Büyük Osmanlý Tarihi
Pages: 1
Donanmaya engel zincir By: sidretül münteha Date: 23 Nisan 2011, 16:38:51
 

Donanmaya Engel Zincir




Þulomberje bu meseleye de þöyle bakýyor: "Sarayburnu önünden gerilmiþ bulunan ve liman giriþini týkayan zincirin baðlý olduðu Tevriyon mevkiine kadar olan bölgeyide Balta-oðlu komutasýndaki donanma göz altýnda tutacaktý.

Sultan Mehmed; zinciri tahrip edip, kýyýya çýkabildikleri takdirde burada bulunan surlardaki kuvvetin yetersiz ve savunmadaki zaafiyetini düþünmüþ olduðundan, buradan þid­detli hücumlar tasarlamaktaydý. Meþhur zincir aþýlacak gibi olmadýðýndan, donanmasý burada sadece gözcülük yapma durumunda kalmýþtý. Bu bakýmdan Sultan Mehmed þehri ancak iki cepheden zorlamak durumunda kalmýþtý.

Þulomberje; çalýþmasýnýn 75. ve 76. sahifelerinde, Bi­zans'ýn uðradýðý eski bir muhasarayý þöyle nakleder: "1204 senesinde haçlý ordularý tarafýndan Bizans muhasaraya ma­ruz kalmýþtý. Bu muhasarada Hanri Dandolo, gemileri sayesinde Haliç tarafýndan galibiyetle sonuçlanacak bir hücum yapmýþtýr. Ancak biraz evvel Bizans amirali Mihail Sotiriginos, Bizans filosunu satmak suretiyle ihanet etmiþti.

Bunun ihanetiyle Ýtalyan kadýrgalarý liman giriþini týkayan zinciri çözüp, hiçbir müþkülatla karþýlaþmadan Halic'e girebilmiþtir. Arab'lar gibi,' Türk ýrkýndan olan Avar'larda bundan asýrlarca önce sahip olduklarý sayýsýz harp gemilerine rað­men, gemilerini asla sahile yanaþtýramamýþlar, buna karþýlýk, iri Bizans harp gemileri ve Rum âteþi denilen suda dahi sön-miyen müdafaa vasýtalarý sayesinde, Marmara sahili tarafýn­dan Bizans surlarýna ciddi bir hücuma muvaffakiyet bulama­dýlar..."

Yazar Mösyö Þulomberje; çalýþmasýnýn 85. sahifeþinde Türk top döküm sanayiinin varmýþ olduðu enteresan merha­leyi anlattýðýnýn farkýndamý bilmem amma, bu asrýn tekniði bile bu safhanýn ucunu tutamadý. Düþman hedefleri önünden lâzým gelen tarz silah imâli. Ýþte bir millet silâh sanayiini milli bir sanayii olarak benimser ve tatbike koyarsa, o millet hiç bir zaman cephane ve silaha muhtaç hâle gelmez. Sultan Fâtih'in 1453'de ki harp sanayii hamlesini 1970'den beri millete ve devlete kabulettirmeye çalýþan; Milli Görüþ mimarý Prof. Dr. Necmeddin Erbakan ve Milli Görüþe gönül vermiþ olanlar, Sultan Fâtih þuurunu aziz vatanýmýzýn hayat-ý siya-siyyesinde ve temadi-i ömrüne kazandýrmakla, Müslüman Türk milletinin, uydu devlet deðil, lider devlet olma mücade­lesini baþlattýlar ve bu sonunda gerçekleþecektir.

Milletimiz, mirasçýsý olduðu ecdadýnýn en güzel taraftarýyla dünyada adaletin temsilcisi olduðu, eski ve þaþaalý günleri yeniden ihya edecektir. Neyse biz þimdi; Sultan Fâtih'in fev­kalâdeliklerini anlatan Kritivulos'u, Þulomberje aracýlýðýyla dinleyelim: "Ünlü tarihçi Kritivulos Rum olmakla birlikte, Sultan 2. Mehmed'in sâdýk bir tebaasýdýr. Bahse konu tarihçi 2. Mehmed'in toplarý için þunlarý söylüyor:

<Ordusunu Ýstanbul önlerine en uygun þekilde yerleþtirdik­ten sonra, toplarý dökenleri yanýna çaðýrdý. Onlarla bu silahlarýn tahrip gücünü, karþýda duran sûrlarý yýkýp, yýkamayaca­ðýný konuþtu. Mühendisler ise; büyük toplara ilâve edilmek üzere burada da ayný veya daha büyüklükte toplar dökülebileceðini bunun yapýlmasý hâlinde, sûrlarýn yerle bir edileceði cevabýný verdiler. Ancak müthiþ denilebilecek bir maddi im­kâný gerektirdiði beyanýnda da bulundular. Padiþah; derhal istenenleri verdiðini söyledi. Bunun üzerine bu mühendisler, insanýn kendi gözleri görmese inanamayacaðý, hummalý bir çalýþma ile dehþet verici büyüklükte toplan imâl etmeye baþ­ladýlar.

<Kritivulos devamla:<mühendisler son derece yaðlý ve ha­fif killi topraðý, içerisine daðýlmasýn diye keten, kenevir gibi bazý lifleri içine kýyýpda katýyorlardý. Sonra da, günlerce o ku­mu yoðurup kývamýný bulduðuna kanaat getirince kalýp haline getiriyorlardý..> Diyen Kritivulos, kalýbýn nasýl yapýldýðýný anlatmaktan da kendini alamaz. Fakat biz bu top bahsine son vermeden, mübalaða sanatýndan bir örnek olmak üzere Þuiomberje'nin, Ýngiliz tarihçi Piyers'den alýntilýdýðýný nakle­delim ve biraz da, deniz de olmazsa karada yüzen gemiler bölümüne geçerek, bu kýymetli eserden aldýklarýmýza gemi­lerle son verelim.

Piyers'in ifadatý: <her Ýki taraf, Türkler ve BÝzans'iýlâr ve bilhassa Türkler o kadar çok çok atýþý yapmaktaydý ki bu atýþlar esnasýnda, havada gelen oklarýn yýðýlmasý ara sýra gü­neþin ýþýklarýný göstermeyecek birbulut hâline geliyordu.> Her nekadar mösyö Piyers'in ki bir mübalaðaysada ancak dikkat çekmek istediði bana kalýrsa, Sultan Mehmed'in ordusunun mücahidleri okçularýn kudretini iþaret ettiðidir.


radyobeyan