Evliyalarýn Hayatý
Pages: 1
Ebu Muhammed El-Yemeni By: armi Date: 13 Haziran 2009, 21:55:23
Evliyânýn büyüklerinden. Ýsmi, Abdullah bin Abdurrahmân bin Osman bin el-Mu'terid, künyesi Ebû Muhammed'dir. "Nedîmü'l-Kur'ân" yâni Kur'ân-ý kerîmin arkadaþý lakabýyla anýlýrdý. Yemen'de doðdu ve 1426 (H.830) senesi yine orada vefât etti.

Evliyânýn büyüklerinden Ebü'l-Gays bin Cemîl hazretlerinin sohbetlerinde yetiþti. Âlim, kâmil, tevâzû ve ihlâs sâhibi, gönlünü Allahü teâlâya vermiþ bir zâttý. Kur'ân-ý kerîmi çok okurdu. Bu hususta bir benzeri yoktu. Kur'ân-ý kerîmi eline aldýðý anda, kendisini bir titreme ve korku alýr, okumaya baþlayýnca bu hal sona ererdi.

Nedîmü'l-Kur'ân olma hususunu kendisi þöyle anlatýr: "Beni kendisine yaklaþtýracak bir ibâdet yolu üzerinde olmayý Allahü teâlâdan istedim. Bana, kendi kitâbýný, yâni Kur'ân-ý kerîmi okumamý nasîb etti."

Çok kerâmetleri görüldü. Bir talebesi þöyle anlatýr: "Bir gün Abdullah-ý Yemenî'nin yanýnda idim. Bir kadýncaðýzýn feryâd ettiðini ve doðum zamâný geldi dediðini duyduk. Ebû Muhammed; "Yâsîn sûresini okuyun. Ýnþâallahü teâlâ selâmet bulur." dedi. Biraz sonra da; "Þimdi o kadýncaðýz bir erkek evlâdý dünyâya getirdi. Ýsmini de Ali koydu." buyurdu. Bir ara gidip olup biteni sorduðumda hâdisenin hakîkaten hocamýn bildirdiði gibi olduðunu öðrendim."

Kendisi anlatýr: "Atâ isminde birinin evinde misâfir idim. Bana vâlinin çoluk-çocuðuna zarar vereceðini söyledi ve onun hakkýnda þikâyette bulundu. O zaman, ben Resûlullah'ý (sallallahü aleyhi ve sellem) vesîle ettim. O'ndan yardým istedim. Resûl-i ekrem efendimiz; "Ýþte ben yanýndayým." buyurdu. Sabahleyin vâlinin azli haberi geldi."

Yine kendisi þöyle anlatýr: "Rüyâmda bana bir kâðýt parçasý verildi ve; "Günahlarýný buna yaz!" dendi. Kâðýt geniþledikçe geniþledi. Sonra da; "Ýþte biz, senin ne kadar günâhýn var ise hepsini affettik denildi."

Ebû Muhammed el-Yemenî sýk sýk hocasýnýn kabrini ziyâret ederdi. Bu hususta þöyle anlatýr: "Bir gün hocam Ebü'l-Gays'ýn kabrine gidip ihtiyâcýmý arzettim. Bir müddet sonra baþýmý kaldýrýp baktýðým zaman kabir parmaklýklarý arasýnda; "Maksadýn olacak, olacak!" diye yazýlý bir mektup gördüm." buyurdu.

Yemen'deki sâlihlerin önde gelenlerinden olan babasý Þeyh Abdurrahmân bin Osman da güzel hal ve kerâmetler sâhibiydi. Yeðeni ile karanlýk bir gecede bir yere gidiyordu. Lâkin yolu þaþýrdýlar. O zaman Þeyh Abdurrahmân hazretleri cebinden misvakýný çýkardý. Kandil gibi ýþýk vermeye baþladý. Bu ýþýkla gidecekleri yolu kolayca buldular ve istedikleri köye vardýlar.

Bir gün Þeyh Abdurrahmân hazretleri, oðlu Ebû Muhammed Yemenî'ye; "Ey oðlum! Allahü teâlâ katýnda benim için ne derece varsa, senin için de öyledir." dedi. O zaman Ebû Muhammed Yemenî; "Ey babacýðým! Ceddim Þeyh Muhammed bin Minhâ'nýn mânevî derecesine kavuþtunuz mu?" diye sordu. Babasý bunun üzerine; "Evet, cenâb-ý Hak bu dereceyi bize de nasîb etti. Ýnþâallah sen de bu derecelere ulaþacaksýn." buyurdu. Hakîkaten Ebû Muhammed el-Yemenî hazretleri babasýnýn ve ceddinin mânevî mîrâsýna nâil oldu.

HALIYA BAS

Rüyâsýnda çok kere Peygamber efendimizi görürdü. Þöyle anlatýr: "Rüyâmda her tarafý bir nûr kaplamýþtý. Muhammed aleyhisselâm, hocam Seyyid Abdülkâdir-i Geylânî, hocam Fakîh Ahmed bin Ömer ez-Zeylâ'î, Ebü'l-Gays bin Cemîl ve velîlerden birçok zât bulunuyordu. Orada bir halý vardý ve herkes nalýnlarýný çýkarýp onun etrâfýna toplanmýþtý. Ayaðýmda nalýn olduðu halde bana; "Halýya bas!" dendi. Buyrulduðu gibi yapýp, oraya oturdum. Daha sonra Ebü'l-Gays kalktý ve bana bir elbise giydirmek istedi. Fakat Resûl-i ekrem efendimizin iþâretiyle yerine oturdu. Server-i âlem mübârek elleriyle baþýma beyaz bir tülbent koydu. Sonra Ebü'l-Gays bin Cemîl bir takke giydirdi. Orada bulunanlar da tekbir getirdiler."

1) Câmiu Kerâmât-il-Evliyâ; c.2, s.122
2) Tabakât-ül-Havâs; s.73
3) Ýslâm Âlimleri Ansiklopedisi; c.11, s.353


radyobeyan