Mustahrec By: sidretül münteha Date: 25 Haziran 2011, 15:28:07
Mustahrec:
Kelime olarak çýkarmak manasýna istihracdan ism-i mef’uldür. Hadis ýstýlahý olarak bir çeþit hadis kitabýna denir. Tarifi Þöyle yapýlmýþtýr. Bir musannif, kendinden önce tasnif edilmiþ herhangi bir hadis kitabýnda bulunan hadisleri, þeyhinde veya daha yukarý þeyhlerden biriyle buluþtuðu, kitap sahibinin tarîkýndan ayn kendi isnadý ile rivayet ederek meydana getirdiði hadis kitabýna denir. 890Söz geliþi bir hadis alimi Buhâri'nin sahihini ele alarak içindeki bütün hadisleri onun isnadýndan baþka kendi isnadlanyla rivayet eder ve bunlarý ayn bir kitapta toplarsa bu yeni kitaba mustahrec adý verilir. Mustahrecin çoðulu mustahrecât gelir. Bir kitap üzerine mustahrec tasnif eden musannýfa mustahric denildiði de olur. Mustahrec eserler aþaðýda söz konusu edileceði gibi daha çok es-sahîhân üzerine tasnif edilmiþlerdir. Ancak, onlara mahsus deðildirler.
Mustahric, bazen kendi mustahrecine esas olan önceki alimin kitabýndaki hadislerden bir kýsmýný vermez. Bu takdirde o hadisi razý olduðu isnadý ile rivayet etmemiþ demektir. Bazen de bir hadisi musannifin isnadý ile nakleder. O zaman da ikisinin isnadlarmýn bir olduðu anlaþýlýr.
Ýbn Hacer'in belirttiðine göre mustahrecin þartý, musannifin uluv veya önemli ziyâde gibi bir engel olmadýkça kendisini yakýn bir þeyhe ulaþtýracak senedi býrakýp daha uzaktaki bir þeyhe ulaþmamasýdýr.
Ote yandan mustahreclerde lafýz yönünden uygunluk þart deðildir; çünkü mustahrec sahipleri hadislerini kendi þeyhlerinden rivayet etmiþlerdir. Bunun sonucu olarak hadislerini istihraç ettikleri kitabýn hadisleri ile kendi rivayet ettikleri hadisler arasýnda gerek lafýz gerekse mana yönünden azýcýk farklýlýklar meydana gelebilir. Nitekim el-Beyhakî es-Sunenu'l-Kubra ve Ma'rifetu's-Suneni Vel-Asâr'da, el-Beðavî, Þerhu's-Sunnede öyle yapmýþlar ve bir hadis kendi isnadlanyla naklettikten sonra “Revâhu'l-Buhâri ve Müslim (Bu hadisi Buhâri ve Müslim rivayet etti) demiþlerdir. Oysa kendi naklettikleri metin ile Buhâri ve Müslim'deki metin arasýnda lafýz ve mana yönünden farklar vardýr. Buna göre bir hadisi naklettikten sonra kendi rivayetleri ile sahihan rivayetleri arasýnda fark olduðu halde, bunu Buhâri ve Müslim rivayet etmiþtir” demelerinden maksat kendi naklettikleri metnin aslýnýn eþ-Þeyhân tarafýndan rivayet edilmiþ olduðunu ifade etmektir. Þu halde mustahrec kitaplardan “Buhâri ve Müslim'de böyledir” kaydýyla hadis nakletmek caiz olmaz. Ancak “ahrecâhu bi-lafzihî (Bu hadisi Buhâri ve Müslim kendi kitaplarýndaki lafzýyle rivayet etmiþlerdir) denilmesi bunun dýþýndadýr. 891
