Zeyd ibn Amr By: hafiza aise Date: 11 Mayýs 2011, 18:00:23
Zeyd Ýbn Amr
Zeyd Ýbn Amr, aþere-yi mübeþþereden meþhur sahabe Said b. Zeyd'in babasý, Zeyneb Binti Cahþ'ýn aðabeyi ve Hz. Ömer'in de amcasýydý. Hz. Ýbrahim'den kalma bir inanca sahip Haniflerdendi. Bu sebeple, putlardan yüz çeviriyor ve her fýrsatta onlarýn, hiçbir fayda ve zarara muktedir olamayacaklarýný haykýrýyordu. Sadece Allah adýna kesileni yiyor, harama el sürmüyordu.
Ka'be'ye sýrtýný yaslayýp oturduðu bir gün, etrafýnda biriken insanlara þöyle seslendiði duyulmuþtu:
- Ey Kureyþ topluluðu! Zeyd'in nefsi, yed-i kudretinde olana yemin olsun ki, burada benden baþka, Ýbrahim dini üzere olanýnýz yok. Arkasýndan da, ellerini semaya kaldýrmýþ ve:
- Allah'ým! Þayet Senin katýnda hangi yüzün daha hayýrlý olduðunu bir bilebilseydim, mutlaka ona secde ederdim. Ama bunu bilemiyorum, diyerek çaresizliðini izhar etmiþ, daha sonra da, üzerine bindiði hayvanýn sýrtýnda secde ederek, 'Bir' bildiði Rabbine þükrünü eda etmiþti. 27
27 Ýbn Hiþam, Sire, 2/54
Putlarla kuþatýlmýþ çevrelerinin yoðun baskýlanndan kurtulma ve inançlan adýna yeni yüzler bulmak için bir gün, kendisi gibi bir muvahhid olan Varaka Ýbn Nevfel, Osman Ýbnü'l-Huveyris ve Abdullah Ýbn Cahþla birlikte yola koyulmuþ ve Mevsýl'deki bir rahibin yanýna gelmiþlerdi. Rahip, Zeyd'e döndü ve:
- Ey deve sahibi! Nerelerden geliyorsun, diye sordu.
- Ýbrahim'in inþa ettiði binanýn olduðu yerden, cevabýný
verdi.
- Ne anyorsun? Neyin peþindesin, diye maksadýnýn ne olduðunu sorunca da Zeyd:
- Ýnancýmý yaþayabileceðim saðlam bir din anyorum, cevabýný verdi.
Rahip, þaþkýnlýk içindeydi. Gerçekten din arayanlarýn gözlerini diktikleri beldeden birileri geliyor ve buralarda baþka bir din anyorlardý. Gerçekten bu, þaþýlacak bir durumdu. Derya içre deryada olsalar da bazen suyun kadrini bilemeyenler olabiliyordu. Ancak hakperest olmak gerekiyordu ve Rahip Zeyd' e yönelerek:
- Geri dön. Zira, beklediðin, senin geldiðin yerde zuhür etmek üzere.s" deyiverdi.
Ýnsan eliyle imal edilen sahte putlarýn ilah olamayacaklanný haykýrmasý, birçok kiþiyi rahatsýz etmiþ ve oklann üzerine çevrilmesine sebep olmuþtu. Hatta bu sebeple kardeþi Hz. Ömer'in de babasý Hattab'ýn, þiddetli tazyikleriyle karþýlaþtý. Nasýlolur da, Hattab ailesinden biri çýkar ve Mekke otoritesine karþý gelerek, kendisine baþka bir yol tercih edebilirdi! Ona göre, putlara kullukta kusur etmenin ve kestiklerini yemerne gibi bir kural tanýmazlýðýn (I) mutlaka bir cezasý olmalýydý.
Akýllansýn diye (!) onu Mekke'nin kenar tepelerine çýkanyor ve oralarda iþkenceye tabi tutuyordu. Kendisi yorulun-
28 Ýbn Kesir, el-Bidaye, 2/268
ca, gençlerden yerine vekiller tutuyor ve böylelikle uslanacaðý ana kadar (i) iþkencenin devam etmesini saðlýyordu. Ne kadar ayak takýmý, baþýboþ serseri varsa, onlara tembih üstüne tembihlerde bulunuyor ve öz kardeþinin, Mekke'ye dönmesine izin vermiyordu.
Artýk Zeyd, Mekke'ye, ancak gizli gizli gelebiliyordu. Farkýna varýr varmaz derdest ediyor ve dinlerini bozacak veya birilerini de arkasýna takacak diye hemen Mekke'den uzaklaþtýnyorlardý. Zira o, her fýrsatta secdeye yöneliyor ve þöyle haykýnyordu:
- Benim ilahým, Ýbrahim'in ilahý; dinim de Ýbrahim'in dinidir,"?
Cahiliye'nin olumsuzluklanndan o kadar sýkýýmýþtý ki, yeni yeni arayýþlar içine girdi. Önce Yahudilerle oturup onlarýn inançlarýný benimsemek istedi; ama onlarýn inançlannýn da kendisini tatmin etmeyeceðini görmüþtü. Ardýndan Hristiyanlýðýn peþine düþtü; ama kýsa sürede burada da aradýklarýný bulamayacaðýna karar verdi.
Derken bir gün, kendisi gibi Ýbrahim'in (aleyhisselam) dini üzerine yaþayan bir Hanifbulabilmek ümidiyle doðduðu beldeyi terk ederek Þam taraflarýna yöneldi. Ehl-i kitap arasýnda, sora sora aradýðýný bulabilmek için Mevsil ve Ceziretiil-Arab'ý dolaþtý. Ancak gönlünü teskin edebilecek bir merci bulmaktan yoksundu. Nihayet, Þam'a geldiðinde kendisini bir rahibe yönlendirdiler. Maksadýný ona da anlattý Zeyd. Rahip de boþ deðildi ... Maksadýný anlamýþtý ve Zeyd'e þöylece nasihat etmeye baþladý:
- Sen bana öyle bir dinden bahsediyorsun ki, bugün o dini yaþayan birisini bulmaya imkan yoktur. Sen Ýbrahim'in Hanif dinini arýyorsun, O, ne bir Yahudi ne de bir Hristiyandý; O, tek olan Allah'a kullukta bulunuyor ve geldiðin beldedeki
29 Taberi, Tefsir, 3/304
Beyt'e yönelerek namaz kýlýp secde ediyordu. O dinin tedrisini yapan ve bilgisine sahip olanlarýn hepsi göçüp gittiler. Ancak beklenen bir Nebi var ki, onun gelme vakti çok yakýndýr. Sen kendi beldene git ve orada bekle. Çünkü Allah, senin kavmin arasýndan Ýbrahim'in dini üzere bir Nebi'sini gönderecek ki O, Allah katýndaki en mükerrem varlýktýr.
Tarifler, Zeyd'in geldiði Mekke'yi gösteriyordu. Ne ilginçti ki, aradýðýný bulabilmek için terk ettiði yere arayýp da bulamayacaðý Müjdelenen Nebi gelecekti. Vakit geçirmeye gerek yoktu ve hemen geri yola koyuldu.
Þam Yahudi ve Hristiyanlan Zeyd'in bu ha'! ve davranýþlanndan hoþlanmamýþlardý. Öyle bir noktaya gelmiþti ki, yolunu kestiler ve Zeyd'i, aradýðýný bulamadan hunharca öldürdüler.
O, gelecek Son Nebi'ye inancý tam olmasýna raðmen tulüa beþ kala gurüb edecek ve beklediði mutlu aný görerneden yola revan olacaktý. Dilinde þunlan tekrar eder dururdu:
- Ben bir din biliyorum ki onun gelmesi çok yakýndýr; gölgesi baþýnýzýn üzerindedir. Fakat bilemiyorum ki, ben o günlere yetiþebilecek miyim?
Zeyd, bir esintiden müteessir olmuþ ve vicdaný hakka karþý tamamen uyanmýþ biriydi; bir olan Allah (celle celôluhül'a inanýyor ve O'na teslimiyetini arz ediyordu. Ancak ne inandýðý Allah'a, 'Allah'ým!' diyebiliyor ne de O'na nasýl ibadet edeceðini bilebiliyordu.
Sahabe-i Kiram'dan Amir Ýbn Rebi'a, Zeyd Ýbn Anýr'dan iþittiði sözleri bir gün þu ifadelerle anlatacaktý:
- Ben, Ýsmail'in, sonra Abdülmuttalib'in soyundan gelecek bir Nebi bekliyorum. O'na yetiþebileceðimi zannetmiyorum; ama O'na ýman ediyor, tasdik ediyor ve kabul ediyorum ki, O, Hak Nebi'dir. Eðer senin ömrün olur da O'na yetiþirsen, benden O'na selam söyle! Sonra da, sana O'nun þemailinden haber vereyim de sakýn þaþýrma, dedi. Ben de:
- Buyur, anlat, dedim. Devam etti:
- Orta boyludur. Ne çok uzun ne de çok kýsadýr. Saçlarý tam düz de, kývýrcýk da deðildir. ÝsmiAhmed'dir. Doðum yeri Mekke'dir. Peygamber olarak gönderileceði yer de burasýdýr. Ancak daha sonra, O'nun getirdikleri, kavminin hoþlarýna gitmediðinden, onlar O'nu Mekke'den çýkaracaklardýr. O Yesrib (Medine)'e hicret edecek ve getirdiði din oradan yayýlacaktýr. Sakýn ondan gafil olma! Ben diyar diyar dolaþtým ve Hz. Ýbrahim'in dinini aradým. Bütün konuþtuðum Yahudi ve Hristiyan alimleri bana:
- Senin aradýðýn, daha sonra gelecek, dediler ve hepsi de bana biraz evvel sana anlattýðým þeyleri anlattýlar ve sözlerinin sonunu da þöyle baðladýlar:
- O, son peygamberdir ve O'ndan sonra da bir daha peygamber gelmeyecektir
Ynt: Zeyd ibn Amr By: ceren Date: 19 Nisan 2019, 17:36:10
Esselamu aleyküm. Binler rahmet binler selam peygamber efendimize sahabe olan Hz.zeyd bin amra olsun inþallah..
Ynt: Zeyd ibn Amr By: Bilal2009 Date: 20 Nisan 2019, 14:34:01
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun