Ebdal Kumral By: armi Date: 10 Haziran 2009, 22:31:59
Osmanlý Devletinin kuruluþ yýllarýnda yaþamýþ mücâhid ve akýncý bir derviþ. Doðum târihi ve yeri bilinmemektedir. Asýl adý Turgut olup Þeyh Edebâlî hazretlerinin müridlerindendir.
Þeyh Edebâlî hazretleri Eskiþehir yakýnlarýndaki Ýtburnu adlý köyde ikâmet eder, tâliblerine ilim öðretmek, insanlara huzur daðýtmakla meþgûl olurdu. Talebelerini daha çok kâfirlerle cihâda sevk ederdi. Nitekim sohbetlerinde kemâle gelen Ebdal Kumral'ý da hem talebe yetiþtirmek ve hem de Allahü teâlânýn dînini yaymak için kâfirlerle harbetmek üzere vazîfelendirdi.
Ebdal Kumral, Ýslâmiyetin yayýlmasý için pekçok gayret gösterdi. Zaman zaman Hýzýr aleyhisselâm ile görüþüp sohbet ederlerdi. Yine bir defâsýnda Ermeni derbendi denilen yerde dinlenirken Hýzýr aleyhisselâma rastgeldi. Tatlý tatlý konuþtular. Hýzýr aleyhisselâm, Ebdal Kumral'a Osman Bey'den söz etti. Onun daðýlmýþ olan müslümanlarý bir bayrak altýnda toplayacaðýndan ve kurduðu devletin üç kýtaya yayýlacaðýndan bahsetti. Ebdal Kumral hazretleri bu genç beyi tanýmýyordu. Ancak, birçok gazâda bulunduðunu ve zaman zaman gelip Þeyh Edebâlî'nin zâviyesinde misâfir kaldýðýný duymuþtu. Hýzýr aleyhisselâm; "O genç erin, geleceði çok ümitlidir. Kendisine bu müjdemizi ulaþtýr" dedi. Kumral Ebdal kendisini tanýmadýðýný söyleyince, Hýzýr aleyhisselâm; "Onu, Edebâlî hazretlerinin yanýnda bulacaksýn. Þeyhe bu mevzuda bir rüyâsýný nakledecektir." buyurdu.
Kumral Ebdal, Hýzýr aleyhisselâmdan ayrýlýnca, içini bir ateþ ve özlem sardý. Büyük doðuþun müjdesini içinde hissediyordu. Doðruca þeyhi Edebâlî hazretlerinin huzuruna varmak üzere yola çýktý.
Bu sýrada Osman Gâzi Þeyh Edebâlî'nin Bilecik'teki zâviyesinde misâfir bulunuyordu. Osman Gâzi o gece bir rüyâ gördü. Rüyâsýnda, Edebâlî hazretlerinin koltuðu altýndan çýkan bir nûr, gelip Osman Beyin koltuk altýna girdi. O nûrun girmesiyle, Osman Beyin karnýndan bir aðaç peyda oldu. Birden dallanýp budaklandý. Dallarý çok yükseklere ulaþtý. Altýndaki nice daðlar ve nehirleri gölgeledi. Onun gölgesindeki dað ve nehirlerden birçok insan gelip istifâde etmeye baþladý, Osman Bey uyandý. Hemen abdest alýp þeyhinin huzûruna vardý. Baktý ki þeyhi birkaç derviþ ile sohbet etmekte. Bunlardan biri de Ebdal Kumral'dý.
Ebdal Kumral Osman Gâzinin rüyâsýný dinlerken heyecandan kalbinin duracak gibi olduðunu hissetti. Ýþte Hýzýr aleyhisselâmýn bahsettiði genç. Ýþte muazzam Ýslâm devletini kuracak genç mîmâr. Bu sýradaOsman Gâzinin rüyâsýný dinleyen Þeyh Edebâlî tebessüm edip, ruhlarý okþayan tatlý bir sesle þöyle tâbir etti:
"Ey Osman! Sana müjdeler olsun. Sana ve senin evlâdýna Hak teâlâ saltanat verdi. Ve dünyâ âlem, evlâdýnýn saltanat güneþi altýnda ola. Ve hem kýzým Mal Hâtun sana helâl oldu."
Ýþte þeyhi ile Hýzýr aleyhisselâmýn söyledikleri de birbirini doðruladý. Ebdal Kumral hazretleri artýk daha fazla dayanamayýp þeyhi ile mürid arasýna girdi. Osman Gâziye Hýzýr aleyhisselâmýn müjdesini de söyledikten sonra; "Ey Osman! Sana pâdiþâhlýk verildi. Bize þükrâne ne verirsin?" diye sordu. Osman Gâzi ise;
"Ne vakit pâdiþâh olursam sana bir þar, þehir vereyim." dedi. Ancak Ebdal Kumral'ýn gözü öyle yükseklerde olmadýðýndan; "Bize þu köyceðiz yeter. Þehirden vazgeçtik." dedi. Osman Gâzi kabûl etti. Ama Ebdal Kumral, ileride bu vaadi Osman Gâzinin çocuklarýna karþý ispat etmek için yazýlý bir belge istiyordu. Bu maksatla;"Öyleyse bize bir kâðýt ver." dedi. Osman Gâzi ise; "Kâðýt yerine iþte bir kýlýcým var. Babamdan ve dedemden kalmýþtýr. Onunla birlikte bir de maþrapa vereyim. Birlikte senin elinde olsunlar. Neslin bu niþaný saklasýn. Eðer Hak teâlâ beni pâdiþâhlýða eriþtirirse benim neslim dahi bu alâmeti görüp kabûl etsinler, köyünü almasýnlar." deyip verdi.
Böylece Osman Gâzinin kýlýcý Ebdal Kumral ve onun nesli eline geçti. Ancak Kumral Ebdal hazretleri Osman Gâzinin tahta çýktýðýný göremedi. 1288'de Osman Gâzi, babasý Ertuðrul Gâzinin yerine baþ seçildiðinde o vefât etmiþti. Osman Gâzi ise bu mücâhid þeyh hazretlerini unutmadý. Ona Ermeni Derbendinde güzel bir zâviye yaptýrdý. Birçok köy ve tarlalar vakfetti. Çünkü o, günün birinde rüyâsý her anlamýyla gerçekleþir ve Osmanlý Devleti cihâný kaplayan bir devlet olursa, bunda îmânlý kýlýç sâhipleri kadar, îmân sâhibi derviþlerin de payý olacaðýna yürekten inanýyordu.
Bu arada her Osmanlý pâdiþâhý, Ebdal Kumral neslinden gelen derviþler elinde o kýlýcý görünce pekçok ihsânlar ettiler ve o kýlýcýn kýnýný yenilediler.
1) Âþýkpaþazâde Târihi; s. 12-13
2) Hammer, Osmanlý Devleti Târihi; c.1, s.68
radyobeyan