Büyük Osmanlý Tarihi
Pages: 1
Rumelide durum By: sidretül münteha Date: 25 Nisan 2011, 15:39:53
Rumeli'de Durum


Anadolu üzerinde adalet ve sükunet getiren bedeniyle do­laþan Sultan Murad Hazretleri, Anadolunun emniyyet altýna alýndýðýný hissedince, zafer dolu bakýþlarýný Rumeli taraflarýna çevirdi.

Ýkinci Sultan Murad'ýn ilk iþi; Selanik olmasý mukarrerdi. Çünkü Selanik, Yýldýrým Bayezid Hazretleri zamanýnda Os­manlý hudutlarýna katýlmýþken, fetret devrinde yine rumlann eline geçmiþti. "Bir müslüman devlet, her ne haÝ ile kaybet­tiði topraklan yeniden ele geçirmek niyetini içinde taþýmaz­sa, maazalah günaha girer.» diyen birçok âlim, bu ictihadtadýr. Seyr-i sülük erbabý bir zat olan Hazreti padiþah, her halde bu hükümden bîhaber deðildi. Kayser, Selanik'i Osmanlý'nýn birgün almak isteyeceðini bildiðinden söz konusu þehri Vene­diklilere hediye etmiþti. Tabii Venedikliler Murad Gazi'nin önünde ancak 15 gün dayanabildiler ve Selanik'i Ýslam Or­dusuna terk eylediler. Zaman H. 833/M. 1430 tarihini gösteriyordu.

Bu sýrada Sýrbistan ve Macaristan, kendi aralarýnda aman­sýz bir savaþa baþladýlar. Hazreti padiþah, bu savaþta Sýrbistan'a yardým etmeyi, Devlet-i Ýslamiyye'nin menfaatine uy­gun gördü. Bu müdahale ile Avrupa'yý sýkýþtýrabileceði bir köprübaþý daha temin etti. Bu yardýma müteþekkir olan Sýrp Kralý Yorgi Brankoviç kýzýný padiþaha takdim etmiþti. Arna­vutluk'un istilasýný da ihmal etmeyen Sultan Ýkinci Murad; Güney Arnavutluk'u idare eden bir Ýtalyan serserisi oian Toc-ci'yi çabucak maðiub etmiþ, Kuzey Arnavutluk'un beyi olan Yani Kastoryato ise, istiklalini muhafaza için çok direnmiþse de zaferin, Sultanýn olacaðýný görerek teslim olmuþ ve dört oðlunu dergâh-ý padiþahiye göndererek itaat altýna girmiþti.

H. 835/M. 1432 senesinde ölen Kastoryato'dan sonra Ýþ-kodra'da Memalik-i Osmaniyye'ye ilhak olunmuþtu. 

Kastoryato'nun küçük oðlu olan Ýskender Bey, padiþahýn sevgi ve teveccühüne nail olmuþ olmasýna raðmen, yaptýðý müracaatla vatanýna dönmek istediðini bildirmiþ, kendisine bir miktar asker verilerek isteði yerine getirilmiþti. Ne var ki, kuru bir ýrkçýlýk davasýna sarýlarak uzun yýllar, Ýslâm Devleti olan Osmanlýnýn müslüman oðlu müslüman padiþahlarýna gaile çýkarmýþtýr. Ýskender Bey, doðu ve batý tarihlerinde ehemniyetle anýlýr bir adamdý. Bize göre eðer Ýslâm Ordusunun bir kumandaný olarak vazife alsaydý, bu þöhreti, Ýslama hizmet etmek olacaðýndan, ahiret hayatýný da süsleyen bir þöhret olurdu.

Yine o vakitte çok meþhur olan Ulah Beyliðini elinde tutan Vlad Drakula, yani iblis vardý ki, bu kan içici Ýslam düþmaný þöhretini alçakça iþkenceler yaparak elde etmiþ bir tiran, bir zalim canavardý. Þöhreti asla Ýskender Bey gibi merdane ol­mayýp, kalleþ ve haince idi. Bu canavarýn hesabý ancak Haz­reti Fatih Sultan Mehmed Han Devrinde görüiebümiþ ve ömür defteri kafasý kesilip, bala daldýrýlarak dürülebilmiþ-ti.(Bal'a daldýrma tabirini kýsaca bildirmek lüzumunu duy­duk. Öldürülen bir liderin yolundan gidenler onun yolunu de­vam ettirebilmek için o zamanýn haberleþme imkânlarýnýn azlýðý münasebetiyle o liderin ölmediðini haika inandýrmaya çalýþýrdý. Kafasý kesilerek memleketin muhtelif yerlerinde teþhir edilerek halkýn bu yalanlara kanmamasý temin olun­maya çalýþýrdý. Fakat kýsa bir müddet içinde kokan ve bozu­lan bu kafalar uzun zaman tteþhir olunamazdý. Ýþte kesildikten sonra bal içine daldýrýlan bu kesik kafalarýn bir müddet daha bozulmadan muhafazasý saðlanýr idi.)

Sultan Murad, Transilvanya, yani Erdel üzerine hücum ederek birçok þehri ezip geçmiþ 100.000 den ziyade esir ala­rak dönmüþtü. Semendire Kalesini de ele geçiren Sultan Mu­rad Hazretleri Ankara Savaþý müellimesinden sonra elden çýkmýþ,  daha evvel fetholunmuþ yerieri yeniden  Devlet-i Âliyye hudutlarýna ilhak etmiþti.

Sultan Ýkinci Murad, Belgrad'ý muhasara edip 6 ay almak için uðraþtýysa da nasib olmadýðýndan muhasarayý kaldýrdý. Muhasaranýn kaldýrýlmasý Orduyu Hümayun'da kötü bir tesir icra etmiþ, kuvve-i maneviyyesi sarsýlan asker, birtakým ha­talar yapmaya baþlamýþtý. Bu duruma son derece üzülen pa­diþah, tahtý bile býrakmayý düþünmüþtü. Bu hadiseler gündüz ortasýnda, ortalýðý basan karanlýkta mum ve meþ'aleler yakýl­masý sebebiyle, semavi bir olay olarak deðerlendirilemeyin-ce, bir emniyetsizlik, bir tatsýzlýk herkesi sarmýþtý.

Bu üzüntülerin felakete dönüþmesi þöyle olmuþtu: Belgrad Kalesinin muhasarasý sýrasýnda Macarlar imdad kuvvetleri göndererek Belgrad Kalesini müdafaaya yardýmcý olmuþlar­dý. Sultan Murad muhasarayý kaldýrdýktan sonra ünlü kumandanlarýndan Mezid Bey kumandasýnda 20.000 kiþilik bir kuv­veti Erde! Kalesini hâk ile yeksan etmek üzere göndermiþti. Ne var ki Mezid Bey'in karþýsýna aniden Jan Hünyad birlikle­riyle çýkmýþ, kurduðu pusuya düþürmüþ ve Ýslam mücahidle-nni kumandanlarý Mezid Bey de dahil hepsini þehid etmiþtir.. Jan Hünyad, belki Ýyi bir asker, fakat iyi bîr insan deðildi.

Bunun en bariz misali, kazandýðý bu savaþtan sonra Ýsiam þehidlerini bir bölümünün aziz baþlarýný bir arabaya doldurtarak Sýrp Kralý Brankoviç'e, kendisine iltihak etmesi Ýçin, ni­þane olarak göndermesi olmuþtur. Bu maðlubiyet ve yapýlan uygunsuz hareketlere çok üzülen Sultan Hazretleri, Þahabeddin Paþa kumandasýnda bir kuvveti, Erdel üzerine gönderdiy­se de, kumandan olacak liyakate sahib olamadýðýndan, bu ordunun da akýbeti fena odu. Þahabeddin Paþa, savaþýn baþlarýnda korkuya kapýldý, yanýndaki askerin bir bölümüyle fi­rar etti. Kalan asker ise, Allah yolunda þehid olmayý cana minnet bildiler.

 



radyobeyan