Rehin bahsi By: sumeyye Date: 19 Haziran 2011, 17:25:28
REHÎN BAHSÝ
693- Ebû Hüreyre'den (Radýyallahu Anh) rivayet edilmiþtir: «Rehin olan bir hayvana nafakasý karþýlýðýnda binilir; saðýlýr bir hayvan ise nafakasý mukabilinde saðýlýr. Hayvanýn nafakasý (alafý) binene ve sütünü içene aittir.»
Mütercim :
Þafiî mezhebinde bu hadîs-i þerifin zahiri ile amel edilerek denilir ki: Bir kimseye rehin olarak býrakýlan Cmerhun) hayvanýn sütü, nýürtehine (rehini kabul eden kimseye) aittir. Alafý ve diðer masraflarý da ona aittir. Ancak bu hayvan hasta olur da ilâç ve tedavi ücreti gerekirse, bu masraflar rehini veren kimseye (râhine)
aittir.
Hanefî, Maliki ve Hanbeli mezheblerinde ise, bu hadîs-i þerifin hükmü diðer nakillerle kaldýrýlmýþtýr. Yahud bunun manasý, mür-tehînm (rehin alanýn) hayvana binmesi ve sütünü almasý gibi faydalanmalar ve hayvanýn yiyeceðini temin gibi harcamalar râhinin (asýl mal sahibinin) izni ile mürtehine ait olur. Çünkü mürtehinin rehin býrakýlan hayvandan hiç bir þekilde faydalanma hakký yoktur. Ancak mürtehin, râhinden alacaðýný ele geçirinceye kadar bu hayvaný yanýnda bekletme hakký vardýr.
Þafiî alimleri ise, böyle açýk bir þekilde yarid olan hadîsin bir takým ihtimallerle ve kýyaslarla hükümsüz býrakýlmasý caiz olamaz ve bu hadîsin hükmünün kaldýrýlmasý için açýk bir delil de isteriz,
diyorlar. Böylece bu hadîs-i þerifin zahiri ile amel ederek mermin olan (rehin býrakýlan) hayvanýn binilmesi ve sütünün alýnmasý gibi menfaatlerle yine merhun olan bir evin içinde oturma suretiyle ondan faydalanma mürtehine ait olmakla beraber bunlarýn bakým masraflarýnýn da mürtehine ait olduðuna hüküm vermiþlerdir.
Hanefî mezhebinde ise, tahsil edilmesi mümkün olan bir hak karþýlýðýnda bir malý hapsetmek rehindir. Bu mala merhun dendiði gibi, rehin de denilir. Râhin, rehin veren kimsedir. Mürtehin de, rehini kabul eden adamdýr, Rahin ve mürtehinin icab ve kabulü ile rehin baðlantýsý meydana gelir. Fakat rehin mal ele geçmedikçe akid lazým ve tamani olmaz. Bunun için râhin, teslimden önce rehin vermekten dönebilir. Mürtehin de bizzat kendisi rehin malý muhafaza eder, yahut ailesi, ortaðý ve hizmetçisi gibi güvenilir kimselere muhafaza ettirir. Yer kirasý ve bekçi parasý gibi rehin malýn korunmasý için olan harcamalar mürtehine aittir.
Yine Hanefî mezhebinde, rehin býrakýlan mal hayvan ise onun alafý ve çoban ücreti, eðer akar ise tamiri, sulandýrýlmasý, otlarýnýn ayýklanmasý, su yollarýnýn temizlenmesi, akarýn ýslahý yolundaki masraflar râhine aittir. Râhin ve mürtehinden her biri, diðerine ait olan masrafý kendi yaparsa, bu bir baðýþ sayýlýr, diðerinden yaptýðý masrafý isteyemez.[7][7] Ömer Ziyaeddin Daðistâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayýnevi:425-426