Mustahreclerin hadis rivayet esaslan yönünden çeþitli faydalarý vardýr. Bunlardan ilki uluvdur. Þöyle ki meselâ es-Sahîhân'dan birinde bulunan bir hadisi kendi isnadýyle rivayet eden mustahric, yukanda nakledilen þarta göre o hadisi musannýftan daha yakýn tarîkla nakletmektedir. Bu ise mustahricin isnadýnýn âli olmasý demektir. Söz geliþi mustahrec musannifi rivayet ettiði hadisi Buhâri tankýyla vermiþ olsaydý mustahrecde rivayet ettiði tanka nisbetle nüzul vaki olurdu. Meselâ, Ebu Nu'aym, Buhâri ya da Müslim tarîki ile Abdurrezzak'tan bir hadis rivayet etse ona arada dört ravi ile ulaþabilirdi. Halbuki ayný hadisi et-Taberânî-ed-Deberi tarikýndan rivayet ettiði takdirde Abdurrezzak'a iki ravi vasýtasýyla ulaþýr. Ayný þekilde Müslim tarîkýndan et-Tayâlisî'nin Müsnedinden bir hadis rivayet etse ona ancak dört ravi ile ulaþabilir ki ikisi kendisi ile Müslim arasýndadýr. Ýkisi de Müslim ile þeyhidir. Oysa ayný hadisi Ýbn Fâris-Yunus b. Hubeyb tarîkýyla ondan rivayet etse ona iki ravi ile ulaþmýþ olur. 892
Mustahreclerin ikinci faydasý bazý hadislerde sahih ziyade görülmesidir. Bu ziyadeler de sahilidir; çünkü es-Sahihân isnadi ile rivayet edilmiþlerdir. Bununla birlikte Ýbn Haceri'l-Askâlani'ye göre bu, mustahricin isnadý ile asýl musannif isnadýnýn birleþtiði ravi ve ondan sonrasý için geçerlidir. Mustahric ile o ravi arasýnda bulunan kimseler ise tenkide tabidir; zira mustahricin maksadý daha çok uluvdur. Uluv elde ettiði takdirde maksadý hasýl olmuþ demektir. Bu sebeple çok kere isnadda sýhhati dikkate almaz. Bununla birlikte þayet mustahric isnadý ile asýl musannifin isnadýnýn birleþtiði raviden öncekilerle de isnad sahih olursa veya mustahric rivayetinde makbul bir ziyade varsa sýhhat hasýl olur; aksi halde mustahricin gayesi zaten sýhhat deðildir.
Mustahreclerin bir baþka faydasý, hadislerin manalarýnda çatýþma söz konusu olduðu takdirde rivayet tarîklarýnýn çoðalmasýyle kuvvet kazanmasýdýr. Bu da þöyle olur. Mustahric, sahih sahabînin hadisi rivayet ettiði þeyhi ile birlikte isnada bir veya birkaç ravi katar. Bazan Ebu Avâne'nin yaptýðý gibi hadisi istihraç ettikten sonra onu sahabiye kadar ulaþan baþka tanklarýný sevkeder. Böylece o hadisin deðiþik tariklarý zikredilmiþ olur. Hadis de rivayet tariklarýnýn çoðalmasý ile kuvvet kazanýr. Bir hadisin tariklarýnýn çoðalmasý ise ihtilâfu'l-hadîs konusunda önemli bir tercih sebebidir.
Mustahrecin bir diðer faydasý da sahih musannifinin önce mi sonra mý olduðunu açýklamadan ihtilata maruýz kalan bir raviden rivayet etmesi halinde görülür. Mustahric ya açýkça veya ihtilata uðramýþ raviden ihtilattan önce rivayette bulunan biri tankýndan rivayet et mek suretiyle açýklama yapmýþ olur.
