Efendimiz
Pages: 1
Bedirdeki melekler By: hafiza aise Date: 01 Mayýs 2011, 18:47:19
Bedir'deki Melekler

Bedir, her yönüyle olaðanüstü idi. Kureyþ, ne umutlarla Mek­ke' den kopup buralara kadar gelmiþti ama þimdi kolu ve kanadý kýrýk olarak geri dönmek zorunda kalýyordu. Hem de, neredeyse lider ko­numundaki bütün deðerlerini Bedir'de býrakmýþ olarak! Onlar için Bedir, baþlamadan biten bir savaþtý! Zira ne olduðunu anlayamadan kelleleri vücutlarýndan ayrýlmýþ ve hasat mevsiminde olgunlaþan ba­þaklar gibi kolayca derilivermiþlerdi. Sanki görmedikleri birileri ge­liyor ve teker teker iþlerini bitiriyordu. O gün yaþama imkaný bulup da geri dönebilenler veya bunlar arasýndan daha sonra Ýslam'la þe­refyab olanlarýn anlattýklarý hep ayný noktaya vurgu yapýyordu: O gün Kureyþ ordusunu, gaybi bir el periþan etmiþti!

Sayýlarýný azýmsadýklarý Ýslam ordusuna hücum ederken birden bir bulut belirmiþ ve bu, müþrikleri endiþeye sevketmiþti. Zira, Eb­rehe ordusunun baþýna gelenler o kadar anlatýlmýþtý ki, bir anda zi­hinlerde yeniden þimþekler çakmaya baþlamýþtý. Gördükleri, sadece mücerret bir bulut da deðildi; bulutun içinden hücum sesleri geli­yor ve at kiþnemeleri kýlýç þakýrtýlarýna karýþýp Bedir'in her yerin­de yankýlanýyordu. O kadar ki, az önce kendilerinin dörtte biri ola­rak gördükleri Ýslam ordusunu artýk daha farklý deðerlendiriyor ve kendilerinden en az iki kat daha fazla olduðunu düþünüyorlardý. Bir anda her þey deðiþmiþ ve bu deðiþiklik onlarý, ölüme biraz daha yak­laþtýrmýþtý.

Bedir'de esir alýnýp da, bedelini ödedikten sonra Mekke'ye dö­necek olan Süheyl Ýbn Aýnr, o gün yaþanan olaðanüstülükleri akta­rýrken:

- Bedir günü ben, sema ile arz arasýnda öyle küheylanlar ve bunlar üzerinde beyaz elbiseli öyle süvariler gördüm ki, sanki bun­lar önlerine geleni esir alýyor ve öldürüyorlardý, ifadelerini kullana­caktý.

56 EbU Ya'la, Müsned, 4/49; Heyserni, Mecmaü'z-Zevaid, 6/283

o günü anlatýrken Abdurrahman Ýbn Avf, önce Efendimiz'in sað ve sol tarafýnda iki kiþinin savaþtýðýný gördüðünü, ardýndan da ön ve arkasýna birer kiþinin daha gelerek O'nu tehlikelerden koruduðunu müþahede ettiðini anlatacaktý.

O gün de Dýhyetü'l- Kelbi suretinde gelen Cibril-i Emin'le hoþ soh­bet ettiði günlerden birinde Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:

- Bedir günü meleklerden 'Ukdum, hayzüm' diyen hangisiydi, diye soracak ve buna mukabil:

- Sema ehli arasýnda bilip tanýdýklarýmýn hepsi, cevabýný ala­caktý.

O gün esir alýnanlardan Saib Ýbn Ebi Hubeyþ, yemin billah ede­rek kendisini insanlardan hiç kimsenin esir almadýðýný söyleyecekti. Ona:

- Peki, öyleyse seni kim esir aldý, diye sorunca da:

- Kureyþ hezimet yaþamaya baþlayýnca ben de büyük bir þok ya-

þamýþtým. Sema ve yeryüzünü dolduran alný ve ayaklan sekili bir at üzerinde uzun boylu, beyaz giysili ve sarýklý bir adam bana yetiþti ve gelip beni iple sýkýca baðladý. Bu sýrada Abdurrahman Ýbn A vf yaný­ma geldi ve beni bu halde görünce:

- Bu adamý kim esir aldý, diye askerlere baðýrdý. Kimseden ses çýkmamýþtý. O da, beni yanýna alarak Resülullah'ýn yanýna kadar ge­tirdi. Allah Resülü bana:

- Ey Ýbn Ebi Hubeyþ! Seni kim esir aldý, diye sordu.

- Bilmiyorum, diye cevapladým. Bunun üzerine O (sallallahu aley-

hi ve sellem):

- Seni, meleklerden bir melek esir aldý, buyurdu.

Efendimiz'in amcasý Hz. Abbas'ý da Ebu'l- Yeser adýnda zayýf ya­pýlý bir sahabi esir almýþtý. Halbuki Hz. Abbas, güçlü ve iri yapýlý bir adamdý. Daha sonralan Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem), Ebu'l-Ye­ser'i karþýsýna alacak ve:

- Ya Eba'l-Yeser! Söyler misin, Abbas'ý sen nasýl esir aldýn, diye amcasýný nasýl etkisiz hale getirdiðini soracaktý. Mahcubiyet içinde þunlarý söyledi:

- Ya Resülullah! Onu esir alýrken bana, ne daha önce ne de daha sonralan gördüðüm þöyle þöyle görünümlü bir adam yardým etti.

Bedir'e Doðru

Ebu'l- Yeser'in bu samimi ve içten cevabýna mukabil Allah Resü­Iii (sallallahu aleyhi ve sellern):

- Sana, kerem sahibi bir melek yardým etmiþ, buyurdular.

O gün her þey bittikten sonra Cibril-i Emin Efendiler Efendi­si'nin huzuruna gelecek ve þöyle seslenecekti:

- Ya Muhammed! Allah (celle celaluhü) beni Sana gönderdi ve Sen razý oluncaya kadar yanýnda kalmamý emir buyurdu; Sen þimdi razý mýsýn?

Bunun üzerine Efendimiz (sallallahu aleyhi ve sellem) Cibril' e:

- Evet, razýyým, dedi ve arkasýndan da artýk Bedir'den ayrýlýp gidebileceðini söyledi.


radyobeyan