Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüðü
Pages: 1
Lahn By: sidretül münteha Date: 28 Haziran 2011, 15:25:36
Lahn:



Bir þey okurken naðme yapmak manasýna mastardýr. Türkçede ezgi denir. Herhangi bir yazýlý metni okurken gerek i'rabýnda, gerekse lafýzlarýnýn telaffuzunda hata etmek, dinleyenden baþkasýnýn anlamýyacaðý þekilde rumuzlar, kapalý ve mübhem sözler kullanarak söz söylemek manasýna kullanýlýr. 603
Hadis Usulünde lahn, rivayetle ilgili esaslar vesilesiyle geçer. Açýklamak gerekirse, muhaddisin hadisini lahn ve tashif yaparak rivayet etmemesi gerekir. Anlaþýldýðýna göre buradaki lahm, hadis lafýzlarýnýn Ý'rabýný belli etmeyecek þekilde okumaktýr. Nitekim en-Nadr b. Þumeyl’den rivayet edildiðine göre “bu hadisler asýllarýndan i'rablarý düzgün bir þekilde gelmektedir” demiþtir, ayrýca meþhur lügat âlimi el-Esma’i’de þunlarý söylemiþtir: “Ýlim yolcularý için en çok korktuðum þey nahv bilmeyip Hz. Peygamber (s.a.s)'in “benim üzerime bilerek yalan söyleyenler Cehennemdeki yerlerine hazýrlansýnlar” sözüne dahil olmalarýdýr. O hiç bir zaman lahn yapmaz, söyleyeceklerini açýkça söylerdi. Eðer ondan bir rivayette bulunur da sözlerinden lahn yaparsan, üzerine yalan söylemiþ olursun.” 604
Þu hale göre lahn hadis lafýzlarýný i'rablarýný açýkça belli edecek þekilde deðil, aðýzda geveleyerek okumaktýr. Bu manayý açýklayýcý nitelikte bir de fýkra nakledilir. Rivayete göre Emevî Halifesi Velid b. Abdilmelik bir gün yanýna gelen bir köylüye söz arasýnda damadýnýn kim olduðunu sormak maksadýyla nun harfini üstün okuyarak “men hateneke” demiþ. Bu söyleyiþe göre sorunun manasý
“Seni kim sünnet etti?” olacaðýndan köylü bu yersiz soruya biraz kýzmýþ.
“Allah müminlerin emîrini ýslah etsin, kim olacak, sünnetçi berber!” cevabýný vermiþ- Velid,
“Hayýr bunu demek istemedim, damadýn kim demek istedim” deyince köylü þu karþýlýðý vermiþ: “Öyleyse niye “men hatenuk” diye sormuyorsunuz?”605 Hadislerin lafýzlarýný i'rab durumlarýný belli etmeyecek þekilde okumanýn, hataya yol açmasý sebebiyle doðru olmadýðýnda þüphe yoktur. Nitekim Ýbnu's-Salâh bu konuda þöyle demiþtir:
“Hadis talibinin kendisini lahn ve tahrif uðursuzluðundan kurtaracak nahv ve dil kaidelerini öðrenmesi gerekir. Rivayete göre Þu'be, Arapça kaidelerini bilmeden hadis talebine kalkýþanlarýn üzerinde týpký üst kýsmý olmayan bornoz bulunan bir adama benzediðini söylemiþtir. Hammad b. Seleme de ayný konuda “Nahv bilmeden hadis talep eden kiþi, boynunda yemsiz torba taþýyan eþeðe benzer” demiþtir.”
Ýbnu's-Salâh'a göre tashifden kurtulmanýn yolu hadisleri zabt sahibi ilim ehlinden almaktýr. Bundan mahrum kalanlar ilmi kitaplardan almak zorunda kalýrlar ve kelimeleri deðiþtirip yanlýþ yapmaktan kurtulamazlar.
Görülüyor ki rivayette esas, iþitilenin deðiþtirmeden nakledilmesidir. Bunun için hadis alimleri ravinin hadisi iþittiði þekilde rivayet etmesi gerektiði görüþünde birleþmiþlerdir. Hatta bunlardan sayýlarý az olmakla birlikte bir kýsým Þeyhin lahn yapmasý halinde talibin iþittiði gibi rivayet etmesi gerektiðini ileri sürmüþlerdir. Delilleri “Benim bir sözümü iþiten iþittiði gibi baþkalarýna ulaþtýran kimsenin Allah yüzünü ak etsin” manasýna gelen hadistir. Kaydetmek gerekir ki bu görüþ zayýftýr, nitekim Çoðunluk hadis iþiten ravinin Arapçayý iyi bilen bir kimse olduðu takdirde onu rab olarak rivayet etmesi gerektiði görüþündedir. Bunlarýn delilleri de Hz. ygamberin fasih konuþmasý ve sözlerin anlaþýlmasý için açýk ve tane tane söylemesidir. Allah onu peltek ve anlaþýlmaz þekilde konuþmaktan tenzih etmiþtir.
Bazý âlimler de hadis lahn edilerek rivayet edilmiþ olduðu takdirde aynen yazýlýp kitabýn haþiyesinde “her ne kadar rivayette böyle vâki olmuþsa da doðrusu þöyledir manasýna “Keza vaka'a fi'r-Rivâye ve's-Savâbu keza ve keza” þeklinde gösterilmesi taraftarýdýrlar. Bazý hadis þeyhlerine göre en doðru yöntem budur. 606
Þu hale göre lahn, hadis metinlerinin i'rablarýný deðþitirecek veya anlaþýlmayacak þekilde belli belirsiz okumaktýr. Þer'i hükümlere kaynaklýk etmesi bakýmýndan büyük önemi haiz metinlerin yanlýþ okumaya veya anlaþýlmaya yol açacak þekilde i'rabmý geveleyerek okumak bu açýdan bakýldýðýnda doðru sayýlmamak gerekir.


radyobeyan