Zadul Mead
Pages: 1
Hz Peygamberin beslenme rejimi By: hafiza aise Date: 13 Haziran 2011, 11:27:56
B) HZ. PEYGAMBERÝN (S.A.) BESLENME REJÝMÝ

 
1— Besinler:

 

Yemek ve içecek konusunda, belirli birini seçip, baþkasýný kullanmamak Hz. Peygamber'in (s.a.) âdeti deðildi. Çünkü bu tabiata gerçekten zarar ve­rir, hatta bazan imkânsýzdýr. Baþkasýný kullanmazsa, zayýflar veya yok olur. Baþkasýný kullanýrsa, tabiat onu kabul etmez ve ondan zarar görür. En güzel gýda olsa bile, sürekli belli birini kullanmak tehlikeli ve zararlýdýr.

Hz. Peygamber (s.a.), kendi bölge halkýnýn âdeti üzere, et, meyve, ek­mek, hurma vb. zikrettiðimiz diðer yiyecekleri yerdi. Bu konuyu ilgili yerin­de görebilirsin.

Ýki yiyeceðin birinde kýrma ve deðiþtirmeyi gerektirecek bir durum var­sa, mümkünse onu zýddýyla kýrar ve deðiþtirirdi; olgun taze hurmalarý karpuzla deðiþtirmesi gibi. Buna im£ân bulamazsa, ihtiyaç ve içinden gelen arzuya gö­re aþýrý gidip vücudun zarar görmeyeceði þekilde yerdi.

Ýçi bir þeyi arzulamýyorsa onu yemez, isteksizce yemek için nefsine iþ­kence çektirmezdi. Bu, saðlýðýn korunmasý konusunda Önemli bir prensiptir. Ýnsan içinin çekmediði ve iþtahsýzca bir þeyi yerse, zararý yararýndan çok olur. Ebu Hureyre[746]þöyle diyor: "Hz. Peygamber (s.a.) hiçbir yemeðin kusurunu görmedi. Caný çekerse onu yer, aksi halde býrakýr ve yemezdi." Kendisine keler kýzartmasý sunulunca onu yemedi. "Yoksa haram mý?" denilince: "Hay­ýr, kavmimin yaþadýðý topraklarda yoktur, kendimi ondan hoþlanmaz görü­yorum." buyurdu/2' Geleneðe ve kendi isteðine uygun hareket etti. Kendi böl­gesinde yenilmesi âdet deðilse ve caný da çekmiyorsa, bunu yemedi, ama caný çekeni ve âdet olaný da yemekten alýkoymadý.

Rasûlullah (s.a.) eti severdi. En sevdiði, ön ayak ve boyunun ön kýsmý idi. Bunun için de bu kýsýmlarla zehirlenmeye teþebbüs edildi. Sahîhayn'da Rasûlullah'a (s.a.) et getirildiði ve ön ayaklarýn verildiði, bu kýsmý sevdiði ri­vayet edilir[747]

Ebu Ubeyde ve baþkalarý, Dubâa bt. ez-Zübeyr'in evinde koyun kestiði­ni rivayet eder. Rasûlullah (s.a.): "Kestiðiniz koyundan bize de tattýrýnýz." .diye haber gönderdi. Elçiye þöyle dedi: "Sadece boyun kýsmý kaldý. Ben de bunu Rasûlullah'a göndermeye haya ediyorum." Elçi dönüp durumu Rasû-Iullah'a haber verdi. Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.) þöyle buyurdu: "Ona git ve bu kýsmýn koyunun kýlavuzu ve iyiye en yakýn, eziyetten en uzak kýsmý olduðunu bildir. "[748]

Þüphesiz koyunun en hafif yeri boyun, ön ayak ve kas etleridir. Mideye hafif, çabuk sindirilebilirler. Bunda, üç niteliði bulunan gýdalarý yemeye dik­kat etmek gerektiði yer alýr: 1) Yararýnýn çokluðu ve bedenî kuvvetlere etkilili­ði. 2) Mideye hafif geliþi ve aðýr olmayýþý. 3) Çabuk sindirilebüirliði. Bu, gý­danýn en üstünüdür. BöyÝe gýdalarýn azýný almak, baþkasýnýn çoðunu almak­tan daha yararlýdýr.

Rasûlullah (s.a.) tatlý ve balý severdi. Bu üçü, yani et, tatlý ve bal; be­den, ciðer ve organlar için en üstün ve yararlý gýdalardandýr. Onlarla beslen­mekte saðlýk ve kuvvetin korunmasý'açýsýndan büyük yarar vardýr. Bunlar­dan sadede hastalýk ve âfeti olanlar nefret eder.

