Kitabüz-Zühd
Pages: 1
Muaz B. Cebelin haberleri By: sidretül münteha Date: 07 Haziran 2011, 16:17:56
Muaz B. Cebelin (Ra) Haberleri


1003.Tâvûs'tan þöyle dediði rivayet edilmiþtir: "Muâz (ra) bi­zim memlekete gelmiþti. Kendisine: 'Emir buyursamz da, biraz taþ ve aðaç toplayarak, sizin için bir mescid inþaallahâ etsek' denildi. O ise: 'Ben, kýyamet gününde onu sýrtýma yüklenip, taþýmakla sorumlu tutulmaktan korkarým' dedi."

 

1004. Muâviye b. Kurra, Muâz'm (ra) oðluna þu nasihatta bu­lunduðunu haber vermiþtir. "Yavrum, namaz kýldýðýn vakit, onu, en son namazmmýþ gibi kýl. Bir daha asla ona dönebileceðini zan­netme. Yavrum! Haberin olsun ki, mü'minler yaptýklarý ve yapma­yý tasarladýklarý iki iyilik arasýnda ölürler."

 

1005. Ebû'z-Zübeyr (ra) Muâz'ý (ra) iþiten birisinin kendisine onun: "Ademoðlu için, ALLAH'ýn azabýndan tek kurtuluþ çaresi, Al­lah'ý zikretmektir" dediði, buna karþýlýk oradakilerin üç kere: "Al­lah yolunda savaþmak ta mý deðildir?" demeleri üzerine, O: "Ha­yýr, hattâ takati kesilenceye kadar ALLAH yolunda savaþmak bile kurtuluþ çaresi deðildir." dediðini rivayet etmiþtir.

 

1006. Ebû'l-Haccâc'tan, Muâz'm (ra) þöyle dediði rivayet edil­miþtir: "Her kim, ALLAH'ýn hak olduðunu hiç þüphesiz kýyametin vuku bulacaðýný ve ALLAH Teâlâ'nýn kabirlerde bulunanlarý dirilte­ceðini bilirse cennete girer."

 

1007. Abdullah b. Seleme'den rivayet edildiðine göre, bir adam Muâz'a (ra) "Bana bir þeyler öðretirmisin?" demiþ, o da "Sen benim sözümü dini ermiþin?" diye sormuþtur. Adam: "Ben senin sö­zünü dinlemeye düþkün biriyim" demiþtir. Bunun üzerine, Muâz (ra): "Oruç tut, iftar et, namaz kýl, uyu ve maiþetini kazanmak için çalýþ. Günah iþleme ve yalnýzca müslüman olarak ölmeye çalýþ. Mazlumun duasýndan da sakýn" demiþtir.

 

1008. Muâz (ra)'m ölüm döþeðinde yatarken þöyle dediði rivayet edilmiþtir: "Bakýn bakalým sabah oldu mu?" diye sormuþ. Henüz sabah olmadýðý kendisine söylenmiþ, birazdan yine "Baký­nýz, sabah oldu mu?" diye sormuþ. Yine, henüz sabah olmadýðý söy­lenilmiþ nihayet, bir miktar gün ýþýyýnca, "Sabahladýnýz efendim." denilmiþ. Bunun üzerine Muâz (ra); "Sabahý ateþ olan geceden Al­lah'a sýðýnýrým. Merhaba ey ölüm, merhaba ey uyanýk vaziyette iken gelen sevgili ziyaretçi! Ey ALLAHým. Ben senden korkuyordum. Þimdi seni umuyorum. ALLAH'ým biliyorsun ki, ben dünyayý, dünya­da bað bahçe iþleriyle uðraþmak için kalmayý asla sevmedim. Fa­kat düþkünlere yardým etmek, sýkýntýda olanlara el uzatmak ve zi­kir meclislerinde âlimlerle diz dize gelmek için (dünyada kalmayý istedim)"

 

1009. Muâz b. Cebel'in (ra): "Dilediðiniz þeyi öðrenin amel et­medikçe karþlýðmda mükâfat alamayacaksýnýz" dediði rivayet edilmiþtir.

