Zübdetül Buhari
Pages: 1
Dua bahsi By: sumeyye Date: 14 Haziran 2011, 14:58:05
DUA BAHSÝ


1376- Ebû Hüreyre (Radýyallahu Anh)'den rivayet edilmiþ­tir:

«Her peygamberin (Allah katýnda makbul) bir duasý vardýr? onu ister. Ben ise duamý, ahirette ümmetime þefaat için saklýyo­rum.» Hazreti Enes'in rivayetinde þöyledir:

«Her peygamber dünyada dileðini (Allah'dan) diledi yahud her peygamberin (kabul olacak) bir duasý vardýr, bu duasýný yapmýþ've kabul olunmuþtur. Ben duamý, kýyamet gününde ümmetime þefaat olarak ayýrdým.»

Mütercim:

Hazreti Peygamber efendimiz kendilerine mahsus olan müste-cab dualarýný, ümmetine olan üstün þefkat ve merhametlerinden dolayý onlarý kurtarmak için kýyamet gününe býrakmýþtýr. Her pey­gamberin her duasý makbul olabilirsede, kesinlikle, kabul edilen kendilerine has bir dualarý da vardýr. Hazreti Adem Aleyhisselâm'-ýn tevbesi, Hazreti Nûh Aleyhisselâmýn, kaviminin helaki için duasý, Hazreti Ýbrahim Aleyhisselâm'ýn Kabe için duasý, Hazreti Musa Aleyhisselâm'm Firavun'un helaki için duasý, Hazreti Ýsa Aleyhisse-lâm'ýn, gökten sofra indirilmesine dair, duasý, kesinlikle kabul edil­diði gibi, ahir zaman peygamberinin de ahirette ümmetine þefaat için ayýrdýðý Özel duasý vardýr.

 

1377- Þeddat bin Evs (Radýyallahu AnhVden rivayet edilmiþ­tir:

«Ýstiðfarýn büyüðü þöyle demendir: Allah'ým! Sen benim Rab-bilmsin. Senden baþka ilâh yoktur. Sen beni yarattýn. Ben senin ku­lunum ve ben, sana verdiðim va'di ve sözü gücümün yettiði kadar koruyorum. Ýþlemiþ olduðum günahlarýn kötülüðünden sana sýðýný­rým. Bana olan nimetini sana ikrar ve itiraf ederim. Günahlarýmý da itiraf ederim. Beni baðýþla? çünkü senden baþkasý günahlarý ba­ðýþlayamaz. Kim kesin bir inanç -ile bu duayý gündüz okuyup da akþama varmadan ölürse, o kimse cennet ehlindendir. Kim de kesin bir inançla geceleyin bu duayý okur da sabaha varmadan ölürse, o da cennet ehlindendir.»

(Bunlar cehennemi görmeden    Uk cennete    girenlerle beraber olurlar.)

 

1378- Ebû  Hüreyre   (Radýyallahu   AnhVden  rivayet  edilmiþ-

«Vallahi, gerçek þu ki, günde yetmiþ defadan çok Allah'dan maðfiret diler ve o'na tevbe ederim.»

«Peygamberlerin hepsi günah iþlemekten korunmuþ (masum) olduklarý halde Hazreti peygamberin bu kadar çok tevbe ve istiðfar etmesi, onun kemal derecesini gösterir ve ümmetine bir öðretme ve yol gösterme olur.)

 

1379- Ýfoni Mes'ud (Radýyallahu Anh) anlatýr:

«Allah Tefila'nýn kulunun tevbesine olan hoþnutluð'u; yiyeceði ve içeceði beraberindeki devesinin sýrtýnda olduðu halde tehlikeli bir yerde (ýssýz çölün ortasýnda) konaklayan, baþýný koyup (yere uzanýp) uykuya dalan, uyanýnca devesinin gittiðini gören, sýcak ve susuzluk beynine iþleyinceye dek veya Allah'ýn dilediði sürece arayýp bulamayan, yerime döneyim diyerek (eski yerine) dönüp uykuya dalan ve sonra baþýný kaldýrýnca birden devesini yanýnda bulan ki­þinin sevincinden daha fazladýr.»

 

1380- Hüzeyfe (Radýyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem (gece) yataðýna yattýðý zaman sað elini sað yanaðýnýn altýna koyar ve sonra:

«Allah'ým! Senin adýnla (kudretinle) ölürüm ve dirilirim.» bu­yururdu. Uyanýp kalktýðý zaman da:

«Bizi öldürüp sonra dirilten (uykudan kaldýran) Allah'a hamd olsun. Dönüþ yalnýz O'nadýr.»

 

1381- Bera bin Azib (Radýyallahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem Hazretleri yataðýna gir­diði zaman sað yaný üzere yatar, sonra þu duayý okurdu-

«Allah'ým! Kendimi sana telim ettim. Yüzümü sana çevirdim. Bütün iþlerimi sana býraktým. Rahmetini umarak ve azabýndan kor­karak arkamý sana dayadým. Senden baþka sýðmak ve kurtuluþ yeri yoktur. Ýndirdiðin kitaba ve gönderdiðin peygambere iman ettim.

Bunlarý söyleyip o gecenin karanlýðý altýnda ölen kimse islâm dini üzere ölür.»

 

1382- îbn! Abbas (Radýyallahu Anhüma) der kli

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in dualarýndan biri d© þu idi: «Allahým! Kalbimde nur, gözümde nur, kulaðýmda nur, sa­ðunda nur , s ol um d a nur, üstümde nur, altýmda nur, önümde nur, arkamda nur kýl ve beni nurlandýr» Bir rivayette de; «Sinirimi, eti­mi, kanýmý, kýlýmý ve derimi nurlu kýl!» ilâvesi vardýr.

 

1383- Ebû Hüreyre (Radýyallahu AnhVden rivayet edilmiþtir:

«Sizden biriniz yataðýna gireceði zaman, peþtemalýnýn iç kýsmý ile yataðýný çýrpsýn. Çünkü insan yataðýna ne girip çýktýðýný bilemez. (Akreb ve böcek gibi þeyler yataðýna girmiþ olabilir.) Sonra þöyle desin: Rabbim! Senin isminle (senden yardým dileyerek) yanýmý yataðýma) koydum ve senin gücünle kalkacaðým. Ruhumu alýrsan, ona merhamet eyle ve býrakýrsan, iyi kimseleri koruduðun gibi onu da koru.»

 

1384- Ebû Hüreyre   (Radýyallahu Anh)'den rivayet edilmiþtir:

«Sakýn sizden. ;biriniz duasýnda: Allahým, dilersen, beni baðýþla! Allah'ým, dilerse» bana merhamet et! demesin. Kesin dilekte bulun­sun (Alla&ýn rahmetini kesinlikle istesin); çünkü o'nu zorlayýcý bir kuvvet yoktur.»

 

1385- Ebû Hüreyre (Radýyallahu AnhVden rivayet edilmiþtir:

«Herhangi birinizin duasý; dua ettim de kabul olunmadý, diye­rek acele etmedikçe kabul olunur.» (Kesinlikle isteyip dua etmeli ve sabýrla beklemelidir. Muhakkak ki ihlâs ile edilen dua makbul olur. Kabul edilmese bile, dua ibadet kýsmýndan olduðu için, sevabý olur.

Duanýn bir de edebleri vardýr: Abdestli olmak, namazdan sonra dua etmek, önceden tevbe ve istiðfar yapmýþ olmak, kýbleye dönmüþ olmak, duaya hamd ile ve arkasýndan salâvat ile baþlamak ve sonun­da amin diyerek duayý tamamlamak. Ýnsan yalnýz kendi nefsine dua etmeyip müþterek olarak bütün müminlere dua etmelidir. Dua edip bir þey isteneceði zaman avuçlar açýk olarak eller göðe doðru omuz hizasýna kadar kaldýrýlýr. Faydalý þeyler istendiði zaman eller yüze sürülür. Kötülüklerin yok edilmesi istendiði zaman eller yüze sürül­mez. Duanýn asýl anahtarý helâl lokmadýr.)

 

1386- Ýbni Abbas (Radýyallahu Anhüma)  der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem musibet ve keder halle­rinde þu duayý okurlardý:

«Büyük ve Halým olan Allah'dan baþka hiç bir Ýlâh yoktur. Arþ'-ýn Rabbi büyük Al I ah'd an baþka hiç bir Ýlâh yoktur. Sema vatýn (göklerin) Rabbi olan, arzýn Rabbi olan, Arþ'ýn Rabbi olan Kerîm Allah'dan baþka hiç bir Ýlâh yoktur.»

(Rabbim! Bütün alemlerin ve varlýklarýn yaratýcýsý ve koruyu­cusu ancak sensin. Senden baþka ibadet edilecek hiç bir varlýk yok­tur. Baþýmýza gelen þu felâket ve belâyý sen gider.)

 

1387- Ebû Hüreyre (Radýyallahu Anh)'den rivayet edilmiþtir:

«Allahým! Herhangi bir mümine kötü bir þey söyledimse, bunu kýyamet gününde senin rahmetine yakýn olmak için o kimseye bir vesile yap»

Mütercim:

Baþka bir hadîs-i þerifte þöyle varid olmuþtur:

«Ben Allah ile þöyle anlaþtým: Eabbim! Ben ancak bir insaným. Birisine kýzýp öfkelenebilirim. Kötü söyleyip lanet etmek suretiyle onu incitmiþ olabilirim. Her kim böyle haksýz yere benim tarafým­dan azarlanmýþ ve incitilmiþ olursa, bunu o kimse için baðýþlanma vesilesi kýl.»

 

1388- Sa'd ibni Ebû Vakkas (Radýyailahu Anh) der ki:

Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem þu sözlerle dua buyu­rurlardý: -Al I ah im! Cimrilikten sana sýðýnýrým. Korkaklýktan sana sýðýnýrým. Ömrün (yaþamanýn) kepazeliðinden sana sýðýnýrým. Dün­yanýn fitnesinden (yani Deccal'in fitnesinden) sana sýðýnýrým. Kabir azabýndan sana sýðýnýrým.»

 

1389- Hazreti Aiþe (Radýyallahu Anha)'dan rivayet edilmiþ­tin

«Allahým! tembellikten, bunama derecesindeki yaþlýlýktan, gü-nahlýlýktan, borçluluktan kabir fitnesinden ve kabir azabýndan, ce­hennem fitnesinden ve cehennem azabýndan, zenginlik fitnesinin þerrinden sana sýðýnýrým. Fakirlik fitnesinden sana sýðýnýrým. Mesih Deccal'in fitnesinden sana sýðýnýrým. Al I ah im! Benim hatalarýmý kar ve buz suyu ile yýka. Beyaz elbiseyi kirden temizlediðin gibi, kalbimi de hatalardan temizle. Doðu ile batý arasýný uzaklaþtýrdýðýn gibi, be­nimle hatalarým arasým uzaklaþtýr.»

 

1390- Hazreti Enes (Radýyallahu Anh) der ki: Peygamber Sallallahu Aleyhi ve Sellem'in duasý çok kez þu idi: «Allahým! Bize dünyada iyilik ver, ahirette de iyilik ver ve bizi cehennem azabýndan koru.»

 

1391- Ebû Musa (Radýyallahu Anh)'den rivayet edilmiþtir: «Allahým! Günahýmý,   bilgisizliðimi,    iþlerimdeki israf ve  senin benden daha iyi bildiðin kusurlarýmý baðýþla. Allahým! Benim þaka­mý, ciddiliðimi, yanlýþýmý ve kasýtlý ðý mý    -ki bunlarýn hepsi bende vardýr- baðýþla.»

(Peygamberler günah iþlemekten korunmuþ olduklarý halde ve âhir zaman peygamberinin gelmiþ ve geçmiþ bütün hatalarý baðýþ­lanmýþ olduðu halde bu þekilde dua buyurmalarý, ümmete dua þek­lini öðretmek içindir.)

 

1392- Ebû Hüreyre (Radýyallahu Anh)'den rivayet edilmiþtin .    «Her kim, günde yüz defa: Allah'dan baþka ilâh yoktur, Birdir. Ortaðý yoktur. Mülk onundur. Hamd ona mahsustur. O her þeye ka­dirdir, derse on köle azad etmiþ kadar sevab kazanýr. Ayrýca kendi­sine yüz sevab yazýlýr ve yüz günahý silinir. Ayný zamanda bu, o günün akþamýna kadar kendisi için Þeytan'dan korunma olur. Hiç kimse, onun getirdiði bu teþbihten daha üstününü getiremez. Ancak (ayný teþbihi) kendisinden daha çok çeken kiþi getirebilir.»

 

1393- Ebû Eyyûb El-Ensarî  (Radýyallahu Anh)'den rivayettir-. Zlr kim (geçen teþbihi)  on defa çekerse ismail Aleyhisselâm neslinden bir köle azad etmiþ gibi olur.»

 

1394- Ebû Hüreyre (Radýyallahu Anh)'den rivayet edilmiþtir!

*Her kim bir gün içinde yüz defa Sübhanellahi ve bihamdihi = Allah'a hamd ederek onu noksanlýklardan tenzih ederim, derse gü-hanlarý, deniz köpüðü kadar olsa bile dökülür.»

(Allah ile kul arasýndaki günahlar düþer; fakat kul haklarý he­lallik almaya veya ödemeye baðlýdýr. Bazý hadîslerde de «Büyük gü­nahlardan sakýndýkça, kaydý vardýr ki, o zaman küçük günahlarýn baðýþlanmýþ olacaðý anlaþýlýr. Her iki halde de bu teþbihin günde hiç olmazsa kalb huzuru ile yüz defa söylenmesinde büyük sevab var­dýr ve günahlarýn baðýþlanmasýna vesiledir. Üç-beþ defa Esteðfirul-lah dedikten sonra her tesbihden önce Sübhanellahi ve Bihamdihi teþbihini getirmenin fazileti çok büyüktür ve söylenmesi de çok ko­laydýr.)

 

1395- Ebu Mûsa CRadýyallahu Anh) 'dan rivayet edilmiþtir: 1 «Allah'ýný zikredenle onu zikretmeyenin hali, ölü ile dirinin hali gibidir.»

Mütercim:

Bu hadîs-i þerif, zikir ehli için pek büyük bir müjdedir. Allah'ý zikretmenin çeþitleri çoktur; Allah rýzasýný gözetereR yapýlan her ibadet de bir zikirdir. Canlý kimsenin dýþý hayat nuru ile, içi de ilim nuru ile süslendiði gibi, Allah'ý zikreden kimsenin dýþý ibadet nuru ile, içi de mârifetullah ile süslenir. Allah'ý zikretmeyen kimsenin dýþý manevi yönden boþ, içi de batýldýr. Dünya iþi zikire engel deðil­dir. Bedenle iþ, dil ve kalb ile de zikir yapýlýr.

 

1396- Ebû Hüreyre  (Radýyallahu Anh) 'den rivayet edilmiþtir;

«Allah'ýn bir takým melekleri vardýr ki, yollarda dolaþýp zikir edenleri ararlar. Allah'ý zikreden bir topluluk bulduklarý za­man, göreviniz baþýna gelin, diye çaðrýþýrlar. Hemen o zikredenleri kanatlarý ile aþaðý dünyaya kadar çevrelerler. Gerçeði meleklerden daha iyi bilen Allah onlara sorar:

—  Benim kullarým ne söylüyor? Melekler:

—  Seni teþbih ediyorlar, seni yüceltiyorlar, sana hamd ediyor­lar, senin þaným yüceltiyorlar, derler. Allah buyurur:

—  O kullarým beni gördüler mi? Melekler:

—  Hayýr, vallahi, seni görmemiþlerdir! derler. Allah Tealâ me­leklere sorar:

—  Acaba beni görmüþ olsalardý ne yaparlardý? Melekler:

—  Eðer seni gördeydiler sana daha çok  ibadet ederlerdi, sen* daha çok yüceltirlerdi ve seni daha çok teþbih ederlerdi, cevabýný verirler. Allah sorar:

—  Benden ne istiyorlar. Melekler:

—  Senden cenneti istiyorlar, derler. Allah sorar:

—  Onlar cenneti gördüler mi? Melekler:

—  Hayýr, vallahi, cenneti görmemiþlerdir! cevabýný verirler. Al­lah Tealâ meleklere sorar:

—  Cenneti görseler nasýl olurdu? Melekler:

—  Eðer cenneti görmüþ olsalar, cennete çok daha haris olurlar­dý, onu daha çok ararlardý ve daha fazla ona raðbet ederlerdi, ceva­býný verirler. Allah meleklere sorar:

—  Hangi þeyden onlar Allah'a sýðýnýrlar? Melekler:

—  Cehennemden, derler. Allah sorar:

—  Onlar cehennemi gördüler mi? Melekler:

—  Hayýr, vallahi onu görmemiþlerdir. Allah sorar:

—  Cehennemi görmüþ olsalardý, ne yaparlardý? Melekler:

—  Onu görselerdi, ondan çok daha fazla kaçarlardý, ondan da­ha çok korkarlardý. Allah "buyurur:

—  O halde ben sizi þahid tutuyorum ki, ben onlarý baðýþladým. Meleklerden biri der ki: Bunlar arasýnda falanca kimse vardýr ki kendilerinden   (zikredenlerdenJ   deðildir,  yanlarýna bir iþ için  gel­miþtir. Allah TeaÝâ buyurur: Onlar (zikir   meclisinde) oturanlardýr ki, meclislerinde bulunan mutsuz olmaz (nasipsiz kalmaz).»

Mütercim

Gerçekten bü hadîsi- þerif, zikir yolunda bulunanlar için büyük bir müjdedir ve zikir meclisine karþý olanlara da büyük bir derstir.[58]



[58] Ömer Ziyaeddin Daðistâni, Zübdetü’l-Buhari, Hisar Yayýnevi:921-932
Ynt: Dua bahsi By: ceren Date: 30 Kasým 2017, 17:14:13
Esselamu aleyküm.Rabbim bizleri onun istediði þekilde hayýr içinde tevekkül için de dua eden ve duanýn hayrýna kavuþan kullardan eylesin inþallah....
Ynt: Dua bahsi By: Bilal2009 Date: 30 Kasým 2017, 21:49:10
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri dua eden ve dualarý kabul olan kullarýndan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun.
Ynt: Dua bahsi By: Sevgi. Date: 01 Aralýk 2017, 05:57:06
Aleyküm Selâm Ve Rahmetüllahi Ve Berakâtühu 🌸
Duâ hayatýmýzdaki olmazsa olmazýmýzdýr. Mevlam bizleri herdaim hayýr dualarý edenlerden eylesin inþaAllah.

radyobeyan