Hadis Edebiyatý
Pages: 1
Sahih By: Hadice Date: 08 Haziran 2011, 11:03:26
Sahih

Ýmam Müslim'in en meþhur eseri hiç þüphesiz et-Müsnedu's-Sahih adýný verdiði Sahih 'dir. Sahîh'in özelliklerini þöylece sýralamak mümkündür :

1) «Sahih-i Müslim» diye þöhret bulmuþ olan el-Müsnedu's-sahih- Kütüb-i sittenin  ikinci kitabýdýr. Ýmam Müslim onu, 300.000 hadis içinden seçerek meydana getirmiþtir.

2) Ýmam Müslim, bu kitabýnda öteki hadisçilerin pek riâyet etmedikleri bir hususa dikkat etmiþtir. O, hocalarýndan semâ1 yoluyla aldýðý hadisleri nakle­derken özellikle «haddesenâ» tabirini; kendisinin hocalarýna okumak suretiy­le hocalarýnýn tasvibine arz ettiði hadisleri naklederken de «ahberena» tabiri­ni kullanmýþtýr.

3) Ýmam Müslim, ya ihtisar düþüncesiyle veya daha baþka sebeplerle kita­býný bâblara ayýrmamiþtýr. Daha doðrusu bâb baþlýklarý tanzim etmemiþtir. Onun kitabýnda görülen bab baþlýklarý Nevevî tarafýndan konulmuþtur. Aslýn­da daha önce de bab baþlýklarý koyanlar olmuþsa da Nevevî onlarý pek isabetli bulmamýþ ve kendisi yeniden tanzim etmiþtir.

4) Ýmam Müslim'in kitabýna aldýðý hadisler, genellikle, Buhârî'deki merfu hadislerdir. O, Buhâri'de bulunmayan 820 merfu hadisi de kitabýna almýþ­týr.

5) Sanki bir sünenmiþ gibi Müslim'in Sahih'inde de mevkuf ve maktu ha­dis yoktur.[197]

Hâkim'in Þeyhi Ebu Ali en-Neysâbûri' «Gök kubbenin altýnda Müslim'in kitabýndan daha sahih hiçbir kitab yoktur» demiþtir. Onun bu sözünün gerek­çesi, ondaki merfu hadislere hiç bir kimsenin sözünün karýþmamýþ olmasý­dýr.

«Müslim kitabýn ikâmet ettiði yerde, kaynaklarýnýn yanýbaþýnda ve þeyh­lerinin hayatta bulunduðu bir sýrada meydana getirmiþtir. Hadislerinin ara­sýnda baþka söz serdinden kaçýnmýþtýr. Kitabýn üslûbuna, siyakýna özen göste­riyor, Buhârî gibi, muhtelif bablarda hadisleri parçalamaða mecbur kalacak þekilde ahkâm istinbatýna çalýþmýyor, muhtelif hadis zincirlerini bir yerde top­layabiliyor, «mevkuf» hadislere ehemmiyet vermeyip sadece «müsned»lerle il­gileniyordu. [198]

6) Ýmam Müslim, Sahih'ine yazdýðý mukaddime ' de ne yaptýðým açýkla­mýþtýr. Kütüb-i sitte içinde sadece Müslim'de görülen bu mukaddime,  Müs­lim'in bir Özelliðidir.

7) «Müslim, bir hadisin bütün tarîklerini, müteaddid isnadlarla ve elfâz-ý muhtelifesi ile hep bir araya cem' ve kendince o hadis, fýkhýn hangi babýna ait ise toptan oraya dercettiði gibi, bu toplama esnasýnda da en evvel mutkýn olan huffâzýn rivayetlerini dercedip mestur, hýfz ve itkânda mutavassýt olan râvîle-rin naklini sonraya zuafâ ve metrâkînin mütâbeaten ve istiþhâden rivayetleri­ni de daha sonraya býrakýr ki, aranan hadis hem daha kolay bulur, hem de ge­rek senedler ve gerek metinler hep birden gözönünde tutulup istinbât edilecek hüküm kolayca isitinbât edilir. [199]

8) Yine bazý hadisleri birden fazla yerde tekrarladýðý da olmuþtur. Tekrar ettiði hadislerin sayýsý 137'dir.

