Efendimiz
Pages: 1
Raci By: hafiza aise Date: 28 Nisan 2011, 10:44:23
Ýki Acý Tecrübe: Raci' ve Bi'r-i Maüne

Hayýr yolunda koþmak, öyle kolay deðildi ve aðýr bedel istiyor­du. Zira bunu yaparken acý tecrübeler de yaþanacak, masum görü­nümlü tuzaklara hedef olunacak ve bu yolda din adýna belli baþlý kurbanlar da verilecekti.

Raci'

Hicretin dördüncü yýlý Safer ayýydý. Uhud sonrasýnda zafiyet yaþadýðýný düþündükleri Medine, Hamraü'l-Esed'le müþriklerin ya­nýldýðýný göstermiþ ve hemen arkasýndan müþriklerin iki ayrý yerde gösterdikleri teþebbüs de, daha baþlamadan yerinde müdahaleyle akim býrakýlmýþtý. Bunu gören kin tüccarlarý, bu sefer farklý bir yol deneme kararý alýp Medine'ye geldiler. Bunlar, Adal ve Kare halký­na mensup insanlardý; Müslüman olduklarýný ve kendilerine dinin ahkamýný öðretecek mürþide ihtiyaçlarý olduðunu söylüyor ve Resü­lullah'tan, kendilerine Kur'an'ý öðretecek muallim talebinde bulunu­yorlardý. Hükümler, dýþa yansýyan niyetlere göre verilirdi ve zahirde hayýrlý bir geliþme vardý. Öyleyse taleplerine olumlu cevap verilmeli ve kendi iradeleriyle dini tercih eden bu insanlar, rýza utkuna ulaþ­malarýný kolaylaþtýracak rehberlerden mahrum býrakýlmamalýydý.

Bir insanýn Müslüman olmasýný, dünya dolusu nimetten daha büyük bir sermaye olarak deðerlendiren Allah Resülü'nü sevindiren bir husustu bu ve Suffe ashabýndan on kiþiyi seçerek söz konusu ka­bilelere gidip onlara din adýna rehberlik yapmalarýný emir buyurdu. Baþlarýnda emir olarak Asým Ýbn Ömer Ýbn Hattab bulunuyordu.v"

Derken yola çýkýlmýþ ve Hicaz tarafýnda bulunan Hüzeyl ka­bilesinin kullandýðý Raci' denilen kuyunun baþýna kadar gelinmiþ­ti ki, önceden hazýrlanan senaryo devreye konularak ashab-ý kirarn hazretleri ateþ çemberinin içine alýnýverdi! Lihyanoðullarýndan yüz kadar okçu, saklandýklarý yerden çýkmýþ, etraftarýný kuþattýklarý as­haba saldýrýyorlardý.

Önce, kendilerini saðlam bir zemine atabilmek için yüksekçe bir

156 Bazý rivayetlerde. bu heyetin emiri olarak Mersed Ýbn Ebi JI,{ersed'in adý geçmek­tedir. Bkz. Ýbn Hiþam, Sire, 4/123, 136, 6/19; Taberi, Tarih, 2/207; Ýbn Sa'd, Tabakat. 2/55
daða çýkmak isteyen ve sayýca diðerlerinin onda biri kadar olan as­habýn etrafýndaki çember giderek daralýyordu:

- Þayet teslim olursanýz söz veriyoruz, sizden kimseyi öldürme­yeceðiz, diyorlar ve böylelikle hepsini esir almak istiyorlardý. Ham­raü'l-Esed'de Efendimiz'in söylediði sözler kulaklarýna küpe ol­muþtu ve ayný delikten iki defa ýsýnlmayý düþünmüyorlardý. Çünkü, Müslüman olduklarýný söyleyerek kendilerini Medine'den buralara kadar getiren adamlar bir anda kayboluvermiþ ve onlarý ölümle baþ baþa býrakarak bir kenara çekilivermiþlerdi. Kim bilir, teslim olsalar ne oyunlar oynayacak ve baþlarýna ne gaileler açacaklardý! Onun için kanlarýnýn son damlasýna kadar savaþmayý tercih etmiþlerdi. Þeha­detin kaçýnýlmaz olduðunu gören .Asým Ýbn Ömer, bir taraftan ok atýyor, diðer yandan da:

- Allah'ým! Ýçine düþtüðümüz MIden Resülü'nü haberdar et, diye Allah'a niyazda bulunuyordu. Elinde yedi tane oku vardý ve bunlarýn her biriyle bir kafiri yere devirmiþti. aklarý bitince mýzra­ðýna sarýlmýþ ve onunla da yanýna yaklaþanlarý delik deþik etmiþti. Elindeki mýzrak da kýrýlýnca kýlýcýnýn kýnýný kýrmýþ ve bir taraftan onu sallarken diðer yandan da þöyle niyazda bulunmuþtu:

- Allah'ým! Hayatta olduðum sürece ben, Senin dinini korumak için savaþtým; Sen de þehit olduktan sonra benim bedenime müþrik eli deðdirmel's?

