Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajý
Pages: 1
Aile reisi olarak Hz Muhammed By: hafiza aise Date: 15 Mayýs 2011, 12:04:22
1- Aile Reisi Olarak Hz. Muhammed

Hz. Peygamber birçok hadisinde ailenin önemine iþaret etmiþ ve onun bir huzur yeri olduðunu belirtmiþtir. Bir baba olarak çocuklarý dünyaya gelince sevinmiþ; vefatlarýnda ise üzülmüþtür. Sözgelimi oðlu Ýbrahim'in doðum haberini kendisine getiren Ebû Râfi'e hediye vermiþ; Ýbrahim'in annesi Mâriye'yi de azat etmiþtir.[618] Bu çocuðunun bakýmý ve yetiþtirilmesiyle ilgilenmiþ; sütannesine bir hurmalýk tahsis etmiþtir. Sýk sýk sütannesinin bulunduðu yere onu görmek için gitmiþtir. Ýbrahim, on altý veya on sekiz aylýk iken vefat etmiþtir. Onun vefatý üzerine gözlerinden yaþ dökülmüþtür. Bunun üzerine "Sen de mi aðlýyorsun yâ Resûlallah!" diyen Abdurrahman b. Avf'a bunun þefkatten kaynaklandýðýný, üzüntülü olduðunu, ancak baðýra çaðýra ve feryat ederek aðlamayý yasakladýðýný söylemiþtir.[619]

"Bir dost ve bir baba olarak yaratýlýþýn en ince duygularýyla" bezenmiþ olan[620] Hz. Peygamber, bir aile reisinin aile fertlerine nasýl davranmasý gerektiðini emir ve tavsiyeleri ile açýkladýðý gibi, bizzat kendi uygulamalarý ile de ortaya koymuþtur. Erkeðin kadýna iyi davranmasý gerektiðini çok açýk ve kesin bir þekilde dile getirmiþtir. Bu anlamda "En hayýrlýnýz ailesi için hayýrlý olandýr. Bana gelince, ben aileme karþý en hayýrlý olanýnýzým";[621] "En hayýrlýnýz hanýmlarýna karþý iyi davrananýnýzdýr"[622] buyurmuþtur. Enes b. Mâlik, "Ailesine Resûlüllah kadar þefkatli bir kimse görmedim"[623] demiþtir. Ýman, ahlak ve aile fertlerine yumuþak davranma arasýnda kurduðu baðýntýyý dile getiren þu sözü çok anlamlýdýr: "Mü'minlerin imanca en mükemmel olaný, ahlakça en güzel olaný ve aile fertlerine yumuþak davrananýdýr."[624]

Ýnsanýn üzerinde hakký olan kiþilerin baþýnda aile fertleri gelmektedir. Çünkü kiþinin sevincini ve üzüntüsünü ilk önce paylaþtýðý kimseler aile fertleridir. Hz. Peygamber çeþitli vesilelerle erkeklerin kadýnlar üzerinde, kadýnlarýn da erkekler üzerinde haklarý bulunduðunu söylemiþtir. Kadýnlar hakkýnda Allah'tan korkulmasýný, onlara haksýzlýk yapýlmamasýný istemiþtir. Kocasýný þikayet için kendisine gelen kadýnlarýn sayýsý artýnca bu tür davranýþta bulunanlarýn iyi kimseler olmadýðýný söylemiþtir.[625] Hanýmlarýna iyi davranmýþ, onlarý dövmemiþtir. Kendisi bunu yapmadýðý gibi, hanýmlarýný dövenleri de "Kadýnlarýnýzý nasýl dövüyor, sonra da akþam olunca beraberce yatýyorsunuz"[626] diyerek kýnamýþtýr. Kadýnlarýn dövülmemesi, hele yüze hiç vurulmamasý, kötü sözlerle tahkir edilmemesi ve evinin terkedilmemesi[627] konularýnda ikazda bulunmuþtur. "Kadýnlarý ancak kötüleriniz döver"[628] demiþtir. Ýbn Sa'd, hanýmlarýn dövülmesi ile ilgili rivayetleri özel bir baþlýk altýnda toplamýþtýr.[629]

