Hz. Enes bin Malik By: sidretül münteha Date: 06 Mayýs 2011, 16:51:05
Hz. Enes Bin Malik (r.anh)
Hadim-i Rasûlüllah (sav) olan bir sahabedir. Yani Rasûlüllah (sav)'e hizmet etme þerefine nail olmuþ bir kimsedir. Milâdý 613 yýllarýnda Medine'de doðan ve milâdý 709 (h. 90) yýlýnda Basra'da vefat eden Hz. Enes b. Mâlik'in neseb silsilesi: Enes b. Mâlik b. Nadr b. Bamdam b, Zeyd b. Haram b. Cündüb b. Amir b. Ganm Ýbn Adiyy b. Neccâr, Ebû Hamzatü'l-Ensan el-Hazrecî'dir. Annesi ise, Ümmi Süleym Sehle binti Milhan b. Halid b. Zeyd b. Haram b. Cündüb'dür. Annesi Ümmü Süleym, ensardan olup isminin Sehle oluþu hakkýnda çok çeþitli ihtilâflar vardýr. Bazý eserlerde ismi Remile, Meyse ve Melike olarak zikredildiði gibi, Zamîsâi (Zümeysâ) veya Remisâi (Rümeysâ) olarak da geçmektedir.
Hz. Ümmi Süleym müslüman olunca, kocasý onun Ýslâm'dan dönmesi için çok baský yaptý. Fakat bu baskýlardan bir sonuç alamayýnca kýzdý ve Ümmi Süleym'den ayrýlarak Þam'a gitti. Orada kýsa bir müddet ikamet ettikten sonra vefat etti.
Babasýnýn ölümü üzerine Enes'in annesine Ebû Talha tâlib oldu. O zamanlar Ebû Talha henüz müþrik idi. Ümmi Süleym, onunla evlenmek için Ýslâm'ý kabul etmesini þart koþtu. Ebû Talha bu þartý kabul ederek Hz. Ümmi Süleym ile evlendi. Resul-i Ekrem (sav)'in Medine'ye hicretlerinde, Enes b. Mâlik henüz on yaþlarýnda bir çocuk idi. Hz. Peygamber (sav)'in Medine'ye geliþlerinde Medineli müslümanlar arasýnda meydana gelen heyecan ve coþkuyu Hz. Enes þöyle anlatmaktadýr:
"Medine'nin çocuklarý hem koþuyorlar ve hem de "Muhammedi geldi, Muhammed geldi!" diye baðýrýyorlardý. Ben de onlarla birlite koþmaya ve baðýrmaya baþladým. Bu þekilde koþup baðýrýrken etrafýma baktým, bir þey göremedim. Çocuklar ise yine baðýrýyorlardý koþuþarak. Ben de koþtum ve baðýrdým. Fakat etrafýma dikkat edince gelenleri göremedim. Nihayet Rasûlüllah (sav) ile Hz. Ebû Bekir geldiler. Biz kendilerini gördükten sonra, adýný þu anda hatýrlayamayacaðým adamýn biri bizi þehre gönderdi. Bize
"Rasûlüllah (sav)'in geldiðini haber verin" diye tenbih etti. Þehre koþtuk ve müslümanlara haber verdik. Ensardan beþyüz kiþi onlarý karþýlamaya çýktýlar. Ensâr, onlarý karþýlayarak,
"Buyurunuz, burada emniyete kavuþacaksýnýz. Ýtaat ile karþýlanacaksýnýz" dediler.
Resul-i Ekrem kendisini karþýlayanlarla birlikte þehre girdi. O sýrada þehrin bütün halký Resul-i Ekrem (sav)'i karþýlamak üzere evlerinden ve dükkânlarýndan dýþarý çýkmýþlardý. Kadýnlar da evlerinin damlarýna çýkarak Hz. Peygamber'in geliþini seyrediyorlardý. Resul-i Ekrem ile birlikte gelen Hz. Ebû Bekir'i de görüyorlar ve fakat ikisinden hangisinin Rasûlüllah (sav) olduðunu etraflarýna soruyorlardý. Ben hayatýmda o güne benzeyen bir gün görmemiþtim.!
