Hz. Muhammed ve Evrensel Mesajý
Pages: 1
Hz Muhammed in evlilikleri By: hafiza aise Date: 15 Mayýs 2011, 11:52:35
2- Evlilikleri

Hz. Peygamber, hemþehrileri arasýnda iffetli, þerefli ve namuslu bir þahsiyet olarak tanýnýyordu. 25 yaþýnda iken, kendisinden yaþça büyük ve iki defa evlenip dul kalmýþ olan Hz. Hatice ile evlenmiþ; onunla 25 yýl mutlu bir hayat geçirmiþtir. Hz. Peygamber'in Hz. Hatice ile beraberliðinde göze çarpan en önemli husus, sýcak bir dostluk ve arkadaþlýktýr. Hz. Peygamber Allah'tan aldýðý vahyi gelip ilk defa ona anlatmýþ ve onunla paylaþmýþtýr. Hz. Hatice de kendisini anlayýþ ve olgunlukla karþýlamýþtýr. Hz. Hatice'nin vefat ettiði yýl, Resûl-i Ekrem'in en çok üzüldüðü yýl olarak "Hüzün Yýlý" tabiriyle anýldýðýný daha önce görmüþtük. Hz. Peygamber onun saðlýðýnda baþka bir kadýnla evlenmemiþtir. Halbuki o dönemin örf ve adetleri çok kadýnla evliliðe müsaitti. Hz. Hatice'nin vefatýndan sonra onun aziz hatýrasýna saygý duyarak, yaklaþýk 2,5 yýl yalnýz ve bekar olarak yaþadýktan sonra Sevde bint Zem'a ile evlenmiþtir. Hz. Peygamber, cinsel tatmin peþinde olsaydý, geleneðe, gençliðine, Kureyþ kabilesine mensup oluþuna ve özellikle bir peygamber olarak, kendisine tabi olanlardan gördüðü itibara baðlý olarak 54 yaþýna kadar birkaç evlilik gerçekleþtirebilirdi.

Mekke döneminde tek kadýnla evli olan Hz. Peygamber çok kadýnla Medine döneminde evlenmiþtir. Ýlk defa çok evliliðe 53 veya 54 yaþlarýnda iken ayak atmýþtýr. Bu evliliklerin dinî, sosyal, ekonomik ve ahlâkî pekçok sebebi vardýr. Buna ek olarak, Kur'an'ýn çok evliliði sýnýrlayan hükümleri, Nisâ Sûresinin 3. ayeti, Medine döneminin sonlarýna doðru ve Hz. Peygamber'in vefatýndan yaklaþýk iki yýl önce nâzil olmuþtur. Çok evliliði sýnýrlayan emirlerin gelmesinden önce evlilik konusunda eski örf geçerli idi. Arabistan'da çok kadýnla evlilik normal olarak yaþanan bir hayat tarzýydý. Tarihçi Ýbn Habîb, Ýslâm'ýn doðduðu sýrada on hanýmla evli olan çok sayýda þahsýn isimlerini kaydetmektedir.[639] Aslýnda Hz. Peygamber de çok evliliði örf üzerine gerçekleþtirmiþ bulunuyordu. Dolayýsýyla onun evlilikleri deðerlendirilirken dönemin siyasal, sosyal ve kültürel þartlarý gözönünde bulundurulmalýdýr. Çünkü kendi döneminde dostlarýndan ve düþmanlarýndan hiç kimse onu bu uygulamasýndan dolayý eleþtirmemiþtir.