Hanýmlarýnýn ve diðer aile fertlerinin yakýnlarýna da ilgi gösterirdi. Hz. Hatice'nin bir arkadaþý yanýna geldiðinde ona iltifatta bulunmuþtur. Her koyun kesiþinde Hz. Hatice'nin arkadaþlarýna et gönderdiði rivayet edilir.[630] Ev halkýndan sayýlan Enes b. Mâlik'in annesi ve büyükannesi ile de ilgilenmiþtir. Babasýndan kendisine intikal eden ve çocukluðunda kendisinin hizmetini gören Ümmü Eymen'e "Anneciðim" diye hitap ederdi ve onun için "Bu, benim ailemin bakiyyesidir"[631] derdi.

Kur'an-ý Kerim'de Hz. Peygamber'in hanýmlarý ve aile hayatý hakkýnda bilgi verilmektedir. Eþleri ile aralarýnda geçen tartýþmalarda hem Peygamber'e ve hem de hanýmlarýna öðütlerde bulunulmakta ve yol gösterilmektedir.[632] Bunun yanýsýra Hz. Peygamber'in eþlerinin mü'minlerin anneleri olduðu,[633] bildirilmektedir.

Hz. Peygamber aile fertlerinin eðlenme ve dinlenme gibi ihtiyaçlarýný karþýlar, meþrû eðlencelerden onlarý yararlandýrmaya çalýþýrdý. Ramazan ve Kurban Bayramý merasimlerine kýzlarýný ve hanýmlarýný da götürürdü.[634] Bir bayramda Habeþlilerin sergiledikleri gösterileri Hz. Âiþe'nin seyretmesine izin vermiþ ve hatta yardýmcý olmuþtur. Hz. Âiþe ile koþu yapmýþtýr.[635] Aile bireyleri ile þakalaþmýþtýr.

Hz. Peygamber çocuklarýna olduðu gibi, yanýnda, kendi himayesinde büyüyenlere, mesela Ali b. Ebû Tâlib'e, Zeyd b. Hârise'ye ve azatlýsý Ümmü Eymen'e de son derece þefkatli davranmýþtýr. Amcasý Ebû Tâlib'in yükünü hafifletmek üzere 5 yaþýnda iken yanýna almýþ olduðu Hz. Ali, babasý Mekke'de olduðu halde Hz. Peygamber'in yanýnda büyümüþ ve ömrü boyunca onun yanýndan ayrýlmamýþtýr. Ayný þekilde Zeyd b. Hârise de Hz. Peygamber'in ailesi içinde büyümüþtür. Hz. Hatice, kendisine Hakîm b. Hizâm'ýn köle olarak verdiði Zeyd'i Hz. Peygamber'e hediye etmiþ; Hz. Peygamber de onu azat etmiþti. Zeyd'in babasý, oðlunu araya araya Mekke'de bulmuþ; Hz. Peygamber onu, kendi yanýnda kalmak veya babasý ile birlikte gitmek konusunda serbest býrakmýþtý. Zeyd ise Hz. Peygamber'i babasýna tercih etmiþtir. Bu da Hz. Peygamber'in ona karþý hareketleri, davranýþ ve muamelesinin gerçek bir babanýn davranýþýndan farksýz olduðunu göstermektedir. Hz. Peygamber, babasýndan kendisine kalan ve Hz. Hatice ile evlendiði zaman azat ettiði Ümmü Eymen'i de ailesinden sayarak ona bir anneye gösterilen muameleyi göstermiþtir. Hanýmlarýný, çocuklarýný, yanýnda büyüyenleri ve hizmetçilerini dövmemiþtir.[636] Medine'de Hz. Peygamber'in hizmetine verilen Enes b. Mâlik, kendisine vefatýna kadar hizmet etmiþ; bir defacýk olsun karþýdakinin davranýþlarýna býkkýnlýk, yýlgýnlýk ve iç sýkýntýsýnýn bir ifadesi olan "öf" bile demediðini söylemiþtir.

Hz. Peygamber hanýmlarý ile istiþâre etmiþtir. Kaynaklarda bu konuyla ilgili bol miktarda bilgi bulunmaktadýr. Ayrýca zaman zaman hanýmlarýnýn itirazlarýna ve taleplerine maruz kalmýþtýr. Þayet hep emredici olsaydý, hanýmlarýna birþey danýþmasaydý ve sormasaydý herhangi bir itirazla karþýlaþmazdý. Bu bakýmdan "hanýmlarla istiþâre edilmesini, ancak söylediklerinin aksiyle hareket edilmesini"[637] söylediðine dair rivayetin sýhhati üzerinde düþünülmesi gerekir. Herþeyden önce bu rivayet hadis tekniði açýsýndan saðlam deðildir; sahih hadis kitaplarýnda yer almamaktadýr. Bu rivayetin ortaya çýkmasýna sebep olan sosyal þartlarýn araþtýrýlmasý ise ayrý bir inceleme konusudur. Þu kadar var ki bu rivayet, Hz. Peygamber'in uygulamalarýna ters düþmektedir. Oysa ilk vahiy aldýðý zaman, içinde bulunduðu sýkýntýlý durumu hanýmý ile istiþâre etmiþtir. Hz. Hatice de hem kendisini teselli etmiþ ve hem de onu meseleye kesin çözüm bulacak ve doðru teþhis koyacak bir kiþiye, Varaka b. Nevfel'e götürmüþtür. Bu olay Hz. Hatice'nin dirayetini, soðukkanlýlýðýný ve isabetli karar verme yeteneðini mükemmel bir þekilde ortaya koymaktadýr. Ýlk vahiy nâzil olduðunda kendisine hanýmýnýn yardýmcý olduðunu ileriki yýllarda unuttuðu düþünülemez. Hz. Peygamber Hudeybiye seferinde barýþ antlaþmasýndan sonra sahâbîlere kurbanlarýný kesmelerini ve týraþ olmalarýný emreder. Sahâbîler görünüþte antlaþmanýn þartlarýný Müslümanlarýn aleyhine bulduklarý için isteksiz davranýrlar; hiçbiri kalkýp da bu emri yerine getirmez, o emir verdikçe yüzüne bakarlar. Buna çok üzülen ve hatta kýzan Hz. Peygamber hanýmý Ümmü Seleme'nin çadýrýna girerek durumu ona anlatýr. Ümmü Seleme þunlarý söyler: "Yâ Resûlallah! Sen çýkýp kurbanýný kes, baþýný týraþ et. Onlarýn hepsi sana uyacaktýr". Peygamberimiz Ümmü Seleme'nin tavsiyesini yerine getirir. Sahabe de duygularý ile hareket etmeyi býrakýr ve ona uyar.[638]

Hz. Peygamber, evinde zamanýnýn bir kýsmýný ibadete, bir kýsmýný ailesine, diðer kýsmýný da kendisine olmak üzere üçe ayýrýrdý. O'na göre kiþinin ailesiyle geçirdiði vakit, boþa harcanmýþ bir vakit deðildir. Hz. Peygamber, insanlara, bildiðini anlatacaðý ilk kiþilerin aile fertleri olduðunu öðretmiþtir. O, kendisine gelen heyetleri "Ailenize dönün ve onlara ta'limde bulunun" derdi. Kendisi de aile fertlerini eðitmiþtir. O'nun bu yönünden en fazla faydalanan hanýmý Hz. Aiþe olmuþtur. Hz. Peygamber aile kurumunun korunmasýna çalýþmýþtýr; boþanmayý zorlaþtýrmýþtýr.


