Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüðü
Pages: 1
Mudrec By: sidretül münteha Date: 27 Haziran 2011, 15:24:00
Mudrec:




Sözlükte dürmek, bükmek, bir þeyi bir þeye eklemek, bir nesneyi baþka bir nesneye katmak ve sokmak manalarýna idracdan ismi mefuldür. Terim olarak isnadýnda veya metninde idrac yapýlarak, bir diðer ifadeyle senedine veya metnine ravilerinden biri tarafýndan aslýnda olmayan ve rivayet edenlerin hadisin aslýnda olduðunu zannettikleri bir veya birkaç kelime ya da cümle eklenerek rivayet edilen hadislere denir.
Ýdrac baþlýðý altýnda ayrýca görüldüðü gibi, bir hadisin ravilerinden biri onun senedine veya metnine herhangi bir maksatla ilave yapar. Hadisi o raviden rivayet edenler o ilaveyi Hz. Peygamber (s.a.s)'e ait sanarak rivayet ederler. Böylece hadisin gerek isnadýna gerekse metnine ilave yapýlmýþ ve o ilave ile rivayet edilmiþ olur ki böyle hadise mudrec adý verilir.
Bu tarif ve açýklamadan da anlaþýlacaðý gibi idrac, hadisin senedinde veya metninde olur. Bu duruma göre mudrec, müdrecu'l-isnad ve müdrecu'1-metn olmak üzere iki kýsma ayrýlýr.
Mudrecul-isnad, isnadýnda yapýlan ilaveden dolayý müdrec olan hadistir. Ýsnadda idrac, daha ziyade isnadda herhangi bir açýklama yapmak maksadiyle veya ravinin yanýlmasýyla meydana gelir. Bununla birlikte ravinin deðiþik isnadlarla bir hadis iþitmesi, bir baþka ravinin ondan rivayet ederken o hadisin deðiþik isnadlarýný zikretmeksizin bütün isnadlarýný birleþtirerek, daha doðrusu birbirine karýþtýrarak rivayet etmesiyle de meydana gelir. Bunun gibi ravinin iki ayrý senedle iki ayn hadis rivayet etmesi halinde ondan rivayette bulunan birinin o iki hadisi ayrý ayrý isnadlarýyla deðil bir tanesinin isnadýyla rivayet etmesiyle de hadis mudrecu'l-Ýsnad olur. Saîd b. Ebi Meryem'in þu iki hadisi rivayeti bu konuda güzel bir misal teþkil eder.
“... Enes b. Malik'ten Hz. Peygamber (s.a.s)'in, “Birbirinize buðzetmeyin, birbirinize hased etmeyin. Birbirinizden sýrt çevirip uzaklaþmayýn. Ey Allah'ýn kullan, kardeþ olun” buyurduðu rivayet edilmiþtir.”
“... Ebu Hureyre'den rivayet edildiðine göre Hz. Peygamber (s.a.s) “Zandan kaçýnýn; çünkü zan sözlerin yalaný en çok olanýdýr. Birbirinize hased etmeyin. Birbirinizin kusurunu araþtýrmayýn. Birbirinizin özel hayatý üstüne düþmeyin. Birbirinizle sürtüþmeyin. Birbirinize hased etmeyin. Birbirine buðzetmeyin ve birbirinize sýrt çevirip uzaklaþmayýn.” 784buyurmuþtur.”
Bu iki ayrý hadisi said b. Ebî Meryem tek isnadla ve þöyle rivayet etmiþtir.
Ýki hadis karþýllaþtýrýldýðý zaman görülür ki ikisi de isnadla rivayet edilmekle kalmamýþ, ikinci hadisin ve lâ tenâfesû fýkrasý birinciye eklenmiþtir. 785
Bazý alimlere göre þeyhin senedini söyleyip durmasý anýnda yaptýðý açýklama veya söylediði sözün senedde idrac sayýlacaðýndan böyle hadisler mudrecu'l-isnad sayýlýr. Bunun misali idrac maddesinde verilmiþtir. Oraya bakýlabilir.
Mudrecu'1-metn ise, adýndan da anlaþýlacaðý gibi, metninde idrac yapýlarak rivayet edilen hadise denir. Bir baþka deyiþle hadisin isnadýna deðil metnine bazý þeyler eklemek ve bu eklenen þeylerin hadisin asýl metninde olmadýðýný açýklamamak suretiyle rivayet edilen hadislere mudrecu'1-metn adý verilir. Hadis metnine aslýnda bulunmayan ilaveler yapan ravi bir anlamda sika ravilerinin rivayetlerine aykýrý rivayette bulunmuþ demektir.
Hadisin metnine yapýlan ilave bazan metnin baþýnda, bazan ortasýnda, bazan da sonunda bulunur. Mevkuf gibi sahabî sözünün yahut maktu denilen tâbi'î sözünün, yahutta daha sonraki nesillerden birinin sözünün, hiçbir ayýrým yapýlmaksýzýn Hz. Peygamber'in merfu sözüne eklenmesi dolayýsýyla, idracm daha çok hadis metninin sonunda yapýldýðý görülür. Metnin baþýnda yapýlan idrac ise ortasýnda yapýlana nisbetle daha çoktur; Çünkü ravi çok kere bir söz söyler, bu sözüne kuvvet kazandýrmak için Hz. Peygamber'in hadisini delil getirir; fakat kendi sözüyle sözüne delil olarak ileri sürdüðü hadisin arasýný ayýrmaz. Böylece kendi sözünün de hadis metninden olduðu zannýný uyandýrýr. Ebu Hureyre'nin bir sözüyle birlikte rivayet edilen þu hadis buna güzel bir örnektir.
“Abdesti güzelce alýnýz... O topuklarýn Cehennemde vay haline.”786
Bu hadisin ilk kýsmý abdest alýrken itina edilmesini tavsiye etmektedir ve Ebu Hureyre'ye ait bir sözdür. Ebu Hureyre yukarýda söylediðimiz gibi abdestin dikkatli alýnmasý gereðine iþaret etmiþ ve arkasýndan sözünü kuvvetlendirmek için Hz. Peygamber'in bir hadisini getirmiþtir. Buna göre hadisin ilk kýsmý mevkuf, ikinci kýsmý ise merfu yani Hz. Peygambere ait bir sözdür. Bununla birlikte bu hadisi el-Hatîbu'l-Baðdâdî'nin ravilerinden birisi aralanný ayýrmadan her ikisi de Hz. Peygamber'e ait sözmüþ gibi rivayet etmiþtir.
Metin ortasýndaki idraca misal olarak ilk vahyin geliþini anlatan Hz. Aiþe'den rivayet edilen hadisi örnek gösterilebilir. Bu hadisin bir bölümü þöyledir:
“... Sonra ona (Hz. Peygamber'e) yalnýz kalmak hoþ gelmeye baþladý. Artýk Hira maðarasýnda yalnýz kalýr; bir kaç gün tahannüs ederdi. Tahannüs ibadet demektir...” 787
Hadisteki “ve huva't-te'abbudu” sözleri ravilerinden Ýbn Þihabi'z-Zuhrî'nin idracýdýr. “fe-yetehannesu” kelimelerinin manasýný açýklamak için söylenmiþtir. Bu durumu bilmeyen onlarý hadisin asýl metnine ait lafýzlar zanneder.
Son olarak metnin sonundaki idraca þu iki rivayeti örnek gösterebiliriz.
“Abdullah (b. Mes'ud)'dan þunlarý söylediði rivayet edilmiþtir: “Hz. Peygamber (s.a.s) “Allah'a þirk koþarak ölenler Cehennem'e girerler” buyurdu. (Ben de derim ki) “Allah'a þirk koþmadan ölenlerse Cennet'e giderler.”788
Bu hadisin ilk kýsmý da Hz. Peygamber'e ait merfu bir hadistir. Ýkinci kýsmý ise Abdullah b. Mes'ud'un sözüdür ve mevkuftur. Hadisin, bazý rivayetlerindeki “ben de derim ki” lafzýný dikkate almadan rivayet edenler, her ikisini de Hz. Peygamber'in sözü olarak rivayet etmiþlerdir.
Daha çok “teþehhüd hadisi” ismiyle meþhur olan bir hadisin ayný zamanda müselsel hadise de örnek teþkil eden Ebu Davud'daki þekli þöyledir.
“...Kasým b. Muhaymire'den rivayet edildiðine göre þöyle demiþtir: Alkame elimi tuttu ve bana Ýbn Mes'udun elini tutarak Hz. Peygamber'in kendisine ellerini tutarak namazda teþehhüdü öðretmiþ olduðu rivayetini talýdis etti ve el-A’meþ'in hadisinde geçen duanýn týpkýsýný zikretti. “Bunu söylediðin yahut yaptýðýn vakit namazýný kýlmýþ olursun. Artýk oturmak istersen oturur, kalkmak istersen kalkarsýn.” 789
Bu hadisin, Hz. Peygamber'in Ýbn Mes'ud'un elini tutarak ona namazda otururken okunan “et-tahiyyâtu” duasýný öðrettiðini bildiren kýsmý merfudur. Hadiste “el-A’meþ'in hadisine geçen duanýn týpkýsýný zikretti” tabiri onun rivayetindeki þekli tekrar etmemek için söylenmediðini gösterir. Bu kýsým bu gün için ilk ve son kadelerde okunan duanýn aynýsýdýr. Halbuki hadisin “bunu söylediðinde namazýný kýlmýþ olursun. Artýk istersen oturursun, istersen kalkarsýn” kýsmý Abdullah b. Mes'ud'un kendi sözüdür. Senedinde ismi geçen Zuheyr b. Mu'aviye ile hadisi ondan rivayette bulunan bazý kimseler tarafýndan merfû hadise eklenerek rivayet edilmiþtir.
Bir hadisin müdrec olduðu çeþitli þekillerde belli olur. Bu konuya idrac baþlýðý altýnda yer verilmiþtir. Burada tekrar edilmesine gerek yoktur. Müdrecin hükmü ise idracýn hükmüne tabidir.
Müdrec hadisler konusunda el-Hatîbu'l-Baðdâdî tarafýndan el-Faslu li'1-Vasli'l-Mudrec fi'n-Nakl isimli bir kitap kaleme alýnmýþtýr. Ýbn Hacer bu kitabý kýsaltmýþ, iki misli ilaveler yaparak yeni ve müdrec konusunda kaynak sayýlan bir eser haline getirmiþtir. Eserine Takrîbu'l-Menhec bi-Tertîbi'l-Mudrec admý vermiþtir. es-Suyutî'nin de ayný konuda el-Mudrec ile'1-Derc isimli kýsa bir risalesi vardýr.


radyobeyan