Ansiklopedik Hadis Terimleri Sözlüðü
Pages: 1
Muselsel By: sidretül münteha Date: 26 Haziran 2011, 16:26:42
Muselsel:



Selsele dört harfli basit fiilinden ismi meful olup, peþpeþe birbirini takip ederek, zincirleme gelen nesne manasýna gelir.
Hadis terimi olarak muselsel, isnadýný teþkil eden bütün ravilerin bir sözü veya hareketi, yahutta her ikisini birden devam ettirerek rivayet ettikleri hadise denir.
Bir hadisin senedini teþkil eden bütün raviler onun isnadýnda veya metninde bulunan bir sözü ya da hareketi yahut ikisini birden tekrar etmek suretiyle rivayet ederler. Bir baþka deyiþle muselsel, ravilerin rivayette sened ya da metnindeki sözü, fiili veya ikisini birden tekrarlamalarý sonucu meydana gelir. Buna göre muselsel, bazen seneddeki bütün ravilerin ayný eda lafýzlarýný kullanmalarý, bazen metninde bulunan bir sözü veya hareketi tekrar etmeleriyle oluþur. Muselsel en çok bu þekillerde rivayet sonucu ortaya çýkar.
Ýsnadýnda ayný sözü tekrar etmek suretiyle muselsel olan hadise muselsel bi'l-kavl de denir. Misal:
“Kalk bana su dök de sana Cebrail'in nasýl abdest aldýðýný göstereyim” demiþtir. Bu hadisi talebesine rivayet eden ravilerin hepsi “kum fe subbe aleyye hatta urîke vudu'e...” lafýzlarýný tekrar etmiþlerdir. Bu hadis þöyledir:
Tekrar edilen kýsmýnýn manasýný yukarýda verdiðimizden bu hadisin tercümesine gerek yoktur. Yalnýz son kýsmýnýn açýklanmasý yerinde olur. Burada hadisi rivayet eden sonuncu ravi Ebu Ca'fer'e teselsül eden abdest alma þeklini sormuþ o da “abdest organlarýný üçer kere yýkayarak” cevabýný vermiþtir. 877
Metindeki bir sözün tekrar edilmesiyle muselsel olan hadise de Ebu Davud ve Neseî'nin rivayet ettikleri þu hadis misaldir:
“... Ebu Hureyre þöyle dedi: “Ateþ deðmiþ et yemekten dolayý abdest almak gerekir.” 878
Bu hadis görüldüðü gibi isnadýnda “semi'tu... yekûlu” lafýzlarý tekrar edilerek rivayet edilmiþtir,
Cebrail (a.s)'ýn Hz. Peygambere abdes almasýný öðrettiðine dair bir hadis vardýr. Bu hadiste Allah Resulü Ýbn Mes'ud'a abdest alma þeklini öðretmek üzere ona
“Muaz, seni severim. Sen her namazýn sonunda þöyle de: “Allah’ým, Seni zikretmek, Sana þükretmek ve güzelce ibadet edebilmek için bana yardým et.”879
Bu hadisi rivayet edenlerden her biri rivayet esnasýnda diðerine “seni severim” demiþtir. Þu hadis de bir sözün tekrar edilmesiyle muselsel olan hadise misaldir. Ancak burada tekrarlanan söz sahabe sözüdür ve metni dýþýnda tekrar edilmiþtir.
“... Her kim bir gün, bir gece içinde (müekked sünnet olan) oniki rekat namaz kýlarsa, bunlara karþýlýk Cennette kendisi için bir eve yapýlýr.” Ummu Habîbe dedi ki:
“Hz. Peygamber (s.a.s)'den bunlarý duyduðumdan beri bu sünnetleri hiç terk etmedim.” Anbese:
“Bunu Ummu Habîbe'den iþittiðimden beri, artýk o namazlarý hiç terketmedim.” Amr b. Evs:
“Anbese'den bunu iþittiðimden beri o namazlarý hiç terk etmedim.” Nu’man b. Salim:
“Amr b. Evs'den duyduðumdan bu yana ben de bu sünnetleri hiç bir vakit terk etmemiþimdir.” dediler,” 880
Muselsel hadislerin bir kýsmý da metnindeki bir sözle bir hareketi beraberce tekrarlamaktan meydana gelir. Buna da þu hadis misal teþkil eder:
“Hz. Peygamber (s.a.s) “Bir kul kadere; kaderin acý ve tatlý tecellilerine iman etmedikçe imanýn tadýný bulamaz” buyurdu. Bunu söylerken sakalýný tutan Peygamberimiz “Ben dedi, kadere; onun acý ve tatlý tecellilerine iman ettim” 881
Bu hadiste görüldüðü gibi Hz. Peygamber kadere imanýn lüzumunu belirtmiþ, kullarýn kadere, hayrýn ve þerrin, insanýn baþýna gelen acý tatlý her halin kaderin birer tecellisi olduðuna iman etmedikleri sürece imanýn tadýný bulamayacaklarýný söylemiþtir. Arkasýndan sakalýný tutarak “ben kadere, hayrýna ve þerrine tatlý ve acý tecellilerine iman ettim” buyurmuþtur. Hadisi Hz. Peygamber'den nakleden Enes b. Mâlik metni rivayet ettikten sonra Hz. Peygamber'in yaptýðý gibi sakalýný tutarak “kadere, hayrýna ve þerrine, tatlýsýna ve acýsýna iman ettim” demiþtir. Sakal tutarak “kadere, hayrýna ve þerrine, tatlýsýna ve acýsýna iman ettim” demek daha sonra hadisi rivayet eden her ravi tarafýndan tekrar edilmiþtir. Böylece hadis hem bir söz, hem bir hareket tekrar edilerek rivayet edilmiþ olduðundan muselsel hadis grubuna girmiþtir. el-Hâkimu'n-Nisâbüri'nin þu rivayeti de bir hareketi tekrar etmek suretiyle rivayet edilen müselsele parlak bir örnektir.
“(el-Hakimu'n-Nisâbûri dedi ki) Ahmed b. el-Huseyni'1-Mukrî elinin parmaklarýný elimin parmaklarýna geçirerek þöyle dedi: Ebu Umer Abdul'aziz b. Umer b. Hasen b. Bekr b. eþ-Þerûd es-San'âni parmaklarýmý parmaklarýyla tutarak
“babam dedi: parmaklarýný parmaklarýma geçirerek elimi tuttu ve babam parmaklarýmý parmaklarýna geçirerek tuttu ve þöyle dedi”:
“Sufyan elimin parmaklarýný parmaklarýna geçirerek tuttu ve þöyle dedi”;
“Eyyub b. Hâlid el-Ensârî elimin parmaklarýný kendi parmaklarýna geçirdi ve þöyle dedi”:
“Abdullah b. Râfi parmaklarýmý kendi parmaklarýna geçirdi ve Ebu Hureyre elimi tuttu ve “Hz. Peygamber (s.a.s) parmaklarýmý parmaklarýna geçirdi ve þöyle buyurdu dedi:
“Allah yeryüzünü cumartesi, daðlarý pazar, aðaçlarý pazartesi, mekruhu salý, nuru çarþamba, hayvanlarý perþembe, Adem'i cuma günü yarattý.” 882
Hz. Peygamber bu hadisinde Allah'ýn cumartesi günü yeryüzünü, Pazar günü daðlarý, Pazartesi aðaçlarý, Salý mekruhu, Çarþamba nuru, Perþembe hayvanlarý ve Cuma günü de Adem (a.s)’ý yarattýðýný söylemiþ, bunu söylerken Ebu Hureyre'nin elini, parmaklarýný kendi parmaklarýna geçirmiþ olduðu halde tutmuþtur. Ebu Hureyre ayný iþi tekrarlayarak hadisi Abdullah b. Rafi'e, Abdullah b. Rafi Eyyûb b. Hâlid el-Ensâri'ye; Eyyûb b. Hâlid; Safvân b. Suleym'e; Safvân b. Suleym Ýbrahim b. Ebi Yahya'ya; Ýbrahim b. Ebi Yahya el-Hasen b. Bekr b. eþ-Þerüd es-San'ânîye; el Ha-sen b. Bekr oðlu Ömer'e; Ömer oðlu Abdulaziz'e; Abdulaziz Ahmed Ýbni'l-Huseyni'l-Mukrî'ye; Ahmed ise el-Hâkimu'n-Nisâbûrî'ye rivayet etmiþlerdir. Bu suretle ayný fiil hadisi rivayet eden bütün raviler tarafýndan tekrarlanmýþ, böylece teselsül hasýl olmuþtur. Dolayýsiyle hadis müselsel hale gelmiþtir.
Müselsel hadislerin rivayeti esnasýnda tekrarlanan sözlerden biri de yemindir. Ravi isnadýný söylerken “ahberanâ fulanun vallahi” rivayetini yeminle pekiþtirir. Bu yemini isnadýn baþýndan sonuna kadar bütün raviler tekrar ederler.
Bütün bu sayýlanlarýn dýþýnda da müselsel çeþitleri vardýr. Söz geliþi senedi teþkil eden bütün ravilerin ismi Muhammed, hepsi Mekkeli veya Mýsýrlý, hepsi de fakih, hafýz veya þair olabilirler. Teselsül böyle de meydana gelebilir. Dolayýsýyle bütün ravileri ayný isimde yahut ayný þehirden, yahutta hafýz, fakih, þair gibi ayný mesleðe mensup kimseler olan isnadlarla rivayet edilen hadisler de müselsel sayýlýrlar.
Bazý âlimlere göre müselsel hadisler, ravileri cerh edilmediði sürece tedlis ve senedinde kopukluk olmaktan kurtulduklarý cihetle en saðlam hadisler sayýlýrlar. Bununla birlikte teselsülün hadisin sahih sayýlabümesi için delil teþkil edemeyeceði unutulmamalýdýr. Nitekim Ýbn Haceri'l-Askalânî teselsülü hadisin deðil isnadýn sýfatý olarak kabul eder. 883Hadisin merfu olmasý gibi özellikler metnin sýfatlarýndandýr; fakat sýhhat hem isnadýn hem metnin sýfatý sayýlýr. Bu itibarla bir hadisin sýhhati hakkýnda verilecek hüküm hem isnad, hem de metin hakkýnda verilecek sahihlik hükmüne dayanýr.
Yine Ýbn Haceri'l-Askâlâni'ye göre hafýz olan ravilerin isnadda ayný sözleri veya hali tekrar etmeleri kesin ilim ifade eder.884
Bununla birlikte hadis alimlerinin çoðunluðuna göre müselsel hadisler, zayýftýrlar. Ancak, açýklamak gerekir ki zayýflýk hadisin kendisinde deðil, teselsül denilen ayný hareketi yahut sözü, yahutta her ikisini birden tekrar etmektedir. Bu yüzden birkaç sahih hadis, az da olsa tenkide tabi tutulmuþtur. Buna raðmen müselsel hadisler, ravilerin hadis rivayetindeki titizlik derecelerini gösterirler. Ayrýca hadis ravilerinin isnada ve rivayet esaslanna ne derece titizlikle riayet ettiklerinin belgesini oluþtururlar. Öte yandan müselsel hadisler ayný zamanda hadis rivayetinin nasýl en küçük noktalara vanncaya kadar büyük bir dikkat ve itina ile yapýldýðýný gösterir. Bu yönleriyle hem teselsülün hem de müselsel hadislerin hadis ilminde önemli yerleri vardýr.
Hadis ilminin çeþitli konulannda olduðu gibi müselsel hadisleri bir araya getiren çeþitli kitaplar yazýlmýþtýr. En önemli bir kaçý þunlardýr:
1. el-Muselselât: Ebubekr b. Ýbrahim b. Þazân el-Baðdadî.
2. el-Muselsel bi'1-Evveliyye: Ebu Tahir Ahmed b. Muhammed es-Silefi.
3. el-Cevheru'1-Mufassalât fi'I-Ahâdîsil-Muselselât: Ebu Kasým el-Kasým b. Muhammed (Ýbnu't-Taylasân).
4. el-Azbu'1-Muselsel fi'1-Hadîsi'l-Müselsel: Ebu Abdullah Muhammed b. Ahmed ez-Zehebî.
5. et-Tuhfetu'1-Medeniyye fi'1-Muselse-lâti'l-Veteriyye: Muhammed Ali b. Tâhir el-Veterî, (Kýnm. 1906).




radyobeyan