[618]     Ýbn Sa'd, I, 135-136.

[619]     Ýbn Sa'd, I, 134-144.

[620]     John Davenport, Hz. Muhammed ve Kur'an-ý Kerim, çev. Ömer Rýza, Ýstanbul 1926, s. 59; Ýngiliz asýllý yazar John Davenport adý geçen eserinde müsteþriklerin Kur'an-ý Kerim ve Hz. Muhammed hakkýndaki olumsuz iddia ve isnatlarýný reddetmektedir.

[621]     Ýbn Mâce, I, 636.

[622]     Ýbn Mâce, I, 636.

[623]     Ýbn Sa'd, I, 136.

[624]     Ýbn Hanbel, VI, 47.

[625]     Ýbn Sa'd, VIII, 205; Ýbn Mâce, I, 639; Ebû Dâvud, II, 608-609; Dârimî, Sünen, Ýstanbul 1981, s. 543.

[626]     Ýbn Hanbel, IV, 17.

[627]     Ýbn Hanbel, V, 5; Ebû Dâvud, II, 606-607.

[628]     Ýbn Sa'd, VIII, 204.

[629]     Ýbn Sa'd, VIII, 204-205.

[630]     Tirmizî, IV, 369.

[631]     Ýbn Sa'd, VIII, 223, 226.

[632]     Ahzâb Sûresi 28-29.

[633]     Ahzâb Sûresi 6.

[634]     Ýbn Mâce, I, 415.

[635]     Ýbn Mâce, I, 636.

[636]     Ýbn Sa'd, VIII, 204; Ýbn Mâce, I, 638.

[637]     Aclûnî,  II, 3.

[638]     Vâkýdî, II, 613.

Ynt: Aile reisi olarak Hz Muhammed By: Zeynep7/A Date: 14 Ocak 2015, 17:54:12
hz.muhammed aile çok önemlidir demiþtir. marieyiise azat etmiþtir.bunu ilk defa duyuyorum.o baðýra çaðýra aðlamayý yasaklamýþtýr aile fertlerinin insanlar üzerinde hakký çoktur.o hanýmýný asla dövmemiþtir. aile fetleri ile üslupluca þakalaþmýþtýr.hz.muhammed zamanýný üçe ayýrýrdý.
Ynt: Aile reisi olarak Hz Muhammed By: Derya 7/B Date: 18 Ocak 2015, 23:50:23
Hz. Peygamber, evinde zamanýnýn bir kýsmýný ibadete, bir kýsmýný ailesine, diðer kýsmýný da kendisine olmak üzere üçe ayýrýrdý. O'na göre kiþinin ailesiyle geçirdiði vakit, boþa harcanmýþ bir vakit deðildir. Hz. Peygamber, insanlara, bildiðini anlatacaðý ilk kiþilerin aile fertleri olduðunu öðretmiþtir. O, kendisine gelen heyetleri "Ailenize dönün ve onlara ta'limde bulunun" derdi. Kendisi de aile fertlerini eðitmiþtir. O'nun bu yönünden en fazla faydalanan hanýmý Hz. Aiþe olmuþtur. Hz. Peygamber aile kurumunun korunmasýna çalýþmýþtýr; boþanmayý zorlaþtýrmýþtýr.
Ynt: Aile reisi olarak Hz Muhammed By: RAMAZAN 7/D Date: 29 Ocak 2015, 15:34:53
Peygamber Efendimiz (S.A.V.) ailelere önem verirdi. Aile fertleri arsýnda daima yardýmlaþma ve sevgi baðlarý kuvvetli olmalýydý. Eþini döven ve ya eþini kötü sözlerle tahkir eden kimseleri Peygamber Efendimiz kýnamýþtýr . Ailemizde iþ bölümü yapmalýyýz ve ailemizle vakit geçirmeliyiz. Efendimiz de gününün belli bir kýsmýný ibadete ailesine ve kendisine olarak ayýrmýþtýr.

radyobeyan