Tarihül-Ýslam
Pages: 1
Medine ye ilk hicret edenler By: sumeyye Date: 24 Nisan 2011, 15:27:42
Medine'ye Ýlk Hicret Edenler



Ukayl ve diðerleri Zührî,- Urve isnadýyla Hz. Aiþe'den (r.a) nak-lederlerki: Nebî (s.a.v) Mekke'de müslüman olanlara þöyle söylemiþti:

"Bana hicret yolunuz gösterildi. Bana (orasý) iki kara taþlýk ara­sýnda hurmalarla dolu çorak bir yer olarak gösterildi." Bu iki kara taþlýk (bugünde bilinen Hârrai Þarkiye ile Hârrai Garbiyye adýndaki) iki kara taþlýktýr. Efendimiz (s.a.v) bunu söyleyince Medine'ye doðru göç etmeler oldu. Habeþistan topraklarýna daha önce Mekke'den gö-çetmiþ müslümanlarýn bir kismýda Medineye geldiler. Ebû Bekr (r.a)ta Medine'ye göç hazýrlýðýna baþladýlar. Rasûlullah (s.a.v) ona:

"Sen aðýr davran bakalým! Zira ben bana da göç izni verileceðini umuyorum." Duyurunca, Ebû Bekir: ilAnam babam sana feda olsun! Sen bunu ümit ediyorsun ha!" demek­ten kendini alamadý. Efendimiz (s.a.v) de "Evet" buyurdu. Ebû Bekir de Rasûlullah'a (s.a.v) yol arkadaþlýðý yapmak için kendini yoldan alakoyup yanýnda bulunan iki devesini (Semür denen bir türlü Mû-ðaylân) aðacýnýn yapraðýyla dört ay besiye çekti. Bu haberi Buharý ri­vayet ediyor.[635]

Bekkâî, îbni Ýshâk'ýn þöyle dediðini anlatýyor: Allah (c.c) Pey­gamberine müþriklerle harb etme izni veripte[636] Ensar'dan yukarda adý

geçen kabileler Ýslam ve Peyðamber'e yardým etme hususunda Efen­dimize (s.a.v) biat ettiklerinde Efendimiz (s.a.v) Mekke'deki kendine inananlara Medine'ye çýkmalarýna oraya hicret etmelerine ve Ensara katýlmalarýna dair talimat verdi. Onlarda peyderpey yola çýktýlar, Me­dine'ye ilk hicret eden kimse Ebû Seleme b. Abdi'l Esed oldu. O Me­dine'ye büyük Akabe bîatindan bir yýl önce hicret etmiþtir. Önce Habeþe gitmiþ sonra Mekke'ye geri dönmüþ bunun üzerine Kureyþliler ona iþkenceye baþlamýþlardý. Ensar'dan bir gurubun Müslüman oldu­ðunu haber alýnca Medine'ye hicret etti.[637]