Hz. Peygamber on bir hanýmýný bir arada nikahý altýnda bulundurmuþtur; vefatý esnasýnda ise nikahý altýnda dokuz kadýn vardý. Hz. Peygamber'in hanýmlarýnýn isimleri þöyledir: Hatice bint Huveylid; Sevde bint Zem'a; Aiþe bint Ebû Bekir; Hafsa bint Ömer; Zeyneb bint Huzeyme; Ümmü Seleme; Zeyneb bint Cahþ; Cüveyriye bint Hâris; Reyhâne bint Zeyd; Safiyye bint Huyey; Ümmü Habîbe bint Ebû Süfyan; Mâriye; ve Meymûne bint Hâris. Ancak dokuz rakamýna birkaç yýlda deðil, vefatýna kadar geçen bir zaman diliminde ulaþýlmýþtýr. Zeyneb bint Cahþ ile beþinci, Reyhâne ve Cüveyriye ile altýncý, Safiyye, Ümmü Habîbe ve Meymûne ile yedinci hicrî yýlda nikahlanmýþtýr. Bu hanýmlarýn çoðu çocuklu idi. Yani vefat etmiþ olan eski kocalarýndan çocuklarý kalmýþtý. Hz. Peygamber hanýmlarýna verilmesi gereken mehiri daha evlenirken ihmal etmemiþ, hepsine dönemin örfüne göre mehir vermiþtir. Ancak Safiyye'ye vermemiþ, onu hürriyetine kavuþturmayý mehir olarak saymýþtýr.[640]

Hz. Peygamber, çok evliliði dört ile sýnýrlayan ayet nâzil olduktan sonra dörtten fazla kadýnla evli bulunan sahâbîlerine dördünü seçip diðerlerini boþamalarýný emretmiþtir. Kur'an-ý Kerim'de kendisine, evlendiði bütün kadýnlarý nikahý altýnda tutma müsadesi verilmiþtir.[641] Fakat bundan böyle baþka kadýnlarla evlenmesinin kendisine helâl olmadýðý bildirilmiþtir.[642] Resûl-i Ekrem'e özel olarak verilen bu müsadenin hukûkî, siyâsî, sosyal ve eðitimle ilgili çeþitli sebepleri vardýr.

Kur'an-ý Kerim'de, Hz. Peygamber'in hanýmlarýnýn mü'minlerin anneleri olduklarý ve mü'minlerin ondan sonra onun eþleriyle asla evlenemeyecekleri hükme baðlanmýþtýr.[643] Hz. Peygamber dokuza ulaþan hanýmlarýndan dördünü tercih edip diðerlerini boþasaydý, bu hanýmlarla baþka birisi evlenemeyeceðine göre, boþamak onlar için zulüm olurdu.

Ýslâm toplumunun eðitilmesinde Hz. Peygamber'in evliliklerinin önemli yeri vardýr. Ýslâm'ýn, özellikle kadýnlarla ilgili görüþlerinin çevreye yayýlmasýnda Hz. Peygamber'in hanýmlarýnýn büyük katkýsý olmuþtur. Onlar, sahâbîlerin hanýmlarýnýn eðitimi için ellerinden gelen çabayý esirgememiþlerdir. Mü'min kadýnlarýn eðitimiyle özellikle meþgul olup, Ýslâm'ý yayacak öðrenciler yetiþtirmiþlerdir.

Þüphesiz Hz. Peygamber'in bütün eþlerinin eðitim konusunda ayný seviyede olduklarý söylenemez. Onlarýn bir kýsmý yaþlý, bir kýsmý ise gençti. Fakat bu hususta Hz. Aiþe'nin özel bir yeri vardýr. Nitekim, Hz. Peygamber'in Hz. Aiþe ile evliliðinde göze çarpan en önemli husus, bir hoca-talebe iliþkisidir. Hz. Aiþe, o derece mükemmel yetiþmiþtir ki, Hz. Peygamber'den sonra onun evi, kadýn-erkek, büyük-küçük birçok kimsenin huzuruna gelip kendisini dinlediði, soru sorup cevabýný aldýðý bir ilim ve irfan ocaðý olmuþtur. Hz. Peygamber zamanýndan itibaren kadýnlarýn eðitim ve öðretimiyle yakýndan meþgul olmuþtur. Hz. Aiþe, hem sahâbîlere ve hem de tâbiîlere, sonraki müctehit imamlara ýþýk tutacak bilgiler nakletmiþtir. Hz. Peygamber'in sünnetini nakletmek ve açýklamakla kalmamýþ; ayný zamanda onun doðru anlaþýlmasý hususunda ilmî tenkit zihniyetini de ortaya koymuþtur. Sahâbîler arasýnda çok sayýda fetva vermesiyle ünlü olan yedi sahâbîden biridir. Hz. Peygamber'den 2210 hadis rivayet etmiþtir. Hz. Peygamber'in diðer hanýmlarý da 378 ila 5 arasýnda deðiþen sayýlarda hadis rivayet etmiþlerdir. Hz. Hafsa da okuma yazma bilen, zeki ve bilgili bir kadýndý. Ýslâm'ýn eðitim ve öðretiminde onun da hizmetleri olmuþtur.

