II. delil By: sidretül münteha Date: 28 Mayýs 2011, 20:25:17
II. Delil:
Bu delil de, mârufu emredip münkerden nehyetmenin farz-ý kifâye olduðu konusuyla ilgilidir. Aslýnda bu görev, saðlam bir iktidar ve ehliyet, üstün meziyet ve maharet isteyen bir görevdir. Ayný þekilde bu görevi üstlenen kiþinin, ihtisas ehli, îslâm þeriatýný anlama ve aktarma konusunda üstün yetenek sahibi, cesaret ve þahsiyetiyle seçkin bir kiþi olmasý gerekir. Da'vet görevini yaptýðý ve üstlendiði toplumun veya þahsýn, psikolojik bir takým davranýþlarýný ve çeþitli yaratýlýþ farklýlýklarýný kavramak, konuþtuklarýnýn zaman ve zeminini ayarlamalý, bulunduðu makamýn ve ortamm inceliklerini anlamak için hassas duygulara sahip olmalý, doðacak sonuçlarý anlamasý için ileriye bakýþ tarzý ve sezgisi kuvvetli olmalýdýr.
Davete muhatap toplumu seçerken o anki çalýþma þartlarýný hesaplayarak karþýlaþacaðý çarpýk düþünce tarzlarýnýn karmaþýklýðý karþýsýnda muvazenesin kaybetmemeli, mevcut toplumun atmosferine ayak uydurmasý için yeni ortaya atýlan leh ve aleyhindeki felsefî ekolleri bilmeli. Aksi halde mevcut ortamý Ýslâm'a kanalize etmesi güçleþecektir.
Yukarýda saydýðýmýz bu özellikleri her kiþide ve ayný oranda bulmak mümkün olmayacaðý bir gerçektir. Bu nedenle de "Ma'rufu emr münkeri nehiy görevini, ancak bu vasýflarý taþýyanlar yapabileceðinden, bu görevin hükmen farz-ý ayn deðil, kifâye olduðu neticesine varýyoruz." Ýmam ez-Zemahþerî þöyle der:
"Bu görev; ihtisas ve ilim isteyen bir görevdir. Yoksa bu görevin düzenli ve verimli yürümesi nasýl mümkün olacaktýr. Þüphe götürmez bir gerçektir ki, çoðu kere ehil olmayan câhillerin eline düþen görevler olumsuzlukla sonuçlanmýþtýr. Hele hele ma'rufu emr münkeri nehiy gibi çok önemli bir görev, câhil bir insanýn eline düþerse çok kere ma'rufu yasaklayýp, münkeri emredecektir.
Yine çoðunlukla hakkýnda kesin bir hüküm bulunan konularda kendi reyini ileri sürer, önüne çýkan mes'eleleri kendi dar görüþüne göre hükme baðlar. Mezhebinin görüþlerini bilemediðinden emredeceði ma'rufu kime yapacaðýný da bilemeyecektir. Bazan muhatabýna karþý yumuþak davranmasý gerektiði yerde sert ve kaba davranmasý, sert ve kaba kavranmasý icabeden yerde yumuþak davranmasý, kendisini bir çýkmaza sokar. Böylelikle münkeri iþlemeyenleri ve ma'rufu abes görmeyenleri kýnadýðý gibi, münkeri alkýþlamayanlara da -kendi düþüncesine uyamayacaðý için- düþman gözü ile bakar. 85 85 el-Keþþaf: 1/224.