Tuluktaki suyun bereketlenmesi By: sumeyye Date: 24 Nisan 2011, 15:03:07
Tuluktaki Suyun Bereketlenmesi
Selm b. Zerîn anlatýyor: Ebû Raca el- Utaridî'yi þöyle derken duydum: Bize Ýmran b. Husayn anlattý ki; Onlar Nebi (s.a.v) ile bir yolculuktaymýþlar. Bütün gece yol alýp sabaha doðru gecenin son vakti istirahat etmek için konaklamýþlar. Gözleri kendilerine baskýn gelip Güneþ çavýncaya[58] kadar uyarlamamýþlar. Ýlk uyanan Ebû Bekir olmuþ, Ömer de ondan sonra uyanmýþ. Efendimiz (s.a.v) uyuduðu zaman biz onu uyandýrmaya cesaret edemezdik. Ebû Bekir Nebi (s.a.v)'i uyandýrana kadar tekbire devam etmiþ. Nebi (s.a.v) Güneþ doðmuþ olarak uyandýðýnda: "Haydin yola!" buyurdu. Güneþ iyice aða-rýncaya kadar bizi yürüttü. Konaklayýp bize namaz kýldýrdý. Adamýn birisi ayrýlýp namaz kýlardý. Efendimiz namazý bitirince ona:
"Ey falan! Bizimle beraber namaz kýlmaktan seni alakoyan ne idi?" buyurdu. Adam da: "Bana cünüpluk isabet etti (hamamcý oldum)." dedi. Efendimiz ona temiz toprakla teyemmüm etmesini sonra namaz kýlmasýný emretti.
Rasûlullah (s.a.v) beni su aramam için önündeki gruba katmýþtý. Çok müthiþ þekilde susamýþtýk. Biz bu halde yürüyorken bir de ne görelim; iki iri su tuluðu arasýnda ayaklarýný devesinden aþaðýya salmýþ bir kadýn! Ona: "Su nerede?"dedik. "Heyhat çok uzakta. Size su yok" dedi. Biz: "Senin ailen ile suyun arasý ne kadarlýk mesafe?" dedik. "Bir gün bir gecelik yol" dedi. Biz: "Haydi, Rasülullah'ýn yanýna yürü!" dedik. "Rasûlullah da ne?" dedi. Biz kadýný kendi haline býrakmadýk. Rasûlullah bizi onunla beraber karþýladý. Kadýn bize dediklerinin aynýsýný söyleyip kendisinin yetimleri olan birisi olduðunu Nebi (s.a.v)'e anlattý. Efendimiz devenin çöktürülme-sini emretti de deve ýhtýrýldý, ve kadýnýn su tuluklarýnýn üstteki aðýzlarýna su püskürttü. Biz kýrk susuz kiþi suya kanm-caya kadar içip yanýmýzdaki matara ve kaplarý da doldurduk. Cünüb olan arkadaþýmýza yýkanmasý için su verdik. (Ama hayvanlarýmýzý sulamadýk). Su tuluðu halâ sudan çatlayacak halde doluydu.
Sonra Efendimiz bize: "Haydi yanýnýzda bulunan þeyleri getirin" buyurdu. Biz de yanýmýzdaki ekmek kýrýntýlarýyla hurmalarý getirdik. Efendimiz bunlarý bir torbaya koyup kadýna; "Haydi þimdi git ve bunlarý ailene yedir. Ve bil ki, biz senin suyunu asla azaltmadýk." buyurdu.
Kadýn ailesinin yanýna varýnca: "Ben insanlarýn en sihirbazýna gittim. Veya o kendilerinin de iddia ettiði gibi peygamberdi." dedi. Allah (c.c) bu kadýnýn vesilesiyle bu obadaki topluluða hidayet nasib etti ve kadýn da, o toplulukla beraber Müslüman oldu.
Bu hadisi Buharî ve Müslim rivayet etmiþler.[59]
Hammad b. Selem ve diðerleri[60] Sabit, Abdullah b. Rabah aracýlýðýyla Ebû Katâde (r.a)'ýn þöyle dediðini anlatýr:
- (Biz Rasûlullah (s.a.v) ile bir yolculukta idik.) Rasûlullah bize hitap ederek: "Siz bu yatsý ve gecenizi yürüyerek suya inþaallah yarýn varabileceksiniz." buyurdu. Ýnsanlar birbiriyle ilgilenmeden hýzla suya ulaþabilmek için yola düþtüler.
Ebû Katâde devamla der ki: Rasûlullah bu þekilde yürümeye devam ederken nihayet gece yarýsý olmuþtu ve ben yanýbaþmdaydým. Bir ara Rasûlullah uyukladý ve bineðinden eðildi, ben hemen gelip onu uyandýrmadan altýndan destek olup bineði üzerine doðrulmasýný saðladým. Rasûlullah yoluna devam etti ve gecenin çoðu geçmiþti ki, Rasûlullah yine bineðinden eðildi. Ben yine onu uyandýrmadan destek verip bineði üzerine doðrulmasýný saðladým. Sonra Rasûlullah yoluna devam edip seher vaktinin sonuna doðru yine bineðinden eðildi. Bu önceki iki eðiliþinden daha fazla olmuþtu. Neredeyse düþ eyazmiþti. Hemen yanma gelip düþmesin diye altýna destek oldum. Efendimiz baþýný kaldýrýp: "Bu da kim?" diye sordu. "Ebû Katâde'yim" dedim. "Benimle ne zamandan beri yürüyorsun?" buyurdu. "Geceden beri durmadan yürüyorum" dedim.
"Peygamberini koruduðun için Allah da seni korusun." buyurdu. "Ýþte bir süvari" dedim. Sonra da: "Ýþte bir baþka süvarî daha" diye söylerken toplanýp yedi süvari olduk. (Rasûlullah, artýk konaklasak buyurup) yoldan ayrýldý. (Bir aðaca gelip) Baþmý yasladý ve: "Namazýmýzý geçirtmeyin." buyurdu. (Bizi ancak Güneþin harareti uyandýrdý.) Ýlk uyanan Rasû-lullah olmuþtu ve Güneþ arkasmdaydý. Biz feryat ederek uyandýk. Efendimiz "binin" emrini verdi. Biz de hayvanlara binip yola devam ettik. Güneþ ufukta yükselince inip konakladý, sonra da beraberimde içinde su bulunan bir ibriði istedi. Hafifçe (az su kullanarak) bir abdest aldý. Ýçinde azýcýk bir su kalmýþtý. Sonra bana: "Þu ibriðini bizim için muhafaza et. Zira onun yakýnda bir haberi duyulacak." buyurdu.
Sonra Bilal sabah namazý için ezan okudu. Efendimiz (sabah farzýndan önce) iki rek'at namaz kýldý. Sonra sabahýn farzýný kýldý. Sonra da kuþluk namazýný kýlýp her gün yaptýðý virdini yaptý. Sonra Allah Rasûlü hayvanýna bindi, biz de bindik. Ýnsanlardan biri diðeriyle fýsýldaþmaya baþlayarak: "Bu sabah namazýný geçirmekle yaptýðýmýz tefritin (hakkýný kesmenin) keffâretine?"dedi. Bunun üzerine Efendimiz (s.a.v):
"Sizin için lazým olan en güzel örnekler bende mevcut deðil mi? (Siz neler söylüyorsunuz. Eðer bir þey sizin dünya iþ lerinizden ise baþýnýzýn çaresine bakýn, yok eðer dini meseleniz ise onun halli bana aittir. Bunun üzerine "Biz namazýmýzý geçirip keffaretini vermedik." deyince Efendimiz þöyle buyurdu:) Ama uykuya gelince onda tefrit (kaçýrmýþ sayýlmak) olamaz. Tefrit ancak (uyanýkken) "namazýný öteki namazýn girene kadar geciktiren kimse üzerine olur. Artýk kim böyle bir duruma düþerse uyandýðýnda derhal bu namazý kýlsýn. Eðer uyandýðýnda kuþluk olmuþsa onu o vakit kýlsýn." Sonra Rasûlullah buyurdu ki:
-«Ýnsanlara Hüsnü Zan'da bulunun.» buyurdu. Biz de, "Yâ Rasûlallah! Sen dün «Eðer suya ulaþamazsanýz çok susay-acaksýnýz» buyurmuþtun, dedik. Sabah olduðunda insanlar peygamberini kaybetmiþ bulunuyorlardý. Topluluktan birisi: "Rasûlüllah suyun baþýna varmýþ olsa gerek." dedi. Toplum da Ebû Bekir ile Ömer de vardý. Ebû Bekir ile Ömer onlara: "Peygamber henüz sizden geri kaldý, sizi býrakýp da (suya doðru) geçip gitmiþ deðildir." diyor, insanlar da; Rasûlüllah mutlaka önümüzde (su baþýndadýr) diyorlardý... Eðer Ebû Bekir ve Ömer'e itaat etseler doðru yolu bulacaklardý." diye üç kere tekrarladý.
