Fýkhus Sahabe
Pages: 1
Hz. Feyruz bin Deylemi By: sidretül münteha Date: 06 Mayýs 2011, 16:06:36
Hz. Feyruz Bin Deylemi (R.Anh)


Feyrûz bin Deylemî San’a’da bulunuyordu. Rasûlüllah'in Peygam­berliði haberi oraya ulaþýnca, Vebr bin Yuhannis'in teklifi üzerine Müslüman oldu ve hicretin onuncu yýlýnda Medine'ye geldi. Resûlullahýn huzuruna girip, bey'at etti. Peygamber efendimize dedi ki:

"Yâ Rasûlallah! Biz, uzaklardan çýkýp geldik. Burada Müslüman olduk. Bize kim yardým edecek?

Rasûlüllah efendimiz buyurdu ki:

"Allah ve Rasûlü. "

Feyrûz da, bunun üzerine dedi ki:

"Allah ve Rasûlü bize kâfidir! "

Yine Feyrûz bin Deylemî, Resûlüllaha sordu:

"Yâ Rasûlallah! Ben Müslüman oldum. Fakat nikâhým altýnda iki kýzkardeþ var. Þimdi ne yapacaðým? "

"Onlardan hangisini istersen tercih et, onu tut! Hangisini istersen boþa! "

"Yâ Rasûlallah! Biz, üzüm sahibi kimseleriz. Allahû Teâlâ ise içkiyi haram kýlmýþtýr. Bu üzümleri ne yapacaðýz?"

"Kurutup, kuru üzüm yapýnýz!"

"Biz bunu nasýl kullanalým? "

"Kirba içinde sabah ýslatýp, hoþaf yapýp içiniz, akþamleyin ýslatýp, sabahleyin içiniz! "     

Feyrûz bin Deylemî bir defasýnda da Peygamber efendimize þöyle sordu:

"Yâ Rasûlallah! Biz, soðuk bir memlekette yaþýyoruz. Bu yüzden buð­daydan yapýlmýþ içki içiyoruz."

"O sarhoþ ediyor mu? "

"Evet, sarhoþ ediyor."

"Onu içmeyiniz!"

Feyrûz bin Deylemî'nin Müslüman olduðu yýl, Rasûlüllah efendimiz Veda haccýný yaptýktan sonra hastalanmýþlardý. O sýrada Araplar arasýnda bazý kimseler peygamberlik davasýna kalkýþtý.

Banlarýn ilki, Benî Ans kabilesinden Esved-i Ansý idi. Asýl ismi Abhele bin Ka'b'dýr. O, kâhin, hafif meþrep bir adamdý. Halka, onlarý hayrete düþürecek þeyler gösterir, sözleriyle, dinleyenlerin dikkatini çekerdi.

Esved-i Ansî, meleklerin kendisine vahiy getirdiðini söyleyerek, Peygamberlik iddiasýnda bulunmaya baþladý. Birtakým hilelerle, Yemen halkýndan birçok kimseyi aldattý. Necrân ahâlisi de ona tâbi oldu. San'a'yý zaptedip, fitne çemberini geniþletti. Yemen'de bulunan Müslüman vali ve memurlar oradan ayrýlmak zorunda kaldýlar.

Esved-i Ansî ile ilgili haber, Peygamber efendimize ulaþtý. Yemen'deki Ýslâm valilerine ve oradaki Müslümanlara haber gönderdi. Ýster onunla çarpýþma, isterse onun tuzaða düþürülmesi þeklinde olsun, mutlaka Esved-i Ansî üzerinde önemle durulmasý gerektiðini emir ve tavsiye buyurdular.

Rasûlüllah efendimiz, hasta olmalarýna raðmen, Esved-i Ansî gibi yalancýlarýn yaptýklarý tahribat üzerinde ehemmiyetle durdular. Rasûlüllah efendimiz bu mes'ele için, Müslüman olmayanlarla da irtibat kurdu. Neticede Esved-i Ansî öldürülecekti. Esved'in öldürülmesi için, karýsý Azad ile de anlaþýldý.

Feyrûz, o sýrada Yemen'de bulunuyordu. Ýki arkadaþý ile beraber, Esved'in yattýðý evin duvarýný deldiler. Feyrûz, arkadaþlarýndan birisine, içeri girip öldürmesini söyledi. Arkadaþý, tehlikeli anlarda, kendisinde titreme meydana geldiðini, bu iþi beceremeyeceðini söyledi.

Bunun üzerine Feyrûz içeri girdi. Esved'in yattýðý odaya yaklaþtý. Horladýðýný duydu. Esved derin bir uykuya dalmýþ ve yataðýna gömülmüþ bir vaziyette idi. Feyrûz bu iþten haberi olan Âzad'a, iþaretle, baþýnýn nerede olduðunu sordu. Âzad da, Esved'in baþýný gösterdi.

Feyrûz, Esved'in baþucuna dikildi. Esved, sarhoþ olarak uykuya dalmýþ ve sarhoþluðu daha geçmemiþti. Feyrûz, Esved'in baþýný kývýrdý ve boynunu kýrdý.

Sonra gitmek isterken, Âzad, "O daha ölmemiþtir" dedi. Feyrûz da, "Hayýr o öldü" diyerek arkadaþlarýnýn yanýna gitti. Olanlarý anlattý. Arkadaþlarý dediler ki:

Geri dön, baþýný da kes! Beraberce tekrar oraya vardýlar. Feyrûz, baþýný keseceði zaman, Esved titremeye baþladý.   Feyrûz arkadaþlarýna, göðsüne oturmalarýný söyledi.

Azad da, Esved'in baþýný tuttu. Esved'den homurdanmalar geliyordu. Boðazý kesilince, þiddetli bir böðürtü duyuldu. Feyrûz ile arkadaþlarý, oradan ayrýldýlar.

Ertesi gün Feyrûz ve arkadaþlarý, kabilelerini toplayarak Esved'in öldürüldüðünü ve Muhammed aleyhisselâmýn hak Peygamber olduðunu ilân ettiler. Bundan sonra Müslüman valiler, iþlerinin baþýna döndüler ve zekâtý toplamaya baþladýlar.

O gece yalancý Esved-i Ansî'nin öldürüldüðü, Peygamber efendimize vahiyle bildirilmiþti. Ertesi gün, bu hâdiseyi Ashabýna müjdeledi:

Dün gece, yalancý Esved-i Ansî, kardeþlerimizden biri tarafýndan öldürüldü.

Ashâb-ý kiram, "Yâ Rasûlüllah, onu öldüren kim" dediler. Rasûlullah efendimiz de buyurdular ki:

"Onu sâlih, mübarek bir ev halkýndan, mübarek kiþi olan Feyrûz bin Deylemî öldürdü."

Feyrûz bin Deylemî'nin, Esved'in baþýný Peygamber efendimize getirdiði rivayet edilir.

Feyrûz'un, Ebû Dahhâk ve Ebû Abdullah künyeleri vardýr. Hz. Osman zamanýnda Yemen'de vefat etti. Aslen Fârisî'dir. Kisrâ'nýn, Habeþlileri Yemen'den çýkarmalarý için, Seyf bin Zî Yazen'le beraber Yemen'e gön­derdiði Farslarýn (Ýranlýlarýn) tanýdýðý farslardandýr.[90]

Ýman, Rahmaný inkýlablar yumaðýnýn kaynaðýdýr. Kiþi imana girmekle hayatýný deðiþtirmeye karar vermiþ demektir. Ve iman beraberinde görev getirir. Ýmandan kaynaklanan görevler ertelenmeyi de kabul etmezler. Müzmin insana düþen görev her yerde ve her zamanýn gereðini yapmak­týr.

Mü'min insanýn tavýrlarý ile imaný arasýnda yakýn bir iliþki vardýr. Çünkü mü'min insan, imanýna göre tavýr belirleyen insandýr. Sahabeler, tavýrlarým imanlarýna göre alýyorlardý. Yani onlarý pratik hayatta yön­lendiren ve yöneten imanlarýydý. Ýmanýný hayatýna amir ve yönetici yap­mayanlar, sahabe fýkhýndan nasibini almamýþ olanlardýr.


[90] Hayatü's Sahâbe. Yusuf Kândehlevî; Hilyetü'l Evliya; El-Ýsabe Fi temyizi Sahâbe/Ýbn-i Hacerü'l Askalani; Suverun Min Hayatü's Sahâbe/Abdurrahman Ref'at el- Baþa, Beyrut/ty



radyobeyan