, cehaletin ve kötü ahlâklarýn merkezi durumuna gelir. Kalbi hasta eden nifak, þüphe ve tereddüttür. Öldüren ise, küfür ve inkârdýr.

    Allah’ý anmaktan uzak duran bir kalp dermansýz ve güçsüz kalýr, kendinden beklenen fonksiyonunu yitirir. Sahibini irþad edemez, ona doðruyu gösteremez hale gelir.



    Amele Göre Kalp

    Ashab-ý Kiram’ýn büyüklerinden Ýbn Abbas r.a. þöyle demiþtir:

    “Ýyi amel yüze parlaklýk, kalbe nur, rýzka bolluk bereket, bedene güç, insanlarýn kalbine muhabbet verir. Günah ise yüzde gölge, kalpte karanlýk, bedende zayýflýk, rýzýkta kýtlýk ve insanlarýn kalbinde nefret meydana getirir.”


radyobeyan