ÜrnmU Seleme (r.a) þöyle der: Ebû Seleme (r.a) hicrete karar ve­rince devesini benim için göçe hazýrlayýp sonra beni ve oðlumu üze­rine bindirdi. Ardýndan deveyi çekerek beni yola çýkardý. Muðire oðullarýndan bir takým adamlar Ebû Seleme'yi giderken görünce he­men ona geldiler ve, "Bu senin kendi canýn. Onunla bize galib geldin sana bir þey demeyiz, ama biz seni ne diye bu kadýnla baþka bir diyara götürmene müsade edelim" diyerek devenin yularýný onun elinden çekip çýkararak beni elinden aldýlar. Ýþte o zaman Ebû Sele-me'nin kavmi (olan Abdul Esed oðullarý) kýzýp öfkelenerek: "Vallahi bizde çocuðumuzu o kadýnýn yanýnda býrakmayýz, zira siz onu bizim adamýmýzdan ayýrdýnýz" diyerek oðlum Seleme'yi asýldilarda artýk be­ni tutamayýp eli çözüldü. Onu Abdül Esed oðullan götürdü. Beni de Muðire oðullarý yanlarýnda tutukladýlar. Kocam da Medine'ye doðru (hýzla) yol aldý. Bizi birbirimizden ayýrmýþlardý. Hergün sabah evden çýkar, El Ebtah denen yerde oturur, tâ akþam kararýncaya kadar að­lardým. Bir yýl veya ona yakýn bir süre sonra amcam oðullarýndan bir adam bana uðrayýp halime çok acýdý. Onlara "Þu zavallýyý salýverse-niz olmazmý. Onunla yavrusunu birbirinden ayýrdýnýz" dedi. Onlarda bana ''hadi kocayýn yanýna git" dediler. Ýþte Abdü'l Esed oðullarý o zaman çocuðumu bana verdiler. Bende devemi yola hazýrlayýp Sele­me'yi kucaðýma aldým. Medine'deki kocama kavuþmak ümidiyle yola çýktým. Beraberimde Allah kulu olarak kimsecikler yoktu. Kendi ken­dime: "Kocama ulaþýncaya kadar yolda rastladýðým kimselerle yeti-neyim" dedim. Ten'ime vardýðýmda Osman b. Talha el-Abderîy'ye rastladým. Bana, "Nereye ey Ebû Umeyye'nin kýzý?" dedi. "Medinede-ki kocama uluþmak istiyorum" dedim. "Yanýnda hiç kimse yokmu?" diye sordu. Ben "Hayýr Vallahi ancak Allah ve bir de þu yavrucaðým var" dedim. Osman da "Vallahi sen terk edilecek deðilsin" diyerek devenin yularýný tuttu ve benimle birlikte hýzla yola koyuldu. Vallahi araplar arasýnda ondan daha keremli biriyle yoldaþlýk yaptýðýmý san­mýyorum. O çok çekingen (terbiyeli) bir zat olup yolda bir konak yerine geldiðimizde deveyi inmem için ýhtýrýr[638] ve benim (rahatça in­mem için) geri çekilir, ben inincede deveyi çekip yükünü indirir, sonra onu bir aðaca baðlar, kendide ilerdeki bir aðacýn altýna gider yaslanýrdý. Yolculuk vakti gelince deveme varýp hevdecini yükler, sonra geri çekilip, "haydi bin" der, Ben hevdece çýkýpta yerleþince gelip devemin yularýný alýr ve öteki konak yerine kadar beni devem­de çeker giderdi. Bu þekilde devam ederek nihayet beni Medine'ye ulaþtirdý. Kuba'daki Amr b. Avf oðullarý köyüne bakýnca, "Kocan bu köyde" dedi. Sonra dönüp Mekke'ye geri gitti.[639]

(Ýbni Ýshak derki) Ebû Seleme'den sonra Medine'ye ilk hicret eden, Adiy b. Ka'b oðullarýnýn anlaþmalýsý Âmir b. Rabî'a ile hanýmý idiler. Onun ardýndan Ümeyye oðullarýnýn anlaþmalýsý Abdullah b. Cahþ (r.a) ile hanýmý ve kardeþi Ebû Ahmed göç etti. Ebû Ahmedin gözleri kör olup Mekke'de iken oranýn sokaklarýnda elinde yeden ol­madan dolaþabilirdi. Kendisi þair idi. Ebû Süfyan'ýn kýzý Fâria bn. Ebî Süfyan onun nikahmdaydý. Annesi de Abdulmuttalib kýzý Üme-yme idi. Bu adý geçenler Küba da oturan Mübeþþir b. Abdi'l Münzir' in evine misafir oldular.[640]

Musa b. Ukbe, ÝbnÝ Þihâb-ý Zührî'nin þöyle dediðini anlatýr:

-Müþrikler Rasûlullah (s.a.v) ile ashabýna iþkenceyi artýrýnca Al­lah Rasûlü arkadaþlarýna Medineye göçmelerini emretti. Onlarda bö­lük bölük yola çýktýlar. Mekke'deki müslümanlardan Peyðamber'den (s.a.v) önce þunlar yola çýktýlar: Ebû Seleme ile Hanýmý, Amr b. Ra-bîa ile hanýmý, Ebû Hasme kýzý ÜmmU Abdillah, Mus'ab b. Umeyr, Osman b. Maz'ûn, Ebû Huzeyfe b. Utbe b. Rabia, Abdullah b. Cahþ, Osman b. eþ-Þerid, Ammar b. Yasir.

Bunlarýn ardýndanda Ömer ve Ayyaþ b. Ebî Rabîa ile bir gurup yola çýktý. Ebû Cehil ile Haris b. Hiþâm ana kardeþlen olan Ayyaþ'1 (r.a) aramaya çýkýp Medine'ye geldiler. Ayyâþ'ý bulup ona annesinin onun gidiþine çok üzüldüðünü ve asla oðlu gelene kadar çatý altýna girmeyip güneþ altýnda kalmaya yemin ettiðini, anlattýlar. Ayyaþ an­nesine karþý çok þefkatli idi. Onun bu halini duyunca çok üzüldü, ve onlarýn dediklerine inandý. Ebû Cehil ile Haris onu yola çýkar çýkmaz yakalayýp kýskývrak baðladýlar ve onu Mekke'ye getirdiler. Mekke fet­hinden az Öncesine kadar ellerinde esir kaldý. {Rasûlullah (s.a.v) onun kurtuluþuna dua etmiþti).

(Zehebî) derimki: Ýþte Efendimiz (s.a.v) kunutta:

"Allahým! Seleme b. Hiþâm'ý kurtar. Allahým! Velid b. Velidi kur­tar. Allahým! Ayyaþ b. Rabî'ayý kurtar. Allahým! Müminlerden zayýf olanlarý kurtar. Allahým! Mudar'ý þiddetle çiðne. Allahým onlara Yusu-fun kýtlýk yýllarý gibi kýtlýk ver" diye duâ ettiðinden birisi bu zat idi.[641]

Zührî devamla derki: Bundan sonra Abdurrahman b. Avf yoîa çýktý. Medine'ye gelince Sa'd b. Er Rabî'in evinde konakladý. Osman (r.a) Zübeyr, Talha b. Ubeydullah ile bir gurub insanda göç ettiler. Sahabeden bîr kýsmý da Mekke'de kalýp Efendimiz (s.a.v) Ýn Medine' ye Hicretinden sonra geldiler. Sa'd b. EM Vakkas da bunlar arasýndadýr. Ancak bu husus ihtilaflýdýr.[642]




[635] Buharî   77/16   39/4;   Müsned   6/198;   Ýbni   Sa'd   1/226;   Hâkim   Müstedrefc 3/400; Taberanî 8/37; Beyhakî Delâii 245; Fesevî Mârife vet-Tarih 2/271.

[636] Harbe Müsade Edilmesi

Bekkâî Muhammed b. Ýshak'dan þöyle nakleder: Akabe biatýndan Önce Ra­sûlullah'a harb konusunda izin verilmemiþ ve kan dökme helal kýlýnma­mýþtý. O zaman ancak Allah'a dua edip iþkencelere de sabretmesi Canileri af etmesi emrolunmuþtu. Kureyþ ise sonradan hicret edenlere baský yapýp dinlerinden dolayý onlara fitne saçarak ülkelerinden sürüp atmýþlardý. Bunlarýn kimi dinlerinden  döndürülme, kimi ellerinde Ýþkence  altýnda, ki mide baþka yerlere bu heriflerin þerrinden diðer ülkelere daðýlýp, kimi Habeþ topraklarýna, kimi Medine'ye ve hertarafa göç etmeye karþý karþ ýya kalmýþ bulunuyordu. Kureyþ Ailaha isyan edip Allanýn kendilerine yaptýðý ikramý red edip Peygamberini yalanlayarak, Zatýna kulluk eden, Onu tek kabul edip peygamberini tasdikle, Onun dinine sarýlan Müminleri iþkence altýna alýnca, Allah (cc) peygamberine çarpýþma izni verdi. Urve h Zübeyr ve diðer âlimlerin bildirdiðine göre Allahm müminlere saldýran­lara karþý harbetmeleri hakkýnda ilk indirdiði ayet (Hac suresi ayet 39-41)

«Zulmedilerek kendilerine karþý savaþanlara (düþmanlarýna karþý savaþma) izni verilmiþtir. Elbette Allah'ýn onlara yardým etmeye gUcü yeter.» Onlar-ki , RabbimÝz (putlar deðil sadece) Allahtýr," dedikleri için haksýz yere yurtlarýndan çýkarýlmýþlardýr. Eðer Allah insanlarý bir birleri ile defetme-miþ olsaydý, içinde Allahýn adý anýlan manastýrla, havralar, kiliseler ve mescidler (çoktan) yýkýlýrdý. Elbette Allah (cc) kendi (dini) ne yardým edenlere yardým eder. O hakikaten güçlü ve kuvvetlidir. Onlar o kimseler-dirki eðer biz onlara yeryüzünde mekân tutturacak olursak namaz kýlar, zekât verir, iyiliði emreder ve kötülüðe engel olurlar. Ýþlerin sonucu Al­lah'a (cc) aittir.» Bu ayet þunu ifade ediyor: Harb etme izni müslümanla-ra zulmedildiði için verilmektedir. Bu insanlarla onlarýn arasýnda geçen Allah'a kulluk etmiþ olmalarý dýþýnda herhangi bir suçlarý yoktu. Bunlar galib gelince yapacaklarý þey (kötülük zulüm deðil) sadece namazý yerleþtirmek, Zekat vermek, iyiliði emredip kötülüðü yasaklamak olacaktýr. Daha sonra Allah (cc) «Onlarla fitne ( dinden döndürme) kalmayýncaya ve din Allahýn oluncaya (serbestçe Ona ibadet edilene, putlara tapýlamayýncaya) kadar onlarla çarpýþýn» (Bakara 193) emri indirildi.

[637] Ýbni Hiþâm 2/210.

 

[638] Deveyi çöktürmek için Toros civarýnda yaþayan yörükler ve köylüler "Ih, Ih" derler. Bu Ýþe de "Ihtýrma" denir. Çöktürme kelimesinde bir zorlama el ve alet müdahelesi vardýr. Bu ise sadece sözle icra edilir.

[639] Ýbni Hiþâm 2/211 -212. Bu Osman b. Talha , Ka"benin anahtarlarým taþ lyan ve o vazifesi sürerken Uhut'ta kafir olarak ölen Osman b. Talhanýn kardeþinin oðludur. Uhut günü bu zatýn kardeþleri olan Musâfi ,Kilâb ve Haris'te kâfir olarak öldükleri gibi babasý Talhâ da ayný þekilde orada kâfir olarak öldü. Osman b. talha Ümmü Seleme'yi (r.a) Medine'ye getir­diðinde henüz Ýman nasib olmamýþ, küfür hayatý içindeydi. Osman b. Tal­hâ (r.a) Ömer'in (r.a) hilafetinde Ecnadeyn'de þehit oldu. Dedeleri olan Talha, Cahiliye dönemi Ka'be Hacebe'si idi. Mekke fethinde Allah Rasûlü Kabe'nin anahtarýný bu Osman ile Amcasýnýn oðlu Þeybeye vermiþtir. Bunlar ileride geniþ þekilde anlatýlacaktýr.

[640] Ýbni Hiþâm 2/212; Taberî Tarih 2/396 .

[641] Buharî 56/99 Cihad Cilt 3/234, î/203. 2/33-35 97/182. 6/48, 8/55, 104. 9/25; Müslim 466.467; Müsned 2/470.,239, 255, 396, 505, 521; Beyhakî Kü-brâ 2/200, 197, 208; Nesâî Müctebâ 2/202; Taberî 9/58; Tâhavî Þerhi Meâniü'l Asar 1/241, 242; tbni Ebî Þeybe 2/316; Þafii Müsned 184; Hu-meydî Müsned 936; Abdürrezzak Musannef 4032; Taberanî Kebîr 62; Ýbni Sa'd 4/130; Kadý Ebû Ya'la Müsned 10/58, 73, 5995; tbni Mâce 1244; Beðâvi Þerhi-s Sünne 3/119; tbni Hibban 3/212, 213, 219, 220; Darâmî 1/374; Nahhâs en Nasih vel Mensûh 91; Ebû Dâvûd 1442; tbni Huzeyme 615 617 621; Ebû Avâne Müsned 2/283, 287; Fesevî 2/272.

[642] Beyhakî Delâil 2/461; Ed Dürer sayfa 77,79.

      Ýmam Zehebi, Tarihu’l-Ýslam, Cantaþ Yayýnlarý: 1/433-438

Ynt: Medine ye ilk hicret edenler By: Sevgi. Date: 28 Ocak 2022, 13:26:59
Esselamü Aleyküm. Bu bilgileri bizlerle paylaþtýðýnýz için Allah sizlerden razý olsun kardeþim
 
Ynt: Medine ye ilk hicret edenler By: Bilal2009 Date: 30 Ocak 2022, 16:15:41
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun

radyobeyan