 

1010. Muhammed b. Sirîn'den þu rivayet edilmiþtir: "Ömer b. el-Hattâb (ra), bir yere vali ta'yîn ettiði zaman, anlaþmasýna þunu yazardý: 'Aranýzda adaletle muamele ettiði müddetçe onu dinleyin ve ona itaat edin' Huzeyfe'yi de (ra) Medâin'e vali ta'yîn etmiþti. Onun anlaþmasýna da: 'Onu dinleyin ve ona itaat edin, sizden iste­diðini de ona verin' diye yazmýþtýr. Medâinliler onu karþýladýkla­rýnda bir de baktýlar ki, o bir merkep üzerinde elinde bir parça yi­yecek onu yemekle meþgul, Huzeyfe onlara Ömer'in (ra) anlaþma pusulasýný okudu. Onlar da 'Senin neyin var ki, mü'minlerin emîri senin hakkýnda bize yazdýðýný, seninle yazýp bize göndermedi' de­diler. Huzeyfe de 'Benim hacetim þudur: içinizde bulunduðum müddetçe beni ekmekle doyurmanýz, merkebimin zahrasmý verme­niz ve haracýnýzý toplayýp getirmeni zdir.' Görev müddeti.bitip Me­dine'ye dönmüþ, geleceðini duyan Ömer de (ra) yolda oturup, ayrýl­dýðýndan bu güne durumu nasýldýr, onu görmek için, beklemeye baþlamýþtýr. Onu eski hâli üzere görünce boynuna sarýlmýþ ve 'Sen benim kardeþimsin, ben de senin, sen benim kardeþimsin, ben de senin' demiþtir."

 

1011. Abdulmü'min b. Abdullah es-Sedûsî, Ebû Yezîd el-Medinî'nin þöyle dediðini rivayet etmiþtir: "Ebû Hureyre (ra) Me­dine'de Resûlullah'ýn (sav) minberinde, onun makamýnýn bir basa­mak aþaðýsýnda, ayaða kalktý ve þöyle dedi: 'Ebû Hureyre'yi Ýslâm'a kavuþturan ALLAH'a hamdolsun. Hamdolsun, Ebû Hurey-re'ye Kur'âm öðreten ALLAH'a, Ebû Hureyre'ye Muhammed'i (sav) lütfeden ALLAH'a hamdolsun. Bana içecekler ve giyecekler ihsan eden ALLAH'a hamdolsun. Karýn tokluðuna hizmetçisi olduktan sonra, Gazvân'ýn kýzým bana zevce kýlan ALLAH'a hamdolsun, ya­kýnda baþlarýna gelecek serden dolayý, vay Araplarýn haline! Ara­larýnda  gazapla  Öldüren,  keyfîne  göre  hükmeden bebelerin idareciliðinden  dolayý  vay  o  Araplarýn  hâline!   Sevinin  ey Furûhoðullarý, sevinin. Nefsim elinde olan ALLAH'a yemin olsun ki, din þayet Süreyya yýldýzýnda asýlý olsa, sizden bir takým kimseler ona nail olacaklardýr."'

 

1012. Temîm ed-Dârî'den, Câsiye sûresini okuduðu ve 'Yoksa kötülük iþleyenler Ölümlerinde ve saðlýklarnda kendilerini, inanýp iyi ameller iþleyen kimselerle bir mi tutacaðýmýzý sandýlar.[68] ayeti geldiði zaman aðlamaya baþladýðý, âyeti tekrarlayýp tekrarlayýp aðla­yarak sabaha çýktýðý rivayet edilmiþtir.[69]

 

1013. Þakîk b. Seleme'den þöyle dediði rivayet edilmiþtir: "Ebû Mes'ûd Ukbe b. Amr el-Ensârî bize gelmiþti. Kendisine 'Bize ne tavsiye edersiniz?' diye sorduk. O da: 'Allahtan korkun ve ateþ­ten sakýnýn, dinde zikzak çizmekten sakýnýn. Bugün kabul ettiði­nizi yarýn inkâr, bugün inkâr ettiðinizi de yarýn kabul ediverme-yin' demiþtir.

 

1014. Ýkrime b. Hâlid'den rivayet edildiðine göre, Sa'd oðluna þöyle demiþtir. "Yavrum! Benden sonra, sana benden daha nasuh biriyle karþýlaþmaktan sakýn. Namaz kýlmak istediðin vakit ab-desti güzelce al. Namazý, daha sonra asla bir daha namaz kýlamý-yacakmýþsýn gibi kýl. Aman ha, aç gözlülükten sakýn, çünkü o fa­kirliði getirir. Kanaata yapýþ. Zira o zenginliktir. Aman, sözün ve fiilin çirkininden iyi sakýn. Hoþ olan þeyi yap."

 

1015. Cündüb el-Becelî'nin þöyle dediði rivayet edilmiþtir: "Ýn­sanlara va'zü nasihat edip te kendisini unutan kimse, baþkalarýný aydýnlatýp ta kendisini yakan mum gibidir."            

 

1016. Kasým b. Muhammed'den rivayet edildiðine göre, Ab­dullah b. Hanzala, Abdullah b. Selâm'm çarþýdan, sýrtýnda bir miktar odunla, geçtiðini, kendisine "ALLAH seni bundan muaf tut­madý mý?" denildiðinde, onun "Evet, fakat onunla kibri atmak iste­dim. ResûlullarAn (sav) 'Kalbinde hardal tanesi kadar kibir bulu­nan kimse cennete giremeyecek' dediðini iþittim" diye karþýlýk ver­diðini haber vermiþtir.[70]

 

1017. Ýbn Câbir [71]Ebû Saîd b. el-Mualla'nm þöyle dediðini rivayet etmiþtir: "Bir kafileyle karþýlaþtým da bana tavsiyelerde bulundular. Baktým ki, arkalarýnda sanki sorumlusu olduðu mu­ayyen bir þeye bakarmýþcasma bir noktayý gözetleyen genç bir de­likanlý var. Ona varýp: 'ALLAH sana rahmet etsin bana ne tavsiye dersin?' dedim. O, 'Herkes sana tavsiyede bulundu mu?' diye kar­þýladý. Ben, 'Sen, ne tavsiye dersin?' dedim. Bunun üzerine 'Kiþi âhirette muhtaç olduktan sonra, dünyadaki zenginliðinin manasý yoktur. Biri dünya, diðeri âhiret için olan iki durumla karþýlaþtý­ðýn vakit, önce âhiret iþini yap. Zira onun gelmesiyle herþey kesi­lecek, onun zevâliyle herþey zail olacaktýr.' Ebû Muallâ diyor ki: 'ALLAH'a yemin olsun ki, oradakilerin tavsiyelerinin hepsini unut­tum da, ALLAH kalbime bu delikanlýnýn dediklerini koydu. Gittik­ten sonra kim olduðunu sordum. Muâz b. Cebel (ra) olduðunu söy­lediler."

 

1018. Târik b. Abdurrahman'dan rivayet edildiðine göre Þam'da tâûn hastalýðý zuhur etmiþ ve salgýn haline gelmiþtir. Halk bunun susuz bir tufan olduðunu söylemeye baþlamýþlar. Bu sözler, Muâz b. Cebel (ra)'in kulaðýna gidince, derhal bir hutbe irâd etmiþ ve þöyle demiþtir: "Söyledikleriniz kulaðýma geldi. (An­cak) bu Rabbinizin bir rahmeti. Peygamberinizin (sav) duasý, siz­den önceki sâlihlerin topladýðýdýr.[72] Fakat siz esas, bundan daha þiddetli olandan korkun. O da, kiþinin evine mü'min mi, yoksa münânk mý döndüðünden haberdar olmamasýdýr. Ve yine çocukla­rýn idareciliðinden korkun."

