Ruh meselesi By: sumeyye Date: 25 Nisan 2011, 13:13:12
Ruh Meselesi
Dâvûd b. Ebî Hind, Ýkrime isnadýyla sevkettiði hadisinde Yahya b. Ebî Zaide Ýbni Abbas (r.a.)'m þöyle dediðini nakleder:
Kureyþliler yahudilere gelip bize bir takým bilgiler verin de þu adama onlarý soralým dediler. Yahudiler de "ona Ruhu sorun" dediler. Bu olay Üzerine:
"Sana Ruh hakkýnda soruyorlar. Deki Ruh Rabbimin emrindedir. Ve size (o konuda) az bir bilgi verilmiþdir." (Îsra85). Bu ayeti okuyan yahudiler "Bize Ýlimden az birþey verilmiþ ha! Halbuki bize içinde Allahm hükmü bulunan Tevrat verilmiþtir. Kime Tevrat verilmiþse gerçekten ona pek çok hayýr verilmiþtir" diye itiraza kalktýlarsada bu kerede "Deki: Rabbimin kelimeleri(ni yazmak) için denizler mürekkeb olsa Rabbimin sözleri daha tükenmeden bir o kadarýný da yardýma getirsek bile yine) deniz tükenirdi" (Kehf 109) ayeti indirildi. Bu sahih bir isnaddýr.[451]
Yunus b. Bükeyr Ýbni Ýshak'tan þöyle nakleder. Bana Mekkeli bir adam Said b. Cübeyr yoluyla Ýbni Abbas (r.a.)'tan þöyle nakleder: "Kureyþ müþrikleri Nadr b. el Haris ile Ukbe b. Ebî Muayt'ý, Medine yahudilerine yolladýlar. Onlara da "Muhammed hakkýnda onlara sorun bakalým onlarada Muhammedin sýfatýný beliritip görüþlerinide onlara haber verin çünki ilk kitab ehli insanlar onlardýr. Onlar da bizde olmayan bilgiler vardýr." diye tenbih ettiler. Bu ikisi kalkýp Medine'ye geldiler ve Yahudi âlimlerine Rasülullah (s.a.v.) hakkýnda sorular yöneltip onlara peygamber (s.a.v.)in dinini ve bir takým görüþlerini açýkladýlar. Yahudi alimleride onlara "Muhammed'e size belleteceðimiz þu üç þeyi sorun. Eðer onlarý size anlatabilirse O Allah tarfýn-
dan gönderilmiþ bir peygamberdir. Yok cevap veremezse o adam kuru iddiacýdan baþka birþey deðildir." dediler.
1- Ona eski çaðlarda yaþamýþ olan gençleri (ashabý Kehf'i) onlarýn hikayelerindeki esasý sorun. Zira bu hadise arabiar için çok acayib bir olaydý.
2- Yine ona yeryüzünün doðusunada batýsýnada varan seyyah kiþi (Zülkarneyni) ile ona dair haberleri sorun.
3- Ona ruhun ne olduðunu sorun, dediler. Bu bilgileri alan ikisi doðruca Mekke'ye geldiler ve "Ey Kureyþ topluluðu! Ýþte Muhammed ile sizin aranýzda ayrým yapabilecek bir bilgiyi size getirdik. Yahudi âlimleri bu bilgileri Muhammed'e sormamýzý tavsiye etti" dediler. Birlikte Rasûlullah (s.a.v.)'e gelip:
-Ey Muhammed! hadi þunlara cevap ver bakalým diyerek, sorularýný yönelttiler. Peygamber (s.a.v.) de "Size yarýn bildilereyim" diyerek "inþaallah" diye istisna yapmadý. Müþrikler geri döndüler. Rasûlullah böylece önbeþgün bekÝediysede Aliah (c.c)'tan bu konuda kendisine herhangi bir vahiy gelmedi. Cebrail inmedi. Nihayet Mekke halký kötü söze dalýp "bize yarýn diye söz verdi, bugün ise onbeþinci gün oldu" dediler. Vahyin duraklamasý Rasülü Ekremi mahzun etmiþ ti. (Mekkelilerin kendi hakkýnda konuþtuklarý þeyler ona pek aðýr gelmiþti.) Daha sonra Cebrail, içerisinde peygamberin bu üzülmesine Allanýn hitabý gençlerin ve seyyahýn haberÝeride bulunan[452] Eshab-ý Kehf suresini indirdi ve "Sana ruh hakkýnda soruyorlar. Deki Ruh RabbÝmin iþlerlindedîi." (Esra 58)[453] buyurarak sorularý açýkladý.
îbni Mesudun haber verdiði hadise gelince. Orada yahudilerin Ruh konusundaki sorularýnýn Mekke'de deðil Medine'de olduðunu göstermektedir.[454]
Belkide bu soru iki defa tekrarlanmýþtýr.[455]
Cerir b. Abdü'I Hamid A'meþ- Cafer b îyas Said b. Cübeyr isnadýyla Ýbni Abbas (r.a.)'tan þöyle dediðini anlatýr:
Mekke halký Efendimiz'den Safa tepesini kendilerine altýn yapmasýný Mekke'deki daðlarý da kendilerinden uzaklaþtýnvermesini (böylece daðlarýn yerinde ziraat yapýlabilmesini) istediler. Bunun üzerine Allah (c.c):
«Ey Muhammed dilersen bu istediklerini onlara vereyim. Ama bundan sonra küfrederlerse kendilerinden önce küfürleri yüzünden helak edilen milletler gibi yok edilecektirler. Yok dilersen onlara mühlet vereyim» buyurunca, Rasülullah (s.a.v.) de "Helak deðil aksine! onlara mühlet ver" buyurdu. Bununu üzerine Allah (c.c) de:
"Bizi önceki (geçen millet)lerin (ayetleri) yalanlamalarýndan baþ ka hiç bir þey ayetler (mucizeler) göndermekten alakoymadý. Semûda açýk bir mucize olarak (diþi deveyi) verdikte bununla zulmettiler. Halbuki mucizeleri korkutmaktan baþka bir gaye için göndermedik"
(Esra 59) ayetini indirdi.
Bu sahih bir hadistir. Yine bu hadisi Seleme b. Küheyl, Ýmran aracýlýðýyla Ýbni Abbas (r.a.)'Un Eyyûb da Saîd b. Cübeyr aracýlýðýyla Ýbni Abbas'tan rivayet etmiþtir.[456]
[451] Buharî tlim 1/40; Tefsir 5/228; Tevhid 8/188; Müslim 2794; Tirmizî 5148; Müsned 1/255- 389 410 444; Beyhakî Delâil 2/269; Taberî Tefsir 15/156,
[452] "Demek önler bu söze inanmazlarsa onlarýn ardýnda (insansýnlar diye uðra þarak) kendini helak edeceksin ha" (Kehf 6) ayetine iþarettir.
[453] Ýbni Hiþam î/329; Beyhakî Delâil 2/270; Uyunul Eser 1/108; Nihayetü'l Ýreb 16/221.
[454] Bu Beyhakî'nin görüþüdür. Bak. Delâil 2/271 Zehebî uzatmamak için Ýbni Mes* ud hadisini vermez ise de bizim gibiler için gerekli olduðundan Ýbni Mes'ûd hadisini veriyoruz. Ýbni Mes'ûd derki:
Peygamber (sa.v)le beraber Medine'de bir tarlada yürüyordum. Efendimiz bir hurma dalýna (baston gibi) dayanýyordu. O sýrada Yahudilerden bir guruba rast geldik. Onlardan birisi "Ona ruhtan" sorsanýz ya?" dedi. Biriside "Ona sorarsýnýz ama size hiçde hoþlanmayacaðýnýz bir cevap duyurur" dedi, {sonra sormaya karar verip) "Ey Ebû'I Kasým! bize Ruhu anlat" dediler. RasüluIIah (s.a.v) onlara cevap vermeden baþýný kaldýrýp o saat öylece durdu. Bizde kendisine Vahiy geldiðini anladýk. Nihayet vahiy hali geçince Efendimiz "Ruh Rabbimin emridir. Ve size bu ilimden pek az bir þey verilmiþtir." buyurdu. Bu siyak Nesâî'nin Sünen-i Kübrasýndaki 6/383 te 11299 nolu A'meþ Ýbrahim- Alkeme -Abdullah b. Mes' ud isnadlý hadistir. Buharý ayný isnadla itisam 96/3 (h. no 7297) de Müslim ayný isnadla 2152'de ayný haberi ufak tefek farkla nakleder. Ebû Ya'la 5390; Müsned 1/444; Taberî 15/155 Ýbni Hibban 97.
[455] Zehebî Merhumun bu görüþü itiraza açýktýr. Zira Ýbni Mes' ud hadisi bu konuda en sahih haber dir. Ýbni Ýshakm haberi ise meçhul bir Mekkeli' den zayýf bir isnaddýr. Ýki haberi te'lif Ýçin bu yola baþvurmaya ne hacet var. Hem Ýbni Mes'ut hadisinde Yahudiler sorunca Efendimiz tâ vahiy gelene kadar beklemiþ oluyor. Eðer Ruh ayeti Mekke'de inmiþ olsaydý. Efendimizin cevab için beklemesinin anlamý olmazdý. Zira Peygabere "unutmak" isnadýna sebeb olurdu.
[456] Beyhakî Delâil 2/271 2273 Beyhakî Müellifin iþaret ettiði rivayetleri ayrý ayrý nakleder. Eyyûb - Said b. Cübeyr Ýbni Abbas Ýsnadýnda "Dilersen onlara tevbe ve rahmet kapýsýný açayým" buyurunca Nebi (&a.v) de "Onlara tevbe rahmet kapýsýný" açýver dediðini anlatýr. Bu ayný zamanda Ýmam Ahmedin 1/345'teki rivayetidir.
Ýmam Zehebi, Tarihu’l-Ýslam, Cantaþ Yayýnlarý: 1/309-312
Ynt: Ruh meselesi By: Kaan8/B Date: 27 Nisan 2015, 21:31:44
Sana Ruh hakkýnda soruyorlar. Deki Ruh Rabbimin emrindedir. Ve size (o konuda) az bir bilgi verilmiþdir." (Îsra85). Bu ayeti okuyan yahudiler "Bize Ýlimden az birþey verilmiþ ha! Halbuki bize içinde Allahm hükmü bulunan Tevrat verilmiþtir. Kime Tevrat verilmiþse gerçekten ona pek çok hayýr verilmiþtir" diye itiraza kalktýlarsada bu kerede "Deki: Rabbimin kelimeleri(ni yazmak) için denizler mürekkeb olsa Rabbimin sözleri daha tükenmeden bir o kadarýný da yardýma getirsek bile yine) deniz tükenirdi" (Kehf 109) ayeti indirildi. Bu sahih bir isnaddýr.
Ynt: Ruh meselesi By: Sevgi. Date: 14 Ocak 2022, 04:35:02
Esselamü Aleyküm. Bu bilgileri bizlerle paylaþan kardeþlerimizden Allah razý olsun
Ynt: Ruh meselesi By: Bilal2009 Date: 16 Ocak 2022, 17:36:47
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun