el Akk usulut tefsir ve kavaiduhu By: sidretül münteha Date: 14 Mayýs 2011, 16:19:58
2- Halid Abdürrahman el-Akk-Usulu't-Tefsir ve Kavaiduhu:
Kitap, 1968 yýlýnda tashihten geçtiðine göre 1960'larda yazýldýðý anlaþýlmaktadýr. Þam Genel Fetva Ýdaresi'nde müderris olan eþ-Þeyh Halid Abdurrahman el-Akk tarafýndan bin dokuzyüz altmýþlarda yazýldýðý musahhihin sunuþundan anlaþýlmaktadýr.[254] 1986'da ikinci baskýsý yapýlan eser fihristlerle beraber 496 sayfadan oluþmaktadýr.
Kitap, mukkaddime ve çalýþmanýn planýndan sonra altý kýsýmdan oluþur. Birinci kýsým (s.27-72) altý bahisten oluþur. Bu bahislerde müellif, usulut-tefsir'in tarifini, tefsirdeki yerini, doðuþunu, kaidelerini, vahyi, Ulumu'l-Kur'ân ile tefsirin iliþkisini tefsir ilminin beslendiði kaynaklarý, tefsirin çeþitlerini, Kur'ân'ýn tarihini ve te'vil ile tefsir arasýndaki farklarý, mütekellimin ve selefe göre te'vili, usulcülere göre te'vilin geliþmesini, þartlarýný ve çeþitlerini, müfessirin amacýný, Kur'ân kýssalarýný tanýmanýn faydalarýný ve tefsir ile kýssalarýn iliþkisini kaydeder.
Ýkinci kýsým (s.77-261) bir giriþ ve iki fasýldan oluþur. Giriþte þu hususlara yer verilmektedir: En iyi tefsir yollarý, müfessirin takip etmesi zorunlu olan metod, tefsirlerde ihtilaf sebepleri, müfessirin bazý ilimlerde uzman olmasýnýn gerekliliði, tefsirdeki problemlerin çözüm yollarý ve nüzul sebeblerinin tefsirdeki yeri.
Üç bahisten oluþan birinci fasýlda yazar, þu konularý incelemektedir: Tefsirde naklî metod, naklî tefsirin tarifi, deðeri, kaynaklarý, me'sur tefsirin geliþmesi, nebevî tefsir metodu, Sünnet ve Kur'ân'ýn iliþki boyutu, bu iliþkilerin yenilenmesi, naklî tefsirin þartlarý ve kurallarý, tefsirde luðavî metod, Arap dili ve Kur'ân iliþkisi, sahabenin tefsir metodu, Arap þiirinin rivayeti, lüðavî tefsirin kaideleri, Kur'ân'da garip lafýzlar, lügat ve Kur'ân müfredlerinin tefsir iliþkisi, nahiv ve i'rabýn tefsirdeki deðeri ve Kur'ân i'rabýnýn metodu.
Beþ bahisten oluþan ikinci fasýl aklî ve içtihadý tefsir metoduna dairdir.
Bu fasýlda yazar, sýrasýyla þu konularý irdelemeye çalýþýr: Aklî tefsirin tanýmý, alimlerin ona karþý tutumu, aralarýndaki ihtilafýn mahiyeti, aklî metodun tefsirdeki boyutu, aklî tefsirde istenen içtihad ve onun alaný, tefsirle iliþkisi ve kaideleri, müffessirin þartlarý ve adabý, iþarî tefsirin tanýmý, çeþitleri, meþruiyet ve þartlarý, Sufî-Ýþarî tefsir ve þartlarý, kevnî bazý âyetlerle ilgili ilmî-iþarî tefsir, alimlerin bu tefsirin cevazýyla ilgili görüþleri, aklî tefsirin sakýncalarý, tefsirde bazý inhiraflarýn ortaya çýkmasý, müteþabih âyetlerin tefsirinde kelamý ve felsefi metodun aþýrýlýðý, tefsirde sufî-felsefî metodun inhirafý, siyasî tefsirin inhirafý, tefsirde yenilik peþinde olanlarýn inhirafý, israiliyyat ve bunlarýn tefsirde býraktýklarý kötü tesir. Üç fasýldan teþekkül eden üçüncü kýsým (265-318), tefsir kaidelerine dairdir. Bu kýsýmda garip, muarreb[255], eþ anlamlý, fasl-vasýl, îcaz-itnab, istiare-teþbih, hakikat-mecaz, tasrih-kinaye, ta'riz, Kur'ân'ýn muhkem ve müteþabihi, nasih ve mensuhu, Kur'ân i'cazý, hitap çeþitleri ve Kur'ân'da geçen soru cevap þekilleri.
Yine üç fasýldan oluþan dördüncü kýsým (321-371) Kur'ân lafýzlarýnýn açýklýk-kapalýlýk durumunda olan tefsir kaidelerine dairdir. Burada þu mevzulara yer verilmiþtir: Açýk delaletle ilgili bahisler: Zahir, nass, müfesser-muhkem. Kapalý delaletle ilgili bahisler: Hafy, müþkil, mücmel, müteþabih, lafýzlarýn hükümleri ifade etmesi ve ilgili bahisler, delaletü'l-ibare, delaletül-iþare, delaletü'n-nas ve delalctü'l-iktiza.
Üç fasýldan meydana gelen beþinci kýsým (375-411), Kur'ân lafýzlarýnýn þumullü bir anlam taþýdýklarý takdirde ortaya çýkan tefsir kaidelerine dairdir. Bu kýsýmda ammýn tahsisi, çeþitleri, sayýlý mânâsý olan lafýzlarýn varlýðýnýn sebepleri ve delaleti, hassýn delaleti çeþitleri ve bu çeþitlerin delaletleri incelenmektedir.
Üç fasýldan oluþan son kýsým (417-475) ise, Kur'ânî lafýzlarýn bazý kurallarýna dairdir. Sýrasýyla þu konular incelenmiþtir: Lehçeler-kýraetler, Kur'ân'ýn kaç harf (lehçe) üzere nazil olduðu, Yedi harf meselesi, mütevatir kýraetlerle yedi harf iliþkisi, kýraat ilmi ve ilgili konular, sened yönünden kýraatin çeþitleri, kýraatin tedvini ve ravileriyle meþhur oluþunun sebepleri, resm-i osmanî ve Kur'ân'ýn noktalamasý, Kur'ân'ýn yazýldýðý lehçe ve yazý türü, osmanî mushafýn noktalanma ve harekelenmesi, Kur'ân'ýn tercümesi, tercümenin mânâsý, sebepleri, harfî tercüme, Kur'ân mânâlarýnýn tercümesinin Kur'ân olmadýðý, tercümenin þart ve kurallarý, Kur'ân'ýn yabancý dillere tercümesinin önemi ve tehlikesi.
Yazar bütün bu konularý sade ve akýcý bir dille anlatýr. Ayrýca ileri sürdüðü hususlarý da alimlerden ve ilgili kaynaklardan nakillerle desteklemeye çalýþýr. Kýsaca kitap, ilim çevrelerinin istifade edebileceði kalite ve kapasitededir.[256] [254] Bkz. el-Akk, Halid Abdurrahman. Usulu't-Tefsiri ve Kavaiduhu, Beyrut, 1986, s. 7.
[255] Muarreb: Baþka dilden Arapçaya geçirilerek Arapçalaþan kelime.
[256] Doç. Dr. Halil Çiçek, 20. Asýrda Kur’an Ýlimleri Çalýþmalarý, Timaþ Yayýnlarý: 106-108.