9) Müteaddid isnadla gelen tek metin için senedlerin deðiþtiði noktalara bir harfi koymak suretiyle bu durumu belirtir.

10) Bir hadisin metninin benzeri, yukarýdaki sýralamaya göre daha dûn de­recedeki ravilerden oluþan senedlerle de gelmiþse, o senedleri verdikten sonra metin yerine «mislehu » veya «nahvehu » demekle iktifa eder. "Bu meseleyi bil mek Sahih-i Müslim ile meþgul olacaklara çok lazýmdýr." Bu kitabta metnin makamýna kâim olmak üzere «mislehu » ile «nahvehu » lafýzlarýna pek çok tesadüf edilir.[200]

11) Rivayet edilen lafzý aynen edaya büyük itina gösterir. Râvilerin bir harfte de olsa ihtilaflarýný kaydeder. (Buhârî, mânâ ile rivayeti tecviz ettiði için buna o kadar riâyet etmez.)

12) Müslim'in Sahih'i «kitab» adýný taþýyan 54 bölümden oluþmaktadýr. Bâblannýn sayýsý ise, 1322'dir. Mükerrerler dýþýnda 3033 hadis ihtiva etmekte­dir. [201] Kitab isimleri, Buhârî'deki kitab isimleriyle büyük ölçüde parelellik ar-zeder. Bab baþlýklarý ise, daha sonra en-Nevevî (676/1277) tarafýndan konul­muþtur.

13) Tefsir bölümü tam bir sistematik olmadýðý için Müslim'in Sahih'ini «Cami» saymak istemeyen bir eðilim de bulunmaktadýr. [202] Ayrýca Müslim'de, sadece merfu hedislerin bulunmasý da onu cami' saymamak eðilimini kuvvet­lendiren bir baþka sebep olsa gerektir.

14) Müslim'de sadece 17 ta'lik vardýr. [203]«Sülâsi» nitelikli hiç bir hadis yoktur (Mubârekfûrî, I, 345).

15) Müslim, Buhâri'den hiç hadis rivayet etmemiþtir.

16) Müslim'in Sülâsiyâb varsa da Sahih 'ine koymamýþtýr.

17) Müslim, Sahih'ini yazdýktan sonra, devrinin büyük hadis münekkidi Ebu Zür'a'ya takdîm etmiþ ve onun tashihlerini aynen uygulamýþtýr.

18) Müslim, birinci tabakaya dahil hadis kitaplarýndandýr (bk. ed-Dihîevi, Huccetullahi'l-bâliða I, 281).

Müslim'in Sahih'inin Nüshalarý veRâvileri.[204]

Müslim'in Sahih ' bize Ebû îshak Ýbrahim b. Muhammed b. Süfyân (308/920) ve Ebû Muhammed Ahmed b. Aîi el-Kalânîsî 'den rivayet edilen iki nüsha halinde intikal etmiþtir.

Ýbn Süfyân rivayeti de Ebu Ahmed Muhammed b. Ýsa b. Amrûyâ el-Culû-dî (368/978) ve Ebu Bekr Muhammed b. Îbrahim-Kisâî (384/994) den oluþan iki kiþi tarafýndan naklolunmuþtur.

el-Culûdî nüshasý Abdüîðafýr b. Muhammed b. Abdülðafîr (448/1056), Ebu'l-Abbas Ahmed b. Hasan er-Râzi (V. asýr baþlangýcý) ve Ebu Said Ömer b. Muhammed b. Davud es-Siczî (V. asýr baþlangýcý) tarafýndan üç ayrý koldan rivayet etmiþtir.

Ýbn Süfyân rivayetinin Kisâî kolu da Ebu'l-Abbas Ahmed b. Muhammed b. Zekeriya en-Nesevî ve Ebu Muhammed Abdülmelik b. Hasan es-Sýkýîlî vasýta­sýyla iki ayrý þekilde sonraki zamanlara intikal etmiþtir.

el-Kalânîsî Rivayeti, Ebu Ahmed Muhammed b. Yahya el-Aþkar -Ebu Alâ Abdülvehhab b. îsâ b. Abdirrahman b. Mâhân yoluyla, Ýbn Mâhân'dan nüshayý alan dört ayrý râvî vasýtasýyla sonraki devirlere intikal etmiþtir.

Müslim'in meþhur sarihi en-Nevevî (676/1277) nin esas aldýðý nüsha ken­disine; 1. Ebu îshak Ýbrahim b. Mudar el-Vâsýtî (664/1265), 2. Ebu'l-Kasým Ebu'1-Feth Mansur b. Abdülmün'im el-Ferâvî (608/1211), 3. Ebu Abdillah Mu­hammed b. Fadli'I-Ferâvî (530/1135), 4. Abdülgafýr b. Muhammed (448/1056), 5. Ebu Ahmed Muhammed b Ýsâ b. Amrûyâ el-Culûdî (368/978), 6. Ebu Ýshak Ýbrahim b. Muhammed b. Süfyân (308/920)' dan oluþan 6 kiþilik bir senedle in­tikal etmiþ olan nüshadýr. Nevevî kendisiyle iftihar ettiði bu altý kiþilik sened-de[205]hep «ahberenâ» lafzýný kullanmaktadýr. [206]

Müslim'in Sahihi 'nin Nevevî'ye ve dolayýsýyla bize ulaþan nüshalarýnýn geliþ yolunu þöyle bir þem'a ile

Nevevî'nÝn Îbnu's-Salâh'tan naklen bildirdiðine göre el-Kalânîsî rivayeti garpta çok kullanýlan ve fakat baþka yörelerde bilinmeyen bir nüshayý oluþtur­maktadýr.[207]


[197] Câm'i' sayýlmak istenmeyiþinin bir sebebi de bu olabilir. Ýhtiva ettiði hadislerin niteliði açýsýndan «sünen» çerçevesinde kalmýþtýr.

[198] Sezgin, Buhârinin Kaynaklan, s.198-199,

[199] A. Naîm, Tecrîd Tereemesi, «Mukaddime», s. 219, Ayrýca bk. Sýddîkî, H. E. Tarihi, s.98.

[200] A. Naîm, a.g.e., s. 473. Bu iki terimin kullanýlmasý hakkýndaki karþýt fikirler için bk. a.g.e., s. 472-473. A. Naîm bu iþi þöyle tanýmlar.: «Muhaddis bir hadisi bir isnad ile riva­yet ettikten sonra diðer bir isnad ile yine o hadisi irad etmek istediðinde metni aynen zikretmeyip ikinci isnaddan sonra «mislehu» yahud «nahvehu» demekle iktifa eder. (s. 472).

[201] bk. Müslim, M. P. Abdölbâkt neþri, IV, 2323.

[202] bk. MübarekfÛrî, Mukaddimetu Tuhfetil-ahvezi, 1,66.

[203] Tec. Tere. I, 232; Ta'lik, müellifin, kendi hocasýndan baþlamak üzere senedden bir veya daha fazla râviyi ya da bütün senedi atlayarak hadisi en yukarýdaki râvîden, cezm siða-lanndan biriyle zikretmesidir. Bu tür hadislere Muallâk denir. Buhârî'deki taliklerin sayýsý 1341'dir.

[204] Bu konuda bilgi için bk. James Robson, «Müslim Nüshalarinin Rivayeti» trc. T. Koçyiðit, Ankara Univ. Ýlahiyat Fakültesi Dergisi, 1955, C, IV, sy. 3-4; s. 8-20, Ankara, 1957

[205] bk. Nevevi, Müslim Þerhi I, 10 (Ýrþâdu's-sârî kenarýnda)

[206] Müslim'in senedi hakkýnda küçük bir tereddüt için bk. Robson, «Müslim Nüshalarýnýn Rivayeti», s. 18.

[207] bk. Nevevi, Þerhu Müslim, î, 17 (îrþâdü's-sârî kenarýnda. Robson'un adý geçen maka­lesinde bu rivayetin þarkta çak kullanýldýðý belirtilmekte ise de, doðrusu garbta çok kul-lanýldýðýr (bk. Nevevî, Þerhu Müslim, I, 17).



radyobeyan