Hz. Peygamber'in evliliklerinden bazýlarý da fedâkar ve cefâkar Müslüman kadýnlarý himaye, onlarý takdir etme ve itibarlarýný koruma gayesine yönelikti. Mekke döneminde Müslüman olan bazý hanýmlar iþkenceye maruz kalmýþlar, Habeþistan'a ve daha sonra Medine'ye göç etmiþler, kocalarý vefat etmiþ; birkaç çocuklarý kalmýþtý. Üstelik aileleri de Mekke'de henüz müþrik olduklarý için onlarýn yanýna da dönemiyorlardý. Hz. Peygamber onlarý himaye ve çocuklarýný da bakým altýna almak istemiþ, sonunda bunlarý nikahý altýna almýþtýr. Sevde bint Zem'a, Zeyneb bint Huzeyme, Ümmü Seleme ve Ümmü Habibe bu hususa örnek teþkil etmektedir.

Hz. Peygamber bazý evliliklerini, o hanýmýn kabilesini Ýslâm'a yaklaþtýrmak, onun kabilesi ile Müslümanlar arasýndaki düþmanlýðý gidermek, sahip olduðu mevkii korumak ve sahâbîler arasýnda doðabilecek kýskançlýðýn, kýrgýnlýðýn ve dedikodularýn önüne geçmek için gerçekleþtirmiþtir. Cüveyriye ve Safiyye ile evliliði buna örnek gösterilir. Cüveyriye, Mustalik kabilesinin baþkaný Hâris b. Ebû Dýrâr'ýn kýzý idi. Mustalikoðullarý Gazvesi'nde kocasý ölmüþ ve kendisi de Müslümanlarýn eline esir düþmüþtü. Fidyesi ödendikten sonra Hz. Peygamber'le evlenmiþ; bunu duyan Müslümanlar, Hz. Peygamber'in hýsýmlarý kabul ettikleri Mustalik kabilesine mensup diðer esirleri de serbest býrakmýþlardýr. Bu evliliðin Mustalik kabilesi ile Müslümanlar arasýndaki düþmanlýðý giderdiði ve bu evlilikteki asýl hedefin adý geçen kabileyi Ýslâm'a yaklaþtýrmak olduðu anlaþýlmaktadýr. Mustalikoðullarýnýn bu evlilikten sonra Ýslâm'ý kabul etmeleri de bunu göstermektedir. Safiyye de Hayber Gazvesi'nde esir alýnanlar arasýnda bulunuyordu. Kendisi Yahudi baþkanlarýndan Huyey b. Ahtab'ýn kýzýydý. Hz. Peygamber aradaki kin ve nefreti ortadan kaldýrmak maksadýyla bunlarla akrabalýk kurmuþ ve Safiyye ile evlenmiþtir.

Hz. Peygamber'in bazý evlilikleri de yeni Ýslâmî bir hükmün topluma kazandýrýlmasý amacýný taþýyordu. Zeyneb bint Cahþ ile evliliði buna örnektir. Zeyneb'in ilk kocasý Hz. Peygamber'in azatlý kölesi ve evlatlýðý Zeyd b. Harise idi. Hz. Peygamber, ayný zamanda halasýnýn kýzý olan Zeyneb'i Zeyd ile bizzat kendisi evlendirmiþti. Zeyd azatlý bir köle idi. Eski Arap geleneðine göre asîl bir kadýn bir köle ile evlenemezdi. Halbuki Ýslâmiyet bütün insanlarý yaratýlýþ bakýmýndan eþit sayýyordu. Bu sebeple Resûl-i Ekrem, eski gelenek ve anlayýþýn ortadan kaldýrýlmasýný önce kendi akrabasý arasýnda uygulamaya baþladý. Böylece eski an'ane yýkýlmýþ oluyordu. Fakat Zeyd ile Zeyneb mutlu bir aile hayatý yaþayamadýlar. Zeyd, Hz. Peygamber'e müracaat ederek karýsýný boþamak istediðini söyledi. Hz. Peygamber bundan çok müteessir oldu. Kur'an-ý Kerim'de Zeyd ile Zeyneb arasýnda gerçekleþen bu evliliðin devamýný saðlamak için Peygamber'in takýndýðý olumlu tavýr anlatýlmaktadýr. Nitekim o Zeyd'e "Hanýmýný tut (boþama) ve Allah'tan kork!"[644] diyordu. Ancak geçimsizlik son haddine vardýðý için Zeyd karýsý Zeyneb'i boþamak zorunda kaldý. Câhiliye döneminde evlatlýk, öz evlat gibi muamele görüyor ve öz evladýn bütün haklarýna sahip bulunuyordu. Geleneðe göre evlatlýðýn boþadýðý hanýmla evlenmek babalýða yasaktý. Ýslâmiyet bu geleneði kaldýrdý ve evlatlýðý sadece din kardeþi olarak kabul etti. Evlatlýðýn boþadýðý kadýný nikahlamayý manevî babalara helal kýldý. Hz. Peygamber, hem Zeyneb'in ve hem de akrabasýnýn isteði üzerine onu nikahladý. Ýddia edildiði gibi Hz. Peygamber Zeyneb'in güzelliðine hayran kaldýðý için evlenmiþ deðildir. Zeyneb onun halasýnýn kýzýydý. Onu her zaman görüyordu. Þayet isteseydi onunla Zeyd'den önce kendisi evlenebilirdi.

Hz. Peygamber'in bazý evlilikleri, yakýn dostlarý, çevresi ile irtibatýnýn, evlilik yoluyla kurulan akrabalýkla güçlenmesine yönelik idi. Mesela Hz. Ebû Bekir'in kýzý Hz. Aiþe ve Hz. Ömer'in kýzý Hafsa ile evliliði buna örnek gösterilebilir.[645]


[639]     Ýbn Habîb, el-Muhabber, s. 50

[640]     Ýbn Mâce, I, 629.

[641]     Ahzâb sûresi 50.

[642]     Ahzâb Sûresi 50.

[643]     Ahzâb Sûresi 6.

[644]     Ahzâb Sûresi 37.

[645]     Ýbn Sa'd, VIII, 53-221; Hamidullah, Ýslam Peygamberi, II, 715-746; Eþ Olarak Hz. Peygamber, Ankara 1997; Ziya Kazýcý, Hz. Muhammed'in Eþleri ve Aile Hayatý, Ýstanbul 1991; Ýbrahim Canan, "Aile Reisi ve Baba Olarak Hz. Peygamber", Hz. Peygamber ve Aile Hayatý, Ýstanbul 1989, s. 284-342.

Ynt: Hz Muhammed in evlilikleri By: bahriþan 8/b Date: 15 Ocak 2015, 15:20:11
HZ.Muhammed birçok evlilik yapmýþ ama o kadýnlarý düþtükleri durumdan kurtarmak için evliliðide za sürmemiþtir
mesela HZ.Hatice 25 sene beraber olmuþlar

radyobeyan