Eldeki kýt imkanlarla hazýrlýklý bir kitleye karþý uzun zaman sa­vaþmanýn imkaný yoktu ve çok geçmeden yedi sahabe oracýkta þehit

157 Onlar için Asým'ý öldürmek yetmiyordu; cansýz bedenini parçalamak ve kafasýný Mekkelilere götürme niyetindelerdi. Zira o, Bedir günü Ukbe Ýbn Ebi Muayt gibi önemli adamlarýný öldürmüþtii. Onun kafasýný gören Mekkelilerin kendilerine ne kadar iltifat edeceklerini biliyorlardý. Bu maksatla cesedinin yanýna vardýkla­rýnda, üzerine üþüþen anlardan fýrsat bulup yanýna yaklaþamadýlar. Allah (celle celaluhü), duasýný kabul etmiþ, müþrik elinin bedenine iliþmesine müsaade et­miyordu. Ertesi sabah erkenden gelir ve maksadýmýza ulafl1'1z düþüncesiyle yanýndan ayrýldýlar. Sabah olup da geldiklerinde bu sefer de Hz. Asým'ý bulamayacaklar­dý. Zira o gece þiddetli bir yaðmur yaðmýþ ve Asým'ýn cesedini de gelen seller bir meçhule doðru götürüvermiþti. Hz. Asým'ýn duasý kabul görmüþ ve öldükten sonra bedenine müþrik elinin deðmesine Allah müsaade etmemiþti. Bkz. Buhari, Sahih., 3/1108 (2880); Ahmed b. Hanbel, Müsned, 2/294 (7915), 2/310 (8082); Ýbn Hiþam, Sire, 4/124

olmuþtu. Geride Hubeyb Ýbn Adiyy, Zeyd Ýbn Desitme ve Abdullah Ýbn Tarýk olmak üzere üç kiþi kalakalmýþlardý.

Lihyanoðullan, teslim olduklarý takdirde kendilerine bir þey yapmayacaklarýný tekrarlýyor ve iþi daha fazla uzatmadan ok atýp kýlýç sallamayý býrakmalarýný istiyorlardý. Bunun üzerine üç sahabe teslim olmuþtu.

Önce, yaylarýndaki sicimleri çözerek üçünün de ellerini baðla­dýlar. Bu durumdan rahatsýz olan ve bir þey yapmayacaklarýna dair verdikleri sözü hatýrlatan Abdullah Ýbn Tarýk:

- Ýþte bu ilk hýyanet, diyerek itiraz edince üzerine üþüþüp ora­cýkta onu da öldürdiiler.v'' Gerçekten de niyetleri kötüydü! Ýþin ucunda diðerleri için de ölüm gözüküyordu.

Ellerini baðladýklarý Hz. Hubeyb ve Hz. Zeyd'i ise yanlarýna al­dýlar ve doðruca Mekke'nin yolunu tuttular, ikisini de Mekkelilere para karþýlýðýnda teslim ettiler.

Bedir'de büyük yara alan, onun intikamý için gittikleri Uhud'­dan da istedikleri neticeyi alamadan geri dönen Mekkelilerin keyfine diyecek yoktu; en azýndan intikamlarýný bu iki sahabeden alacak ve böylelikle bir nebze olsun kinlerini teskin etme imkaný bulacaklardý! , Herkesin bu bayrama (!) iþtirak etmesini istiyorlardý. Onun için iki­sini de önce hapsettiler ve birkaç gün sonra da Ten'im denilen mev­kiye getirip hunharca þehit ettiler.v?

158 Bu sýrada Hz. Abdullah, ellerindeki baðý bir þekilde çözmeyi baþarmýþ ve ayný za­manda kaçmaya baþlamýþtý. Ancak bu da onun kurtulmasýný netice vermeyecek ve onu da yakalayýp öldüreceklerdi. Bkz. Vakýdi, Megazi, 1/354; Ýbn Sa'd, Taba­kat, 2/56,3/454; Beyhaki, Delail, 3/402 (1226)

159 Mekkeliler onlan öldürme hazýrlýklan yapadursunlar beri tarafta Allah Resülü bir anda nazarlanný Mekke cihetine çevirmiþ ve:

- Ve aleyhisselam, buyurmuþtu. Resülullah'ýn içini bir anda hüzün kaplamýþtý. O'nun bu halini hayret ve merakla izleyenler, bir þey anlamamýþ ve sormuþlardý: - Ya Resülullahl Bu selam, kimin selamýna karþýlýktý; kimin selamýný aldýnýz?

- Hubeyb'in selamýna karþýlýk, buyurdu ve Hubeyb'in Mekke'de þehit edildiðinin

haberini verdi onlara. Ayný zamanda bu selam, Hubeyb'in Mekke'deki son ciim­leleri olacaktý. Hz. Hubeyb, Allah yolunda daraðacýna konularak ilk idam edilen Müslüman'dý. Onun þehadet haberi üzerine Allah Resülü (s.a.s.), Amr Ýbn Ümey­ye ve Selerne Ýbn Eslem'i Mekke'ye gönderecek ve onlar da, yaþadýklan birçok


radyobeyan