Taifteki iltica ve bir tecelli By: hafiza aise Date: 05 Mayýs 2011, 11:46:50
Taifteki Ýltica ve Bir Tecelli
Nihayet, bu musibet mekandan uzaklaþmýþ ve bir aðacýn altýnda dinlenmek için mola vermiþlerdi. Önce, gözümün nuru dediði namaza durdu Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellem) ve burada iki rekat namaz kýldý. Belli ki, böyle durumlarda güç ve kuvvetin gerçek sahibine gönülden yönelmek gerekiyordu. Demek ki, beþeri anzalardan kurtulup Rahmani bir boyaya bürünebilmek için, öncelikle duruþun iyi ayarlanmasý lazýmdý. Belli ki bütün bunlar, öfkeyle kalkýp zararla oturmamak için ümmetine birer mesajdý. Çünkü O, her yönüyle takip edi-
418 Ýbn Sa'd, Tabakat. 1/211, 212
lecek bir modeldi ve bir beþer olarak öfkelenmesi gereken durumlarla da karþýlaþacak ve böylesi durumlarda da ümmetine, nasýl davranýlmasý gerektiðini bizzat gösterecekti.
Namazýný tamamlayýnca da, ellerini açtý açabildiði kadar ve dua dua yalvarmaya baþladý... Hz. Zeyd, hayranlýkla seyre dalmýþtý; karþýsýnda adeta nurdan bir heykel duruyordu. Biraz daha dikkatlice kulak verdi; Efendiler Efendisi þunlan söylüyordu:
- Allah'ým! Güç ve kuvvetimdeki zaafý, çözüm üretmedeki eksikliðimi ve insanlarýn beni istihkar edip hor görmelerini Sana arz ediyorum.
Ey merhametlilerin en merhametlisi! Zayýf ve güçsüzlerin Rabbi!
Benim de Rabbim!
Beni, kime býrakýyorsun?
Bana karþý kin kusan kötü ve gaddar düþmanlara mý, yoksa iþimi kendisine teslim ettiðin yüzsüz ve acýmasýz yakýnlara mý?
Þayet, Senin bana hala kýzýp gazap etmen söz konusu deðilse, hiçbir þeye aldýrmam; Senin afiyet vermen, benim için her þeyden daha önemlidir!
Senin, Bana gadabýnla muamele etmemen ve dolayýsýyla da bana celalinle tecelli etmemen için, dünya ve ahirete ait iþleri yoluna koyan ve kendisiyle bütün karanlýklarýn aydýnlýða kavuþtuðu veeh-i nuruna dehalet edip rahmetine iltica ediyorum.
Rýzaný elde edip hoþnutluðunu kazanana kadar hep Senin kapýndayým!
Senden baþka ne bir dayanak ne de itimat edilip güvenilecek bir güç vardýrl-'v
419 Ýbn Hiþam, Sire, 2/268; Ýbn Ebi Þeybe, Musannef, 6/68 (29528); Ýbn Kay-
Efendiler Efendisi, daha duasýný bitirmemiþti ki, birden yanýnda Cibril-i Emýn ve daðlara müvekkel melek beliriverdi. Belli ki Mahzün Nebi'nin yakarýþlarý Arþ-a A'la'yý titretmiþ ve Allah, imdadýna iki meleðini göndermiþti. Þöyle diyordu:
- Ya Muhammed! Þüphesiz Allah (celle celaluhü), kavminin Sana söylediklerinden ve yüz çevirip yapageldiklerinden haberdar oldu. Ve iþte, Sana bunlarý reva görenlere istediðin her þeyi yapmasý için daðlara müvekkel meleði gönderdi!
Bu arada daðlara müvekkel melek de Efendimiz' e selam vermiþ ve ardýndan da:
- Þayet istersen ya Muhammed! Ben, þu iki daðý bunlarýn üzerine geçirmek için geldim, diyordu.
Rahmet Peygamberi'nin farký ortaya çýkacaktý. Her þeye raðmen edeceði tercih, kendisinden sonrakiler için de bir metod olarak tescil ediliyordu. Onun için Allah Resülü (sallallahu aleyhi ve sellern), ani bir refleksle hemen tepki verdi:
- Hayýr, asla! Umuyorum ki ben, Allah (celle celaluhü), bunlarýn da neslinden kendisine ibadet eden ve O'na hiçbir þeyi ortak koþmayan kullar yaratacak!
Fýtrat böylesine kritik noktalarda kendini gösterirdi; iþte Resül-ü Kibriya Hazretlerinin tepkileri de, O'nun nasýl bir yapýda olduðunu ortaya koyuyordu. Ýþin burasýnda, talep ettiði takdirde daðlarý Taiflilerin baþýna geçirmek üzere görevli gelen melek þunlarý söylemeye baþladý:
- Gerçekten de Sen, Rabbi'nin Seni isimlendirdiði gibi ne kadar da Raüf ve Rahim'sin