259. Mektub By: Barla Date: 13 Haziran 2011, 15:02:14
5 Þubat 1934
بِاسْمِهِ وَاِنْ مِنْ شَىْءٍ اِلاَّ يُسَبِّحُ بِحَمْدِهِ 1
اَلسَّلاَمُ عَلَيْكُمْ وَرَحْمَةُ اللهِ وَبَرَكَاتُهُ 2
Aziz, sýddýk, müdakkik, müþtak kardeþim Re’fet Bey,
Sen benimle ne kadar konuþmayý arzu ediyorsan, belki ondan ziyade ben arzu ediyorum. Fakat, maatteessüf, müteaddit esbab tahtýnda sýkýntýlý bir vaziyetteyim.
Hattâ bir iki saatte bulduðum bir fýrsat, yedi sekiz mektubu yazmaya çalýþýyorum. Ara sýra benim yanýma gelen Galip dahi men edildi. Yalnýz biçare Þamlý kaldý; o da her vakit gelemiyor.
Hem bu yýlanlarý yaralandýrýp bize canavarcasýna saldýrýyorlar. Her fýrsattan sýkýntý vermeye çalýþýyorlar. Zaten ben meb’uslardan hayýr beklemiyordum. Bunlara iliþtiler, kaldýrmadýlar, bütün bütün düþman ettiler. Ýþte, maatteessüf, bunlar dünyayý hatýrýma getirdikleri için, tulûât-ý kalbiye tevakkuf ediyor. Baþlarýný yesin, bu ehl-i dünyanýn dünyasýný düþünmek bana zehir oluyor. “Ben dünyanýza karýþmýyorum; buna mukabil o pis dünyanýzý bana düþündürmeyiniz” dediðim halde olamýyor. Ben de Cenâb-ý Hakka niyaz ettim ki, bana kuvvetli bir sabýr, bir tecrid-i zihin ihsan etsin ki, düþünmeyeyim. Lillâhilhamd, kalbime bu esas geldi ki: “Bu hizmet-i Kur’âniyede baþa ne gelirse gelsin, hattâ her günde birer baþým olsa da kesilse, yine o hizmetin kudsiyetindeki lezzet-i ruhânîye mukabil geliyor ve kâfidir” diye, kemâl-i teslimle kazâya rýza, kadere teslim ve Cenâb-ý Hakka tefvîz-i umur düsturunu rehber ittihaz ettim.
Nuh’a yazdýðým gibi, size de diyorum ki: Eskide bir zât, haksýz bir mesleði hak zannederek, ondan aldýðý bir muhabbetle, diri iken derisinin soyulduðuna tahammül ederek, kahramanâne bir tavýr gösterdiði gibi, acaba ayn-ý hak ve mahz-ý hakikat ve bütün envâr-ý hakaikin menba ve mâdeni olan hakikat-i Kur’âniyeye hizmetimizdeki kudsî lezzet, bu mülhidlerin muvakkat, ehemmiyetsiz iz’açlarýna ve kalbimizde açtýklarý yaralara tiryak ve merhem olamaz mý? Elbette olur ve olmuþ ve oluyor.
Saniyen: Yemen imamý olan Zeydîler Seyyidi hakkýndaki sualiniz, hakikaten ehemmiyetli ve yümünlüdür. Fakat meymenetsiz bir zamana rastgeldi. Hem zihnim kapalý, hem hal müsait deðil, hem ve hem... Yalnýz bu kadar var ki, meþhur Ýmam-ý Zeyd sâdât-ý azîmeden ve eimme-i Âl-i Beyttendir. Ve müfrit Þîalarý reddeden ve 3 اِذْهَبُوا اَنْتُمُ الرَّوَافِضُ deyip Hazret-i Ebu Bekir ve Hazret-i Ömer’den teberrîyi kabul etmeyen ve o iki halife-i zîþâný hürmet edip kabul eden bir zâttýr. Onun etbâlarý, Þîalarýn en mutedili ve en Sünnîsidir. Bunlar hem ehl-i insaf ve hem çabuk hakký kabul eder bir taifedir. Ýnþaallah, Vehhâbîlerin tahribatýný tamire sebep olduklarý gibi, Ehl-i Sünnet ve Cemaatten Zeydîlerin inhiraflarý dahi istikamet kesb edip, Ehl-i Sünnete iltihak edip imtizaç edecekler. Bu âhirzaman çok çalkalanýyor; bu fitne-i âhirzaman acip þeyler doðuracaðýný ihsas ediyor.
Risalelerle alâkadar arkadaþlara selâm ve Bedreddin ve hemþireme ve Hacý Ýbrahim’e dua ediyorum.
اَلْبَاقِى هُوَ الْبَاقِى 4
Kardeþiniz
Said Nursî
Dipnot-1
Allah’ýn adýyla. “Hiçbir þey yoktur ki Onu hamd ile tesbih etmesin (Onu þükran ve minnetle anýp þânýna lâyýk ifadelerle anmasýn ve noksan sýfatlardan tenzih etmesin).” Ýsrâ Sûresi, 17:44.
Dipnot-2
Allah’ýn selâmý, rahmeti ve bereketi üzerinize olsun.
Dipnot-3
Gidiniz. Siz râfizîsiniz.
Dipnot-4
Bâkî olan sadece Odur.