Dindar insanlar daha vicdan sahibi By: ehlidunya Date: 24 Haziran 2011, 19:33:00
ERTUÐRUL ÖZKÖK YENÝ ASYA’YI YAZDI: DÝNDAR ÝNSANLAR DAHA VÝCDAN SAHÝBÝ
Dördüncü suali avaz avaz sordum
SORUYU soran, Ýsmail Tezer adlý genç bir gazeteci.
Said-i Nursi'nin görüþlerini savunan Yeni Asya gazetesinde çalýþýyor.
Sorusu aynen þöyle:
- Risale-i Nurlardan okuduysanýz, orada sizi etkileyen ve paylaþmak istediðiniz bir þey var mý?
Þu cevabý verdim:
"Evet var. Mesela Divan-ý Harb-i Örfi'de sorduðu dördüncü sual: Bir masumu idam etmek mi, yoksa on caniyi affetmek mi daha zararlýdýr?
Bu suali kendime ve baþkalarýna karþý avaz avaz haykýrarak sormak istiyorum.
Adil bir toplum yaratmak istiyorsak, bu sorunun cevabýný da acilen vermeliyiz."
* * *
"Mecmua" dergisine verdiðim ve bir bölümü Hürriyet Cumartesi'de yayýmlanan mülakat çok ilginç tepkilere neden oldu.
Kendini "laik kesimde" gören bazý yazarlar, hakarete varan yazýlar yazdý.
Buna karþýlýk, dindar çevreler sözlerime bu kadar aþýrý tepki vermedi.
Ýþin en ilginci de, Yeni Asya gazetesi, benden bu konuda mülakat istedi.
Satýrýna dokunmadan yayýnladýlar. Üstelik gazetenin geçen cumartesi günkü sayýsýnda sürmanþetten verdiler.
"Hafta sonu" eklerinin birinci sayfasýnýn çok büyük bölümü buna ayrýlmýþtý.
Hazýrladýklarý sayfalar profesyonel gözle baktýðýmda bana mükemmel göründü.
Baský teknikleri iyi olsa, dünyadaki en iyi gazetelerle boy ölçüþebilecek sayfalardý.
* * *
Yazdýðým her yazýya galiz küfürlerle karþýlýk veren insanlarý okudukça, eski görüþüm pekiþiyor.
Dindar insanlar daha vicdan sahibi.
Yeni Asya gazetesinin sahibine, genel yayýn yönetmenine teþekkür ediyorum.
Mülakatý yapan Ýsmail Tezer'e, hoþgörülü davranýþý, medeni yaklaþýmý ve mülakatý mükemmel þekilde aktardýðý için teþekkür ediyorum.
Genç fotoðrafçý Murat Sayan çok güzel bir çalýþma yaptý. Iþýk olaðanüstüydü, fotoðraflardaki derinlik mükemmeldi.
Netice:
Bugüne kadar tanýmadýðým bu dünyada, iyi, ama gerçekten çok iyi gazeteciler varmýþ, onu da öðrendim..
Ýçi nefretten baþka hiçbir duyguyu almayan, küfürden baþka üslup bilmeyen, öðrenemeyen, "merkez medya" mensuplarýna söyleyebileceðim tek þey ise þu:
"Küfürbaz arkadaþlar; düþüncelerimi sansürleyebilirim, ama duygularýmý asla..."
Tavsiyem, siz de helalleþin. Ýnsana iyi geliyor.
SORDULAR: SÝZÝN ÝÇÝN YAÞAMANIN ANLAMI NEDÝR
YENÝ Asya gazetesindeki mülakatta verdiðim cevaplardan bazýlarý:
- Yaþamanýn anlamý ne sizin için? Neden yaþýyorsunuz?
CEVAP: Benim için yaþamak, çalýþmaktan ibaret bir þey deðil. Allah'ýn bize bahþettiði bunca güzelliðin keyfini çýkarmak. Tabii herkesin kendine göre hayatý, yaþama biçimleri var. Descartes'ýn bir kitabýnýn adý þöyle: "Quod vitae sectabor iter" yani "Hangi yaþam yolunu tutayým". Neticede he
Hepimiz kendimize ait bir yaþama yolu seçiyoruz. Benimki, Allah'ýn bana bahþettiði güzellikleri yaþamak. Bunun maddi ve manevi bedelini ödemeye hazýrým.
- Yaþamak sizin için hiç anlamsýzlaþtý mý? Hani hiç ölmeyi arzu ettiðiniz oldu mu?
CEVAP: Kafam gençliðimden beri ölüm fikriyle çok dolup taþtý, ama ölmeyi arzu etmedim. Tabii ölümü kabullenmeyi öðrenecek bir yaþa doðru da gidiyorum.
- Ölümü nasýl tanýmlýyorsunuz? Hiç ölüm sonrasýný düþünür müsünüz?
CEVAP: Þöyle diyeyim; ölüm konusuna çok kafa yoruyorum, ama kendi ölümüm üzerine fazla düþünmüyorum. "Memento mori", yani "Bir gün herkes ölümü tadacak." Geldiðinde gelir ve biz de o ilahi emre uyup gideriz. Neticede gideceðimiz yer, geldiðimiz yer deðil mi?
- Dinin/inancýn sizin dünyanýzdaki yeri nedir?
CEVAP: Dindar bir insan deðilim. Bunu övünerek söylemiyorum. Ýfade ettiðim þey sadece hakiki halim. Dindar insanlara çok büyük saygým var. Ama dindarlýðý fanatik bir baský aracý haline dönüþtürmeye çalýþanlara kýzýyorum. Onlar en büyük zararý inançlý insanlara veriyorlar. Benim için, "günahkâr" insan vardýr ama "zýndýk" diye bir insan türü yoktur.
- Peki, sizin dünyanýzdaki "Allah"ý sorsak... Onu nasýl tanýyor ve biliyorsunuz?
CEVAP: Diyorum ya, içimdeki Allah duygusu çok kuvvetli. O kadar kuvvetli ki, O'nunla arama bir boþluk alamayacak kadar güçlü bir sevgi ve inanç bu.
- "Ýnsanlarýn beni nasýl bildiði deðil, Allah'ýn beni nasýl bildiði önemli" anlayýþýnýzdasýnýz sanýrým. Son röportajýnýzda bu anlamda cümleler vardý. Ve Allah'ýn sizi iyi bir kul olarak bildiðini düþünüyorsunuz... Bu duygunuzun temelinde ne var? Gerçekten O'nun istediði tarzda yaþayan bir kul olduðunuzu düþündüðünüzden mi bu? Yoksa O'nun "sonsuz affediciliðini" bilmekten kaynaklanan bir duygu mu? Hani her müminin (kendi kusurlarýný görmekle birlikte) Allah'ýn affýný ummasý gibi bir þey mi?
CEVAP: Her ikisi de var. Facebook'un kurucu ortaklarýndan biri olan Sean Parker geçenlerde Paris'te yaptýðý konuþmada "Ýnternet ve blogger'lar benden bir canavar yarattý" dedi. 21'inci yüzyýlýn en hazin gerçeklerinden biri bu. Medya ve internet bazen bizim hakkýmýzda olduðumuzdan çok farklý bir gerçek yaratýyor. Bu çoðumuz için geçerli. Bense, üzerime zorla giydirilmeye uðraþýlan bu elbise ile yaþamaya çalýþýyorum. Yýllar boyunca tevekkül duygum çok geliþti. Umurumda da deðil. Çünkü ne olduðumu çok iyi biliyorum.
Ertuðrul Özkök / Hürriyet
radyobeyan