 

1019. Muhammed b. Nadr el-Hârisfnin, Muâz b. Cebel'e isnâden þöyle dediði rivayet edilmiþtir: "Üç þey vardýr ki, kim on­larý yaparsa, gazabý hak eder: Sebepsiz yere gülmek, fazla uyumak ve tok olduðu halde yemek yemek."

 

1020. Yahya b. Saîd'in þöyle dediði rivayet edilmiþtir:

"Muâz b. Cebel'in (ra) iki tane hanýmý vardý. Ýkisinden birinin nöbetinde, diðerinin evinden su dahi içmezdi."

 

1021. Ebû Ýdrîs el-Havlânî Muâz b. Cebel (ra)'in þöyle dediðini rivayet etmiþtir: "Sen birtakým insanlarla beraber olduðunda, hiç þüphesiz lafa dalacaklardýr. Gaflete düþtüklerini görür görmez sen Rabbine raðbet et."[73]

Velîd diyor ki: "Bunu Abdurrahman b. Yezîd b. CamVe söyle­dim, o da 'Evet. Ebû Talha Hakim b. Dinar'ýn bana rivayet ettiði­ne göre 'Onlar, müstecâb olan duanýn alâmeti, insanlarýn gaflette olduklarýný gördüðün zaman, Rabbine raðbet etmendir' derler­miþ."

 

1022. Ebû'z-Zübeyr (ra) Muâz'ý (ra) iþiten birisinin Muâz'm ona: "Âdemoðlu için, ALLAH'ýn azabýndan tek kurtuluþ çaresi, Al­lah'ý zikretmektir" dediði, buna karþýlýk oradakilerin, üç kere, "Al­lah yolunda savaþmakta mý deðildir?" demeleri üzerine, o "Hayýr hattâ takati kesilenceye kadar ALLAH yolunda savaþmak bile kur­tuluþ çaresi deðildir" dediðini rivayet etmiþtir.



[66] Buhârî, 4/5; 7/24; 8/23,82; Fethu'l-bârî 5/375; 9/198,219; 10/484,481,482; Müs­lim, el-Birru ve's-sýla 6/28;

     Müsned-i Ahmed 2/245; Tirmizî 1988.

[68] Câsiye 45/20

[69] ez-Zühd. Ýbnü'l-Mubârek s. 31. Habiburrahman el-A'zamî bunu Muhammed b. Nasr'ýn Kýyâmu'l-leyl s. 60'da rivayet ettiði söylemiþtir.

[70] Ebû Dâvûd, el-Libâs 29; Tirmizî 1988-99; Ýbn Mâce 59,4173; îlhâfu's-sâdeti'l-müttakîn 8/338.

[71] Abdurrahman b. Yezîd b. Câbir

[72] ALLAH teâlânýn, 'Diriler ve ölüler için Arzý toplanma yerleri yapmadýk mý?' âyetinden alýnmýþtýr. Mürselât

     sûresi, 77/25-26.

[73] îlhâfu's-sâdeti'l-muttekîn 5/147, ayný isnadla Ebû Nuaym el-Hýlye'de de rivayet etmiþtir.


Ynt: Muaz B. Cebelin haberleri By: Bilal2009 Date: 23 Mart 2022, 13:33:08
Esselamü aleyküm Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Muaz B. Cebelin haberleri By: Sevgi. Date: 25 Mart 2022, 20:12:11
Aleyküm Selam. Bilgiler için Allah sizlerden razý olsun kardeþim.
Rabb'im bizleri sevdiklerinin yolundan ayýrmasýn inþaAllah

radyobeyan