Peygamberimizin adaleti By: hafiza aise Date: 15 Mayýs 2011, 12:29:13
9- Adaleti
Toplum sevgiyle kaynaþýr, adaletle ayakta durur. Herkesi kucaklayan bir adalet uygulamasý, fertlerin birbiriyle kaynaþmasýna vesile olur. Haksýzlýk ve adaletsizlik ise huzursuzluða yol açar. Çünkü hiç kimse bir baþkasý tarafýndan hakkýnýn çiðnenmesinden hoþlanmaz. Kurân-ý Kerim'de adalet üzerinde çok durulmuþtur. Adaletten yoksun olan kiþi ile adâletli kimse bir misalle mukayese edilmiþtir. Buna göre adaletten yoksun olan kiþi dilsiz, bir þey beceremeyen ve hiçbir þeye yaramayan bir köleye benzetilmiþ; böyle bir kiþinin, doðru yolda yürüyerek adâlet vasfýný kazanmýþ bir kiþiyle bir tutulamayacaðý bildirilmiþtir.[568] Bir hak konusunda hüküm verilirken hakkýn kendi lehine hükmedilmesi halinde bundan memnun olan, fakat aleyhine hükmedilmesi halinde bu hükmü tanýmayan insanlarýn zalim olduklarý bildirilmiþtir.[569] Kiþisel çýkar, akrabalýk, zenginlik, fakirlik, kin, düþmanlýk taraflardan birinin soylu veya aþaðý tabakadan olmasý, bedenî ve rûhî bakýmdan kusurlu olmasý gibi durumlarýn bir hakkýn ihlâlini, örtbas edilmesini, âdil davranmamayý, adalet ilkesinden sapmayý mazur göstermediði ifade edilmiþtir.[570] Kur'an-ý Kerim'de Hz. Peygamber insanlar arasýnda adaleti gerçekleþtirmekle emrolunmuþtur.[571]
Hz. Peygamber faaliyetlerinde daima adaleti esas almýþtýr. Ýbn Sa'd, Hz. Peygamber'in Ýslâm'dan önce de anlaþmazlýklarda hakemliðine baþvurulan birisi olduðunu kaydetmektedir.[572] Nitekim Kâbe hakemliði meþhurdur. O, insanlar arasýnda fark gözetmemiþtir. Peygamberliði döneminde de baþkalarýnýn geliþigüzel istek ve telkinlerinden etkilenmeden Ýlâhî emirlerin gösterdiði doðrultuda hareket etmiþtir. Kaynaklarda onun adaletle ilgili çok sayýda sözü mevcuttur.
Peygamberimiz hak hususunda titiz davranýr, kimsenin canýna ve malýna zarar vermeyi ve üzerine kul hakký geçmesini istemezdi. Ýstemeden zarar verdiði olursa, bir özür dilemekle halledilebilecek veya buna gerek duyulmayacak durumda bile, þayet kendisinden bir kýsas talebinde bulunulursa seve seve bu isteði yerine getirirdi. Bedir Gazvesi'nde savaþtan önce elinde bir okla Ýslâm ordusunun saflarýný düzeltirken, Sevad b. Gaziyye adlý sahâbînin safý bozduðunu ve biraz ileri çýktýðýný görür. Karnýna okla dokunarak hizaya geçmesini ister. Bunun üzerine Sevâd, "Yâ Resûlallah canýmý acýttýn! Þüphesiz Allah seni hak ile gönderdi; kýsas uygulamama müsade et" der. Hz. Peygamber karnýný açarak kýsas uygulamasýný söyler. Sevâd hemen onu kucaklar ve öper. Peygamberimiz niçin böyle yaptýðýný sorduðunda, "Yâ Resûlallah! Görüyorsun, öldürülmemekten emin deðilim. Seninle son temasýmýn cildimi cildine deðdirmek olmasýný istedim" der. Peygamberimiz de ona hayýr dileðinde bulunur.[573] Görüldüðü üzere Sevâd b. Gaziyye'nin asýl hedefi kýsas uygulamak deðildir. O, Hz. Peygamber'e sevgisini bu þekilde dile getirmek istemiþ ve onun bedeninden hikmet beklemiþtir. Peygamberimiz aslýnda iþin bu ciheti üzerinde pek durmamýþ, ona iyilik dilemekle yetinmiþtir. Ancak sevgisini bu þekilde göstermek isteyen adamý kýrmamýþtýr. Bu olaydan çýkarýlmasý gereken bir sonuç da Hz. Peygamber'in onun asýl niyetini bilmediði ve zahire göre hareket ettiðidir. Fakat bu rivayette bizim asýl dikkat çekmek istediðimiz husus, Hz. Peygamber'in adalete ve kul hakkýna verdiði önemdir. O, üzerine geçen bir kul hakkýný, her zaman ve her yerde, en sýkýntýlý anýnda bile, savaþ için orduyu tanzim ettiði bir sýrada olsa dahi ödemeye hazýr olduðunu göstermiþtir.
