Duhan Suresi By: Esila Date: 18 Haziran 2011, 00:07:52
044-DUHAN SURESÝ
BÝSMÝLLAHÝRRAHMANÝRRAHÝM
[044.001-2] Hâ, Mîm. Apaçýk bildiren kitaba yemin olsun ki,
[044.003] Muhakkak Biz onu bir mübarek gecede indirdik, þüphe yok ki Biz indiriciler olduk.
[044.004] O gecede her muhkem emir, ayýrdedilir.
[044.005] Bizim tarafýmýzdan bir emir olarak, þüphe yok ki Biz resûl gönderir olduk.
[044.006] Rabbinden bir rahmet olarak. Muhakkak ki, O'dur bihakkýn iþiten, bihakkýn bilen O'dur.
[044.007] Göklerin ve yerin ve bunlarýn aralarýndakilerinin Rabbidir. Eðer siz yakinen inanýr kimseler oldu iseniz.
[044.008] O'ndan baþka ilâh yoktur. O diriltir ve öldürür, sizin Rabbinizdir ve evvelki atalarýnýzýn Rabbidir.
[044.009-10] Fakat onlar, þekk içinde oynarlar. Artýk gözet bir günü ki, gök, bir apaçýk duman ile gelecektir.
[044.011] Ýnsanlarý saracaktýr. Bu, bir acýklý azabtýr.
[044.012] «Ey Rabbimiz! Bizden bu azabý açýver, þüphe yok ki, biz mü'minleriz,» diyeceklerdir.
[044.013-4] Onlar için öðüt almak nerede! Halbuki, muhakkak onlara apaçýk bildiren bir peygamber geldi. Sonra ondan yüz çevirdiler ve «Öðretilmiþ bir mecnûndur,» dediler.
[044.015] Muhakkak Biz, o azabý biraz açýcýlarýz, sizler ise þüphe yok ki, dönüvericilersiniz.
[044.016-7] Pek þiddetli, satvetli bir tutuþla tutacaðýmýz gün þüphe yok ki, Biz intikam alýcýlarýz. Andolsun ki, onlardan evvel Fir'avun'un kavmini bir imtihana tâbi tuttuk ve onlara kerîm bir peygamber gelmiþti.
[044.018] (onlara demiþti ki) «Allah'ýn kullarýný bana teslim ediniz, Þüphe yok ki, ben sizin için emin bir peygamberim.»
[044.019] «Ve Allah'a karþý yücelikte bulunmayýn. Muhakkak ki, ben size bir apaçýk hüccet ile geliyorum.»
[044.020] «Ve þüphe yok ki ben, beni taþlamanýzdan Rabbime ve Rabbinize iltica etmiþimdir.»
[044.021] «Ve eðer bana imân etmeyecek iseniz artýk benden ayrýlýn.»
[044.022] Sonra Rabbine dua etti ki: «Muhakkak bunlar, günahkârlar olan bir kavimdir.»
[044.023] Allah Teâlâ da emretti ki, hemen geceleyin kullarým ile yürüyüver. Þüphe yok ki, sizler takib olunmuþlar olacaksýnýzdýr.
[044.024] Ve denizi hâli üzere býrak. Çünkü onlar boðulmuþlar olan bir ordudur.
[044.025-6] Neler terkettiler, baðlardan ve pýnarlardan! Ve ekinlerden ve güzel ikametgâhtan!
[044.027] Ve içinde zevk ile müstefit olduklarý nîmetten.
[044.028] Ýþte böyle oldu, ve onlarý baþkalar olan bir kavmi miras kýldýk.
[044.029] Artýk onlarýn üzerine gök ve yer aðlamadý, ve bir mühlet verilmiþler de olmadýlar.
[044.030] Andolsun ki, Ýsrailoðullarýný o ihanetli azabtan kurtarmýþtýk.
[044.031] Fir'avun'dan, þüphe yok ki, o, müsriflerden bir mütekebbir ol muþtu.
[044.032] Celâlim hakký için onlarý (Benî Ýsrâil'i) bilerek âlemler üzerine mümtaz kýlmýþtýk.
[044.033] Ve onlara kendisinde apaçýk imtihan olan âyetlerden vermiþtik.
[044.034] Muhakkak ki, iþte onlar elbette diyeceklerdir ki:
[044.035] «Bu baþka deðil, ancak ilk ölmemizden ibaret ve biz yeniden neþrolunacaklar deðiliz».
[044.036] «Haydi eðer siz sâdýklar oldu iseniz, babalarýmýzý getiriveriniz.»
[044.037] Ya onlar mý hayýrlý yoksa Tubba' kavmi mi? Ve kendilerinden evvel olanlar mý? Onlarý helâk ettik, þüphe yok ki onlar günahkârlar idiler.
[044.038] Ve gökte ve yerde ve onlarýn arasýnda olanlarý oyuncular olarak yaratmadýk.
[044.039] Ýkisini de yaratmadýk, ancak Hakk'a mukarin olarak yarattýk, fakat onlarýn birçoklarý bilmezler.
[044.040] Þüphe yok ki, o ayýrýþ günü onlarýn cümleten mev'id olan vakitleridir.
[044.041] O gün bir dost, bir dosttan hiçbir þeyi bertaraf edemez ve onlar yardým da olunmazlar.
[044.042] Allah'ýn rahmet ettiði kimse müstesna. Þüphe yok ki o Allah, azîzdir, rahîmdir.
[044.043-4] Muhakkak ki, o zakkûm aðacý. Çok günahkâr olanýn ta-amýdýr.
[044.045] Erimiþ bakýr gibi, karýnlar içinde kaynar.
[044.046] Son derece sýcak suyun kaynamasý gibi.
[044.047] Onu tutun da cehennemin tâ ortasýna sürükleyin.
[044.048-9] Sonra baþýnýn üstüne o pek kaynar su azabýndan dökün. (Deyin ki) «Tad! Þüphe yok, sen (zûm ediyordun ki) pek kuvvetli, pek âlicenap olan sensin.»
[044.050] «Þüphe yok ki, iþte bu, kendisinde þekk eder olduðunuz þeydir.»
[044.051] Muttakîler ise muhakkak ki, bir emin makamdadýrlar.
[044.052-3] Cennetlerde ve pýnarlardadýrlar. Karþý karþýya olduklarý halde atlastan, parlak ipekten (libaslar) giyineceklerdir.
[044.054] Ýþte böyledir ve onlarý gözleri iri, elbiseleri tertemiz, renkleri beyaz cariyeler ile evlendirdik.
[044.055] Orada her türlü meyveden eminler olduklarý halde talep ederler.
[044.056] Orada ölümü tadmazlar, ilk ölüm müstesna ve onlarý cehennemin azabýndan korumuþtur.
[044.057] Rabbinden bir ihsan olarak. Ýþte budur, o pek büyük necât.
[044.058] Þüphe yok ki, onu (Kur'an-ý Mübîn'i) senin lisanýnla kolaylaþtýrdýk. Umulur ki onlar tefekkür ederler.
[044.059] Artýk gözet, þüphe yok ki, onlar gözeticilerdir.
Ynt: Duhan Suresi By: cerendemir Date: 27 Þubat 2014, 23:06:44
Cenneti ve cehennemi anlatmýþ bu ayet.Allah razý olsun inþallah.
Ynt: Duhan Suresi By: Sevgi. Date: 20 Haziran 2021, 01:03:31
Esselamü aleyküm. Bilgiler için Allah razý olsun kardeþim
Ynt: Duhan Suresi By: Bilal2009 Date: 21 Haziran 2021, 12:18:02
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun
radyobeyan