Kuranin faziletleri bahsi By: sumeyye Date: 16 Haziran 2011, 14:14:55
KUR'ANIN FAZÝLETLERÝ BAHSÝ
1185- Ebû HÜreyre'den (Radiyallahu Anh) rivayet edilmiþtir:
«Muhakkak her peygambere emsali olmayan bir mucize verilmiþtir, ve o mucize üzerine insanlar o peygambere iman etmiþtir. Bana verilen (mucize) de, Allah'ýn bana vahy ettiði bir vahiydir (Kurbandýr). Umarým ki kýyamet gününde en çok baðlýlarý bulunacak peygamber ben olurum.»
Mütercim:
Bütün peygamberlere ve resullere, bulunduklarý zamana göre insanlarýn akýllarýný hayrete düþürecek, ve peygambere imaný gerekli kýlacak þekilde mucizeler verilmiþtir. Hazreti Musa'nýn asasý ve Hazreti Ýsa'nýn ölüleri diriltmesi gibi... Diðer peygamberlere verilen bu gibi deðiþik mucizeler bugün için ortada yoktur. Onlarýn hepsi peygamberlerin kendi devirlerine ait olarak kalmýþtýr. Fakat son peygambere verilen mucize, Allah tarafýndan vahy edilerek indirilen Kur'an olmakla kýyamete kadar devam edip kalacaktýr. Bunun için peygamberimizin kýyamet gününde baðlýlarý (kendisine iman etmiþ olanlar), diðer peygamberlerin ümmetinden daha çok olacaktýr. Çünkü kýyamete kadar gelecek olan insanlar, insan gücü üstünde olan Ku'ran-ý kerimin fesahat ve belagatýný, ihtiva ettiði hikmet ve hükümleri, zaman geçmesiyle de manevî deðerinin aynen üstün kaldýðýný görerek aciz kalacaklar ve iman edeceklerdir. Nitekim bu durum halen devam etmektedir. Müslümanlarýn sayýsý çoðalýp yayýlmaktadýr. Allah, müminlerin sayýsýný artýrsýn!
Hadîs alimleri bu hadisi þerifi bir kaç þekilde yorumlamýþlardýr:
1) Her peygambere, bulunduðu asýrda en çok kýymet ve raðbet gören þeyin üstünde bir mucize verilmiþtir. Sihrin ilerlediði bir devirde Hazreti Musa'ya asa verilerek sihirbazlarýn bütün sihirleri yok edilmiþtir. Týbbýn ilerlediði bir zamanda Hazreti îsa'ya ölüleri diriltmek mucizesi verilmiþtir: Hicaz'da fesahat ve belagata-, edebî sanata kýymet verildiði ve þiir yarýþmalarý yapýldýðý bir devirde de, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'e bütün þair ve edibleri susturacak Kur'an-ý kerim AUah'dan bir mucize olarak verilmiþtir.
2) Diðer peygamberlerin mucizeleri kendi hayatlarý devresine baðlý kalmýþtýr. Kur'an-ý Kerimin mucizesi ise, kýyamete kadar devam edecektir.
1186- Hazreti Ömer (Radýyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in hayatýnda, bir gün as-habdan Hiþam bin Hakim adýnda biri namaz kýlýyordu. Aþikâre olarak Kur'an okurken iþittim ki, hazreti peygamberin bana öðrettiði okuyuþ þeklinden baþka bir þive ile okuyor. Nerde ise adamý hemen tutup namazdan çevirecek oldum. Sabýrsýzlýkla namazýný tamamlamasýný bekledim. Selâm verir vermez, kaçmasýn diye hemen eteðinden yapýþýp sýmsýký onu yakaladým ve: bu sûreyi bu þekilde okumayý sana kim öðretti, dedim. Hiþam dedi ki, o þekilde okumayý bana Peygamber Sallalîahu Aleyhi ve Sellem öðretti. Sen yalan söylüyorsun; Hazreti Peygamber o sureyi bana, senin okuduðundan baþka türlü öðretti, dedim. Sonra onu elbisesinden yakaladýðým gibi, çekerek Hazreti Peygambere götürdüm ve:
— Ya Resûlallah! Bu Hiþam, Furkan sûresini, sizin bana öðrettiðinizden baþka bir þive ile okuyor, dedim. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana þöyle buyurdu:
«Sen onu (Hiþam'ý) býrak.» Sonra Hazreti Peygamber Hiþam'a hitab ederek: «Oku, ey Hiþam! «buyurdu. Hiþam da, evelce ondan iþittiðim þekilde okudu. Onun bu okuyuþuna Hazreti Peygamber:
Ýþte bu þekilde indirildi.» buyurdu; Hiþam'ýn okuyuþunu tam buldu. Sonra Hazreti Peygamber bana hitab ederek:
«Oku, ey Ömer!» buyurdu. Ben de daha önce Hazreti Peygamberin bana öðrettiði þekilde o sûreyi okudum Benim okuyuþuma da:-
«Ýþte öyle indirilmiþtir.» buyurdu; benim okuyuþumu da doðruladý. Sonra þöyle buyurdu:
«Gerçekten bu Kur'an yedi harf (þive) üzerine-inzal edildi. Siz, bunlardan kendinize kolay geleni okuyun.»
Mütercim:
Bu hadîs-i þerifin geniþ açýklamasý Husumet Bahsinde geçmiþtir.
1187- Hazreti Fatýma (Radýyallahu Anha) der ki:
Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana gizli olarak þöyle buyurmuþtur:
«Cibril (Aleyhisselâm) her sene bana (bir defa) Kur'am arz-ederdi, (baþtan sona kadar okurdu). Bu yýl ise, onu bana iki defa arz edip okudu. Onun bu iþinden ecelimin geldiðini sanýyorum.»
Mütercim:
Her ramazan ayýnda Hazreti Cibril gelip Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in baþtan sona kadar Kur'an'ý hatmediþini dinler ve ondan sonra da Hazreti Peygamber Cibril Aleyhisselâm'in ayni þekilde hatmini dinlerdi. Bu mana, metinde geçen karþýlýklý okuyuþ ifadesinden anlaþýlmaktadýr. Ben ona, o da bana okurdu manasýný taþýdýðýndan bu ikili okuyuþ olduðu meydana çýkýyor. Bu da, Kur'an-î Kerimin baþtan sona kelime ve harflerinin tamamen deðiþiklikten korunmuþ olduðunun tesbitidir.
1188- Ebû Saîd El-Hudrî (Radiyallahu Anh) der ki: Komþum ve anadan kardeþim olan Katade'nin geceleri kýsa olan «thlâs» sûresini çok tekraralayarak okuduðunu iþittim. Onun bu iþini azýmsayarak kardeþimin halini Peygamber Sallallahu Aleyhi vo Sellem'e arzettim. Hazreti Peygamber þöyle buyurdu:
«Caným kudret elinde olan Allah'a yemin ederim ki, (o azýýnsa-dýðýn) Ýhlâs sûresi, Kur'anýn üçte birine muâdildir.»
(Sevab ve mükâfat yönünden yahut mana ve meziyetleri bakýmýndan muâdil olur, denmektedir. Asýl itibariyle Kur'an üç ana mev-zuyu ihtiva eder. Bunlar, Dinî hükümler, Kýssalar ve haberler, tev-hid konularýdýr. Ýþte Ýhlâs sûresi bu üçüncü kýsým, olan tevhide ait olduðundan Kur'anýn üçte birini teþkil etmektedir. Bir de denilebilir ki, îhlâs sûresini okumanýn fazileti — sahih bîr iman ve ihlâs taþýyarak — Kur'anýn üçte birini okumanýn fazileti kadardýr.
1189- Ebû Saîd El-Hudrî (Radýyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem ashabýna sordu-. «Herhangi biriniz bir gecede Kuranýn üçte birini okumaktan aciz kalýr mý? (neden üçte* birini okumuyorsunuz?) «Bu teklif ashabý kirama aðýr gelerek dediler ki: Ya Resûlallah* Kur'anýn üçte birini her gece okumaya hangimizin gücü. yetebilir ki! Bunun üzerine Hazreti Peygamber þöyle buyurdu:
«Kul HüveÝlahu Ehad = ihlas sûresi, Kuranýn üçte biridir, (her gece onu okuyablirsiniz).»
1190- Üseyd bin Hudayr. (Radiyallahu Anh.) dan rivayet edilmiþtir:
Üseyd bir gece atýný bir yere baðlamýþ ve oðlu küçük Yahya da hayvana yakýn bir yerde yatýp uyumuþtu. Kendisi de Bakare sûresini sesli olarak okumaya baþlayýnca, bir ara at ürkerek öteye beriye sýçrar oldu. Üseyd okuyuþunu kesti. Hayvan da durdu. Tekrar sesle okumaya baþlayýnca, at yine ürküp tepindi. Üseyd yine okuyuþunu kesti. Hayvan da sakinleþti. Üçüncü defa aynen okuyunca hayvanýn ükmesi üzerine, çocuða bir zarar vermesin diye. Üseyd kalkdý ve oðlu Yahya'ý bir kenara çekti. O esnada gözü göðe. iliþince, beyaz bir bulut içinde parlak kandiller halinde çok sayýda nurlar gördü. Bunlai göðe doðru yükselerek kayboldular. Üseyd buna hayret ederek þaþa kaldý. Sabah olunca, gördüðü manzarayý Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selleme anlattýðýnda Hazreti Peygamber þöyle buyurdu:
«Oku, ey Hudayr oðlu (Üseyd)!, Oku, ey Hudayr oðlu!» CKeþki durmayýp okumaya devam edeydin). Üseyd dedi ki:
— Ya Resûlallah! Çocuðum Yahya, hayvana yakýn bir yerde yatýyordu. Hayvan ona bir zarar vermesin diye okuyuþumu kestim ve çocuðu yerinden kaldýrdým. O esnada göðe doðru baktýðým zaman bulut benzeri bir þey içinde kandiller gibi bir çok ýþýk ve nurlar gördüm. Bunlar göðe doðru yükselip gözümden kayboldular.
Hazreti Peygamber Üseyd'e sordu: «O þeyin ne olduðunu bilirmi-sin?». Üseyd: — Hayýr, ya Resûlallah; bilmiyorum. Dedi. Hazreti Peygamber buyurdu:
«Onlar meleklerdi. Senin sesin (kur'an okuyuþun) için yaklaþmýþlardý. Eðer sen okuyuþuna devam stmiþ olsaydýn, onlar insanlarýn gözlerinden kaçmaksýzýn sabahlayacak ve insanlar onlara bakacaklardý.»
Mütercim:
Üseyd bin Hudayr (Radýyallahu Anh), ses ve eda bakýmýndan Kur'aný kerimi en güzel okuyanlardan biri idi. Ebû Musa EÝ-Eþ'arî hakkýnda varid olan, «Davud (Aleyhisselâmî ailesine verilen hoþ ses ve hasletlerden sana verilmiþtir.» hadîs-i þerif, Üseyd hakkýnda da varid olmuþtur. Üseyd Hazretlerinin bu özelliðinden dolayý melekler onun ses ve okuyuþuna ve ihîâsma aþýk olarak onun tatlý okuyuþunu dinlemek için gelmiþlerdi.
1191- Ebû Hüreyre (Radýyallahu Anh)'dan rivayet edilmiþtir;
«Hased (gýbta) ancak iki þeyde olur: 1) Bir adam ki, Allah ona Kur'an öðretmiþ o da gece ve gündüz esasýnda Kur'an'ý okur ve komþusu da onu iþitip: Keski falana (komþuma) verilen þey bana da ve-rileydi de, onun yaptýðýný yapaydým der. 2) Bir adam ki, Allah ona mal vermiþtir de o malý hak yolunda harcýyor. Bunu bilen biri çýkýp diyor ki: Keski falan kimseye verilen mal bana da verileydi de onun yaptýðý gibi yapaydým.»
tîþte bu iki þeye hased ve gýbta caizdir.)
1192- Hazreti Osman'dan (Radýyallahu Anh) rivayet edilmiþtir:
«Sizin hayýrlýnýz, Kur'aný öðrenen ve onu baþkasýna öðretendir.»
1193- Osman bin Affan (Radýyallahu Anh) rivayet eder:
«Sizin en faziletliniz, Kur'aný öðrenen ve onu baþkasýna öðretendir.»
Mütercim:
Aranýzda eiý faziletli olan kimse, Kur'aný iyi bir þekilde öðrenerek diðer insanlara aynen öðreteninizdir. Bu daha çok Kýraat ilmini öðrenerek o þekilde baþkalarýna öðretenler içindir. îmam Sevrî Hazretleri bu hadîs-i þerifi delil edinerek, Kur'an öðretimi ile meþgul olmayý cihada bile tercih etmiþtir.
Bir de bu hadîs-i þeriften, Kûr'an öðretmekle meþgul olanlarýn, tefsir, hadîs ve fýkýh öðretenlerden üstün olacaðý hatýra gelebilir.
Bunun için sarihler demiþlerdir ki, Kur'an öðreticileri umumiyet itibariyle alimlerden olacaðý cihetle, Kur'an öðreticilerinin alimlerden daha faziletli olmasý gerekmez. Bu müjde, diðer faydalý bilgi öðretenleri de içine alýr.
1194- îbni Ömer (Radýyallahu Anhüma)'dan rivayet edilmiþtin
«Kur'aný ezberleyenin hali, devesi baðlý olanýn haline benzer. Eðer deveyi gözetip baðlý bulundurursa ona sahib olur; eðer onu çö-zer de salýverirse, kaybolur gider.» (Kur'an da devamlý okunarak gözetilirse muhafaza edilmiþ olur; aksi halde zihinden kaybolur, gider.)
1195- Abdullah (Radýyallahu Anh) rivayet eder:
«Bir kimsenin: þu ve þu ayeti unuttum demesi, ne fena sözdür. Gerçek þu, iki unutuldu, demelidir. Unutulmamasý için müzakeresine devam ediniz; çünkü Kur'an'ýn kiþilerin göðüslerinden silinip gitmesi, baðlý iken çözülüverilen develerin daðýlýp kaybolmasýndan daha çabuktur.»
1196- Ebû Musa (Radýyallahu Anh)'dan rivayet edilmiþtir:
«Kur'am (devamlý okuyarak) gözetiniz, (onu unutmayýnýz). Nefsim kudet elinde olan Allah'a yemin ederim ki, Kurtan'ýn (göðüslerden) boþanmasý devenin baðýndan boþanmasýndan daha þiddetlidir.»
1197- Ebû Musa'dan (Radýyallahu Anh) rivayet edilmiþtin «Ey Ebû Musa! Sana, Davud (Aleyhisselâm) ailesine verilen güzel seslerden bir ses verilmiþtir.»
1198- Abdullah bin Amr (Radýyallahu Anh) der kû
Babam bana þerefli bir aileden bir haným nikahlamýþtý. Evimizin idare ve ihtiyaçlarýna da babam bakardý. Bir gün babam benim durumumu zevceme sordu. Zevcem beni görünüþte över bir ifade ila ve aslýnda kusuruma iþaret ederek: Sizin oðlunuz ne iyi adamdýr ki, ona varah beri yanýma uðramamýþ, gece gündüz ibadet ile vakit geçirmiþtir, dedi. Benim bu halimi babam, Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Selleme arzetti. Bunun üzerine Hazreti Peygamber babama:
«Oðlunu benimle karþýlaþtýr.» buyurdu. Sonra Peygamber Sai-lallahu Aleyhi ve Sellem'e gittiðimde bana sordu:
«Sen nasýl oruç tutuyorsun?» Ben: Her gün tutuyorum, dedim. Yine sordu:
«Kuram nasýl hatmediyorsun?» Dedim ki: Her gece Kur'aný hatmediyorum. Hazreti Peygamber bana þöyle buyurdu:
«Her ayda üç gün oruç tut ve her ay Kur'an'ý bir «iefa hatim et.» Ben, bundan daha çoðunu yapabilirim, dedim. Hazreti Peygamber:
«Öyle ise her hafta üç gün oruç tut,» buyurdu. Ben dedim ki, bundan daha çoðunu yapabilirim. Bana buyurdular:
«Bir gün oruç tut, iki gün ye (ve böylece devam et).
Ben dedim ki, bundan dafta -çoðunu yapabilirim. Hazreti Peygamber : «Sen oruçlarýn en faziletlisi olan Davud'un (Aleyhisselâm) orucunu tut. O da gün aþm oruç tutmaktýr. Her yedi gecede bir defa da Kur'aný Hatim et,» buyurdu.
1199- Ebû Saîd (Radýyallahu Anh)den rivayet edilmiþtir:
«Sizin içinizden bir kavim çýkacak. Onlarýn namazý yanýnda siz kendi namazlarýnýzý, oruçlarý yanýnda oruçlarýnýzý, amelleri yanýnda amellerinizi küçümseyeceksiniz. (Görünüþte onlarýn ibadetleri sizinkinden daha üstün olacak, gerçekte ise yok hükmünde bulunacaktýr.) Kur'an okuyacaklar; fakat hançere] erinden aþaðý geçmeyecektir. (Manevî hiç bir nasibleri olmayacaktýr). Onlarýn dinden çýkýþý, okun av hayvanýný delerek çýkýþý gibidir. Ýnsan o okun demir ucuna bakar (kan izinden) bir þey görmez. Okun aðaç kýsmýna bakar, yine bir þey görmez. Sonra yelesine bakar, yine bir þey görmez. Nihayet ok atýcýsý, okun gezinde þübheye düþer (de yine bir iz bulamaz iþte o okuyucularýn da okuyuþlarýnda manevî hiç bir esef ve iz bulunma yacaktýr, okuyuþlarýndan asla faydalanamayacaklardýr) >
1200- Ebû Mûsa (Radýyallahu Anh) dan rivayet edilmiþtir: «Kur'aný okuyup ta onunla amel eden mümin; yenmesi lezzetli, ve kokusu hoþ olan turunca benzer. (Hem kendisi iyidir, hem de çevresine faydalýdýr.) Kur'an okumayýp da onunla amel eden mümin, yenmesi lezzetli ve kokusu olmayan hurma gibidir. Kur'an okuyan münafýkýn hali de, kokusu güzel; fakat tadý acý olan bitki gibidir. Kuran okumayan münafýkm hali Ýse, tadý acý yahut kötü olup koku-su da acý olan Ebû Cehü karpuzuna benzer.»
1201- Cündüb (Radýyallahu Anh) Hazretlerinden rivayet edilmiþtir.
.Kalbleriniz Kuran üzerinde birleþtikçe Kur'an okuyunuz. Aynlýga düþtüðünü,mayý kesip daftýluuz (birbirinizle münakaþaya gýrmeyýmz)..[44]
[44] Ömer Ziyaeddin Daðistâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayýnevi:824-833
Ynt: Kuranin faziletleri bahsi By: ceren Date: 30 Kasým 2017, 17:09:53
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri kur aný kerimi okuyan ve kendine rehber edinip kurtuluþa eriþen ,rahmete ve feyze kavuþan kullardan eylesin inþallah......
Ynt: Kuranin faziletleri bahsi By: Bilal2009 Date: 30 Kasým 2017, 21:03:37
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberimizin izinden ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun.
Ynt: Kuranin faziletleri bahsi By: Sevgi. Date: 01 Aralýk 2017, 06:03:14
Aleyküm Selâm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu🌸
Rabbimiz biz kullarýna Kur'an-ý Kerim'i hakkýyla okuyup anlýyan vede hayatýna rehber edelim diye Rahmet olarak göndermiþ. Mevlam bizlere hakkýyla okuyup kendine rehber edinenlerden eylesin inþaAllah. Aminn ecmain 🌹