Bu konuda bir örnek daha vermek istiyoruz. Huneyn Savaþý'na katýlan bir sahâbî anlatýr: "Ben devemin üzerinde Hz. Peygamber'in yanýnda ilerliyordum. Ayaðýmda sert pabuç vardý. Devem Peygamber'in devesini sýkýþtýrdýðýnda pabucumun kenarý Resûlüllah'ýn baldýrýna dokunarak rahatsýz ediyordu. Bunun üzerine Resûlüllah ayaðýma kamçý ile vurarak "Canýmý yakýyorsun, arkamdan yürü!" dedi. Ben de onun yanýndan savuþtum. Ertesi gün Resûlüllah beni istemiþ. Kendi kendime "Beni dün ayaðýný incittiðim için aramýþtýr" dedim. Yanýna geldim. Bana "Sen dün benim ayaðýmý incitmiþ, canýmý yakmýþtýn. Ben de senin ayaðýna kamçý ile vurmuþtum. Seni bunun karþýlýðýný ödemek için çaðýrdým" dedi ve bana seksen koyun verdi".[574]
Taif kuþatmasý kaldýrýlýp Ci'râne'ye dönülürken Resûl-i Ekrem'in kamçýsý deveye her vurduðunda, onun terkisinde giden Ebû Zür'a el-Cühenî adlý sahâbîye deðer. Hz. Peygamber bir ara dönüp þöyle bir bakar ve "Yoksa kamçý sana mý deðiyor"? diye sorar. Ebû Zür'a "Evet" cevabýný verir ve bunun önemi olmadýðýný belirtir. Ci'râne'ye varýldýðýnda Hz. Peygamber Ebû Zür'a'ya hediye verir.[575]
Hz. Peygamber'in sahâbe arasýnda meydana gelen hukuk ihlallerinde taviz vermediði ve adaleti saðladýðý görülmektedir. Kaynaklarýmýzda bununla ilgili çok sayýda örnek yer almaktadýr. Enes b. Nadr adlý sahâbînin kýzkardeþi Rubeyyi,' bir kadýnýn diþini kýrar. Diþi kýrýlan kadýnýn yakýnlarýna diyet teklif edilir. Ancak kabul etmeyip kýsas isterler. Durum Hz. Peygamber'e bildirilir. O da kýsas uygulanmasýný emreder. Bunun üzerine Enes b. Nadr Hz. Peygamber'e gelerek "Vallahi Rubeyyi'in diþi kýrýlamaz" diyerek itirazda bulunur. Hz. Peygamber bunun Allah'ýn emri olduðunu ve uygulanmasý gerektiðini belirtir. Fakat o sýrada diþi kýrýlan kadýnýn yakýnlarý kýsastan vazgeçerek diyete razý olurlar.[576]
Hz. Peygamber adaletin zýddý olan zulmü her vesile ile kötülemiþtir. Kaynaklarýmýzda onun bu hususla ilgili çok sayýda ikazý yer almaktadýr. Bunlarýn en meþhurlarýndan birisi þudur: "Müslüman Müslümanýn kardeþidir, ona zulmetmez..."[577] Bu sözüyle o, Müslümanlarýn kardeþ olduðunu dile getirdikten sonra, Müslümanýn en baþta gelen vasfýnýn kardeþine zulmetmemek, haksýzlýk yapmamak olduðunu bildirmiþtir. Müslümanlarýn birbirine haksýzlýk yapmamasýný istediði gibi, ayný zamanda muâhide zulüm yapýlmamasýný da emretmiþtir. Kendisi haksýzlýða uðrayaný daima korumuþ, mazlumun korunmasýný ve ona yardým edilmesini istemiþtir. Zulmün uhrevî zararlarýný da açýklamýþtýr.[578]
[568] Nahl Sûresi 76.
