Zübdetül Buhari
Pages: 1
Yiyecek bahsi By: sumeyye Date: 14 Haziran 2011, 15:22:04
YÝYECEK  (Etime) BAHSÝ

 

1250- Ebü Hüreyre'den (Radýyallahu Anh) rivayet edilmiþtir:

Açlýk sebebiyle takatim kesilmiþti. Hazreti Ömer ile karþýlaþtým. Kendisinden, bana Kur'andan birkaç âyet okumasýný istedim. Esas maksadým, bu bahane ile yiyecek bir þey bulmaktý. Hazreti Ömer (ra­dýyallahu Anh) evine girdi ve bana Kur'an okumaya baþladý. Sonra ben oradan çýktým. Biraz uzaklaþtýðým zaman açlýktan bayýlarak yol ortasýnda yüzükoyun düþüp kaldým. Bir de gözümü açtým ki, yaným­da Hazreti Peygamber duruyor. Bana:

«Ey Ebû HüreyreU buyurdular. Ben de, buyurunuz, ya Resûlal-lah, dedim. Resûl-i Ekrem elimden tutarak beni kaldýrdý ve halimi (ac olduðumu) anladý. Beni saadethanelerine götürdü ve hemen bana bir kâse içinde süt ikram etti. Ben de o sütten içtim. Bana:

«Ya Ebâ Hüreyre, içmeye devam et!» buyurdular. Ben de içtim. «Yine iç.» buyurdular. Ben de içtim öyle ki karnýn þiþip göðsümün hizasýna geldi.

Sonra Hazreti Ömer'le tekrar karþýlaþýnca o zamanki hal ve ha­reketimi ona anlatarak dedim ki; Allah, karnýmý doyurmak için sen­den daha hayýrlý olan Hazreti Peygamberi görevlendirdi. Vallahi, senden Kur'an dinlemek istemiþtim; halbuki ben senden daha iyi okurum. Asýl maksadým beni yedirmenizdi. Hazreti Ömer cevab ver­di: Vallahi sana orada ziyafet vermiþ olsaydým, bana bir deve sürü­sü baðýþlanmasýndan daha sevimli olurdu. Böylece piþmanlýðýný be­lirtmiþti.

 

1251- Ömer ibni Ebi Seleme (Radýyallahu Anh) der ki:

Henüz bulûð çaðma varmamýþtým. Hazreti Peygamberin himaye ve terbiyesinde bulunuyordum. Annem Ümmü Seleme, Hazreti Pey­gamberin zevcesi olduðundan ben de onun üvey oðlu idim. Bir defa-

sýnda yemek yerken elim yemek kabýnýn öte yanma uzanmýþtý. Pey­gamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem bana þöyle buyurdu:

«Ey oðul, yemek yerken besmele çek, sað elinle ve önünden ye!»

 

1252- Ömer ibni Ebi Seleme (Radýyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem   üvey oðlu Ömer ibni üftými Seleme'ye (bana) þöyle buyurdu: «Yemek yerken önünden ye!»

Mütercim:

Yemeðin baþýnda Besmele ve sonunda hamdele (Elhamdü Lillah) söylemek sünnettir. Yemeðin baþlangýcýnda besmele unutulursa,, sonra hatýra gelince getirilmelidir. Yine sað el ile yemek sünnettir. Sol el ile yemek veya içmek mekruhtur. Hatta Ýmam Þafiî Hazretle­rinin bir-kavline göre, sað el ile yemek ve içmek vacibdir. Sol.el ile yemek-içmek haramdýr. Zira Ýmam Müslim'in rivayetinde þu manada bir hadîs vardýr:

Hazreti Peygamber, sol eliyle yemek yemekte olan bir kimseyi görünce ona: «Sað elinle ye, buyurdu. O kimse de: Sað elimle yiye­miyorum,, cevabýný verdi. Hazreti Peygamber ona: saðýný kullanamaz olasýca! buyurdu ve artýk adam ondan sonra sað elini kaldýramaz ol­du.                                   

Bunun için sahih olan, ehli sünnet alimlerine göre, sol el ile ye­mek- içmek ve baþkasýnýn önünden yemek mekruhtur. Ancak biýv birinden farklý olan meyva taneleri bir tabak içinde olduðu zaman aralarýndan seçme yapýlabilir. Bunda kerahet yoktur.' Fakat yine ön­den almak daha iyi dir.

 

1253- Ebû Hüreyre'den  (Radýyallahu Anh) rivayet edilmiþtir:

«tki kiþinin yemeði üç kiþiye yeter. Üç kiþinin yemeði de dört kiþiye yeter.» Çoklukta ve toplulukta bereket vardýr.

Diðer bazý rivayetlerde de: «Bir kiþilik yemek iki kiþiye, iki kiþi­lik yemek üç kiþiye ve üç kiþilik yemek dört kiþiye yeter!» þeklinde nakledilmiþtir.

 

1254- Ýbni Ömer (Radiyallahu Anhüma) der ki:

«Mümin, yalnýz bir barsaðýný dolduruncaya kadar yer; kâfir ise, yedi baðýrsaðýný dolduruncaya kadar yer.»

(Burada yedi baðýrsaðýný dolduruncaya kadar sözü, çok yemek yemesine iþarettir. Baðýrsaklarýn hepsinin yedi kýsma ayrýlmasý da mümkündür. Aklý baþýnda olan bir mümin, sünnete riayet ederek ye­meðini yer ve midesini doldurmaz. Bununla midesini fazla dolduran müminler, anlayýþsýz olanlardýr ve Hazreti Peygamberin sünnetine ývmayanlardýr. Diðer taraftan saðlýk yönünü gözeterek az yemek yi­yen kâfirler de az deðildir. Gerçek manada mümin hem israf yönün­den, hem de saðlýk yönünden asla çok yemeðe raðbet etmez. Fakat kâfirler genellikle bu kaydýn dýþýnda kalarak israfa düþerler. Daha doðrusu mümine yaraþan az yemektir.)

 

1255- Ebû Cühayfe'den (Radýyallahu Anh) rivayet edilmiþ­tin

«Ben bir yere yaslanmýþ olarak yemek yemem.»

Mütercim:

Sünnet üzere oturuþ, dizler üzerine oturmak yahut sol ayak üze­rine oturup sað ayaðýn dizini dikmek ve bu þekilde yemek yemek­tir.

 

1256- Hazreti Aiþe'den (Radýyallahu Anha) rivayet edilmiþtir:

Bir ev halkýndan vefat eden bir kimse için taziye maksadý ile insanlar ölü evinde toplandýktan sonra daðýlmýþlardý. Ev halký yalnýz kalýnca Hazreti Aiþe emredip muhallebi hazýrlattý ve bu ev halkýna îöyle dedi: Siz bu telblne adý verilen yemekten (muhallebiden) yiyiniz; çünkü Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'den   bu yemek hakkýnda þöyle buyurduðunu kulaklarýmla iþittim:

«Telbine (muhallebi) hastanýn kalbine rahatlýk verir, bazý keder ve üzüntüleri de giderir.»

Mütercim:

Gerçekten benim oðlumun ölümünden çok üzüntü duymuþ­tum. Sonra bir kadýn kaymaklý ve buzlu bir kayýsý yemeði yaparak bana getirdi. Onu böyle soðuk soðuk yediðimizde, kederli olan kalb-lerimize bir merhem gibi ferahlýk verdi.

Kederli olan bir kimsenin kalb ve midesi, gýda azlýðýndan vo üzüntünün vücudu kaplamasýndan susuz kalacaðý için böyle hafif þeyler yemek, kalbi ve mideyi kuvvetlendirir.

 

1257- Huzeyfe'den (Radýyallahu Anh) rivayet edilmiþtir! «Siz ipek ve atlas elbise giymeyiniz, altýn ve gümüþ kaptan su iç­meyiniz, bunlarýn tabaklarýnda da yemeyiniz. Çünkü bu altýn ve gü­müþ kaplar dünyada kafirler, Ahirette ise bizim içindir.»

Mütercim:

Halis ipek ve atlas kumaþlarý giymek erkeklere haramdýr. Fakat hanýmlar için bunlarý giymek mubahtýr. Savaþta gazilerin ipek giy­meleri ve giysilerde dört parmak eninde ipek kullanýlmak erkekler için de caizdir. Altýn ve gümüþ de süs eþyasý olarak kadýnlara helâl­dir; bunlarý takýnýrlar. Erkeldere ise haramdýr. Yalnýz erkekler gü­müþten mühür ve yüzük edinebilirler, kýlýç kabzasýný süsleyebilirler.

Bir de altýn ve gümüþ kaplardan su içmek ve bunlarýn çatal-ka-þýðý ile yemek yemek hem erkeklere, hem de kadýnlara haramdýr.

 

1258- Ebû Mes'ud (Radiyallahu Anh) der ki:

Ensar'dan Ebû Þuayb namýnda bir adam vardý. Kölesi kasap idi. Bir gün. bu kölesine dedi ki; Bana beþ kiþilik bir yemek hazýrla. .Ben beþ kiþinin beþincisi olarak Peygamber S&llallahu Aleyhi ve Seli e m'ý davet edeceðim.

Sonra yemek, hazýrlandý ve Hazreti Peygamber, beraberinde dört kiþi olduðu halde çaðýrýldý. Yolda gelirlerken bunlara altýncý bir kiþi takýldý. Davet sahibi Ebû Þuaybin yanýna vardýklarý zaman Pey­gamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Þuayb'a þöyle buyurdu:

«Gerçekten sen bizi beþ kiþi olarak davet ettin; fakat bu zat da bize katýlýp geldi. Þimdi istersen ona izin verirsin, Ýstersen yol verir­sin!» Ebu Þuayb dedi ki: ben ona izin verdim, davete buyursun.

Mütercim;

Davet edilmediði halde bir kimsenin baþka davetlilere uyarak onlarla davete gitmesi haramdýr. Ancak davet sahibi ile davet edil­memiþ kimse arasýnda bir yakýnlýk ve özel durum olursa, bu durum­da ev sahibinin rýzasý bilindiði zaman davetsiz olarak da gidilebilir.

Davetsiz olarak ziyafet ve düðün yemeklerine gidene «Tufeyli» denilir ve türkçede de kullanýlýr. Bunun aslý þu;

Kûfe'de Tufeyl isminde bir adam vardý. Her nerede bir ziyafet ve yemek daveti var idiyse bu Tufeyl orada davetsiz olarak hazýr bulunurdu. Düðünlerin Tufeyl'i diye þöhret bulmuþtu. Ýþte onun ha­linde olan herkese Tufeyli lâkabý verilmiþ ve böylece devam edegel-miþtir.

 

1259- Hazreti Cabir (Badýyallahu Anh) der ki.

 Yahudi her  hurma Armaný

zamalmakllblr VardL ° Yahudi her  hurma Armaný zamanýna kadar bana ödünç para verirdi. Benim de Rûme kuyusu adý verilen Hazreti Osman kuyusu yolunda hurma bahçem vardý. Na­sýlsa o yýl hurmalarda çok az ürün oldu. Sonra harman zamanýnda o Yahudi gelerek benden alacaðýný istedi. Çýkan ürünle borcumu kapa-yamayacaðýmý anladýðýmdan, gelecek yýla Içadar borcumu ödemek Ýçin bana mühlet vermesini Yahudi'den rica ettim. Fakat Yahudi ke­sin olarak kabul etmedi ve alacaðýnýn Ödenmesini istedi. Benim zor duruma düþtüðüm Hazreti Peygambere iletildi. Peygamber Sallalla­hu Aleyhi ve Sellem bir kýsým ashaba þöyle buyurdu:

«Yürüyünüz gidelim, Cabir için Yahudi'den mühlet isteyelim.» Sonra Hazreti Peygamber, beraberlerinde' ashabdan bazý zevat olduðu halde benim hurma bahçeme geldiler. Borcumun gelecek yýla kadar ertelenmesi için Yahudi'ye teklifte bulundularsa da Yahudi kabul etmeyip þöyle dedi: Ya Ebal - Kasýný, ben asla alacaðýmý tecil etmem (ertelemem). Cabir'e bir gün bile müsaade etmem.

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem onun bu halini görünce, benim hurmalýðýmý þöyle bir dolaþtý. Sonra Yahudi'ye yine ayni tek­lifte bulundu. Yahudi yine kabul etmedi. Ben kalkýp bir miktar olgun hurma toplayarak Hazreti Peygamberin önüne koydum. Onlardan bir miktar yedikten sonra bana þöyle buyurdular:

«Ey Cabir, senin çardaðýn (gölgeliðin) nerededir?» Ben de çarda­ðýmýn yerini ona bildirdim. Buyurdular ki:

«Orada (çardaðýnda) bana bir yer döþeyip hazýrla, Ýstirahat ede­yim.» Ben de hemen orada bir yer hazýrladým. Hazreti   Peygamber de çardaða girerek hazýrladýðým yerde yatýp biraz uyudu. Uyandýkla­rý zaman ben yine bir miktar hurma getirip kendilerine takdim et­tim, onlardan yediler. Sonra yerinden kalkarak üçüncü defa Yahu­di'den alacaðýný ertelemesini rica ettiler. Yahudi yine kabul etmedi. Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem benhu hurmalýðýmýn çevresi­ni ikinci defa olarak dolaþýp geldi ve bana þöyle buyurdu: «Ey Cabir, aðaçlarda olan hurma salkýmlarýný kesip topla ve bunlarla Yahudîye olan borcunu öde.» Hazreti Peygamber bizzat hurma   harmanýnýn baþýnda durdu. Ben, hemen hurma aðaçlarýndaki   salkýmlarý kçsip topladým ve o zamanki hesaba göre borcuma karþýlýk olarak hurma­larý Yahudi'ye verdim. Borcumu tamamen ödedim. Fazla olarak bir o kadar da hurma yanýmda kaldý. Ben bu hali gidip Peygamber Sal­lallahu Aleyhi ve Sellem'e bildirince bana þöyle buyurdular:

«Ben, kendimin Allah'ýn Peygamberi olduðuma þahidlik ederim.» (Ben Allah'ýn hak Peygamberi olduðumdan benden böyle mucizeler meydana gelir. Allah'ýn izni ile böyle az olan hurmalarý çoðaltýrým. Bunlar Allah'ýn lütuf ve ihsanýdýr.)

 

1260- Hazreti Sa'd'dan  (Radýyallahu Anh)  rivayet edilmiþtir

«Her sabah Acve hurmasýndan yediþer tane yiyen kimseye o gün, zehir de tesir etmez, sihir de tesir etmez.»

(Medine hurmasý denilen ve Medine'nin, en iyi cins hurmasý olan Acve'den aç karnýna her sabah yediþer hurma yiyen kimseye, o gün, zehir ve sihir tesir etmez.)

 

1261- lbni Abbas'dan (Radýyallahu Anhüma) rivayet edilmiþ­tir!

«Sizden biriniz yemek yiyince,   parmaklarýný   yalamadan veya baþka bir þeyle silip temizlemeden elini bir yere dokundurmasýn.»

Mütercim:

Yemeðin baþýnda ve sonunda elleri yýkamak sünnettir. Fakat su bulunmadýðý bir yerde yine el yaðlý býrakýlmayýp hiç olmazsa par­maklarý yalamalý veya el bezi gibi bir þeyle silmelidir. Yaðlý ellerle bir þey - tutmamalýdýr. Zarurî durumlara ve yenen yemeðin cinsine göre bu hususta alýnacak tedbir deðiþik olur. Asýl olan, imkân dahi­linde en iyi bir þekilde temizliði gözetmektir. Bugün için su ve sabun en iyi bir temizleyicidir. Bunlar varken baþka türlü temizliðe ihtiyaç kalmaz.

 

1262- Ebû Ümame  (Radýyallahu Anh) der ki:

«Cenabý Allah'a sayýsýz, halisane ve kendisine lâyýk þekilde faamd olsun! Ey Rabbimiz! Nimetinin hakký karþýlanamaz, ondan vazgeçilemez ve ona olan ihtiyaç kesilmez.»

 

1263- Ebû Ümame'den (Radýyallahu Anh)  rivayet edilmiþtir:

«Allah'a hamd olsun ki, bize yetecek nimet Verdi, bizi Uçirip) kandýrdý. Onun nimetinin hakký karþýlanamaz, nimetleri de inkâr edi­lemez.»

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem yemeði bitirdiði zaman zaman böyle dua ederdi ve bazan da : «Ey Rabbýmýz, sana hamd ol­sun! Nimetinin hakký karþýlanmaz, ona veda edilmez ve ondan uzak kalýnmaz, ey Rabbimiz (bizi besleyip kemale erdiren yaratýcý­mýz) !»[49]



[49] Ömer Ziyaeddin Daðistâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayýnevi:862-869
Ynt: Yiyecek bahsi By: ceren Date: 01 Mayýs 2018, 04:55:40
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri her daim helal lokma yiyen kullardan eylesin inþallah.Rabbim razý olsun bilgilerden kardesim. ..
Ynt: Yiyecek bahsi By: Bilal2009 Date: 01 Mayýs 2018, 14:03:47
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri helal yiyenlerden eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Yiyecek bahsi By: Sevgi. Date: 02 Mayýs 2018, 00:14:53
Aleykümüsselam Efendimiz zamanýnda yokluk ve açlýk vardý ama tertemiz imanlarý vardý þimdi herþey var ancak iman çok azaldý maalesef onun için elimizdekilere þükür edelim ve imanýmýza sahip çýkalým inþaAllah

radyobeyan