Ehline verilen emanet By: hafiza aise Date: 23 Nisan 2011, 15:13:30
Ehline Verilen Emanet
Kabe'nin anahtarlarý hala elindeydi; onlarý Sultanlar Sultaný'nýn elinde gören Hz. Ali:
- Ya Resülullah, diye seslenecekti. Kôbe'nin örtüsüyle ilgili hizmetler yanýnda anahtarlarý taþýma vazifesini de bize verseniz!
Belli ki Efendimiz (sallallahýý aleyhi ve sellem) ayný kanatte deðildi; ayný zamanda böyle bir talep karþýsýnda hoþnut olmadýðý anlaþýlýyordu! Ona dönerek:
- Ben size, nimetlerinden istifade edeceðiniz bir þeyi deðil, aksine kendi cebinizden harcayarak eda edeceðiniz bir vazife veriyorum, buyurdu. Belli ki, yakýnýnda olanlardan daha fazla fedakarlýk bekliyor ve ücretlerin paylaþýldýðý yerde kendi yakýnlarýný en arkalarda görmek istiyordu. O'nun dünyasýnda zaten vazife, isteyene deðil, vazifeden müstaðni olana verilirdi.
Kabe'nin avlusunda dolaþan nebevi nazarlar, yine Osman Ýbn Talha'yý arýyordu ve onlara:
- Osman Ýbn Talha nerede, diye sordu. Allah Resülü'nün kendisini aradýðýný duyar duymaz huzura gelen Hz. Osman'a önce:
- Ya Osman, diye seslendi. Daha önce olduðu gibi yine onu alýn
ve ebedi olarak bu görevi yerine getirmeye bakýn! Bundan sonra sizden bu anahtarlan kim alýrsa alsýn zulüm iþlemiþ demektir! Ey Osman! Allah (celle celaluhü) sizi, Beytullah'a emanetçi kýlmýþtýr; öyleyse bu vesileyle size ulaþanlardan, rna'rüf çerçevesinde istifade edin ve onu iyi saklayýn!
Yeniden anahtarlarý alan Hz. Osman'ýn sevincine diyecekyoktu; tam arkasýný dönmüþ gidiyordu ki, Allah Resfýlü yeniden:
- Ya Osman, diye seslendi. Ne diyorsun; bu, daha önce sana söylediklerimin gerçekleþtiðini gösteriyor mu?
Yeniden Efendimiz'e dönen Osman Ýbn Talha'ya bu sözlerin hatýrlattýðý þeyler vardý; zira daha Mekke döneminin yaþandýðý bir gün Allah Resfýlü (sallallahu aleyhi ve sellem) ona:
- Bir gün bu anahtarlarýn Benim elime geçeceði ni sen de göreceksin; o gün onlarý Ben, dilediðim kiþiye vereceðim, demiþti. Zaman ne kadar da hýzlý geçip gitmiþ ve þimdi gerçekten de o gün söylenilenler bugün gerçekleþmiþti Allah Resfýlü de, o anahtarlarý eline alarak dilediði kiþiye veriyordu. Kýsa bir düþüncenin ardýndan Hz. Osman:
- Evet, diye seslendi. Ben þehadet ederim ki Sen, Allah'ýn Resülü'sün!
Elbette anahtarlarý Osman Ýbn Talha'nýn elinden alacak deðildi; zira Cibril-i Emin'in getirdiði mesaj da, emanetleri ehline vermeyi ernrediyordýý>? ve Allah Resülü de, anahtar mevzuuna son noktayý þu cümleleriyle koydu:
- Anahtarlar senin olsun; ne de olsa bugün, iyilik ve vefa günüdür!
Bu arada Huzaa kabilesi ile Hüzeyl arasýnda anlaþmazlýk çýkmýþ ve Hüzeyl'e saldýran Huzaalýlar, yine kan akýtmýþlardý. Bunu duyar duymaz Allah Resfýlü (sallallahu aleyhi ve sellern), sýrtýný Kabe'ye vererek insanlara döndü ve önce Allah'a hamd ü senada bulunduktan sonra:
- Ey Huzaa cemaati, diye seslendi. Artýk adam öldürmekten elinizi çekin; vallahi de bu kadarý fazla! Sizin þu öldürdüðünüz adamýn diyetini de vallahi Ben ödeyeceðim! Þu Hýraþ, ne kadar da katil-
320 Bkz. Nisii, 4/58
miþ! Þayet ben, bir kafire mukabil bir mü'mini öldürecek olsaydým, bugün Hýraþ'ý öldürürdüm!
Ey insanlar! Allah (celle celaluhü) Mekke'yi, daha semavat ve arzý, güneþ ve ay ile þu iki daðý yaratmadan önce haram kýlmýþtýr; onu insanlar haram kýlmamýþtýr; bilakis haram kýlan Allah'týr ve bu haramlýk da, kýyamet gününe kadar devam edecektir! Allah ve ahiret gününe iman eden biri için burada kan dökmek, buranýn aðacýný kesip koparmak asla helal deðildir. Bunlar, Benden önce de kimseye helal deðildi ki Benden sonra birisine helal olsun! Sadece istisnai olarak Bana bir saat -ki o da Mekkelilere olan buðz-u ilahi sebebiyledir- hel al kýlýndý! Þimdi ise bu hurmet, dün olduðu gibi yeniden eski haline geri döndü! Bunlan burada bulunanlar, bulunmayanlara da teblið etsin! Her kim, "Burada Resillullaiý da savaþtý" diyecek olursa, siz de onlara, "Allah Teôlii, Resiiliý'týe bunu geçici bir müddet helal kýldý; ancak bu helal kýlma sizin için yoktur!" deyin.
Ey insanlar! Allah hukukuna karþý insanlar arasýnda en çok tecavüzkar olanlar, Harem'de adam öldüren veya katilinden baþkasýnýn hayatýna kasteden yahut da, Cahiliyye duygulanyla intikam hýrsýna bürünüp birilerini öldürme yanþýna giriþenlerdir!
Þayet Benim bu hitabýmdan sonra artýk her kim bir diðerini öldürürse onun velisi, þu iki þeyden birisini tercihte muhayyerdir; þayet isterlerse diyetini tam olarak alýr, dilerlerse katili kýsas olarak öldürürler!
Restýl-ii Kibriya Hazretleri bu hutbesiyle insan hukukunu hiçe sayan anlayýþa karþý tavrýný net bir þekilde ortaya koyuyor ve bundan sonraki aþamada, toplumun selameti adýna suç iþleyenlere karþý daha sert yaptýrýrnlar uygulayacaðýný ilan ediyordu. Ve o gün Efendiler Efendisi (sallallahu aleyhi ve sellern), hiç dahli olmadýðý halde kendisini bu kadar hiddetlendiren söz konusu cinayetin bedelini yüz deve olarak ödeyecek, böylelikle kabileler arasýnda devam etmesi muhtemel kan davalannýn önünü almýþ olacaktý.
Hatta o gün Allah Resülü, benzeri ihtiyaçlarý karþýlamak için Abdullah Ýbn Ebi Rebia, Safvan Ýbn Ümeyye ve Huvaytýb Ýbn Abdiluzza'dan borç isteyecek ve onlar da Efendiler Efendisi'ne toplam yüz otuz bin dirhem borç vereceklerdi. Halbuki o gün bunlarýn hiçbiri henüz Müslüman olmamýþtý. Buna raðmen onlann Allah Resü-
lü'ne güvenleri sonsuzdu ve sonra kendilerine geri ödeneceðini bilerek Gönüller Sultaný'na, Abdullah Ýbn Ebi Rebia ile Huveytýb Ýbn Abdiluzza dört yüz, Safvan Ýbn Ümeyye'de beþ yüz dirhem olmak üzere borç vermiþlerdil>"