Ebû Katade devamla der ki: Gün uzayýp dað taþ ýsýndýðýnda insanlarýn yanýna varmýþtýk. Onlar: "Yâ Rasûlüllah! Yandýk; mahvolduk" diyorlardý. Efendimiz de: "Size mahvolmak yok, bana küçük bardaðýmý getirin." diyerek abdest ibriðim da istedi. Rasûlüllah (s.a.v) bardaða boþaltýyor, Ebû Katade insanlarý suluyordu. Ýnsanlar ýbrýktaki suyu görür görmez birbirinin üzerine çullanarak suya hücum ettiler. Bunun üzerine Rasûlüllah (s.a.v): "Ahlakýnýzý güzelleþtirin, hepiniz suya kanacaksýnýz." buyurdu. Onlar da Öyle yaptýlar. Rasûlul-lah döküyor, ben daðýtýyordum. Nihayet ben ve Rasûlüllah (s.a.v) den baþka kimse kalmadý. Sonra Rasûlüllah suyu bardaða döküp "iç" buyurdu. "Sen içmeden içmeyeceðim yâ Rasûlüllah" dedim. Bunun üzerine:
"Topluluðun sâkîsi suyu en son içendir." buyurdu. Ben de suyu içtim. Rasûlüllah (s.a.v) de içti. Ýnsanlar pýnarýn baþýna suya kanmýþ olarak geldiler. (Hâla ýbrýkta eskisi kadar su vardý. Onlar üç yüz kiþiydi.)
Abdullah b. Rabah der ki: Ben bu hadisi büyük camide an-latýyorken bir de beni Ýmran b. Husayn (r.a) duymuþ da bana: Ey genç! Nasýl naklettiðine iyi dikkat et. Zîra o geceki kervandan birisi de bendim, dedi. Ben de: Öyleyse sen bu hadisi en iyi bilen birisi olmalýsýn, dedim. Bana: "Sen kimlerdensin?" diye sordu. Ben de "Ensardan" deyince: "Öyleyse hadisi anlatmaya devam et. Siz kendi hadisinizi iyi bilirsiniz." dedi. Ben de bu haberi oradaki topluluða anlattým. Bunun üzerine Ýmran (r.a):
- Ben o geceki yürüyüþte bulunmuþtum. Ama hadiseyi senin gibi tam olarak ezberleyen birisi olabileceði aklýma gelmemiþti, dedi.
Bu hadisi Bekr b. Abdillah el-Müzenî de Abdullah b. Ra-bah'dan nakleder. Bu haberi Müslim rivayet ediyor.[61]
[59] Buharý, Menakýb 61/25 (Hadis no 3571); Müslim 682; Abdürrezzak Musannef 11/277 (hadis no 20537); Beyhakî Delâil 6/130; Beyhakî Sünen 1/216, 219; Taberanî 18/138
Burada hadisi Buhari, Müslim ve Beyhaki rivayetlerinin hepsini bir arada bulundurarak terceme ettim. Böylece bazý yanlýþ anlaþýlmalar giderildi. Meselâ Müslim'in ibaresine göre Efendimizi Ömer uyandýrmýþ oluyordu.
[60] Müellif bu hadisin sonunda bunu Müslim'in rivayeti diye verirse de bu rivayet Beyhakî'nin Delâil'deki rivayetidir. Müslim bu hadisi Þeyban b. Fer-rûh-Süleyman b. el-Mugîre-Sabit-Abdullah b. Rabah- Ebû Katâde senedi Ýle nakleder. Daha noksansýz olmasý sebebiyle biz tercemeye Müslim'in metnini esas aldýk.
[61] Müslim 6S2; Abdürrezzak 20538; Beyhakî Delâil 6/132, 4/284; Ýbni Sa'd 1/180; Müsned 5/289; Ýbni Sa'd 1/1/120; Ebu Nüaym, Delâil 145.
Ýmam Zehebi, Tarihü’l-Ýslam, Cantaþ Yayýnlarý: 2/45-50
Ynt: Tuluktaki suyun bereketlenmesi By: Sevgi. Date: 04 Þubat 2022, 05:59:58
Esselamü Aleyküm. Rabb'im ilmimizi artýrsýn inþaAllah
Bilgiler için Allah razý olsun
Ynt: Tuluktaki suyun bereketlenmesi By: Bilal2009 Date: 06 Þubat 2022, 15:46:20
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun