Baba hasreti By: sidretül münteha Date: 22 Nisan 2011, 15:53:50
Baba Hasreti
Þehzade Selim Sultan yirmialtý yýldýr babasýný görmemiþti. Elini öpmek, hayýr duasýný almak için dergâhý hümayuna gelmek için izin isteyip bu arzusunun lûtfu þahaneye mazhar olmasýný caný gönülden dilemiþti. Fakat babasýnýn otaðýndan gelen cevap menfî idi. Üstelik yerinde durmasý bildiriliyordu. Þehzade Selim Sultan Dersaadet'teki güvendiði adamlarýndan þu haberi almýþtý. «Burada sadrazam ve vezirler Þehzade Ahmed Sultan'ýn tahtýn vârisi olmasýný hazýrlýyorlar. Ancak Yeniçeri siz þehzademizi tahta istemektedir.»
Selim Sultan bu haberi aldýðýnda ikinci bir haber gönderdi. Birinci defaki arzusuna Rumeli tarafýnda bir sancak istemiþti. Ve hem de yola koyulmuþtu. Yanýna onbin kiþilik muhtelif asker sýnýfýndan bir kuvvet de almýþtýr. Bu durum yalnýz el öpmeðe giden bir Þehzade gidiþine benzemiyordu.
Durumu haber almýþ olan erkâný devlet, Bayezid-i Velî Hazretlerine müracaat ederek «Selim Sultan'ýn bu yaptýðý isyandýr. Sakýn gevþeklik gösterilmesin, çünkü buna gösterilecek yumuþaklýk diðer þehzadelere kötü örnek olur, onlar da isyana kalkarlar», yollu tedbirler söylediler. Bayezid-i Velî de bu oðlunun hasretini duyan bir baba, belki de kendisinden sonra Osmanlý sancaðýný, Kelime-i Tevhîd bayraðýný dalgalandýracak âlemi Padiþah gördüðünden hep sükût ediyordu.
Bayezid-i Velî'nin muvafýk görmesiyle «San Gürz» namýyla anýlan Hoca Nureddin nasihatçý olarak gönderildi. Fakat Selim Sultan «Devleti aliyye idaresizlikten periþan oluyor. Pederimizi görüp bazý maruzatým var bunu yapmadan baþka bir harekette bulunamam ve tabii baþka da söz dinliyemem» diye cevap verdi.
Sadrazam Rumeli Beyerbeyi Hasan Paþa'yi Þehzadenin üzerine gönderdi. Hasan Paþa, Þehzade uzaklarda sanýrken Edirne önlerinde aniden karþýlaþtýlar. Hasan Paþa yola çýkarken Padiþah Hazretleri mümkün mertebe harp etmeyüz, diye tenbihte bulunmuþtu. Hasan Paþa'nýn maiyetindeki Yeniçeriler Þehzade Selim Sultan'ý görünce onu alkýþlayýp tezahüratta bulundular. Bu sýrada gelen bir ferman kendisine Semendire sancaðý verilmiþ ayrýca Padiþah Hazretleri yaþadýkça, Sultan Ahmed'in namýna saltanattan feragat etmeyeceðini duyurmuþtu. Bunun üzerine Þehzade Selim Sultan kendisine tevdi edilen sancaða gitmiþ idi. Yukarýda bahsettiðimiz Sah Kulu (Þeytan Kulu) hâdisesi cereyan etmesinden az evvel olan bu olaylar Þeytan Kulu'nun Karagöz Paþa'nýn ordusunu mahvetmesinden, Hadim Ali Paþa'nýn onu tedip etmek üzere Anadolu'ya geçmesinden Sivas'ta hem Þah Kulu'nun hem de Ali Paþa'nýn hayat safhalarýný kapamasý Þehzadenin yeniden Edirne'ye gelip orayý zabt ederek iddiayý saltanatýný yenilemesine bu vaziyet karþýsýnda Hazreti Padiþah Bayezid-i Velî orduyu hümayunun baþýnda geçmiþ ve Çorlu civarýnda baba-oðul karþýlaþmýþlardý.
Selim Sultan'ýn askerine þöyle bir göz atan Padiþah-ý Velî göz yaþlarýný tutamamýþ aðlamaya baþlamakla hücum emrini de verivermiþti. Yapýlan savaþ kýsa sürdü. Selim Sultan'ýn kuvvetleri kesin bir maðlûbiyete uðramýþtý.
Kendisini Karadeniz sahilindeki gemilere zor atan Þehzade, kaîmpederi Tatar Hân'ýna iltica edebilmiþti. Bu üzücü olayýn galibi Padiþahý Bayezid-i Velî çok düþünceli olarak'ls-tanbul yolunu tutmuþtu. Acaba üzün Hasan devletinin baþýna gelenler bu mübarek devletin de baþýna kendi oðullan yüzünden mi gelecekti?
Hadim Ali Paþa Þehzade Ahmed Sultan tarafýný tutar ve tahta onun cülus etmesini istemekle kalmaz Þah Kulu takibi sýrasýnda Þehzade Ahmed'le bu mevzuyu konuþurlar, Hazreti Padiþahý tahttan feragat için ön çalýþmalara dahi baþlamýþlardý.
Fakat Þeytan (Þah Kulu vak'asýnda ölmesi bu tasavvurlarýn askýda kalmasýna müncer olmuþtu. Hadim Ali Paþa'nýn Osmanlý devletinin savaþ meydanýnda ilk þehid olan Sadrâzamý olduðu bir çok tarihlerde yer almýþtýr.