Sahihte müdellis olan bir raviden an'ane ile rivayet edilen bir hadisin mustahric tarafýndan semaa delalet eden lafýzlarla rivayet edilmeside mustahrecin faydalarýndandýr. Mustehrecâtýn bunlardan baþka þu faydalan da vardýr. Asýl eser sahibinin “haddesenâ fulan “veya” haddesenâ racul” yahut haddesenâ fulan ve gayruhu, haddesenâ gayru vahid” gibi ibham lafýzlarýyla mubhem raviden rivayet etmesi halinde mustahric mübhemin kim olduðunu tayin ederek hadisi mübhemlikten kurtarýr. Yine önceki musannifin kim olduðunu açýklayacak bir ifade kullanmadan meselâ Muhammed isimli bir þeyhten rivayeti halinde sonraki mustahric onun kim olduðunu açýklar. Nihayet sahîhandan birinde bir yönden illetli olarak gelen bir hadis mustahrecte illetten salim olarak rivayet edilmiþ olur.893
Yukarýda bir nebze bahsedildiði gibi mustahrec eserler daha çok es-Sahihandan biri üzerine tasnif edilmiþtir. Buhari üzerine tertib edilen mustahreclerin en meþhurlarý, Ebu Bekr Ahmed b. Ýbrahim el-Ýsmâili el-Curcânî, Ebu Ahmed Muhammed b. Ahmed Ýbni'l-Huseyn el-Gitrifi, Ýbn Ebi Zuhl ismiyle meþhur Muhammed Ýbnu'l Abbas el-Herevî, Ebu-bekr Ahmed b. Musa (Ýbn Merdeveyh)'in mustahrecleridir.
Müslim üzerine te'lif edilen belli baþlý mustahrecler ise þu muhaddislere aittir:
1. Ebubekr Muhammed b. Muhammed el-Ýsferâ'inî
2. Ebu'1-Fadl Ahmed b. Seleme el-Bezzâr.
3. Ebu Ca'fer Ahmed b. Hemdân el-Hîri.
4. Ebu Avâne Ya'kub b. Ýshak b. Ýbrahim el-Ýsferâini
5. Ebu Ýmrân Musa Ýbnu-'l-Abbas el-Cuveynî
6. Ebu Muhammed el-Kâsým b. Esbâð el-Kurtubî.
7. Ebu Muhammed Ahmed b. Muhammed el-Belâzuri
8. Ebu'l-Velid Hassan b. Muhammed el-Kazvînî
9. Ebu Nasr Muhammed b. Muhammed b. Yusuf et-Tûsî.
10. Ebu Said Ahmed b. Ebibekr el-Hîri
11. Ebu Hamid Ahmed b. Muhammed el-Herevî
12. Ebubekr Muhammed b. Abdillah el-Cevzakî
Buhâri ve Müslim'in ikisi üzerine ayrý ayrý yapýlan mustahrecler ise,
1. Ebu Abdillah Muhammed b. Ya'kub (Ýbnu'l-Ahrem).
2. Ebu Ali el-Hasen b. Muhammed el-Mâsercisî
3. Ebu Bekr Ahmed b. Hamdan eþ-Þirâzî
4. Ebubekr Ahmed b. Muhammed el-Burkanî
5. Ebubekr Ahmed b. Ali (Ýbn Menceveyh) il'Ýsbehânî
6. Ebu Nu'aym Ahmed b. Abdillah el-Ýsbehanî
7. Abd b. Ahmed b. Muhammed (Ebu Zerri'l-Herevî)
8. Ebu Muhammed el-Hasen b. Muhammed (el-Hallâl)
9. Ebu Mes'ud Süleyman b. Ýbrahim el-Melîhî 894
Bunlardan baþka Ebu Abdillah Muhammed b. Abdilmelik el-Kurtubî; Ebu Muhammed Kâsýin b. Esbað el-Kurtubî ve Ebubekr Ahmed b. Ali (Ýbn Menceveyh) el-Ýsbehânî'nin Sünen Ebî Dâvud; Ebu Ali el-Hasen b. Ali et-Tûsî ile Ýbn Menceveyh'in Sünen Tirmizî üzerine mustahrecleri vardýr. Ayrýca Ebu Nu'aym, Ýbn Huzeyme'nin Kitabu't-Tevhidî üzerine bir mustahrec telif etmiþtir. Ebu'L-Fadl el-Irâkî ise el-Hâkimu'n-Nîsâbûri'nin el-Mustedreki üzerine bir mustahrec yazmaya baþlamýþsa da tamamlayamadan vefat etmiþtir. 895