Ekmeði, katýk bulduðu sürece katýkla yerdi. Bazan katýk olarak eti kul­lanýrdý. Rasûlulîah (s.a.) þöyle buyurur: "O, dünya ve âhiret halkýnýn en üstün yiyeceðidir." Bunu Ýbn Mâce ve baþkalarý rivayet etmiþtir.[749] Rasûlullah ekmeðe katýk olarak bazan karpuz ve hurmayý da kullanýrdý. Bir defasýnda arpa ekmeði parçasýnýn üstüne bir hurma konulmuþtu. ÞöyÝe buyurdu: "Bu, bunun katýðýdýr."[750] Ýþte bunda, gýda maddelerinin düzenlenmesi yer alýr. Arpa ekmeði soðuk ve kurudur, iki görüþün sahih olanýna göre hurma sýcak ve yaþtýr. Arpa ekmeðine hurmanýn katýk yapýlmasý, özellikle —Medine hal­ký gibi— alýþkanlýðý olanlar için en güzel düzenleme yollarýndan biridir. Ba­zan, da ekmeðe katýk olarak sirkeyi kullanýrdý. Þöyle buyurur: "Sirke ne gü­zel katýktýr." Bu, bazý cahillerin sandýðý gibi, onu baþkasýndan üstün kabul etmek deðil, þu andaki durumun gereðine, göre onu övmek için söylenmiþtir. Hadisin söylenme sebebi þudur: Bir gün Rasûlullah eve gitti. Kendisine ek­mek sundular. "Katýk olarak bir þey yok mu?" diye sorunca, "Sadece sir­kem var." dediler. Bunun üzerine: "Sirke ne güzel katýktýr." buyurdu[751]

Kýsacasý; sadece biriyle yetinmenin aksine, ekmeði katýkla yemek saðlýðý koruma yollarýndan biridir. "Katýk", ekmeði yenir ve saðlýðý korumaya uy­gun hale getirmesi dolayýsýyla böyle isimlendirilmiþtir. Nitekim Rasûlullah'-ýn, niþanlanacak kiþiye müstakbel eþine bakma iznini verdiði: "Bu, Ýkisi ara­sýnda kaynaþma olmasýna daha uygundur." hadisinde "kaynaþma" ifadesi bu anlamda olmak üzere "uyum ve kabule daha yakýndýr" karþýlýðýnda kul­lanýlmýþtýr. Çünkü koca gözünü açýp, ileride piþman olmaz.

Kendi bölgesinin meyvasýndan yer, onlarý yemezlik etmezdi. Bu da sað­lýðý korumanýn en önemli yollarýndandýr. Çünkü yüce Allah hikmetiyle, her bölgeye çýktýklarý vakit o bölge halkýnýn yararlanacaðý meyvalar yaratmýþtýr. Bu meyvalan yemekle, saðlýk ve afiyetlerini korurlar, bir çok ilaca gerek kal­maz. Saðlýða zararlýdýr endiþesiyle bölgesindeki meyvayý yemeyenler, vücudu en zayýf, saðlýk ve kuvvetten en uzak kiþilerdir.

Bu meyvalardaki rutubet, mevsimin, topraðýn ve midenin sýcaklýðýyla ku­rutulur ve aþýn kullanýlmaz ve tabiata taþýyacaðýndan daha fazlasý yüklenmezse, sindirimden önce gýda bozulmaz, üstüne su içilmez ve olgunlaþtýktan sonra yenirse kötülükler defedilir. Meyvanýn uygununu, uygun vakitte ve uygun þe­kilde yiyene bu meyva yararlý bir ilaç olur. [752]


[746] Kitabýn aslýnda bu isim "Enes" þeklindedir. Ama bu, yazar tarafýndan yapýlan bir yanlýþ­lýktýr. Hadis Ebu Hureyre'den rivayet edilmiþ olarak biliniyor. Bk. Buharî, 9/477; Müslim, 2064; Ebu Davud, 3763; TÝrmizî, 2032; tbn Mâce, 3259; Ahmed, 2/427, 474, 481, 495; Ebu'þ-Þeyh, Ahlâku'n-Nebls. 189-191; Tirmizî, Þemail.

[747] Buharý, 6/264, 265; Müslim, 19-1(327).

[748] Ahmed, 6/360, 361; Nesâî, senedinde el-Fadl b. Fadl el-Medenî vardýr, Ýbn Hibbân dýþýn­da kimse onu güvenilir saymamýþtýr, diðer râvileri sikadýr.

[749] Ýbn Mâce, 3305. Senedinde Süleyman b. Atâ el-Cezerî vardýr, hadisleri münkerdir; Mesleme b. Abdillah el-Cühenî üe Ebi Miþca'a meçhul râvileridir.

[750] Ebu Davud, 3259; râvileri sikadýr, senedi munkatý'dir. Ebu Davud, 2260; Tirmizî, Þemail, 184, senedinde meçhul biri vardýr.

[751] Müslim, 2052; Ebu Davud, 3820; Tirmizî, 1840, Ýbn Mâce, 3317; Nesâî, 7/14,

[752] Ýbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, Ýklim Yayýnlarý: 4/427-429.


radyobeyan