Zadul Mead
Pages: 1
Hayber ganimetlerinin taksimi By: hafiza aise Date: 05 Temmuz 2011, 16:32:34
11— Hayber Ganimetlerinin Taksimi:

 

Hz. Peygamber (s.a.) Hayber ganimetlerini, her biri yüzer hisselik otuz altý kümeye ayýrdý. Toplamý üç bin altý yüz hisse ediyordu. Allah Rasûlü (s.a.) bunun yarýsýný, kendisi ve müslümanlar için ayýrdý. Bu, bin sekiz yüz hisse yapýyordu. Allah Rasûlü (s.a.) için de müslümanlardan herhangi birinin payý gibi bir pay ayrýlmýþtý. Diðer bin sekiz yüz hisseyi ise, karþýlaþabileceði musi­bet ve felâketler ile, müslümanlarýn ortaya çýkabilecek çeþitli ihtiyaçlarý için bir tarafa koydu.[753]

Beyhakî þöyle demiþtir: Taksimat böyle yapýlmýþtýr. Çünkü Hayber'in yarýsý anveten (zorla), yarýsý da sulh yoluyla fethedilmiþtir. Allah Rasûlü (s.a.) zorla fethedilen kýsmý, ganimeti ve beþte birlik kýsmý hak eden kimseler ara­sýnda paylaþtýrmýþ; sulh yoluyla fethedilen kýsmý ise karþýsýna çýkabilecek mu­sibet ve felaketler ile müslümanlarýn ihtiyaç gösterecek umumî iþleri için ayýrmýþtýr.

Ben derim ki: Beyhakî tarafýndan yapýlan bu açýklama, Ýmam Þafiî'nin (r.h.) þu fýkhî kaidesi üzerine kurulmuþ bir açýklamadýr: "Zorla fethedilen arazilerin taksiminin diðer ganimetlerin taksimi gibi olmasý vaciptir." Bey­hakî, Hayber'in yarýsýný Hz. Peygamber'in (s.a.) paylaþtýrmadýðýný görünce "Yansý da sulh yoluyla fethedilmiþtir" demiþtir. Fakat siyer ve meðazîyi ge­reði gibi düþünen kimse, Hayber'in zorla fethedilip, Hz. Peygamber'in (s.a.) Hayber topraklarýnýn hepsine kýlýçla, zorla el koyduðunu hemen anlar. Þayet Hayber topraklarýnýn herhangi bir kýsmý sulh yoluyla fethedilmiþ olsaydý, Allah Rasûlü (s.a.) Hayber yahudilerini oradan sürüp çýkarmazdý. Zira Hz. Pey­gamber (s.a.) onlarýn Hayber'den çýkarýlmalarýný kesin olarak emrettiðinde, Hayberliler: "Bizler arazî iþlerini sizlerden daha iyi biliriz. Býrakýn, burada kalýp çýkacak mahsûlün yarýsýný size vermek þartýyla Hayber topraklarýný imar edelim!" demiþlerdi. Bu, Hayber'in zorla fethedildiði hususunda cidden açýk bir delildir. Malum olduðu üzere, Hayber'de yahudi ve müslümanlar arasýn­da mýzrak ve kýlýçlarla çarpýþmalar meydana gelmiþ, gerek yahudilerden, ge­rekse müslümanîardan ölenler olmuþtu. Fakat kalelerine sýðýnmak zorunda býrakýldýklarýnda, seve seve kabul ettikleri sulh için kalelerinden inmiþler; al­týn, gümüþ, zýrh ve silahlarýný Allah Rasûlü'ne (s.a.) býrakýp canlarý ve çocýlklarýnýn baðýþlanmasý ve Hayber topraklarýndan çýkýp gitmeleri þartýyla an­laþma yapmýþlardý. Ýþte sulh bu idi. Hayber topraklarýndan herhangi bir kýs­mýnýn yahudilere býrakýlmasý þeklinde bir anlaþma vâki olmamýþ, kesinlikle böyle bir anlaþma cereyan etmemiþtir. Þayet böyle bir anlaþma olsaydý; Al­lah Rasûlü (s.a.): "Dilediðimiz kadar kalmanýza müsaade ederiz." demezdi. Onlarýn, kendi topraklarýnda, dilediði kadar kalmalarýna Hz. Peygamber (s.a.) nasýl olur da müsaade etmiþ olabilir? Hz. Ömer yahudilerin hepsini Hayber topraklarýndan sürgün ettiði zaman, yukarýda olduðu gibi onlarla arazi müs-lümanlara ait olmak üzere ve onlardan bir haraç alýnmasý þartýyla anlaþma yapmamýþ, böyle bir anlaþma hiç vuku bulmamýþtýr. Çünkü o, Hayber'e ke­sinlikle haraç vergisi koymamýþtýr.

Kuþkusuz doðru olan þudur: Hayber anveten (zorla) fethedilmiþtir. Devlet baþkaný anveten fethedilen topraklar hususunda, bu topraklarý bölüþtürmek veya vakfetmek ya da bu topraklarýn bir kýsmýný bölüþtürüp, bir kýsmýný vak­fetmek tercihleri arasýnda muhayyerdir. Hz. Peygamber (s.a.) her üç türü de yaparak, î^urayza ve Nadîr topraklarýný taksim etti; Mekke topraklarýný tak­sim etmedi ve Hayber'in ise yarýsýný taksim edip, diðer yansýný býraktý. Mek­ke'nin zorla fethedildiði konusundaki itiraza yer býrakmayan açýklama ise daha önce geçmiþti.

Hayber ganimetleri bin sekiz yüz hisseye taksim edilmiþtir. Çünkü Hay­ber, Hudeybiye'ye katýlýp da, gerek Hayber'de hazýr bulunan gerekse bulun­mayanlar için Allah tarafýndan vaadedilmiþ bir ganimet idi. Hudeybiye'de müslümanlar bin dört yüz kiþiydiler. Yanlarýnda ise iki yüz at vardý ve her at için iki hisse takdir edilmiþ, dolayýsýyla Hayber ganimetleri bin sekiz yüz hisseye ayrýlmýþtýr. Câbir b. Abdullah'tan baþka Hudeybiye'de bulunup da Hayber savaþýna katýlamayan herhangi bir sahabî yoktur. Allah Rasûlü (s.a.) ona da Hayber savaþýna katýlan bir kimse gibi pay ayýrmýþtýr.

Hz. Peygamber (s.a.) süvari olana üç, yaya olana ise bir hisse vermiþtir. Toplam bin dört yüz kiþiydiler. Aralarýnda iki yüz de süvari vardý. Kuþkusuz doðru olan budur!

Abdullah el-Ömeri. Mâfî -Ýbn Ömer kanalýyla þöyle rivayet etmiþtir: "Ra-sûlullah (s.a.) süvariye iki, yaya olana ise bir hisse verdi."[754]

Ýmam Þafiî -Allah ona rahmet eylesin- demiþtir ki: Herhalde Abdullah el-Ömerî Nâfi'in, at için iki, yaya için de bir hisse dediðini iþitmiþ, fakat (bu­nu rivayet ederken) atlý için demiþtir. Hadis âlimlerinden hiçbir kimse Ubey-dullah b. Ömer'in, hýfz konusunda kardeþini geçtiðinde þüphe etmez. Bize, arkadaþlarýmýzdan güvenilir bir kiþi [755]Ýshâk el-Ezrak el-Vâsýtî-Ubeydullah b. Ömer-Nâfi- Ýbn Ömer kanalýyla Allah Rasûlü'nün (s.a.) at için iki, at sa­hibi için de bir hisse ayýrdýðýný haber vermiþti :[756]

Sonra Þafiî, Ebu Muâviye -Ubeydullah b. Ömer -Nâfi'-Ýbn Ömer kana­lýyla, Hz. Peygamberin (s.a.) süvari olan kimseye biri kendisi, ikisi de atý için olmak üzere üç hisse verdiðini rivayet etmiþtir. Bu rivayet Sahihayn'da. da mevcuttur[757] Ayný þekilde bunu Sevri ve Ebu Üsâme de, Ubeydullah'-tan rivayet etmiþlerdir.

