İslami Resimler
Pages: 12
Ynt: Peygamberimizin son anları By: damla6d Date: 04 Mart 2014, 00:38:55
Alıntı sahibi: mevlüdekalınsaz üzerinde 13 Ocak 2014, 23:20:12
Ve Alelkümselam verahmetullahi veberakatuh ;
Ah Efendim ah!Senin bize verdiğin değere ,sevgiye layık mıyız acaba?
Senin gibi ölümü kurtuluş olarak mı görüyoruz,ahiret azığımız tam mı acaba?
Değil Efendim değil...Biz şüphesiz kendimize zulmettik,şeytana uyduk,hakkıyla seni sevemedik,adın anılınca kalbimiz titremedi,öyle zamanlar oldu ki adın anılınca salavat getirmekten bile yoksun düşdük,sünnnetlerine tam tabi olamadık...
Yapamadık Efendim...Bazen dünya işlerinden Rabbim'in farz kıldığı namazları bile kılamadık,biz en derin günah çukuruna düşdük,bu çukurun karanlığında kaybolduk,boğulduk...
Nefsimize uyduk ahiretimizi unuttuk...unuttuk...unuttuk...

Ya Rabbi! bizleri yaratan rızkımızı veren ,bizi her an görüp gözeten şüphesiz sensin...Sen bizleri düştüğümüz günah çukurundan,kaybolduğumuz karanlıktan bir an evvel çıkar.Akıllarımızı başlarımıza alabilmeyi nasip et...Ölümü bize unutturma...Göz açıp kapanıncaya kadar bile bizi nefsimizle baş başa bırakma .Şüphesiz Sen merhametlilerin en merhametlisisin Rabbim!Sen affedicisin.Affetmeyi seversin...Bizide bizide affet Ya Rab...Bir daha bizi aynı hataya düşürme.Hakkıyla sana kul Habibine ümmet olabilmeyi nasip et....amin

Ynt: Peygamberimizin son anları By: Hanife 8.D Date: 17 Mayıs 2014, 18:29:45
Resûl-i Ekrem Efendimiz hastalığının en şiddetli olduğu bir günde Ashabıyla helâlleşmeyi arzu etti.
Yine bir taraftan Hz. Ali'ye diğer taraftan da Fazl bin Abbas Hazretlerine dayanarak güçlükle ayağa kalktı ve mescide gitti. Minber'e çıkıp oturdu.
Hz. Bilal'e de (r.a.) şu emri verdi:
"Halka ilân et. Mescid'de toplansınlar. Onlara vasiyet etmek isterim. Bu benim son vasiyetim olacaktır."
Hz. Bilâl, emri yerine getirdi. Bir anda toplanan halkı mescid almaz oldu.
Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, ALLAH'a hamd ve senâdan sonra Ashabı Kirâma şöyle hitap etti:
"Ey insanlar! Sizden ayrılma vaktim oldukça yaklaşmıştır. Sizden birine vurmuşsam, işte sırtım gelsin vursun.
"Birinizin malını almışsam, gelsin hakkını alsın.
"Sakın hak sahibi, 'Şayet kısas talebinde bulunursam, Resûlullah bana darılır' diye düşünmesin! Bilmelisiniz ki, benden hakkını isteyene darılmak benim fıtratımda yoktur.
"Benim yanımda en sevimliniz, hakkı varsa, gelip benden onu isteyen kimsedir. Yâhut helâl edendir. Ben Rabbimin huzuruna üzerinde kul hakkı olmadan varmak istiyorum."(( Tabakât, 2:255; Taberî, 3:191; ibn-i Kesîr, Sîre, 4:257. ))
Bir anda ortalığa hazin bir sükût çöktü. Resûl-i Ekrem Efendimiz sözlerini tekrarladı:
"Ey insanlar! Kime vurmuşsam, işte sırtım, gelsin vursun. Her kimin benden alacağı varsa işte malım gelsin alsın."((İbn-i Kesîr, Sîre, 4:257.))
Cemaat içinden biri ayağa kalktı. "Yâ Resûlallah! Sizden üç dirhem alacağım var" dedi.
Peygamber Efendimiz, "Ben bu hususta hiç kimseyi yalanlamam ve hiç kimseye 'yemin et' diye teklif de etmem. Ancak bu üç dirhemin zimmetime nasıl geçtiğini öğrenmek isterim!" buyurdu.
Ayağa kalkan zât, "Yâ Resûlallah! Bir defasında huzurunuza bir fakir gelmişti. Bana fakire üç dirhem vermemi emretmiştiniz. Ben de verdim. İşte istediğim bu üç dirhemdir" dedi.
Peygamber Efendimiz, "Doğru söylüyorsun" dedikten sonra, "Ey Fadl! Buna üç dirhem ver" buyurdu. (( Tabakât, 2:225; Taberî, 3:191. ))
Bundan sonra Resûl-i Kibriyâ Efendimiz, "Mescide açılan kapıları kapatınız! Sadece, Ebû Bekir'in kapısı açık kalsın" buyurdu. ((Tabakât, 2:227-228; Müslim, 4:1854-1855))
Emir gereği Mescid-i Şerifin çevresindeki evlerin kapısı, Hz.Ebû Bekir'inki hariç hepsi kapatıldı.((Tabakât, 2:227.))

Mübârek başları Hz. Âişe'nin kucağında, göğsüne dayalı idi. Yanında su kabı vardı. İki elini suya batırıp ıslak ellerini mübârek yüzlerine sürdü. Mübârek dudaklarından "Lâ ilâhe İllallah" cümlesi döküldü. Sonra ellerini yüzünden kaldırdı. Gözlerini evin tavanına dikti. "ALLAH'ım! Refik-i Alâ" cümlesini tekrarlaya tekrarlaya altmış üç yaşında iken mübarek ruhu Refik-i Alâ'ya yükseldi. ((Tabakât, 2:229; Müsned, 4:89; Buharî, 3:96; ibn-i Kesîr, Sîre, 4:475.))
Tarih: Hicretin 11. senesi, Rebiülevvel ayının on ikisi, Pazartesi günü.
Milâdî 8 Haziran 632.



Ynt: Peygamberimizin son anları By: damla6d Date: 19 Mayıs 2014, 11:39:49
Evet biliyorum .Peygamber Efendimizin de son konuşması olmuştu ve hatırladığım kadarıyla şöyle diyordu,bir daha sizinle burada buluşup buluşamayacağımı bilmiyorum.'demişti.Devamı vardı ama hatırlamıyorum.Biz de bunu veda hutbesinde öğrenmiştik.Çok acı ve duygulanılacak bir konu.O'hz.Muhammed'çok iyi güvenilir sevilenbir peygamberdi.Ne yazık ki biz onu göremeden gitti.Ama bizim kalbimizde yaşıyor.
Ynt: Peygamberimizin son anları By: Yazgül_8-A Date: 19 Mayıs 2014, 12:39:55
Peygamber efendimizi görmek için herşeyimi verirdim. Biz onun sevgisini asla hak etmedik.
Rabbim peygamber efendimizin huyu suyu hürmetine bizleride af eylesin. (AMİN)
Ynt: Peygamberimizin son anları By: ykpcn Date: 18 Temmuz 2014, 16:10:29
Çok etkileyici ALLAH razı olsun.ALLAH bizi eğer Cennet'e layık görürse bizi Cennet'te Peygamberimz Hz. Muhammed'e komşu eder inşallah
Ynt: Peygamberimizin son anları By: 8c nazlı Date: 20 Kasım 2014, 21:34:31
PEYGAMBER'İMİZİN  ölmeye hazır olduğu nitekim belli oluyor
Ama insanlar ölmekten çok korkuyor.Biz öldükten sonra CENNETE gitmeyi
nasip eder inşallah YARADAN...
Ynt: Peygamberimizin son anları By: Sümeyye Şahiner7B Date: 11 Şubat 2016, 15:42:59
Esselamu Aleykum ;Peygamberimiz (s.a.v.) bütün davranışlarıyla bize tam bir örnek ,önder .Rabb'im Efendimizin (s.a.v.)yüzünü görmeyi nasip eylesin inşAllah Amin .Rabb'im bizleri affeylesin
Allah c.c razı olsun
Ynt: Peygamberimizin son anları By: Mustafa/Samed Date: 11 Şubat 2016, 16:44:17
Ve Aleykümüsselam. Paylaşım için Rabbim razı olsun.

radyobeyan