Bereketli On iki Dirhem By: ehlidunya Date: 15 Haziran 2011, 13:04:19
Bereketli On iki Dirhem
Hz. Ali (a.s), Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.v) tarafýndan bir gömlek almak için pazara gitmekle görevlendirilir. Hz. Ali (a.s) pazara gidip on iki dirheme bir gömlek alarak eve döner. Bu arada Hz. Resulullah (s.a.v) ile Hz. Ali (a.s) arasýnda þöyle bir diyalog geçer:
Hz. Resulullah (s.a.v): “Bu gömleði kaça aldýn?”
Hz. Ali: “On iki dirheme.”
Hz. Resulullah (s.a.v): “Bu gömleði pek sevmedim, bundan daha ucuzunu istiyorum. Acaba satýcý bunu geri almaya
hazýr olur mu?”
Hz. Ali (a.s) diyor; bunun üzerine, gömleði alýp çarþýya döndüm, Hz. Peygamber’in isteðini satýcýya ilettim, satýcý da kabul etti. Parayý alýp Hz. Peygamber (s.a.v)’in yanýna döndüm. Bir gömlek almak için Hz. Resulullah (s.a.v) ile birlikte pazara doðru hareket ettik. Yolun yarýsýnda Hz. Resulullah (s.a.v)’ýn gözü, aðlayan bir cariyeye iliþti. Hz. Resulullah (s.a.v) onun yanýna gidip: “Neden aðlýyorsun?” diye sordu. Cariye: “Ev sahibi bana dört dirhem verdi, bir þeyler almak için beni çarþýya gönderdi. Fakat ben parayý nasýl kaybettiðimi bilemiyorum, þimdi eve dönmekten korkuyorum” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v) on iki dirhemden dört dirhemi cariyeye verdi ve: “Ýstediðin þeyleri al ve eve dön” buyurdular.
Hz. Resulullah (s.a.v) da Allah’a þükredip pazara doðru hareket etti; pazardan dört dirheme bir gömlek alýp giydi, Allah’a hamdederek eve doðru yola koyuldu. Bu arada yol üzerinde bir çýplaðý görünce, gömleðini çýkarýp ona verdi ve tekrar çarþýya geri döndü, geriye kalan dört dirheme bir gömlek alýp giydi ve eve doðru hareket etti. Yolun yarýsýnda yine ayný cariyeyi üzüntülü ve þaþkýn bir halde gördü. Bunun üzerine: “Neden evinize gitmedin?” diye sordu.
Cariye: “Ya Resulullah ! Gecikmiþim, beni dövmelerinden korkuyorum” dedi.
Resulullah: “Gel birlikte gidelim, evinizi bana göster ben suçundan geçmeleri için aracý olurum” buyurdu.
Hz. Resulullah (s.a.v) o cariye ile birlikte yola koyuldu. Evlerine yetiþtiklerinde cariye: “Ýþte bu bizim evdir” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v) kapýnýn arkasýndan yüksek bir sesle: “Ey ev sahibi! Selam’un- aleykum” diye seslendi; ama bir
cevap gelmedi. Hazret ikinci kez selam verdi, yine bir cevap duyulmadý. Üçüncü kez bir daha selam verdiðinde, “Aleyke’s- selam ya Resulellah ve rahmetullahi ve berekatuh” diye cevap verdiler.
Hz. Resulullah (s.a.v): “Neden ilk ve ikinci defada cevap vermediniz? Acaba benim sesimi duymadýnýz mý?” buyurdular.
Ev Sahibi: “Hayýr, ilk defasýnda duyduk, senin olduðunu bile anladýk” dedi.
Hz. Resulullah (s.a.v): “ Öyleyse neden geç cevap verdiniz?”
Ev sahibi: “Senin sesini bir kaç defa duymak istedik.”
Hz. Resulullah (s.a.v): “Sizin bu cariyeniz gecikmiþtir, onu muahaza etmemeniz (cezalandýrmamanýz) için size rica
etmekten ötürü buraya geldim.”
Ev sahibi: “Ya Resulullah! Sizin mübarek ayaðýnýzýn hürmetine bu cariye artýk þimdiden azattýr (hürdür).”
Daha sonra Hz. Resulullah (s.a.v) kendi kendisine: “Allah’a þükür, ne de bereketli on iki dirhemdi! Ýki çýplaðý örttü, bir köleyi de azat etti” buyurdular.
radyobeyan