Hz. Davud a verilenler By: sumeyye Date: 06 Mayýs 2011, 12:42:24
2- Hz. Davud'a Verilenler
Kur'an, Hz. Davud'a peygamberliðin ve Zebur'un dýþýnda bir lütuf ve mucize olarak, diðer insanlara verilmeyen baþka þeyler de verildiðini söylüyor.
Hz. Davud (a.s.) bir Allah elçisiydi. Ona verilenler, hem onun peygamberliðinin delili, hem de gerçek þükrün, hakkýyla kulluk yapmasýnýn karþýlýðýydý. Þüphesiz Allah (c.c.) hakkýyla þükreden kullarýný deðiþik þekillerde mükâfatlandýrýr.
Hz. Davud'a geniþ bir hükümdarlýðýn yanýnda hikmet; ilim, anlayýþ, adaletle hükmetme, neyin nasýl yapýlacaðýný bilme, yerli yerinde iþ yapma, faydalý olana sarýlma, güzelikler üretme gibi þeyler verildi. O, bu hikmetle hükümdarlýðýný süslüyor, sürekli Kur'an'ýn salih amel dediði, güzel ve faydalý iþleri yapýyordu.[48]
Bir baþka âyette ise ona ve oðlu Süleyman (a.s.)a ilim ve hüküm verme, verildiði söyleniyor. [49] Onlar bu ilim ve hüküm sayesinde kararlarýnda isabetli, iþlerinde doðru ve faydalý idiler. Adaleti yerine getiriyor, insanlarýn aralarým buluyor, haklarý sahiplerine veriyorlardý.
Hz. Davud (a.s.) ve oðlu Hz. Süleyman, Allah'ýn kendilerine ilim vermesinden dolayý þöyle dediler:
"Bizi, mü'min kullarýnýn bir çoðuna göre üstün kýlan Allah'a hamdolsun." [50]
Babasýna mirasçý olan Hz. Süleyman þöyle demektedir:
"Ey insanlar, bize kuþlarýn mantýðý (konuþmasý-dili) öðretildi ve bize her þeyden (bol bir nimet) verildi. Hiç þüphesiz bu, apaçýk bir üstünlüktür." [51]
Nitekim bir baþka âyette de daðlarýn ve kuþlarýn Hz. Davud'un emrine verildiði, bu her ikisinin de Hz. Davud'la birlikte tesbih ettikleri (Allah'ý noksan sýfatlardan uzak tuttuklarý) anlatýlýyor. [52]
Daðlarýn Hz. Davud ile birlikte tesbih etmesi Allah'ýn ona fazlý ve geniþ bir baðýþý idi. Diðer kullardan hiç birine böyle bir baðýþ yapýlmamýþtý.
Allah'ýn Hz. Davud'a baðýþý sadece daðlarýn ve kuþlarýn onunla birlikte zikretmeleri, tesbih etmeleri deðildi; Hz. Davud'a ayrýca savaþ giyim sanatý da öðretilmiþti. O, kendisi için yumuþak hale getirilmiþ demirden istediði gibi zýrhlar, savaþ elbiseleri yapabiliyordu. [53]
Hz. Davud'a bütün bunlarýn yanýnda hikmetle beraber 'fasl-ý hitap; yani anlaþmazlýklarý kesin ve adil ölçülerle çözme, her maksadý sözle açýklama yeteneði [54] de baðýþlandý. O bu yetenekle kendisine gelen davalarý çözüme kavuþturuyor, mülkünde adaleti saðlýyordu. [55]
[48] Bakara: 2/251.
[49] Enbiya: 21/79
[50] Neml: 27/14
[51] Neml: 27/14
[52] Enbiya: 21/79, Sebe’: 34/l0, Sâd: 38/18-19
[53] Enbiya: 21/80, Sebe: 34./10-ll
[54] Kurtubî, el-Camýu li-Ahkâmi'l Kur'an, Beyrut 1408-1988 15/107
[55] Sâd: 38/20
Hüseyin K. Ece, Hz. Süleyman, H. Ece Yayýnlarý: 45-46.