Fýkhus Sahabe
Pages: 1
Hz. Safiyye binti Abdulmuttalib By: sidretül münteha Date: 03 Mayýs 2011, 16:41:44
Hz. Safiyye Binti Abdulmuttalib (R.Anha)



Rasûlüllah efendimizin halasý olan Hz. Safýyye, oðlu Zübeyr ile birlik­te müslüman oldu. Oðlu Zübeyr ile birlikte hicret etti. Peygamber efendimize eziyet eden, kardeþi Ebu Leheb'e dedi ki:

“Ey kardeþim! Kardeþimin oðlunu ve Onun dinini yardýmsýz, hor, hakir býrakmak, sana yakýþýr mý? Vallahi bugün yaþayan bilginler, Abdülmuttalib'in soyundan bir Peygamberin çýkacaðýný bildiriyorlar. Ýþte, o peygamber, budur!”

Böyle söyleyerek Ebu Leheb'i de Ýslâm'a davet etmiþ, fakat o kabul etmemiþtir.

Hz. Safýyye'nin annesi Hâle ile Resul-i ekremin annesi Amine Hatun kardeþ idiler. Bu suretle, Peygamberimiz ile, hem ana, hem de baba tarafýndan çok yakýn akraba olurlardý.

Hz. Safýyye gazalarýn çoðuna iþtirak etmiþti. Gayet cesur idi. Uhud gazasýna katýlýþý þöyle olmuþtu: Resul-i Ekrem efendimiz, Uhud savaþma gittikleri zaman, kadýnlar da Hz. Hassan bin Sabit'in köþkünde bulunuy­orlardý. Erkek olarak sadece Hassan vardý. O da yaþlý ve zayýf idi. Yahudiler bunu fýrsat bilip saldýrmak istiyorlardý. Ýçlerinden birisi köþkün dibine kadar sokulup, olup bitenleri dinlemek istedi. Hz. Safýyye bunu gördü ve baðýrdý:

Hassan, þu Yahudinin yanma in, onu öldür! Hz. Hassan dedi ki:

“Ben onunla savaþacak hâlde olsaydým, þimdi herhalde Rasûlullahýn yanýnda olurdum.”

Hz. Hassan, hastalýk geçirdiðinden kýlýç sallayanýtyordu. Hz. Safiyye bunun üzerine, bir çadýr direðini kaptý ve aþaðý indi. Yahudinin kaçma­masý için kapýyý yavaþ yavaþ araladý. Birden çadýr direðini Yahudinin baþýna indirdi. Yahudi, yediði darbe sonucu bir daha kalkamadý ve öldü.

Bundan sonra Safiyye eline bir kýlýç alarak Uhud'un yolunu tuttu. Elindeki kýlýcý ile önüne gelene saldýrýyor, bir yandan da müslümanlarý harbe teþvik ederek, "Siz naþý! insanlarsýnýz, Rasûlullahý býrakýp da ner­eye gideceksiniz" diyordu. Peygamber efendimiz onun vaziyetini görünce, oðlu Hz Zübeyr'i çaðýrdý ve buyurdu ki:

“Annen  Safîyye,  kardeþi   Hamza'nýn  cesedini  görmesin.” Çünkü cesedin durumu çok kötü idi. Kardeþinin cesedini böyle görse, herhalde aklýný kaçýrýr.

Hz. Zübeyr de bu emir üzerine annesinin yanýna sokularak dedi ki:

“Anneciðim, Rasûlüllah efendimiz senin geri çekilmeni buyuruyor.”

“Nasýl? Geri mi dönecekmiþim? Kardeþimin cesedinin nasýl olduðunu biliyorum. Bunun intikamýný alacaðým. Allahû Teâlâ bilir ki, ben böyle yapýlmasýndan hiç hoþlanmam. Fakat sabredeceðim. Ama bir gün bun­larýn karþýlýðýný da göreceðim.”

Hz. Zübeyr, durumu Rasûlüllaha arz etti. Rasûlüllah efendimiz de halasýnýn metanetini duyunca, cesedin yanýna gelmesine izin verdi. Cesedin parça parça olduðunu gördü. Kendisine hakim oldu. Yalnýz "Ýnnâ lillah ve innâ ileyhi râciîm" dedi. Ellerini açýp duâ etti ve oradan ayrýldý.

Hz. Safýyye Hendek gazvesinde de Hassan bin Sabit'in köþkünde, içeriyi dinlemek isteyen bir yahudîyi öldürmüþtür. Böylece Hz. Safiyye, gerek Uhud'da, gerekse Hendek savaþýnda birer düþman öldürmesiyle, eshabin takdirine mazhar olmuþtur. Hz. Safýyye, Hz. Ömer halife iken, 640 yýlýnda, 73 yaþýnda iken vefat etti. Bakî kabristanýnda Mugire bin Þube'nin kabri yanma defnedildi. Hz. Safýyye disiplinli1 bir anneydi. Bazen oðlu Zübeyr'e sert davrandýðý olurdu. "Niçin böyle yapýyorsun" diyenlere þöyle cevap vermiþti:

Ben onun iyi yetiþmesi için böyle yapýyorum. Çünkü o, ileride ordu­larý idare edecektir.

Gerçekten de Hz. Zübeyr büyük bir Ýslâm fedaisi oldu.

Hz. Safýyye cahiliyye devrinde Haris bin Harb ile evlenmiþti. Haris'ten bir oðlu oldu. Haris öldükten sonra Hz. Zübeyr'in babasý Avvam bin Hüveyiid ile evlendi. Bundan da üç çocuðu oldu. Bunlar Hz. Zübeyr, Saib ve Abdülkâbe'dir.

Hz. Safiyye, cesaret ve þecaati ile nesillere örnek olacak þeklideydi.

Gayet fasih ve belið mersiyeler yazardý. Hz. Safiyye, Arap-edebiyatýnda, þiir ve mersiye söylemekte çok ileri idi. Hamasî þiirleri de meþhurdu. Bir tanesinde þöyle demiþtir:

Benden Kureyþ'e haber salýn ve deyin ki: "Ne hakla bize tahakküm etmeye kalkarsýnýz? Bizim büyüklüðümüz sizden eksik mi? Þunu iyi biliyorsunuz ki; bizim eski bir þerefimiz ve önce gelme hakkýmýz vardýr. Bizim için zulüm ateþi yakýhnamýþtýr. Verdiðimiz sözü bozduðumuzun alameti hiç belirtilmemiþtir. Bütün hayýr ve fazilet bizdedir."

Babasý Abdülmuttalib'in vefatýnda, Hz. Hamza'nýn þehit edildiðinde ve Resul-i Ekrem'in vefatlarýnda yazdýklarý mersiyeler meþhurdur. Rasûllüllah efendimizin vefatýndaki mersiyesinde demiþtir ki:

Ya Rasûlallah! Sen bizim ümidimizdin,

Sen bize hep iyilik edenimizdin.

Sen, deðildin hiç, haksýzlýk edenlerden,

Sen, Þefkat sahibi ve yol gösterenlerden.

Ve dahî anlatýlmayan ilim deryasý,

Bugün aðlayanlarýn, senin içindir feryadý.

Senin yoluna hep ecdadým feda olsun!

Malým, caným, bütün varlýðým feda olsun!

Ah! Þimdi aramýzda sað olsaydýnýz,

Ne kadar mesrur olurduk kalsaydýnýz.

Hak Teâla'nm hükmü bu, ya sabýr diyoruz,

Bilmem ki ne yapsak, hep figan ediyoruz.

Allahýn selamý, sana olsun ya Rasûlallah!

Adn Cennetine girip kalasýn ya Rasûlallah! [64]



[64] Siyeru A'lamu'n Nubelâ/Zehebî; Sireti Ýbn-i Hiþam; Hayatü's Sahâbe/M. Yusuf Kândehlevî; Hilyetü'l Evliya; El-Ýsabe Fi temyizi Sahâbe/Ýbn-i Hacerü'l Askalani; Suverun Min Hayatü's Sahâbe/Abdurrahman Ref'at el- Baþa, Beyrut/ty; Meþhur Kadýnlar/Mehmed Zihni Efendi/Ter:Bedreddin Çetiner, Ýst/19823

radyobeyan