Hz. Fadl ibn Abbas By: sidretül münteha Date: 06 Mayýs 2011, 16:07:34
Hz. Fadl Ýbn Abbas (R.Anh)
Hz. Peygamber'in amcasýnýn oðlu olup sahabelerdendir. Adý Fadl, künyesi Ebû Muhammed'dir. Lâkabý,"Redîfu'r Rasûl" idi. Nesebi, Fadl b. Abbâs, b. Abdulmuttalib b. Hiþam b. Abdülmenaf b. Kusay'dýr.
Bedir'den önce müslüman olmasýna raðmen [82] müþriklerden çekindiði için müslümanlýðýný açýða vurmamýþtýr.
Mekke'nin fethinden bir müddet önce babasý Hz. Abbâs ile birlikte Medine'ye hicret etti. Hicretinden bir müddet sonra Mekke'nin fethi gerçekleþti. Fadl b. Abbas, ilk defa gazaya yani Mekke fethine katýldý, sonra Huneyn gazasýnda bulundu. Burada da büyük kahramanlýk gösterdi. Müslümanlarýn Huneyn'de daðýnýklýk göstermesi üzerine Fadl, büyük bir dirayet ve fedakârlýkla Rasûiüliah (sav)'m yanýnda bulundu ve Havâzin kabilelerine karþý çarpýþtý.
Veda haccýnda Rasûlüllah (sav) ile birlikte onun devesine binmiþti. Bunun için ona "Redîfu'r Rasûl' yani "Rasûlüllah (sav)'in üzengi arkadaþý" lâkabý verilmiþti. Bu sýrada Has'am kabilesinden genç ve güzel bir kadýn bir mesele sormak istedi. Fadl, gözlerini kadýna dikmiþti. Rasûiüliah kadýna bakmýyordu. Fadl'ýn bu hareketini beðenmedi ve ona, dikkatli olmasýný ihtar etti; kadýna bakmasýn diye, üzengisinden tutup, baþýný çevirdi. [83]
Hz. Fadl, Rasûlülilah (sav)'in hizmetinde bulunanlardandýr. Rasûlüllah son hastalýklarýnda, son hutbelerinde Fadl'dan sözetmiþtir.[84] Hz. Fadl, Rasûlüllah (sav)'in gasl sýrasýnda hazýr bulunmuþ; gasli suyunu dökmüþ, Hz. Ali (sav) de gasletmiþtir.
Hz. Fadl, çok güzel yüzlü idi. [85] Ümmü Mektum isimli bir kýzý vardý. Bu kýz, Hz. Hasan ile evlenmiþ, daha sonra ondan boþanarak, Ebû Musa el-Eþ'ârî ile evlenmiþtir. [86]
Hz. Fadl b. Abbâs'tan yirmidört hadis rivayet edilmiþtir. Bunlardan üç tanesi müttefekun aleyh'tir.[87] Râvileri arasýnda þunlarý saymak mümkündür: Sahabenin büyüklerinden Ýbn Abbâs ve Ebû Hureyre'den baþka Kerib, Kusm b. Abbâs, Abbâs b. Ubeydullah, Rebia b. Hâris.[88]
Hz. Fadl'ýn vefatý hakkýnda deðiþik bilgiler verilmiþtir. Bir kýsým râvîler, Suriye'de meydana gelen salgýnda vetat ettiðini; bir kýsmý ise, Ecnâdin savaþýnda þehid olduðunu söylüyorlar. Bu rivayetlerden ikincisi, daha yaygýndýr ve doðruya daha yakýndýr. [89]
Hz. Fadl b. Abbâs (R.a.), meydan mücahidlerindendir. Cihad meydanýnda Rasûlüllah (sav)'i yalnýz býrakmamýþtýr. O, zor zamanýn sözleþmesine fiili cihadýyla sahip çýkmýþtýr. Sahabeler, zor zamanlarýn sözleþmelerine sahip çýkmanýn yolunu Ýslam ümmetine gösteren ve öðreten insanlýk kýlavuzlarýdýr. Onlar, ümmetin sönmeyen yýldýzlarýdýr.
Dâva adamý, dâva önderini savaþ meydanýnda yalnýz býrakmayandýr. Dâva önderlerini yalnýz býrakan dâva adamlarý, bir gün gelir dâvalarýný da býrakýrlar. Dolayýsýyla Hz. Fadl b. Abbâs (R.a.)'ýn fýkhý, dinen dâva adamý ile dâva önderinin baðlýðýnýn nasýl olmasý gerektiðini bize öðreten bir fýkýhtýr. Birbirleriyle kavgalý hale gelen dâva adamlarý ile dâva önderleri, fýkhu's sahâbe'den nasibini almayanlardýr.[82] Ýbn Sa'd, Tabakât, IV, 37
[83] Ýbn Sa'd, Tabakât, IV, 37
[84] Ýbn Hacer, el-Ýsâbe, V, 212, Ýbn Abdi'l-Berr, Ýstiâb, V, 535
[85] el-Ýsâbe, V, 212
[86] el-Ýstiâb, 535
[87] Tenzibü'l-Kemâl, 309
[88] TehzÝbü't-Tehzib, IV, 280
[89] el-Ýsâbe, 212