Hz. Peygamber, Medine'ye geldikten sonra bütün ensâr kendisine hizmet etmek hususunda yarýþýyorlardý. Hz. Enes b. Mâlik'in annesinin, hizmet yarýþýnda yapabilecek veya verebilecek hiçbir þeyi yoktu. Bundan dolayý hemen Enes b. Mâlik'i çaðýrýp elinden tutarak Resul-i Ekrem'in huzuruna çýktý:
"Ya Rasûlüllah, ben fakir bir kimseyim. Sizlere yardým edecek bir þeyimiz yok. Bu oðlumdur, yardým eimek ve hizmetinizde bulunmak üzere sizlere býrakýyorum. Onu kabul ediniz" dedi. Resûl-i Ekrem, bu içten gelen arzuyu kýrmadý. Enes b. Mâlik'i yanýna aldý. Bütün zamanlarýnda onu yanýnda bulundurdu.
Ýslâm ümmetinin bütün nesilleri için Hz. Enes (r.a.) bir misyondur. Her müslüman aile, Ýslam davasýna bir Enesini vakfetmelidir. Çocuklarýný Rasûlüllah (sav)'ýn davasýna vakfedemeyen aileler, Rasûlüllah (sav)'in davasýný hizmet edemezler.
Enes b. Mâlik, Rasûlüllah (sav)'ýn hizmetine girdikten sonra O'nun bütün emirlerini büyük bir dikkat ve itina ile yerine getirmeye çalýþtý. Resul-i Ekrem (sav) ile aralarýnda sýr olarak kalmasýný arzu ettikleri þeyleri büyük bir dikkatle muhafaza eder ve onlarý annesine bile söylemezdi.
Nitekim kendisinden rivayet edilen bir hadis-i þerifte Enes þu olayý anlatýr:
Çocuklarla birlikte oynuyordum. Rasûlüllah (sav) olduðumuz yere teþrif buyurdu. Bize selâm verdi. Sonra benim elimden tuttu. Ve beni bir iþe gönderdi. Kendisi de bir duvarýn gölgesinde oturarak benim geri dönmemi bekledi. Ben, O'nun emrini yerine getirmek için gittim, emirlerini ifa ettim ve sonra dönüp gelerek neticeyi kendilerine bildirdim. Sonra da evime döndüm. Annem Ümmi Süleym neden geciktiðimi sordu. Ben de,
“Rasûlüllah, beni bir iþe gönderdi” dedim Validem,
“Ne iþi?” dedi. Ben de,
“Sýrdýr” diyerek söylemedim. Annem benim bu tavrýmý çok beðenmiþ olacak ki bana,
“Oðlum, Resul-i Ekrem'in sýrlarýný iyi sakla!” dedi!"
Müslüman annelerin görevlerinden birisi de, çocuklarýný sýr adamlarý olarak büyütmeleridir. Sýr saklamak, þahsiyet kalitesinin alâmetidir. Çocuklarýna sýr saklamayý öðretemeyen anneler, onlarýn þahsiyet kalitelerini düþürmüþ olurlar.
Hz. Enes b. Mâlik (sav), her sabah, sabah namazýnda Resul-i Ekrem (sav)'in yanýnda bulunarak O'nunla birlikte sabah namazýný kýldýktan sonra Resul-i Ekrem'e oruca niyet edip etmediðini sorardý. Eðer oruca niyet ettiðini öðrenirse hemen iftar yemeðini hazýrlardý.
Hz. Enes b. Mâlik(sav), Resul-i Ekrem'e o kadar sokulurdu ki, adeta ikisinin dizleri birbirine deðerdi. Nitekim Hayber gazvesinde, Resul-i Ekrem (sav), Hz. Enes b. Mâlik (sav) ile birlikte giderken dizleri birbirlerine dokunuyordu. Hz. Enes, Resul-i Ekrem'e çok yakýn olduðu gibi ailesi de çok yakýndý. Nitekim Ümmi Süleym Hayber'den sonra Hz. Safiye ile evlenen Rasûlüllah'ýn evlenme iþlerinde O'na yardým etmiþtir. Yine Resul-i Ekrem, Hz. Zeyneb ile evlendiði zaman, Hz. Ümmü Süleym, O'na yemek yaparak hizmet etmiþtir. Bu arada Hz. Enes davet olunacak þahýslarý çaðýrmakla görevlendirilmiþti. Hz. Enes b. Mâlik (r.a.), Bedir gazvesinde henüz oniki yaþýnda olmasýna raðmen savaþ alanýna gitmiþ ve savaþ esnasýnda mücâhidlere hizmet etmiþ bu arada Rasûlüllah'ýn hizmetini de aksatmamýþtýr. Hz. Enes'e yaþýnýn küçük olduðu hatýrlatýlarak Bedir'e iþtirak edip etmediði sorulduðunda, "Bedir'den kim geri kaidý ki ben geride kalayým?" cevabýný vermiþtir. Cihada sevdalanmak, cennete sevdalanmaktýr. Enes b. Malik (r.a.) cihada ve cennete sevdalýydý. Ona bu sevdayý Rasûlüllah (sav) kazandýrmýþtý.
Uhud ve Hendek gazvelerinde Enes b. Mâlik (r.a.) yine Rasûlüllah (sav) ile beraberdi. Hudeybiye barýþý sýrasýnda henüz delikanlýlýk çaðma gelmek üzere idi. Umretü'l-Kaza'da ise Resul-i Ekrem'e refakat ederek Mekke'ye gitti. Daha sonra Hayber gazvesine ve Mekke fethine katýldý. Daha sonra Huneyn gazvesinde de bulundu. Ayrýca Resul-i Ekrem ile birlikte Tâif muhasarasýna katýldý. Veda Haccý'nda da bulunan Enes b. Mâlik, Resul-i Ekrem'in irtihalinde Medine'de idi.
Enes b. Mâlik, Hz. Ebû Bekir devrinde Bahreyn çevresindeki kabilelere âmil olarak zekâtlarý toplamaya memur tayin edildi. Hz. Ebû Bekir'in vefatýnda Bahreyn'de idi. Sonra Medine'ye geldi. Hz. Ömer, Enes b. Mâlik'i savaþ meydanlarýna göndermeyerek yanýnda alýkoydu ve istiþare meclisine dahil etti. Hz. Ömer, Enes b. Mâlik'in akýl ve ileri görüþlülüðünden daima istifade etmiþtir.
Hz. Ömer devrinde Medine'de kalan Hz. Enes b. Mâlik, zamanlarýnýn çoðunu fýkýh öðretmekle geçirdi. Bu duruma ömrünün sonuna kadar devam etti. Bu arada Hz. Ömer zamanýnda Basra'ya göçerek orada yerleþti. Orada da müslümanlara ayný þekilde fýkýh öðretmeye devam etti. Bir defa da Ýran bölgesindeki cihad birliklerine katýldý. Tuster þehrinin alýndýðý savaþa katýlan Enes b. Mâlik þehir teslim alýndýktan sonra ganimet mallarýnýn Medine'ye getirilmesi iþini üstiendi. Tekrar Basra'ya dönüp þehre vardýðýnda Hz. Ömer'in þehâdet haberini öðrendi. Enes b. Mâlik (r.a.), Hz. Osman zamanýnda Basra'da kalarak fýkýh öðretimine devam etti. Hz. Osman'ýn son devirlerinde fitne ve fesad olaylarýna katýlmamak için her imkânýný kullandý. Medine'nin âsiler tarafýndan tehdit altýnda olduðunu öðrendiði zaman, yanma ümran b. Husayn'ý alarak ashabýn çoðu gibi Halifenin yanýnda hareket etti.
Ertesi günü yolda iken Hz. Osman'ýn þehâdet haberini aldý. Hz. Osman'dan sonra hilâfet makamýna Hz. Ali geçti, Fitnenin en büyük merkezlerinden biri Basra þehriydi. Enes b. Mâlik, Basra'da ikamet etmesine raðmen fitne ve fesad olaylarýna hiç karýþmadý. Kendisine müsbet veya menfi açýdan yapýlan fikir alýþ-veriþlerine de itibar etmeyerek hepsini reddetti. Hz. Enes b. Mâlik, fitne ve fesad olaylarýna karýþmamakla birlikte zulme ve haksýzlýða karþý sessiz de kalmamýþ ve cephe almýþtýr. Nitekim Haccâc b. Yûsufun valiliði sýrasýnda yapmýþ olduðu zulmü gördüðünde, onu hemen Abdülmelik'e þikâyet etmekte tereddüt göstermedi. Buna raðmen Haccâcý Zâlim, Enes'in derslerine devam etmiþ ve onu hoþnut etmeye gayret sarfederek dâima hâl ve hatýrýný sormuþtur.
Emeviler zamanýnda, ashâb-ý kiramýn sayýlarý gittikçe azaldý. Kalanlarýn ise deðeri her gün daha da çok artmaya baþladý Halk, bu gibi zevatý arýyor, buluyor ve onlarý dinliyordu. Hz. Enes b. Mâlik de ashâb-ý kiram içinde en uzun ömürlü olanlarýndan biriydi. Bu itibarla halkýn iltifatýna ve muhabbetine dâima mazhar olmuþtur.
Hicretten sonra seksen seneyi geçen bir ömür süren Hz. Enes b. Mâlik artýk yaþlanmýþtý. Hulefa-i Râþidîn devrinde yaþadýðý gibi Emevilerin de pekçok hükümdarý devrinde yaþadý. Basra þehrinde hastalandýðý etrafa yayýlýnca, halk dalgalar halinde evine gelerek kendisini ziyaret etti ve gece gündüz onu yalnýz býrakmadý. Nihayet milâdý 709 yýlýnda Basra'da Rahmeti Rahmana kavuþtu. Vasiyyeti gereði Rasûl-i Ekrem'in saçlarýndan bir kýsmý kabrine kondu. Teçhiz ve tekfin iþleri de yine vasiyyeti üzere yapýldý.
Hz. Enes b. Malik, güzel huylu idi. Kendisi son derece nazik, lâtif ve yumuþak huylu güzel yüzlü, hoþ sohbet bir sahabe idi. Yani "medenî insan örneði" idi. Rasûlüllah'a olan sevgisini her zaman ve her yerde açýða vuruyordu. Hz. Peygamber'in hizmetinde bulunmak onun için son derece sevindirici, zevk verici ve neþeli bir iþti. Rasûlüllah (sav) de onun halini her zaman takdir edip fýrsat buldukça onu hayýr ile yâd eder ve hizmetini dua ile karþýlardý. Resul-i Ekrem'in vefatýndan sonra Enes b. Mâlik, ders vermeye baþladýðý zaman Rasûlüllah (sav) devrini büyük bir zevk ve þevk içinde anlatýr ve onun sünnetinden ve yaþayýþýndan söz ederken vecd içinde adeta kendinden geçerdi. Hz. Enes b. Mâlik, her davranýþýný Rasûlüllah (sav)'ýn sünnetine uydurmaya çalýþýrdý. Rasûlüllah'ýn bütün hal ve hareketini kendisine rehber yapmýþtý. O'nu aynen takîid ederdi. Herhangi bir sahabeye namaz hakkýnda soru sorulduðu zaman on!ar hemen Enes b. Mâlik'i örnek olarak gösterirdi. Sünnete riâyet etmede, ilimde, takvada örnek insandý.
Hz. Enes'in en önemli vasýflarýndan biri de haksever olmasý idi. Halký zulüm ve þiddet hareketleri ile yýldýran emirlere þiddetle çatardý. Bu durumda kalan emirler, onu kýrmamak için sözlerini küçük bir çocuk gibi dinlerlerdi. Nitekim Hz. Hüseyin'in baþý Ubeydullah b. Ziyad'a getirildiðinde Ubeydullah Hz. Hüseyin'e karþý çirkin sözler söylemeye baþlayýnca, orada bulunan Hz. Enes hemen müdâhale ederek, "Bu baþ, Rasûl-i Ekrem'in baþýna benziyor" diyerek onu susturmuþtu.
Enes b. Mâlik, çoluk, çocuðunun kalabalý'khðý ile tanýnýr. Bütün ensârdan daha fazla çocuk sahibi idi. Bu da Rasûlüllah'in bir duasý eseriydi. Hz. Enes'in annesi Ümmü Süleym oðlunu Rasûlüllah'a getirdiði vakit, Ondan oðlu için dua etmesini istemiþti. Resul-i Ekrem de Ümmü Süleym'i kýrmayarak ellerini kaldýrýp:
"Ya Rabbi, onun malýný, evlâdýný çoðalt ve onu cennete koy" buyurarak dua etmiþti. Bu dua kabul olunmuþ ve Hz. Enes b. Malik'in hem malý çoðalmýþ ve hem de evlâtlarý çok olmuþtu. Hz. Enes b. Mâlik'in çocuklarý arasýnda Abdullah, Ubeydullah, Zeyd, Yahya, Halid, Musa, Nasr, Ebû Bekir, Ömer, Alâ, Berra, Reme, Ümeyme ve Ümmü Haram'i sayabiliriz. Bu evlâtlarýnýn hemen hepsi tarih'te meþhur olmuþlardýr.
Hz. Enes b. Mâlik son derece yakýþýklý ve nurânî yüzlü bir kimse idi. Zaman zaman sakalýný kýna ile boyardý. Bütün hayatý boyunca son derece sade ve basit bir hayat sürmüþtür. Fakirleri gördüðü zaman hemen yanma giderek tasaddukta bulunur, talebelerine harçlýklar vererek onlara yardýmcý olurdu. Kendisi son derece gayretli ve cesur;idi. Hiçbir þeyden korkmaz ve çekinmezdi. En çok korkulan vali ve hükümdarlar karþýsýnda her sözünü açýkça ve çekinmeden söyleyerek onlarýn kötülüklerine engel olurdu. Cihada katýldýðý zaman, sanki bir ordu imiþ gibi gayet fütursuzca düþman üzerine saldýrarak gözlerini yýldýrýr ve onlarý korkuturdu. Talebelerinin sayýsý oldukça fazladýr. Bunlar arasýnda tanýnmýþ pekçok tabiîn vardýr. Hasan-ý Basrî, Süleyman Temri, Kaîâde, Muhammed b. Sîrin el-Ensûrý, Saîd b.. Cübeyr bunlardandýr. Rivayet etmiþ olduðu hadis-i þeriflerin sayýsý oldukça fazla olup bunlarýn pek çoðu ittifak halinde hadis kitaplarýnda zikredilmiþtir. Hz. Enes (r.a.)'in rivayet ettiði meþhur bazý hadis-i þerifler:
“Zâlime yardým, onu zulmünden alýkoymaktýr.”
“Ýnsan sevdikleri ile beraberdir.”
“Ey nas, takvanýza dikkat ediniz. Þeytan sizi aldatmasýn. içinizden bir kimse, bir felâkete uðramasý yüzünden, ölümü temenni etmesin; ölümü dileyecek hale gelenler; 'Ya Rabbi, hayat hakkýmda hayýrlý olduðu müddetçe beni yaþat, hayat hakkýmda hayýrlý olmadýðrzaman ruhumu kabzet' desin.”
Resul'i Ekrem efendimize on yýl hizmet ettim, onun bana bir kez bile, "Þu iþi yapmasaydýn da böyle yapsaydýn" dediðini yahut onun benim bir iþimi ayýpladýðýný görmedim. [24]
Hz. Peygamber (sav)'e hizmet etmek, büyük bir þereftir. Hz. Enes b. Mâlik, bu þerefe nail olan öncülerdendir. Hadim-i Rasûlüllah olmak, her, müslümanm özlemi ve görevi olmalýdýr. Bugün Rasûlüllah (sav)'in þahsý aramýzda yoktur. Ancak O'nun sünneti ve sireti önümüzdedir. Rasûlüllah (sav)'in sünnetine ittiba etmek suretiyle O'nun örnekliðini ve önderliðini hayata taþýmak heran mümkündür. Mü'min kiþinin hayatýyla Rasûlüllah (sav)'in örnek ve önderliðine þahidlik etmesi, hadim-i Rasûlüllah (sav) olmanýn bir neticesidir. Rasûlüllah (sav)'in sünnetine ittiba etmeyenler, Rasûlüllah (sav)’e hizmet etmiyorlar demektir. Sahabe nesli, Rabbine ve Peygamberine hizmet etmiþtir. Yani Allahû Teâla'nýn ayetlerini ve Rasûlüllah (sav)'in hadislerini hayata dönüþtürmüþlerdir. Hz. Peygamber (sav)'in hadislerini hayata dönüþtürmeyenler, hadim-i Rasûlüllah olamazlar.
Müslüman anne ve babalarýn vazifelerinden birisi de, Allah yoluna evladlarmý vakfetmeleridir. Sahâbe-i Kiram'm izinde yürüyen müslüman insan, evladlarýný Allah'ýn davasýna adayan insandýr. Allah yolunda müslüman adayýþsýz olamaz. Adayýþlarýnýz Allah için deðilse, yanlýþlarýnýz sayýsýzdýr. Müslüman olarak çocuklarýmýz, yanlýþlara adadýðýmýz adaklarýmýz olmamalýdýr. Bir takým cahili kurum ve kuruluþlarda geçmek üzere adanan evladlar, yanlýþlara adanmýþ adaklardýr. Bir müslüman anne ve baba için evladýný yanlýþa adak diye adamak, onu alýp ateþe atmaktýr. Bu, ayný zamanda dünyanýn en büyük zilletidir. Sahabe neslinin lügatýnda yanlýþa adak adamak, dinsiz kalmaktýr!
Sahabenin fýkhý; müslümanýn malýyla, canýyla, evladlarýyla ve kuvvetiyie sünnete ittiba meselesini önde tutmasýdýr. Rasûlüllah (sav)'in mirasýna sadakati önemsemek, sahabe fýkhým idrak etmek cümlesindendir. Söylemde ve eylemde sünnet-i seniyyeye uygunluðu önemsemeyenler, sahabenin fýkhýný anlamayanlardýr. Sahabeler, Rasûlüllah (sav)'in izinde harcanmayan hayatý berbat olmuþ bir hayat olarak görüyorlardý. Çünkü Rasûlüllah (sav)'in sünnetine uygun olmayan her kal ve hâl merdüttür. Yani Allah'ýn dini nazarýnda makbul olmayýp geçersizdir.
[24] Hayatü's Sahâbe/M. Yusuf Kândehlevî; Hilyetü'l Evliya; El-Ýsabe Fi temyizi Sahâbe/Ýbn-i Hacerü'l Askalani; Suverun Min Hayatü's Sahâbe/Abdurrahman Ref'at el-Baþa, Beyrut/ty; Sahihi Buharî/Buharî, Sünen-i Tirmizî/Tîrmizî
Ynt: Hz. Enes bin Malik By: yagmur_7-c Date: 12 Ekim 2014, 09:31:49
Esselamu aleykum ve rahmetullah;
Peygamber efendimiz(sallahu aleyhi ve selle)'e hizmet etmiþ ve onu görmüþ birisi..O'na ( Alemlerin rasulü Ekrem'ine sav ) hizmet etmek çok güzel bir þey..Mevlam razý olsun..Mevlam bizleri hak yolundan ayýrmasýn ÝnþAllah...
Ynt: Hz. Enes bin Malik By: damla6d Date: 11 Nisan 2016, 16:21:34
#Esselamu aleykum..Enes bin Malik de Allah a.c. ye karþlý kulluk vazifesini tamamlamýþ birisidir..Her zaman imanýna düþkün olan birisidir..Rabbim razý olsun..#
Ynt: Hz. Enes bin Malik By: Lal-i Hal Date: 17 Nisan 2016, 06:36:28
Ve aleykumusselam.Allah yoluna adanmis bir sahabe.
Hayatini okuyunca huzunlendim acikcasi.o zamnda muspuman anne babalar hic dusunmeden cocuklarini Allah yoluna adiyor,o yolda yetismeleri icin gauret gosteriyorlardi.simdilerde ise Allah yolu haricinde her seye adar olduk,cocuklarin nerde yetistiginin de cok bi onemi kalmadi.
Herhalde rýzai ilahiyi cok ucuz zannediyoruz biz.akai takdirde bu tavirlarimizin ,Islam i bu denli yüzeysellestirmemizin bir aciklamasi olamaz.
Ynt: Hz. Enes bin Malik By: Nursima 7/B Date: 17 Nisan 2016, 13:43:49
Ve aleykümüsselam.BU yazý sayesinde Hz.Enes bin Malik'i tanýmýþ olduk.Her zaman imanýna düþkün olan bir insanmýþ.
Ynt: Hz. Enes bin Malik By: Yaðmur Gümüþ Date: 17 Nisan 2016, 14:51:44
Bismillah...
Sayenizde de Enes Bin Maliki de tanýmýþ olduk. Çok detaycý bir yazýydý. Paylaþým için Allah cc. razý olsun.
Ynt: Hz. Enes bin Malik By: ceren Date: 17 Nisan 2016, 16:36:34
Aleykumselam.Enes bin.Malik Peygamber efendimizin yolunda gidip ona ve islama hizmet etmistir.Rabbim bizleri allah yolunda giden bu sahabelerin yolunda olan kullardan olalim inþallah...
Ynt: Hz. Enes bin Malik By: Bilal2009 Date: 24 Aralýk 2018, 17:14:26
Ve aleykümüsselam Hz. Enes Peygamberimiz e hizmet etmiþtir Peygamberimiz o denli merhametlidir ki Hz. Enes e hic kizmamis bir kere dahi kötü söz etmemiþtir