Fýkhus Sahabe
Pages: 1
Hz. Cafer bin Ebi Talib By: sidretül münteha Date: 07 Mayýs 2011, 15:58:40
Hz. Ca'fer Bin Ebý Talýb (r.anh)


Zor günün sözleþmesine sahip çýkan ashâb-ý Rasûl'den biridir.. Hz. Peygamber'in amcasý Ebû Tâlib'in oðlu. Ebû Tâlib'in TâlÝb, Akîl, Câ'fer ve en küçükleri Hz. Ali olmak üzere dört oðlu vardý. Hz. Cafer, Rasûlüllah (sav) daha Erkam'ýn evine girip Ýslâm'ý yaymaya baþlamadan önce müslüman olmuþ; ikinci Hicret kafilesine katýlarak hanýmý Esma binti Üveys ile birlikte Habeþistan'a hicret etmiþti. [117]

Habeþ muhacirlerinin sayýsý sekseniki erkek ve on kadýna ulaþtý. Daha sonra bunlardan otuzdokuz kadarý, bazý Kureyþ büyüklerinin Ýslâm'a girdiði haberi üzerine Mekke'ye geri döndü. Fakat bu haberin asýlsýzlýðý ortaya çýkýnca, bazýlarý gizlice bazýlarý da Mekkeli müþrik akrabalarýnýn himayesi altýnda, Mekke'ye girebildiler. [118]

Kureyþ müþrikleri, muhacirleri Habeþistan'dan geri çevirmek üzere Abdullah b. Ebi Rabîa ile Amr b. el-As'ý deðerli hediyelerle Habeþistan'a gönderdiler. Elçiler Habeþ Necâþîsi nezdinde müslümanlarý kötüleyince, Câ'fer b. Ebi Talib müslümanlarýn temsilcisi olarak konuþtu ve müþriklere üç soru sorulmasýný istedi:

1) Biz Kureyþ'in köleleri miyiz?

2) Mekke'de bir cinayet mi iþledik ki, zorla iade edilmemizi istiyorlar?

3) Mekke'de mal gasbettik de, üzerimizde baþkalarýnýn haklan mý vardýr?

Kureyþ elçileri bütün bu sorulara olumsuz cevap verdiler. Ancak, puta tapmayý býrakýp Ýslâm dinine girmelerinin suç olduðunu bildirdiler. Bu­nun üzerine Necaþî, Câ'fer'e Ýslâm dini ile ilgili sorular sordu. Hz. Câ'fer, Ýslâm'ýn getirdiði iman, ahlâk ve fazilet esaslarýndan söz etti. Necaþî'nin isteði üzerine Meryem Suresi'nin baþ tarafýndan okumaya baþladý. Ankebut ve Rûm surelerini de okudu. Bu sýrada Necaþî'nin gözlerinden yaþlar akýyordu. Ýstek devam edince, Hz Cafer Kehf sûresini okudu. Necaþî, kendisini tutamayarak "Vallahi, bu ayný kandilden fýþkýran bir nurdur ki, Musa da, Ýsa da ayný mesajla gelmiþtir" dedi. Hz. Muhammed'in bir peygamber olduðuna kanaat getirdi. Bunu açýkladý ve Müslümanlarý himaye etti. [119]

Câ'fer b. Ebi Tâlib ve arkadaþlarý hicretin yedinci yýlýnda Habeþistan'dan Medine'ye döndüler. Bu sýrada Hz. Peygamber Hayber gazvesinde bulunuyordu. Hayber ganimetlerinden Habeþistan'dan gelen­lere de pay verildi.[120]

Hz. Câ'fer, Hicret'in sekizinci yýlýnda vuku bulan Mûte gazvesine katýldý ve orada þehit düþtü. Mûte, Þam'a yakýn bir köy olup, halký Gassanîlerden ve Rumlar'dan oluþuyordu. Hz. Peygamber, Haris b. Umeyr'i Þam'a, Gassânî hükümdarýna elçi olarak göndermiþti. Mûte'den geçerken, vali Þurahbil b. Amr tarafýndan yakalandý ve Hz. Muhammed'in elçisi olduðu anlaþýlýnca da þehit edildi. Hz. Peygamber olaya çok üzüldü. Düþmana karþý bir ordu hazýrlanmasýný istedi. Üç bin kiþilik bir ordu hazýrlandý. Allah Rasûlü öðle namazýndan sonra, orduya Zeyd b. Hârise'yi komutan tayin ettiðini o þehit olursa yerine Câ'fer b. Ebi Tâlib'in, o da þehit olursa yerine Abdullah b. Revâha'nm geçmesini bildirdi. [121]

Allah yolunda cihad edenler plansýz ve programsýz olamazlar. Sahabeler planlý ve programlý kimselerdi. Onlar Allah yolundaki þehadet-lerini bile planlarýna dahil etmiþlerdi. Ýslamî çalýþmalarý yürüten öncüler, yedek plan ve projelere sahip olmak mecburiyetindedirler.

Düþman hýristiyan Arap ve Rumlardan oluþan büyük bir ordu toplamýþtý. Ebû Hüreyre þöyle der: "Mute savaþýnda ben de bulundum.

Müþrikleri gördüðümüz zaman onlarýn sayý, silâh, at, atlas, ipek, altýn vb. bakýmýndan bizimle karþýlaþtýrýlamayacak, karþýlarýnda durulamýyacak derecede olduklarýný gördük. Gözüm kamaþtý. Çarpýþma baþlayýnca, baþ kumandan Zeyd b. Harise, Hz. Peygamber'in sancaðýný elinde tutarak ilerledi. Vücudu Rumlar'm mýzraklanyla delik deþik oluncaya kadar çarpýþtý ve sonunda þehit oldu.[122]

Zeyd b. Harise þehit düþünce, Câ'fer b. Ebi Talib sancaðý aldý. Zýrhýný giyerek atma bindi. Düþmanýn ortalarýna kadar ilerledi. Kurtulama­yacaðýný anlayýnca, önce attan inerek, atýný düþmanýn yararlanamamasý için saf dýþý etti. O düþmanla çarpýþýrken, "Cennet de, ona yaklaþmak da ne güzeldir. Onun þerbetleri tatlý ve soðuktur" diye mýrýldanýyordu. Bu sýrada düþman tarafýndan vurulup, bir eli kesildi. Sancaðý diðer eline aldý. O da vurulup kesilince, sancaðý koltuðunun altýna kýstýrdý. Aldýðý yaralarla yere düþtü ve þehit oldu.[123]

Abdullah b. Ömer der ki:

"Câ'fer b. Ebi Tâlib'i þehitler arasýnda aradýk. Bedeninde doksandan fazla mýzrak, ok ve kýlýç yarasý bul­duk.” [124] Hz. Cafer'in iki kolunun da kesilmesi üzerine, þehadetinden sonra Rasûlüllah ona Cennet'te iki kanat takýldýðým haber vererek þöyle buyurmuþtur:

"Cafer'i, Cennet'te melek­lerle birlikte uçarken gördüm.”[125] Bundan sonra, kuþ gibi kanatlanýp Cennet'te uçtuðu hadisle sabit olan Câ'fer'e "çok uçan Cafer" anlamýnda "Câfer-i Tayyar" lâkabý verilmiþtir.

Câfer-i Tayyar olup cennete uçmak için önce Taðutlardan, azmanlar­dan Allah'a firar etmek gerekir. Allah'a firar edenler, cihad meydanýnda biraraya gelirler. Çünkü Allahû Teâla kendisine firar eden mü'minlere cihadý emreder. Dolayýsýyla Müslümanlarýn topluluðu, cihad meydanýnda cennete uçanlarýn topluluðudur.

Kendilerini cihaddan çalanlar, cennette buluþamazlar. Çünkü kalben terki cihad, bir alâmeti nifaktýr. Bu dünyada cihad ederek cennete gitmek mümkün olduðu gibi, cihadý terk ederek cehenneme gitmekte mümkündür.

Cihad, Allah'ýn rýzasýný kazanýp cennette gitmek isteyenlerin uðraþýdýr.

Allah'ýn rýzasýna sevdalanmýþ olanlar, cihada koþanlardýr. Cihada koþmak, Allahû Teâla'ya koþmaktýr. Cihad, küfür, þirk, tuðyan adýna harekete geçen müstevli harbi ve mürtedlerin saldýrýlarý karþýsýnda bir selamet kalesidir. Allah yolunda cihad üzere hayatlarýný devam ettirtenler, kendi­lerini tehlikenin içine atanlar deðil, kendilerini tehlikeden kurtaranlardýr. Bizi maddi ve manevi tehlikelerden cihad kurtarýr. Cihad, kiþinin kendi imanýnýn adamý olmaya gayret etmesidir.



[117] Ýbn Sad, Tabakât, Beyrut, 1376/1957, IV, 34; Ýbn Abdilber, el-Ýstiâb, Kahire (t-y), I, 242

[118] Ýbn Ýshak, es-Sîre, Mýsýr 1355/1936, II, 3-10.

[119] Ýbn Ýshak, es-Sîre, I, 356-362; Ahmet b. Hanbel, H. no:1740, 4400; Ýbnû'l Esir el-Kâmil, Mýsýr 1301, II, 37-38; Ýbn Haldun, Tarih, Mýsýr 1355/1936, II, 178; Ýbn Kayyim, Zâdü'l Meâd, Mýsýr (t.y), I, 301.

[120] Buhârî, Sahîh, Ýstanbul 1329, V, 80; Müslim, Sahîh, (Nþr. M. F. Abdülbâki), 1375/1956, IV, 1946

[121] Ýbn Sa'd, Tabakât, II, 128; Ýbn Ýshak, es-Sîre, IV, 15.

[122] Ýbn Ýshak, es-Sire, IV,19- 20; Ýbnü'l Esir, el-Kâmil, II, 236

[123] Ýbn Ýshak, es-Sîre, IV, 20; Ýbn Sa'd, Tabakât, IV, 38; Buhârî, Sahîh, V, 87

[124] Ýbn Sa'd Tabakât, IV, 38; Buhârî, Sahih, V, 87

[125] Tirmizî, Menâkýb, 69.


Ynt: Hz. Cafer bin Ebi Talib By: mevlüde06 Date: 29 Mart 2016, 16:55:17
Tam bir Islam mucahidi.hic dusunmeden olume yurumus,bir an duraklamadan acaba demeden.....
Tek dertleri Islam ,tek gayeleri Allah rizasi.Rabbim insallah onlari ornek alabilmeyi nasip eylesin.Allah razi olsun paylsm icin
Ynt: Hz. Cafer bin Ebi Talib By: Bilal2009 Date: 24 Aralýk 2018, 17:15:32
Esselamu aleyküm Rabbim þehitlerimizin makamýný artýrsýn Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Hz. Cafer bin Ebi Talib By: melda 6D Date: 24 Aralýk 2018, 19:30:37
Aleyküm selam . Rabbim þehitlerimizin ruhunu þad eylesin .

radyobeyan