[569] Nûr Sûresi 48-51.
[570] Nisâ Sûresi 135; Mâide Sûresi 8; En'âm Sûresi 152.
[571] Þûrâ Sûresi 15.
[572] Ýbn Sa'd, I, 157.
[573] Taberî, II, 446-447; Ýbn Seyyidinnâs, I, 395.
[574] Taberî, III, 93.
[575] Vâkýdî, III, 940.
[576] Buhârî, III, 169.
[577] Zebîdî, VII, 360.
[578] Zebîdî, VII, 374-376.
Ynt: Peygamberimizin adaleti By: ykpcn Date: 25 Mart 2014, 18:44:11
Çok teþekkür ederim hocam.Özellikle bir ödevime çok yaradý bu makale.
Ýnþallah bizler de bir gün Hz. Ömer,Hz. Muhammed gibi adaletli, hiçbir kimse arasýnda fark gözetmeyen herkese eþit davranan biri oluruz.
Ynt: Peygamberimizin adaleti By: Derya 7/B Date: 17 Ocak 2015, 22:52:19
Peygamberimiz (s.a.s) adaleti ile tüm insanlik alemine örnek bir insandý. Doðruluk ve adalet gibi iki güzel hasletin timsali bir insan olup kimsenin haksýzlýða uðramasýna müsaade etmezdi.Hz. Muhammed(sav), hem müslümanlar arasýnda verdiði hükümler, hemde farklý din, dil, ýrk ve kavimlerden olan kiþilere karþý adil ve hoþgörülü tutumu tüm insanlar için çok büyük bir örnektir.
Ynt: Peygamberimizin adaleti By: Liyla Date: 15 Mart 2015, 12:50:52
Ýslamdan önce insana bir eþya kadar deðer verilmeyen bir toplumda Hz. Muhammed (s.a.v) adaletli olmuþtur.
Ve hiçbir zamanda adalet ve güvenilirlikten vazgeçmemiþtir.
Ynt: Peygamberimizin adaleti By: ceren Date: 15 Mart 2015, 15:07:09
Aleykümselam.Rabbim razý olsun paylaþýmdan kardeþim.Peygamber efendimiz her zaman adaleti ,hak ve hukuku savunmuþtur.Yahudi yada Müslüman haklý kimse onun yanýn da olmuþtur.Ýslamýn bir barýþ dini,hak din olduðunu söylemiþtir .Rabbim bizleri de peygamber efendimizin yolun da giden ,Peygamber efendimiz gibi adaletli olmayý nasip etsin bizlere inþallah....
Ynt: Peygamberimizin adaleti By: gözdenur:) Date: 15 Mart 2015, 16:08:38
Hz. Muhammed(sav), hem müslümanlar arasýnda verdiði hükümler, hemde farklý din, dil, ýrk ve kavimlerden olan kiþilere karþý adil ve hoþgörülü tutumu tüm insanlar için çok büyük bir örnektir.Bence herkes peygamberimizi örnek almalý bilgileriniz için Rabbim razi olsun
radyobeyan