Abbas Bin Ubade (r.a.) By: Halis_52 Date: 28 Nisan 2011, 11:16:12
Abbas Bin Ubade (r.a.)
Biz Resulullahý koruyanlarýn arasýnda bulunmaz da, ona bir zarar gelecek olursa, ar¬týk Rabbimiz katýnda ileri süre bileceðimiz hiçbir mazeret yoktur.
Hicretten önceydi. Peygamberimiz, Ýslamiyeti yaymasý ve oradaki Müslüman¬lara öðretmesi için Sahabelerden Mus’ab bin Umeyr’i (r.a.) Medine’ye gönder¬miþti. Hz. Mus’ab iyi konuþan, meselesini insanlarý kýrmadan rahatça anlatabi¬len bir kabileyete sahipti. Zaten Resulullah onu bunun için böyle mühim bir ya¬zifeye göndermiþti. Gerçekten de Hz. Mus’ab bu vazifeyi en güzel þekilde.ifa etti.
Peygamberliðin 13. yýlýnda 73’ü erkek ikisi kadýn 75 kiþiyle Akabe’ye geldi. Peygamberimizle buluþtu. Ýþte Peygamberimize biat etmek üzere gelen bu 75 kiþiden biri de Abbas bin Ubade idi r.a.). Hz. Abbas’ýn çok tesirli hitabeti vardý. Burada çok güzel bir ko¬nuþma yaptý:
“Siz Resulullaha Araplarla ve Arap olýmayanlarla savaþmak üzere söz vere¬ceksiniz. Bir çok tehlikelere maruz kalacaksýnýz. Bu iþte ölmek var, mal kaygýsý ve daðýlmak tehlikesi var. Bu tehlikeleri göze alýyorsanýz biat ediniz. Eðer bir tehlike ile karþýlaþtýðýnýzda Resulullahý düþman eline býrakacaksanýz þimdiden bu iþten vazgeçiniz. Söz verip de bunu yerine getirmeyecek olursanýz, vallahi, bu hem dünyada, hem de ahirette yüz karasýdýr. Eðer, her türlü tehlikeye karþý onu koruyacaksanýz, bu, dünyada da, ahirette de hayýrlýdýr.”
Bu konuþma üzerine Akabe Biatýna gelenler hep bir aðýzdan, “Onu korumak uðrunda her türlü tehlikeye razýyýz” diye baðýrdýlar. Sonra da teker teker Resu¬lullaha biat ettiler. Bu durum Resulullahý çok memnun etti.
Akabe’de biat iþi devam ederken müþrikler bunu haber aldýlar. Peygamberi¬miz Medineli Müslümanlara, “Hemen konak yerlerinize dönünüz” buyurdu. Hz. Abbas bin Ubade bütün samimiyetiyle, “Ya Resulallah, Seni hak dinle gön¬deren ALLAH’a yemin ederim ki, eðer arzu ederseniz yarýn sabah Mina’daki halka hücum eder, onlarý kýlýçtan geçiririz” diye bir teklifte bulundu. Fakat Peygam¬berimiz (a.s.m.), “Henüz bu þekilde hareket etmemiz ernrolunmadý” buyurarak buna müsaade etmedi.
Hz.. Abbas Akabe Biatýndan sonra Mekke’ye yerleþti. Peygamberimize yakýn olmak istiyordu. Oysa o sýrada müþrikler Müslümanlara karþý giriþtikleri iþken¬ce ve tazyiki arttýrmýþlardý. Fakat liz. Abbas’ýn Resulullah ile beraber olmak uð¬runa göze alamayacaðý tehlike yoktu. Nitekim Mekke’de bulunduðu müddetçe birçok sýkýntýlarla karþýlaþtý. Hicret emri çýkýnca da Medine’ye hicret etti. Böy¬lece hem Muhacir, hem de Ensar olma þerefimi kazandý. Müslümanlar arasýnda “Ensann muhüciri” diye isimlendirilirdi. Peygamberimiz onunla Muhücirin ileri gelenlerinden Osman bin Ma’zun (r.a.) arasýnda kardeþlik tahsis etti.
Abbas (r.a.) mazereti dolayýsýyla Bedir Savaþýna katýlamadý. Fakat bunun iz¬týrabýný yaþadý. Peygamberimizin Uhud Savaþý için hazýrladýðý orduya ilk iþti¬rak edenlerdendi. Okçularýn Resulullahýn emrine muhalefet etmeleri sebebiyle bozguna uðrandýðý bir sýrada sebat edenlerden birisi de Hz. Abbas’tý. Abbas (r.a.) bir yandan düþmana kýlýç sallýyor, bir yandan da, “Ey Müslümanlar toplu¬luðu, sizin uðradýðýnýz bu musibet Peygamberinize isyanýnýzýn neticesidir. 0 si¬ze, sabýr ve sebat ederseniz yardýma nail olacaðýnýzý vaad etmiþti. Eðer biz Re¬sulullahý koruyanlarýn arasýnda bulunmaz da ona bir zarar gelecek olursa, artýk Rabbimiz katýnda ileri sürebileceðimiz hiç bir mazeret yoktur” diye baðýrýyor¬du. liz. Abbas, konuþmasýný tamamladýktan sonra kýlýncýnýn kýnýný kýrdý. Zýrhýný ve miðferini çýkardý. Ve müþriklerin arasýnda kaldý. Birçok yara almasýna raðmen müþrikler Resulullaha bir zarar verirler endiþesiyle ayakta durmaya, düþmana kýlýç sallamaya çalýþýyordu. Nihayet kuvveti tükendi. Son nefesine ka¬dar Resulullahý korumanýn saadeti içerisinde þehadet nýertebesine erdi. ALLAH ondan razý olsun.’
radyobeyan