Ebu Bekr El-Ferra By: armi Date: 11 Haziran 2009, 11:31:43
Niþâbur'da yetiþen velîlerin büyüklerinden. Onuncu yüzyýlda yaþamýþtýr. Ýsmi, Muhammed bin Ahmed, künyesi, Ebû Bekr'dir. Doðum târihi bilinmemektedir. 980 (H.370) senesinde Niþâbur'da vefât etti.
Zamânýnda bulunan evliyânýn önde gelenlerinden Ebû Ali es-Sekafî, Abdullah bin Menâzil, Ebû Bekr-i Þiblî, Ebû Bekr bin Tâhir, Ebû Muhammed Mürteiþ ve baþka büyüklerle görüþüp, sohbetlerinde bulundu. Tasavvuf yolunda ilerleyip velîlerden oldu. Vâz ve nasîhat ederek insanlarýn kurtuluþlarý için gayret etti. Bu vesîleyle Allahü teâlânýn rýzâsýna kavuþmaya çalýþtý. Bir sohbeti sýrasýnda; "Bir kimse Allahü teâlâyý bütün yaratýlmýþlara tercih etmezse, onun kalbinde hiçbir zaman mârifet nûru parlamaz." buyurdu.
Sohbetlerinde büyüklere hürmet etmenin ve ana-babanýn rýzâsýný almanýn ehemmiyeti üzerinde çok durdu.
Evliyâdan olan Ammû-ý Hirevî rahmetullahi aleyh þöyle anlatýr: "Bir zaman bir cemâatle, hacca gitmek üzere yola çýktýk. Niþâbur'a vardýðýmýzda, ben Ebû Bekr el-Ferrâ ile görüþmek istedim. Arkadaþlarým bana; "Onu ziyâret edersen, anne ve babanýn rýzâsýný alman için seni geri gönderir. Kendisini hacdan dönüþte ziyâret edersin." dediler. Fakat bende bu arzu çok fazla olduðu için, arkadaþlarýmýn tavsiyelerine aldýrmayýp, Ebû Bekr el-Ferrâ'nýn rahmetullahi aleyh bulunduðu mescide gittim. Selâm verdim. Selâmýma karþýlýk verip; "Nerelisin?" diye sordu. "Heratlýyým." dedim. "Nereye gidiyorsun?" dedi. "Hacca gidiyorum?" deyince; "Baban var mý?" diye sordu. "Evet." dedim. Geri dön ve onun rýzâsýný al." buyurdu. "Peki efendim, dediðiniz gibi yapacaðým." dedim. Oradan ayrýlýp yol arkadaþlarýmýn yanýna gittim. Bana geri dönmemem için ýsrâr ettiler. Ben; "Acaba eve dönmesem mi?" diye düþündüm. Ertesi gün tekrar huzûruna vardýðýmda bana; "Ahdini bozdun." dedi. O hâlime tövbe ettim. "Söylediðinize uygun hareket edeceðim." deyince, bana teveccüh ettiler ve duâ buyurdular. Eðer kendisini görmeyip, duâ ve teveccühlerine kavuþmasaydým, tasavvuf yolunda ilerleyemezdim."
Allahü teâlânýn emirlerini yapýp, yasak ve haramlar ile þüphelilerden þiddetle sakýnan Ebû Bekr el-Ferrâ, emr-i mârûf ve nehy-i ani'l-münker yapardý. Emr-i mârûf yaparken dikkat edilecek hususlarla ilgili olarak buyurdu ki:
"Emr-i mârûf ve nehy-i münker yapmanýn (iyiliði emredip, kötülüklerden sakýndýrmanýn) þartlarý vardýr. Ýlk önce kendi nefsinden baþlamak, söylediðini ve vesikalarýný çok iyi bilmek ve doðacak sýkýntýlara sabretmektir."
Hadîs ilminde de derin âlim olan Ebû Bekr el-Ferrâ bir sohbeti esnâsýnda, Resûlullah efendimizin sallallahü aleyhi ve sellem þu hadîs-i þerîfini rivâyet etti: Resûlullah sallallahü aleyhi ve sellem evinin avlusunda yýkanan bir adam gördü; "Sizden biriniz yýkandýðý zaman, bir duvar arkasýna geçerek de olsa örtünsün." buyurdu.
Ebû Bekr el-Ferrâ hazretlerine; "Ebrâr kimdir?" diye sorulunca; "Allahü teâlâdan çok korkanlardýr." buyurdu. Ýnsanlarýn, günahlarýný az da olsa çok görmeleri, iyiliklerini çok da olsa az görmeleri gerektiðini bildirerek; "Ýyiliklerini gizlemen, kötülüklerini açýklamandan daha makbuldür. Sen böylece kurtuluþa erebilirsin." buyurdu.
Bir sohbetinde de; "Kiþinin ameli, o iþi yapmaya verdiði ehemmiyet mikdârýnca, o ameli iþlerken olan kusurlarýna üzülmesi mikdârýnca ve iþlediði amelin sünnet-i seniyyeye uygun olmasý için olan gayreti mikdârýnca sahîh ve makbul olur." buyurdu.
Ömrünü, Allahü teâlânýn rýzâsýna kavuþmak yolunda harcayan Ebû Bekr el-Ferrâ 980 (H.370) senesinde Niþâbur'da vefât etti.
1) Tabakâtü'l-Evliyâ; s.214
2) Vefeyâtü'l-A'yân; c.1, s.402
3) Tabakât-ý Ensârî; s.453
4) Hazînetü'l-Asfiyâ; c.2, s.205
5) Nefehâtü'l-Üns; s.185
6) Nefehâtü'l-Üns Tercümesi; s.238
7) Tabakâtü'l-Kübrâ; c.1, s.126
8-Sefînetü'l-Evliyâ; s.155
radyobeyan