Þâfýî (r.h.) þöyle der: Mecma' b. Câriye'nin rivayetine göre Hz. Peygamber (s.a.) Hayber hisselerini on sekiz parçaya ayýrdý; ordu, üç yüzü süvari olmak üzere, bin beþ yüz kiþiden teþekkül etmekteydi ve Allah Rasûlü (s.a.) süvari­ye iki, yayaya da bir hisse verdi [758]

Þafiî (r.h.) þöyle demiþtir: Babasý -amcasý Abdurrahman b. Yezîd- am­casý Mecma' b. Câriye kanalýyla bu hadisi rivayet eden Mecma' b. Yakub tanýnmamýþ bir râvidir. Biz bu hususta Ubeydullah'ýn hadisini kabul ettik ve bu hadise zýt düþen dengi bir haber de görmedik. Bir haberin reddedilmesi ancak dengi bir haberle caizdir.

Beyhakî þöyle demiþtir: Mecma' b. Yakub'un senediyle ordunun ve atlý­larýn sayýsý hakkýnda rivayet ettiði habere karþý çýkýlmýþtýr. Câbir ve megâzi âlimlerinin rivayetlerine göre ordu bin dört yüz kiþi idi ve bunlar Hudeybi­ye'de hazýr bulunan kimselerdi. Yine Ýbn Abbas, Salih b. Keysan, Beþîr b. Yesâr ve meðazî âlimlerinin rivayetlerinde ise; atlarýn sayýsýnýn iki yüz oldu­ðu; at için iki, sahibi için bir ve yaya için de.bir hisse verildiði haberi mevcuttur.

Ebu Davud þöyle demiþtir: "Ebu Muaviye'nin hadisi daha sahihtir ve uygulama da bu yoldadýr. Mecma'ýn hadisinde þüphe görüyorum. Çünkü iki yüz süvari olduklarý halde, üç yüz süvariydiler demiþtir."

Yine Ebu Davud'un Ebu Amra yoluyla onun babasýndan þöyle dediðini rivayet etmiþtir: "Dört kiþi Allah Rasûlü'ne (s.a.) geldik. Yanýmýzda da bir at vardý. Her birimize birer, at içinse iki hisse verdi."'[759]' Bu hadisin isnadýn­da Abdurrahman b. Abdullah b. Utbe b. Abdullah b. Mes'ûd vardýr ki, bu Mes'ûdî diye meþhur olan kiþi olup onda zayýflýk vardýr. Bu hadis, ondan, baþka bir yoldan da rivayet edilmiþtir. Bu rivayette þöyle der: "Üç kiþi Allah Rasûlü'ne (s.a.) geldik. Yanýmýzda da bir at vardý. Atlýya üç hisse verdi." Bu haberi de Ebu Davud rivayet etmiþtir.[760]


[753] Ebu Davud, 3010, 3012. Senedi hasendir.

[754] Dârakutnî, s. 470. Senedi zayýftýr.

[755] Ebu'l-Abbas el-Esam, Þafiî'nin Müsned'ini rivayet ederken þöyle demiþtir: Rebî* b. Sü­leyman'ýn þöyle dediðini iþittim: Þafiî (r.h.) 'Bana itham edemediðim bir kiþi haber verdi' dediði zaman bu sözüyle Ýbrahim b. Ebu Yahya'yý; 'Bana güvenilir bir kimse haber verdi' dediði zaman da Yahya b. Hassan'ý kastediyor.

[756] Þafiî, Müsned, 2/112.

[757] Buharý, 64/38, 56/51; Müslim, 1762; Ýmam Mâlik, 2/456, Ebu Davud, 2733; Tirmizî, 1554; Ahmed b. Hanbel, 2/2, 62, 72, 80: Ýbn Ömer hadisinden.

[758] Ebu Davud, 2736, 3615; Dârakutnî, s. 469; Hâkim, 2/131. Senedinde Yakub b. Mecma' vardýr ki, îbn Hibbân'dan baþkasý onu sika bulmamýþtýr. Ýmam Þafiî, bu kiþi hakkýnda: "Tanýnmamýþ bir râvidir." der. Hafýz Ýbn Hacer Fettýu'l-Bârî'de (6/51) onun duðunu söylemiþtir.

[759] Ebu Davud, 2734; Ahmed b. Hanbel, Müsned, 4/138.

[760] Ebu Davud, 2735. Senedinde meçhul bir kiþi vardýr.

Ýbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, Ýklim Yayýnlarý: 3/373-376.


radyobeyan